‘’Yine olmadı‘’
Bu sefer çok inanmıştık. Makus talihimiz Riga’da son bulacaktı. Çünkü sonuna kadar hak etmiştik buşampiyonluğu. Bu çocuklar hak etmişti. Finale gelene kadar harika bir performans sergilemiştik. Taraflı tarafsız herkesin hayranlığını kazanmıştık. Finalde rakibimiz son Dünya Şampiyonu Almanya’ydı. Onlar da bizimgibi yenilgisiz gelmişlerdi. Onlar da bizim gibi turnuvanın en iyi basketbolunu oynuyorlardı. Ama finalde daha da iyi oynadılar. Alperen’e önlem almadılar. Herkes ona sıkıştırma getiriyordu ama onlar Alperen’i birebirbıraktı, diğerlerini devreye sokmamaya çalıştı. Bunda da başarılı oldular.
Çok iyi üçlük attılar
Bu nedenle maalesef herkesten hücum katkısı alamadık. Ama skoru yine hep önde götürdük. Savunma gayretimiz de yine üst düzeydeydi. Fakat bu kez Almanlar ekstra oyuncuları buldular, başta Bonga olmak üzere müthiş üçlük attılar. Schröder’i yavaşlattık belki ama Bonga 4/4 üçlükle 20 sayı atarken en önemlisi ribauntlarda bize üstünlük sağladılar. Kritik anlarda hücum ribauntlarını verdik. Yine de elimize maçı koparacak fırsatlar geldi. Hep söylüyorduk. Hücumda hep doğru tercihler yapıyoruz diye. Bu kez çok fazla yanlış tercihte bulunduk. Hataların hepsi finale denk geldi. Yanlış tercihlerin geri dönüşünde Thiemann ve Theiss bile üçlük attı. Bunlar çok can yakıcıydı. Bonga faul problemine girdi. Yerine giren Tristan Da Silva da 3 üçlük attı. Toplamda 26 üçlüğün 14’ünde isabet buldular. Finale gelene kadar bizim yaptığımız işleri finalde Almanlar yaptı.
Küçük nüanslar kazananı belirledi
Bir de son bölümlerde yorulduk. Larkin ve Cedi tüm maçı oynadı. Yanlış tercihler biraz da yorgunluktan kaynaklandı. Maç bitim oyuncularımızın hepsi ağlıyordu. Altın madalyayı çok istiyorlardı ve hak etmişlerdi. Ama küçük nüanslar kazananı belirledi.Sonuçta ülkemizi, bayrağımızı, Türk milletini onurlandırdılar. En çok onlar adına üzülüyorum. Ama bu jenerasyon daha çok genç. Burada tüm dünyanın sempatisini ve gümüş madalyayı kazandık. Teknik ekip ve bu kadronun önünde daha çok madalya kazanacak turnuva var. Üzüldük ama önümüz açık. Bir kez daha emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum. Sizlerle gurur duyuyoruz...
‘’Şampiyonluk geliyor...‘’
Letonya’nın Başkenti Riga’da altın madalya almamıza saatler kaldı. Turnuvaya gelirken hedefimiz madalyaydı ama 12 Dev Adam’ın basketbolu öyle bir noktaya evrildi ki yarı finalde Yunanistan gibi bir ekolü yerle bir etti. İlk günden itibaren her geçen gün gelişen ve daha iyi basketbol oynayan bir takımımız var. Alperen’in liderliğinde birleşen, takım olan, takımdaşlığı da sahaya en iyi şekilde yansıtan bir bu grup Türk basketbol tarihine şimdiden geçti bile.
Hücum ve savunmada, kusursuza yakın basketbol!
Avrupa’nın en iyi koçu olan Ergin Ataman, motive ve kararlı olduğu zaman neler yapabileceğini bir kez daha gösterdi. Bu takım diğerlerinin çok üzerinde basketbol oynuyor ve hep doğruları yapıyor. Düzen içinde istediği ve çalıştığı şeyleri uyguluyor. Bunu da çok üst seviye rakiplere karşı yapıyor. Çok yetenekli oyunculara sahibiz ama bizi daha da özel kılan hem savunmada hem de hücumda kusursuza yakın bir basketbol oynamamız. Bu da bizi Almanya karşısında umutlu kılıyor.
