‘’Işık vermiyor‘’
Hiçbir maç oynanmadan kazanılmaz deriz. Ancak bazı maçlar vardır ki sonucu için önceden iddialı tahminler yapabilirsin. Karagümrük maçından öncede biz Fenerbahçe’nin kolay kazanacağını iddia etmiştik. Öyle ya rakip ligin en çok gol yiyen, tek galibiyet alabilmiş bir takımıydı. Tedesco’nun ilk 11 sürprizleri vardı. Brown kulübedeydi. (Bitime 2 dakika kala oyuna girdi) Belli ki son olayların içindeydi. Szymanski, Fred ve En Nesyri’de formayı kapamamışlar, Talisca santrfora geçmişti. Maç başladı. Karagümrük kendi alanına çakıldı. Sadece savunma yapıyor, Fenerbahçe ise duvarı aşamıyordu. Sonra imdada penaltı yetişti, devre biterken gelen Asensio golü ile de rahatladı. İkinci yarıda taraftar takımından haklı olarak fark bekliyordu. Fenerbahçe her zaman olduğu gibi hepimizi yanılttı. Takımda ayakta kalan tek futbolcu İsmail Yüksek idi. Asensio bir gol attı 3 tane kaçırdı. Kerem maçı tek asistle geçirdi. Müdafa evlere şenlikti. Çağlar yine rakibin attığı golde ofsaytı bozdu. Semedo bile geriye gitmeye başlamış. Alvarez ve Nene bu takımın bankoları mı, tartışılır.
Hayal kurmayı bırakın
Oyunun ikinci bölümünde Serginho’nun golünden sonra Fenerbahçe‘de panik başladı. Tedesco bile korkudan hemen sahaya Fred, En Nesyri, Oğuz, Szymanski’yi yolladı. Yolladı ama, sahadaki kötü futbol değişmedi. Karagümrük maçını bile evinde zar zor kazanan bu Fenerbahçe gerçekten ışık vermiyor. Bu takımı coşturacak hoca da asla Tedesco değil. Ali Koç ve arkadaşları gibi hayal kurmayı bırakın, gerçeklere bakın...
‘’Tek seçenek kazanmak‘’
Aslında kağıt üzerinde Fenerbahçe için kolay bir maç. Karagümrük şu ana kadar ligin en çok gol yiyen (18) takımı. Tek galibiyeti var, 7 maç kaybetmiş. Berabere kalmayı bile beceremiyor. 1-2 maçlarını seyrettim, devre arası takviye almazlarsa, Süper Lig’de tutunmaları zor. Defansif anlamda büyük sıkıntılar yaşayan rakibi karşısında Fenerbahçe’nin zorlanmadan kazanmasını bekliyorum. Skriniar’ın cezalı olması sebebiyle Çağlar hem ilk 11’e dönecek, hem de kaptan olarak sahaya çıkacak. Tedesco bakalım En Nesyri konusunda nasıl bir karar verecek. Aslında bu maç tam En Nesyri’lik. Fenerbahçe’nin ve hocasının kredisi yok. Bu maçlar moral depolama açısından önemli. Stuttgart maçı öncesi alınacak rahat bir galibiyet, takıma büyük moral verir, hocaya nefes aldırır.
Sürpriz olur mu sanmam...
Zaten şampiyonluk hesapları yapıyorsan evinde oynadığın maçları kazanmak zorundasın. İlk 11’de sürprizler olur mu? Sanmam. Artık İrfan Can Kahveci oynar mı? Cenk Tosun şans bulur mu? Muhabbeti de olmadığına göre ilk 11’i tahmin etmek zor değil. Kısacası Fenerbahçe bir moral depolama maçına çıkıyor. Favori puan kaybeder mi? Büyük sürprize imza atar, seyircisini tamamen kaybeder ve krize girer diyerek noktayı koyalım.
