Arama

Popüler aramalar

‘’Fener söktü aldı‘’

Fenerbahçe Beko’nun mental bir eşik atlaması açısından çok önemli bir maçta. Hapoel gibi lider ve ligin en skorer takımını bu kadar kötü giderken yenmek, takıma özgüven kazandıracaktı. Nitekim, aynı Maccabi maçında olduğu gibi sert savunma yaparak başladı Fenerbahçe maça. O maçta ilk yarıda 30 sayı yemişlerdi, dün 28... Hücumda işler iyi gitmiyordu ama savunma konsatrasyonu devam etti. İkinci yarı Tucker, Onuralp, Hall ve Biberoviç biraz açılınca hücumlar da ritmini buldu ve Fenerbahçe Beko, net bir galibiyete imza attı. Çok ama çok ihtiyacı vardı Sarı-Lacivertliler’in böyle bir kazanıma. Özellikle Jantunen sahada yokken Fenerbahçe skoru hep önde götürdü. Hapoel 28-21 öndeyken, her pozisyonda rakibine çok kolay geçilen Jantunen kenara geldi.

Transfere ihtiyacı var

Fenerbahçe 20’ye 2’lik bir seri yakalayıp 41-30 öne geçti. Finlandiyalı tekrar oyuna girince bu kez Hapoel 7-0’lık seri yakaladı ve tekrar oyuna ortak oldu. Savunmada sürekli adam değiştiriyoruz. Melli ve Birch kısaların karşısında çok iyi duruyor. Ama Jantunen bir kere bile kısanın karşısında kalamıyor. Bu büyük bir handikap. Onuralp’in dün yaptığı katkı çok değerliydi. Rotasyonda Boston’u geçti. Hem rakibin en iyisini savunuyor, hem de açık alan sayıları bulabiliyor. Onun enerjisine Fenerbahçe’nin ihtiyacı var. Sonuçta kritik bir galibiyet ama Maccabi maçından sonra yazdığım gibi Fenerbahçe’nin hem oyun aklına hem de iki transfere ihtiyacı var. Jantunen ile sezon zor geçer. Euroleague basketbolunu bile akıllı 4 ve 5 numara bulunabilirse ki bu çok zor, o zaman Fenerbahçe için başka şeyler konuşabiliriz...

14 Kasım 2025, Cuma 09:46
YAZININ DEVAMI

‘’Fener kabus gördü‘’

Aslında ilk yarıdaki oyun, 10 sayılık farka rağmen ikinci yarı sıkıntı yaratacağını gösteriyordu. Daha doğrusu ilk yarıdaki istatistikler. Maccabi 13’te 1 üçlük atmış, herşeyi kaçırıyorlar. Sen ritmini bulmuşsun. Ama maç bir türlü kopmuyor. Çünkü kaçırdıkları hemen hemen her topun hücum ribaundunu aldı Maccabi takımı.

Bir de Fenerbahçe Beko tam 10 top kaybı yapınca, tabiri caizse ‘iğrenç’ bir basketbol oynayan Maccabi’ye karşı sadece 10 sayılık avantajla soyunma odasına gitti. Böyle bir takımı yakalamışken ilk yarıda işi bitirmesi gerekiyordu Sarı-Lacivertliler’in. Çünkü 13’te 1 üçlük isabet oranı illa ki artacaktı. Nitekim Fenerbahçe 3. periyodun başında Hall’ın 3 adet 3’lüğü ile farkı 19’a (57-38) çıkarmasına rağmen, Maccabi 1-2 şut sokunca birden oyuna ortak oldu. Hücum ribauntlarını almaya devam ettiler. Biz ise oyun konsantrasyonundan biraz kopunca 20-30 sayı farkla bitmesi gereken maç 4 dakika kala Maccabi’nin 71-70’lik üstünlüğü ile geçildi.

Sonrasında akıllar başa geldi. Savunma sertleşti. Biraz doğru hücum ve çizgiye gidip kazanılan serbest atışlarla, zor da olsa galibiyet geldi. Son şampiyonun son hali çok düşündürücü. 18 sayılık fark Fenerbahçe’nin iyi oyunundan değil, Maccabi’nin kötü ötesi bir performans sergilemesinden kaynaklandı. Şampiyon kadrodan giden üç oyuncu yetenek olarak ‘süper star’ değildi belki ama hepsinin oyun aklı üst seviyedeydi. Hatta bu ekibe Sertaç’ı da dahil edebiliriz. Sertaç, Davis, Guduriç ve McCollum’un basketbol zekasının toplamı, şu anki mevcut kadronun toplamından daha fazla maalesef.