Yunanistan daha komplike bir takım
Almanya son dünya şampiyonu. Onlar da bizim gibi hiç yenilmedi. Yunanistan’dan daha komplike bir takımlar ama bizim kadar değiller. Oyun bir yerde Schröder ve Wagner’in birebirlerine kalıyor. Hücumda tıkanabiliyorlar. Yine onlar özelinde bir savunma stratejisi hazırlayacağız. Bizde Alperen takımın lideri ama o takım oyunu içinde, düzen içinde, takım için bir şeyler yapıyor. Ercan, Cedi, Furkan, Larkin, Şehmuz, Kenan ve diğerleri de hep hazır ve hep katkı veriyor. İki takım da 90’lı sayıları rahat geçiyor. Ama bizim takım savunmamız oturmuş ve daha agresif. Tabii ki rakipte çok önemli ve tecrübeli yıldızlar var. Ama düne kadar oynadığımız basketbolu sahaya yansıtırsak sonuna kadar hak edilmiş olan şampiyonluğu kazanacağımıza inanıyorum. Bol şanslar 12 Dev Adam...
‘’Muhteşem zafer‘’
12 Dev Adam, Riga'da bizleri her geçen gün gururlandırmaya devam ediyor. Yarı finale gelene kadar 7 maçı da domine edip kazanan A Milli Basketbol Takımımız, Yunanistan'ı da yerle bir etti. Giannis Antetokoumpo önderliğindeki Yunanistan yarı finalde zor bir rakipti. Ama Türkiye öyle bir basketbol oynadı ki, Yunanlılar bir an olsun maçın içine giremedi. Mükemmel savunma yaptık. Çok konsantreydik. Onları 22 top kaybına zorladık, düzenlerini alt üst ettik. Rakibin en büyük silahı NBA MVP'si Giannis Antetokoumpo'ydu. Düne kadar onu kimse durduramamıştı. Ama sahada öyle bir oyuncu vardı ki, son dillere destan bir performans sergiledi. Ercan Osmani.
Ercan Osmani...
Takımın yarı finale kadar gelmesinde büyük pay sahibi olan, sessiz sedasız işini yapan, çok gösterişsiz oynayan ama çok faydalı işler yapan Ercan, Antetokoumpo'yu sahadan silerken hücumda da Yunanistan'ın fişini çeken isim oldu. Rakip savunmanın tüm dikkatleri Alperen'in üzerindeyken ilk çeyrekte 4/4 üçlükle 14 sayı atan Ercan, takıma liderlik etti. Maçı da 6'sı üçlük olmak üzere 28 sayı ile tamamlayıp gecenin kahramanı oldu. Ona Alperen, sakat sakat oynayan Cedi, Larkin, kenardan gelen Furkan da eşlik edince fark sürekli 20'nin üzerinde seyretti. Atom karınca Şehmuz rakip kısalara müthiş baskı yaptı. Cedi kritik üçlükleri atarken savunma performansı yine inanılmazdı.
Takımı yine harika hazırlamış
Ergin Ataman takımı yine harika hazırlamış. Savunma stratejimiz çok iyiydi. Hücumlar ise mükemmel işledi. 3. çeyrek bittiğinde tam 23 asist yapmıştık. Maçı da 27 asistle tamamladık. Yunanistan gibi bir takımı böyle yenmek, çaresiz bırakmak son yılların en görkemli galibiyetlerinden biri oldu. Bu takım şampiyonluğu sonuna kadar hak ediyor. Turnuvanın ilk gününden itibaren öngörüldüğü gibi bizi Türkiye-Almanya finali bekliyor. İki takım da yenilgisiz olarak finale geldi. Ben böyle oynarsak Almanya'ya da şans tanımayacağımızı düşünüyorum. Hepinize helal olsun. Bize onur verici, tarihi bir gece daha yaşattınız. Kaldı bir maç...
‘’Devler tarih yazıyor‘’
Turnuvaya harika bir başlangıç yapan 12 Dev Adam, EuroBasket’te hedefine adım adım ilerliyor. Çeyrek finalde Polonya’yı zaman zaman zorlansa da farklı deviren Ay-Yıldızlılar, adını yarı finale yazdırdı ve madalya yolunda bir eşiği daha atladı. Coach Ergin Ataman, ilk 6 maçın aksine ilk kez beşte değişiklik yaptı ve Kenan’ın yerine Şehmus’la oyuna başladı. Şehmus da rakibin en iyisi Loyd’u canından bezdirdi. Bakmayın 19 sayı attığına, o basketlerin çoğu fark 23’e çıktıktan sonra geldi. Polonya da bize çok iyi hazırlanmış. İlk çeyrek mükemmel savunma yaptılar. Maçı bitirdiğimiz an 2. çeyrekti. Burada iyi savunma yapmaya devam ettik. Loyd ve Ponitka’yı etkisizleştirmiştik, diğerlerinden de sayı yemeyince, Alperen de devreye girince 27-13’lük seriyle rahatladık. 3. periyodun sonlarına doğru fark 23 oldu.