‘’Amerika yolcuları‘’
Maçın mutlak favorisi bizdik. Oyun başladı, bunu hemen gördük. Önde baskıyla rakibin nefes almasına bile fırsat bırakmadan ilk devreye 3 gol sığdırdık. Milli Takım kadrosunda gerçekten müthiş oyuncular var. Montella ise bu takımı çok iyi yönetiyor, forma adaletsizliği yapmıyor. Santrforsuz takımı bile golcü takım yaptı. Kaptan Hakan Çalhanoğlu takımın beyni. Arda Güler parmak ısırtıyor. Kenan Yıldız ismi gibi parladıkça parlıyor. İİsmail Yüksek kelle koltukta oynuyor. Kerem Aktürkoğlu, Yunus Akgün uçan kanatlar. Abdülkerim, Merih Demiral (Süper 2 kafa golü attı) hem savunuyorlar hem de saldırıyorlar. Takımda mücadele etmeyen tek oyuncu yok. Kulübedekiler harika. Yeri geliyor sahadalar, yeri geliyor kenarda amigolar. Maçın ilk yarısı 3 farkla kapanınca ikinci 45 dakika idman havası şeklinde geçti.
Hak ediyorlar
Montella bu yarıda kulübeden Barış Alper’i, Orkun Kökçü’yü, Salih Özcan’ı, Oğuz Aydın’ı, Ferdi Kadıoğlu’nu oyuna alarak ödüllendirdi. Bu maçtan sonra Play-Off oynamayı neredeyse garantiledik. Bu takım Dünya Kupası’na gitmeyi hak ediyor. Play-Off maçlarını da kazasız geçip hedefe varmak şimdilik tek temennimiz. Haydi Amerika yolcuları, şampiyona sizleri bekliyor. Not: Yıllarca yanımda çok spiker yetişti, çalıştı. Milli maçı anlatan Alp Özgen kardeşimizi belli ki kimse uyarmamış. Ona tavsiyem maç anlatırken, her dakika bağırmana gerek yok. Böyle anlatırsan, televizyonun sesini kapatanlar çoğalır.
‘’Fenerbahçe’de kongre oldu mu?‘’
Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran’la 30 yıla yakın bir dostluğum vardır. Geçmişte kendisiyle bire bir, çok önemli canlı yayınlar (ATV, TV 8, Habertürk) yapmışımdır. Hatta son yayınlar hâlâ sosyal medyada dolaşmaktadır. Başkan, 7 yıllık Ali Koç yönetimini devirerek göreve geldi. Camia ve tribünler kendisine büyük destek verdiler. Şimdi başkandan acil icraatlar bekliyorlar. Ancak gel gör ki, başkan ve arkadaşlarının henüz radikal kararlar aldığını göremedik. Bu, şu anda endişe yaratıyor.
Rol model Mert Hakan mı!
Başkana dostane tavsiyem şu olacak. Bu işler sarılıp, sarmalamakla olmaz. Radikal kararlar almak gerekli. Transferde kulübü maddi-manevi zarara uğratan Devin Özek neden hâlâ görevde? Duran’ı, Nene’yi, Alvarez’i kim aldırdı? Tedesco ile bir ileri iki geri gidersin. Yönetim olarak okullara ziyarete gidip çocuklara Fenerbahçe sevgisi aşılamak istiyorsunuz. Çok güzel de rol modeliniz Mert Hakan Yandaş olur mu? Hangi veli Mert Hakan’a çocuğunu örnek gösterir. Ali Koç’un ‘komutan(!) ünvanı verdiği bu arkadaş neden deplasmanlara gidiyor? Fenerbahçe’yi antipatik yapmaktan başka ne özelliği var? Neden hâlâ kaptan?
Şeffaf olun
Bankalar Birliği’ne 70 milyon Euro ödenecek. Cengiz Ünder 15 milyon Euro, Diego Carlos 14 milyon Euro, Nene 20 milyon Euro, Duran 21 milyon Euro... Al sana Bankalar Birliği borcu. Bu paraları bunlara kim verdi ya da verdirdi? Fenerbahçeli bunların cevabını merak ediyor. Şeffaf olun, bunları kamuoyu ile paylaşın, öğrenelim. Fenerbahçe’de şu andaki hava Ali Koç yönetiminin devam ettiği izlenimini vermektedir. Sayın başkan, dost acı söyler. Masaya yumruğunuzu vurun ve Fenerbahçe’yi tedavi edecek radikal kararları açıklayın. Bu alkış dönemleri çabuk geçer.