Nasıl toparlayacaklar bilemiyorum

NBA’den gelen Thornton, Bacot ve Boston JR teker teker iyi oyuncu olabilirler belki ama sahaya akıl olarak hiç bir şey koyamıyorlar. Sonuçta Sarı-Lacivertliler, hem tecrübe, hem de akıl olarak çok geriye gitti. Nasıl toparlayacaklar bilemiyorum. En az iki tane, Euroleague’de nasıl kazanılması gerektiğini çok ama çok iyi bilen transfer şart...

12 Kasım 2025, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Efes fırsat tepti‘’

Euroleague’de Anadolu Efes için işler iyi gitmiyor. Dün onlar için bir fırsat maçıydı belki. Milano da, Efes gibi inişli çıkışlı bir performans sergiliyor, güven vermiyordu. İç sahada kazanılması gereken bir maçtı. Ama Kokoskov, bir türlü hücumda rolleri belirleyemedi. Düne kadar sezonun en kötü oyuncusu olan Dozier ilk yarı hiç kaçırmadan 17 sayı atınca temsilcimiz devreyi önde bitirdi. Ama ritmini bulan Dozier uzun süre kenarda tutuldu.

4. çeyreğin başlarında Milano tam 13 sayı öne geçti. Ama onlar da böyle maçları kazanamaması ile ünlü bir takım. Nitekim, 4 kısaya dönen temsilcimiz hücumda avantaj sağladı ve bir anda 13 sayı farkı kapadı. Ama taraftarı önünde geriden gelmenin verdiği ivmeyi değerlendiremedi maalesef. İlk uzatmaya Milano 6-0’la başlarken, Efes 7-0’la yanıt verdi.

Çok ısrar ediyor

Son topu çok kötü kullandılar ve 2. uzatmaya gidildi. Maç uzarken hakemler de neredeyse her pozisyonun tekrarını izledi. Defalarca oyun durdu. Maç soğudu. Ama Milano’da Ellis soğumadı. Genç oyun kurucu kritik basketlere imza atarken, Shields ve Guduriç’in üçlükleri sonucu belirledi. Lloyd’un 6’da 0 üçlük atması da bu kadar kafa kafaya giden maçta negatif etki yarattı. Kokoskov, rotasyonu daha iyi ayarlayabilirdi. İki 4 numarada çok ısrar ediyor. Dessert niye kadroda yok. Jones niye çok az oynuyor, Swider niye hiç oynamıyor. Bunlar kafamıza takılan sorular.

08 Kasım 2025, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Fener hata yapmadı!‘’

Çift maç haftasında İspanya’da iki ağır yenilgi alan son şampiyon Fenerbahçe Beko’nun ne olursa olsun kazanması gereken bir maçtı. Valencia ve Real Madrid deplasmanlarında kaybedilebilir ama Fenerbahçe’nin kaybetme şekli kabul edilir gibi değildi. İsyan etmeyen, farklı yenilgi göstere göstere gelirken skoru kabul eden bir oyuncu grubu vardı sahada. Jasikevicius’un yapması gereken ilk şey, takımı mental olarak yukarıya çekebilmek. Bu da saha içi sonuçlar gelmeden kolay olmuyor.

Takımın kazanma şekline bakmak gerekiyor

Haftaya Münih’de oynanacak iki İsrail takımı maçları öncesi rakip ligin en zayıf takımı Asvel’di. Bir de Asvel’in neredeyse yarısı sakat olunca, galibiyetin gelmesi çok doğal. Burada da takımın kazanma şekline bakmak gerekiyor. Tabii ki rakibin bu durumu Fenerbahçe’nin yeteri kadar agresif olmasını engelleyen bir faktördü. Ama buna rağmen çok enerjik ve saldırgan başladı Fenerbahçe maça. Bir de şutlar girince fark hemen açıldı. Jasikevicius’un takımı şampiyon yapan sisteminde oyunculardan çok oyun önemliydi.

Bir şekilde doğru şutu buluyor, bunlarda isabet oranı yükseldikçe galibiyetler de geliyordu. Bu yıl Fenerbahçe kötü şut atıyor. Ama ilk yarıda Boston, Baldwin, Biberoviç ve Hall ile tam 8 üçlük bulan Sarı-Lacivertliler, 45 sayıya ulaştı. İkinci yarı biraz kör dövüşü şekinde geçti. Basketbol kalitesi diplere düştü. Rakibin bu seviyelere yakışmayan oyuncu kalitesi Fenerbahçe’yi de doğal olarak olumuz etkiledi. Ama bir şekilde kazanmanın yolunu buldu Kanarya. Şimdi evimizde oynamamız gereken maçları Münih’te taraftar desteği ile oynayacağız. Orada gelecek iki yenilgi Fenerbahçe Beko’yu, ayağa kaldırmaya başlayabilir...