Alperen ilk Türk oldu
Cedi’nin sakatlığı biraz dikkatimizi dağıttı. Polonya bir anda umutlandı. Fark 10 sayıya indi. Ama Shane Larkin ne zaman ihtiyaç olsa devreye giriyor. 4. çeyrekte sazı eline aldı. Alperen 19 sayı, 12 ribaunt ve 10 asistle Avrupa Şampiyonaları’nda ‘trible double’ yapan ilk Türk olmayı başardı. Muhteşem oynadı yine. Polonya gibi iyi savunma yapan bir takıma zorlanmamıza rağmen 91 sayı atmak nasıl bir potansiyele sahip olduğumuzun bir göstergesi. Bu takım ve teknik kadro ile gurur duyuyoruz. Şimdi sıra yarı finalde. Madalya için bir, şampiyonluk için iki galibiyete ihtiyacımız var. Haydi çocuklar. Sizlere çok ama çok güveniyoruz...
‘’Haydi devler‘’
Avrupa Basketbol Şampiyonası’nda ilk tur genelde güçlülerin rahat kazandığı bir şekilde geçerken, Son 16 başlayınca işin rengi de değişti. Sertlik seviyesi çok yukarılara çıktı, kimse kolay teslim olmadı. Artık favori yok, kolay maç yok. İsveç galibiyeti sonrasında oyuncularımız da diğer sonuçları görünce bu durumun farkına varmıştır. Rakibimiz, Bosna Hersek’i zor da olsa yenen Polonya. Polonya yıllardır belli bir seviyede basketbol oynuyor. Devşirme Jordan Loyd harika bir performans sergiliyor. Keza kulüp takımlarında vasatı geçemeyen ama milli takımda bir canavara dönüşen Ponitka harika oynuyor. İyi mücadele ediyorlar, sert savunma yapıyorlar.
Almanya ile birlikte...
Kalite olarak ise bizim seviyemizde değiller. EuroBasket’in ilk 4 maçını çok motive oynayan, 40 dakika kararlı bir şekilde savunma yapan 12 Dev Adam geride kalan 6 maçtakine benzer bir performans sergilerse, 7. galibiyetini alır. Rakip şu ana kadar ortalama 80 sayı atmış, biz 90. Onlar 36 ribaunt almış, biz 38. Onlar 16 asist yapmış, biz 22. Onlar 14 top kaybı yapmış, biz 12. Her açıdan Polonya’dan çok üstünüz. Turnuvanın ilk gününden itibaren Almanya ile beraber en iyi basketbol oynayan takımız. Görünen o ki, büyük sürprizler olmazsa bu iki takım final oynayacak. Başarılar 12 Dev Adam.
‘’Sıradaki gelsin...‘’
12 Dev Adam, ya tamam ya devam maçında İsveç’i devirdi, adını çeyrek finale yazdırdı. İlk 5 maçtaki performansımız baz alındığında maçın nispeten rahat geçmesini bekliyorduk. Ama tahmin ettiğimizden çok daha sert ve akıllı bir İsveç vardı karşımızda. Biz ise bir türlü ritmimizi bulamadık. Özellikle savunma konsantrasyonumuz istenilen seviyede değildi. Bunda maçı saat 12.00’de oynamanın da etkisi vardı. İnsanların biyolojik saatleri var ve ilk defa bu saatlerde maç yapmak bizi etkiledi. Cedi’nin erken üç faul alması onun performansını biraz düşürdü. Ama karar anlarında Larkin’in başlattığı savunma çabası, Adem Bona’nın yaptığı 3 kritik blok ve rakip savunmanın tüm konsantrasyonu onun üzerinde olmasına rağmen Alperen’in hücumdaki bitiriciliği zaferi bize getirdi.
Kalitemiz sayesinde...
Cedi de ilk 4 üçlükte isabet bularak bizim skorun içinde kalmamızı sağladı. Aslında 3. çeyreğin başında yakaladığımız 24-6’lık seriyle 61-50 öne geçtik. Burada savunma sertliğini biraz daha sürdürebilsek fark 20’lere çıkacak, İsveç de oyundan düşecekti. Ama 4. çeyreğin başında yine kolay sayılar yiyince rakibi maça ortak ettik. Riske soktuğumuz maçı oyuncu kalitemiz ile kazanmayı başardık. Kötü oynarken de kazanmak önemli. Ben çeyrek finalde, grup maçlarındaki Türkiye’yi göreceğimizi düşünüyorum. Rakip kim olursa olsun fark etmez. Bu yolun sonu madalya olacak...