Bana camiada tanıdığım çok kişi şu soruyu soruyor: “Fenerbahçe’de kongre oldu mu?” Taraftar ve camia cevabınızı acilen bekliyor, sayın başkan.
‘’Vurdumduymaz Fenerbahçe‘’
Fenerbahçe’nin mutlaka kazanması gereken bir maçtı. Rakip zorluydu. Tedesco’nun 11’nde sürprizler vardı. Kaleci Ederson’nun son dakika sakatlığıyla kaleye Tarık Çetin (iyi oynadı) geçmişti. Son haftaların formda ismi İsmail Yüksek kulübeye dönmüş (anlayan varsa anlatsın), şans Alvarez’e gülmüştü. Meksikalı çok öne çıkamazken, Szymanski yine formayı kapmıştı. Asensio ile birlikte Fenerbahçe’nin etkisiz orta sahası maça ağırlık koyamayınca pozisyon bulmakta zorlandı. Talisca, Kerem ve En-Nesyri de etkisiz kalınca, Samsunspor ilk 45 dakikada gole daha yakın gözüktü. Devre golsüz kapanınca, sahadaki etkisiz futbola çare arayan Tedesco, ikinci yarıya 3 değişiklikle başladı. Kerem, Szymanski, Talisca’yı dışarı alıp Nene (etkisiz eleman) İsmail ve Oğuz’u oyuna soktu. Değişiklikler bir işe yaramadı.
Kargalar bile güler
Sonra bir başka etkisiz Alvarez yerini gamsız Fred’e bıraktı. Son olarak İrfan Can Kahveci, sahada gözükmeyen Asensio’nun yerine maça dahil oldu. Bu yarıda Samsunspor istekli oyununu sürdürdü, son vuruş beceriksizliği sebebiyle golü bulamadı. Fenerbahçe mi? Sahada elle tutulur, göze batan tek oyuncusu yoktu. Düşünün, takımın en iyisi son dakika kaleye geçen Tarık Çetin idi. Bu takım, bu vurdumduymaz haliyle şampiyonluk kovalar diyenlere kargalar bile güler.
‘’Zor ama favori!‘’
Domenico Tedesco ile sonuç almaya başlayan Fenerbahçe yine de oynadığı futbol ile beğeni toplamıyor. ‘Fenerbahçe’nin zamana ihtiyacı var’ muhabbetlerine katılmak mümkün değil. Çünkü bu takım Jose Mourinho ile kredisini sıfırladı. Samsunspor maçı çok önemli.
Fenerbahçe için bu 90 dakika çıkış maçı. Kazanırsa takım kendine güvenini yeniden kazanacak, taraftar ve camia umutlanacak. Maç kolay mı? Bu maça kolay demek zor. Ancak rakip hafta içinde çok yıprandığı bir Avrupa maçı oynadı ve eksikleri fazla. Ev sahibi kontrollü oynayacak, topu rakibe verecek ve ani atak kovalayacak.
Rotasyon yapmaz...
Tedesco ile birlikte Fenerbahçe’nin sahaya çıkacağı 11’leri artık tahmin edebiliyoruz. Ben hocanın bu maçta rotasyon yapacağını sanmıyorum. Yalnız ben olsam Nene yerine İrfan Can Kahveci’de ısrar ederim. Maça önde baskıyla başlayacak olan Fenerbahçe’nin bu zorlu deplasman oyununda galibiyete daha yakın olduğunu düşünüyorum. Kazanarak büyük çıkış yakalayacak Fenerbahçe’de puan kayıpları Tedesco’yu yine hedef tahtası yapar. Bakalım bizleri nasıl bir 90 dakika bekliyor. İzleyip göreceğiz.