07 Kasım 2025, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Efes başladı Fener bitirdi‘’

Sezonun başı ve takımlarımız hem sakatlık hem de uyum sorunları yaşıyorlar. Böyle bir dönemde iyi basketbol beklemek zor. Nitekim iki takımın da ne oynadığını, ne oynamak istediğini anlamak güçtü. Coachlar bu dönemde bir şekilde maç kazanmaya bakıyorlar. İlk üç çeyrek, maç sonunu oynayacak doğru beşi bulmak için geçiyor. Çılgın gibi oyuncu değişiklikleri yapılıyor. Dün sonunda doğru beşi bulan taraf Jasikevicius oldu.

Bir sürü gel gitin yaşandığı ilk üç periyot 56-56 sona erdi. 4. periyoda 8-0 ile başlayan SarıLacivertliler, bu avantajını da maç sonuna kadar sürdürdü. Kokoskov’un neredeyse hiç dakika almamış Şehmus ve Erkan’la son periyoda başlaması da tartışılabilir. Nitekim panik değişiklikler ve ritm kaybı sonrası tamamen yapılan düzen dışı atışlar Efes’in uzun süre önde götürdüğü maçı kaybetmesine neden oldu. Bu bölümde Bonzie Colson’un ve Wilbekın’ın yaptığı istikrarlı katkı galibiyetin faktör oldu.

İstenilen seviyede değiller

Çünkü maça baktığımızda öne çıkan, sivrilen bir oyuncu bile yoktu iki takımda. Efes’te Babb çok iyi başladı ama devamını getiremedi. 3 hafta oynamayacağı konuşulan Ercan biyonik adam gibi 1 haftada iyileşti. O da yine idman eksikliğine rağmen elinden geleni yaptı. Fenerbahçe’de ise yukarıda saydığım iki isim dışında Baldwin’in 8 asisti, uzun eksiği yaşayan Efes’e karşı Bacot-Birch ikilisinin bulduğu 15 sayı dengeyi değiştiren unsurlardan biriydi.

6. hafta sona erdi. İki takımımız da istenilen seviyede değil. Ama bu yıl bir tane bile dominant basketbol oynayan takım yok. Eurobasket sonrası kimse hazır değil. Bol miktarda sakat var. Ocak ayından sonraki performanslar belirleyici olacak gibi görünüyor.

25 Ekim 2025, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Gelenek bozulmadı!‘’

Son şampiyon Fenerbahçe Beko için sezon iyi başlamadı. Yeni oyuncular, sakatlıklar derken 3. haftada 2. yenilgisini aldı Kanarya.

Gerçi Kızıl Yıldız’a son iki sezondur bu salonda mağlup oluyordu Fenerbahçe Beko. Ama bu kez rakip yaralıydı. Bolomboy, Plavsiç, Rivero, Canaan, Graham ve Dobriç gibi önemli yıldızları yoktu. Kötü başlangıç sonrası coach Sfairopoulos ile de yollar ayrılmıştı. Bazen bu tip olumsuzluklar sonrası kalanlar bir olur ve reaksiyon gösterirler. Nitekim çok dar bir rotasyonla oynamalarına rağmen çok konsantre ve kararlı bir Kızıl Yıldız vardı sahada. Fenerbahçe Beko ise tam tersi durumdaydı. Belki rakibin bu durumu onların motivasyonunu etkilemişti. Gerçi Fenerbahçe’nin de sakatları vardı ama Kızıl Yıldız kadar kilit isimler değildi. Zalgiris maçına benzer bir yenilgi oldu. Orada da sadece Baldwin’in şut sokması ve onun bireysel performansı ile fark kapanmış, maç son topa kalmıştı. Dün de Colzon 4. çeyrekte 4 üçlük attı, 16 sayılık fark 3 sayıya kadar indi ama o kadar.

Başarının faktörü...

Colson 4/5 üçlük atarken, Tucker, Biberoviç, Jantunen, Baldwin, Melli gibi 5 skorer 19 üçlük denemesinde sadece 3 üçlük isabet bulabildi. Hal böyle olunca da yenilgi kaçınılmaz oldu. Savunma hataları da çok fazlaydı Fenerbahçe’nin. Özellikle Jantunen pozisyon almada sorunları var. Bir de maç savunmasında kısaya geçildi ve Mcİntryee turnikeyi attı. Burada Birch, Melli, Davis gibi isimler kısaya geçilmiyorlardı. Final-Four’daki başarının faktörlerinden biri de buydu. Neyse.. Daha zaman ve öğrenilecek çok şey var. Eurobasket sonrası hiç bir takım hazır değil. Bu dönemi en az hasarla atlatmak gerekiyordu ama şimdiden 2 yenilgi aldı Fenerbahçe. Telafi için daha fazla çaba sarfetmesi gerekecek...