‘’Devler destan yazıyor‘’
A Milli Basketbol Takımımız, Avrupa Şampiyonası’nı titretiyor. İlk 4 maçı çok rahat kazanan Türkiye, grup liderliği maçında turnuvanın en büyük favorisi Sırbistan’ı müthiş bir oyundan sonra devirdi, Top 16’da İsveç ile eşleşti. Şu ana kadar harika oynuyorduk. Ama sert bir takımla karşılaşmamıştık.
Ama Sırbistan karşısında da aynı performansı, aynı kararlılığı, aynı kazanma arzusunu devam ettirdik. Biz 95 sayı attık ama Sırplar da mükemmele yakın oynadı. Avrupa Şampiyonaları tarihine geçecek bir maç izledik belki. Skor sürekli el değiştirdi. İki takımın yıldızları sürekli sahne aldı. İki takım da hiç geri atmadı. Ama son 2 dakikadaki mücadele gücümüz bizi zafere taşıdı. Onlarda 7 kez All Star seçilmiş, NBA MVP’si Nikola Jokiç vardı belki ama bizde de Alperen vardı. Takıma mükemmel liderlik yapıyor.
Çok iyi analiz ediyorlar
Cedi müthiş bir kaptanlık yapıyor. Shane Larkin harika oyun kuruculuk yapıyor. Ercan, Adem, Kenan, Şehmuz, Furkan tamamlayıcı oyunculuk rolünü muazzam oynuyorlar. Ergin Ataman ve çok güçlü olan yardımcı ekibi çok motive, çok konsantre. Rakipleri çok iyi analiz ediyorlar. Sırbistan gibi bir takımı, hem de gününde ve iyi oynayan bir Sırbistan’ı son bölümlerde çaresiz bırakmak büyük iş. Bu takımı izlemekten büyük keyif alıyorum, onlarla gurur duyuyoruz. Yolun sonu madalya olsun diyorduk ama artık madalyanın renginin altın olmasını hayal etmeye başladık.
‘’12 Dev Adam seriye bağladı‘’
A Milli Basketbol Takımımız için Avrupa Şampiyonası harika geçiyor. İlk üç maçını çok rahat kazanan Türkiye, Estonya karşısında da benzer bir performans sergiledi, salondan 20 farkla galip ayrılıp Sırbistan ile oynayacağı liderlik maçını beklemeye başladı.
İstedikleri zaman her şeyi yapıyorlar
İlk çeyrekte çok fazla serbes atış bulup 17-5 öne geçtik. Kenardan gelen Adem arka arkaya skor katkısı yapınca 2. çeyreğin başında fark 22 oldu: 43-21. Yine çok kolay kazanacağımızı düşündük. Estonya ise inatçı bir takım. Fark olmasına rağmen oyun disiplinini bırakmadılar. 3. çeyrekte hücumda biraz zorlandık, çok fazla top kaybı yaptık. Estonya farkı bir ara 12’ye indirince vidaları biraz sıkan Ay-Yıldızlılar hemen kontrolü tekrar eline aldı. Ercan bu dönemde çok kritik üçlükler atarken, maç boyu fazla zorlamayan Alperen sahneye çıktı ve arka arkaya attığı smaçlar ve üçlüklerle farkın tekrar 21 sayıya çıkmasını sağladı. Milli takım rakiplerin çok üzerinde basketbol oynuyor. İstedikleri zaman istedikleri her şeyi yapıyorlar. Hücumlar harika, savunma çok agresif. Henüz çok üst düzey bir takımla karşılaşmadık.
İzlerken keyif aldığımız bir takım var parkede
Sırbistan maçı hem grup liderliği açısından önemli hem de turnuvadaki geleceğimiz hakkında daha sağlıklı yorumlar yapabilmemiz adına belirleyici olacak. Kazanırsak yolumuz çok açılacak. Kaybedip 2. olsak bile oynadığımız basketbol bizi madalyaya götürebilir. Şu ana kadar her şey yolunda gidiyor. Aman nazar değmesin. İzlerken çok keyif aldığımız bir takım var parkede. Uzun yıllardır milli takımlar seviyesinde böyle basketbol oynamıyorduk....