‘’Fenerbahçe'ye Avrupa morali‘’
Rakibin Paris ile yaptığı son lig maçını seyretmiştim. Nice’nin kötü görüntüsü, Kadıköy’deki maç öncesi beni fazlasıyla ümitlendirmişti. Fenerbahçe’nin önde baskıyla maça başlayışı ve ilk dakikalarda gelen Kerem Aktürkoğlu golü beni yanıltmadı. Fransız takımı baskıdan kurtulamıyor, oyun kuramıyor ve atağa kalkmakta zorlanıyordu. Rakibin bunaldığı anlarda gelen 2’nci Kerem golüyle de maçın sonunun kolay geleceğini düşündük. İsmail Yüksek orta alanda dinamo gibi çalışıyor, en önemlisi Talisca eski günlerine dönüş görüntüleri çiziyordu. Kanatlar iyi çalışmayınca En Nesyri (karşı karşı bile gol yapamıyor) pozisyona giremiyordu. Asensio (son idmana çıkmamış) durgun gözükürken, Kerem Aktürkoğlu golleri ve hareketliliği ile maça renk katıyordu. Benim Fenerbahçe’de çözemediğim oyuncu Nene (80 dakika sahada kaldı). Oynuyor mu, oynamıyor mu, anlamak zor. Gereksiz yaptığı bir faul sonrasında da kullanılan duran topun peşine rakip bir penaltı kazanıp, golü attı. Bu gol ister istemez Nice’e ümit aşılıyordu. Tedesco devre arası hamle yapmadı.
Hamleler katkı yapmadı
Fenerbahçe bu yarıda tempoyu düşürünce rakibe davetiye çıkardı. Orta alan üstünlüğü rakibe geçince Tedesco’nun hamleleri geldi. Talisca ve Asensio yerlerini Szymanski ve Alvarez’e bıraktılar. Hamleler futbola olumlu katkı
yapmadı. Sonra sahanın en iyisi İsmail Yüksek yerini İrfan Can Kahveci’ye bıraktı. Doğru hamle miydi, tartışılır.
Son dakikalarda tribünler rahat başlayan maçı yine sıkıntı içinde tamamladılar. Avrupa Ligi’nde galip gelmek küçümsenmez. Zor da olsa alınan 3 puan Fenerbahçe’ye hem yol aldıracak hem de moral olacak.
‘’Zaman kaybı‘’
Fenerbahçe karşısında “lokum“ gibi bir rakip bulmuştu. Kendi alanından çıkamayan, iki düzgün pas yapamayan, hücumu hiç düşünmeyen Antalyaspor önünde inanın Fenerbahçe yine zorlandı. Sarı-Lacivertli takımın heyecanı coşkusu bitmiş. Bu coşku Domenico Tedesco ile zor yaşanır. Sahaya çıkan ilk 11 her hafta değişince oyuncular da şaşırıyor. ‘Talisca oynamaz’ diyorsun oynuyor. İrfan Can, Fred kulübede, “Pırpır” Nene sahada. Kerem Aktürkoğlu henüz takıma ısınamamış. Asensio hareketli, İsmail Yüksek takımın dinamosu. Brown‘un aklı hep hücumda, rakip üstüne gelse yanarsın. Oosterwolde kartlara abone. Talisca bulduğu yerden şut atıyor, “sıfır” çekecekken, penaltı ile işi yırtıyor. En Nesyri’yi çözmek zor.
Kovalayamaz
Devre golsüz ve futbolsuz bitmesine rağmen Tedesco’dan hamle gelmiyor. Penaltı imdada yetişmese maçın akıbeti ne olur bilinmez. Böyle Fenerbahçe karşısında rakip kaleye gitmeyin talimatını (!) Emre Belözoğlu verdiyse onu da kutlamak (!) lazım. Özetle Fenerbahçe, Tedesco kafası ve oyun anlayışı ile şampiyonluk kovalayamaz. Yeni yönetimin haberi olsun. Boşuna zaman kaybetmeyin, neşteri vurun. Yoksa tren kaçmak üzere...