11 Ekim 2025, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Sadece Baldwin yetmedi‘’

Zalgiris Kaunas, bu yıl Fransisco'nun yanına Maido Lo ve William-Goss'u transfer edip oyun kurucu rotasyonunu çok güçlendirmişti. Uzun süre Jasikevicius'un yardımcılığını yapan Maciulis'i takımın başına getiren Litvanya ekibi sezon açılış maçında son finalist Monaco'yu deplasmanda yenip tüm dikkatleri üzerine çekti. Dün de son şampiyon Fenerbahçe Beko'yu geçip sezona sansasyonel bir başlangıç yaptılar. Kaunas deplasmanları her zaman zordur. En iyi döneminde bile orada kazanmak kolay değil.

Neredeyse mucize gerçekleştirecekti

Nitekim yenilerle henüz uyum sağlayamayan Sarı-Lacivertliler, son bölümlerde 16 sayı geri düştü. Farklı yenilgi geliyor diye düşünüyorduk ama bu yıl bir başka oynayan Baldwin 'hayır' dedi. Arka arkaya üçlüklerle Zalgiris potasını bombalayan Baldwin sayesinde Fenerbahçe bir anda geri geldi ve 75-74 öne geçmeyi başardı. Bir mucize gerçekleşiyordu neredeyse. Ama o ana kadar hiç şut sokamayan Ulanovas ve Butkevicius ile üst üste iki kritik üçlük bulan Zalgiris, krizden çıkmayı başardı. Maç yine Fenerbahçe'ye geldi. O Baldwin, Tucker ve Melli ile üçlükleri kaçıran Kanarya, salondan 84-81 mağlup ayrıldı. Maçın hakkı aslında Zalgiris'indi.

Toplam 6 isabetli üçlükten 5'ini attı

Fenerbahçe'de Baldwin 36 sayı atarken Hall dışında kimse ona yardımcı olamadı. Melli, Tucker, Biberoviç, Jantunen ve Colson toplamda kullandıkları 15 üçlükte sadece 1 isabet bulabildi. Takımın 6 isabetli üçlüğünün 5'ini Baldwin kaydetti. Bu şartlarda zaten maçı kazanacak noktaya getirmek bile mental olarak takımın nasıl güçlü olduğunu gösteriyor. Her zaman böyle kötü şut atılmaz. Kayıp büyük değil. Ama tek kişiyle de Zalgiris deplasmanında da maç kazanılmaz...

04 Ekim 2025, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Efes hata yapmadı‘’

Avrupa Şampiyonaları sonrası sezon başlangıçları her takım için zordur. Bir çok oyuncu milli takımlardan dönmüştür ve neredeyse tam takım hiç antrenman yapmadan ilk maça çıkılır. Bu nedenle Efes’in hem de iç saha avantajını kullanamadığı bir günde kazandığı galibiyet çok değerli. İlk bir ayı en az hasarla atlatan takımların önü daha açık olacak. Nitekim yine vasat bir kadro kuran Maccabi Tel Aviv karşısında kaybedecek durumlara düşen Lacivert-Beyazlılar, tecrübe ve oyuncu kalitesini kullanıp hedefe ulaştı. Anadolu Efes’in kısa rotasyonu ligin en iyilerinden. Ama buna rağmen ilk yarıyı sadece 4 asistle bitirdiler. Hücumda organizasyon hiç yoktu. Tamamen birebir oyunlara kaldılar. 3. çeyrekte 5 asist üzerinden bulunan sayılar temsilcimizin de moralini yerine getirdi.

Noktayı koyan isim...

Son çeyreğe 60-59 önde giren Lacivert-Beyazlılar, farkı 8 sayıya çıkarmasına rağmen 4 dakika kala 76- 75 geri düştü. Ama panik yapmadılar. Önce Smits gerekeni yaptı, ardından da Polonya Milli Takımı ile harika bir Eurobasket geçiren Lloyd noktayı koyan isim oldu. Efes’in bu yılki derecesini alacağı savunma ribauntları belirleyecek. 15 asiste karşın yapılan 14 top kaybı Efes’in henüz yolun çok başında olduğunu gösteriyor. Bu kötü istatistiklere rağmen galibiyete ulaşacak yolu bulmak önemliydi...

01 Ekim 2025, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI