Fenerbahçe'ye Avrupa morali
Rakibin Paris ile yaptığı son lig maçını seyretmiştim. Nice’nin kötü görüntüsü, Kadıköy’deki maç öncesi beni fazlasıyla ümitlendirmişti. Fenerbahçe’nin önde baskıyla maça başlayışı ve ilk dakikalarda gelen Kerem Aktürkoğlu golü beni yanıltmadı. Fransız takımı baskıdan kurtulamıyor, oyun kuramıyor ve atağa kalkmakta zorlanıyordu. Rakibin bunaldığı anlarda gelen 2’nci Kerem golüyle de maçın sonunun kolay geleceğini düşündük. İsmail Yüksek orta alanda dinamo gibi çalışıyor, en önemlisi Talisca eski günlerine dönüş görüntüleri çiziyordu. Kanatlar iyi çalışmayınca En Nesyri (karşı karşı bile gol yapamıyor) pozisyona giremiyordu. Asensio (son idmana çıkmamış) durgun gözükürken, Kerem Aktürkoğlu golleri ve hareketliliği ile maça renk katıyordu. Benim Fenerbahçe’de çözemediğim oyuncu Nene (80 dakika sahada kaldı). Oynuyor mu, oynamıyor mu, anlamak zor. Gereksiz yaptığı bir faul sonrasında da kullanılan duran topun peşine rakip bir penaltı kazanıp, golü attı. Bu gol ister istemez Nice’e ümit aşılıyordu. Tedesco devre arası hamle yapmadı.
Haberin Devamı ›
Hamleler katkı yapmadı
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe bu yarıda tempoyu düşürünce rakibe davetiye çıkardı. Orta alan üstünlüğü rakibe geçince Tedesco’nun hamleleri geldi. Talisca ve Asensio yerlerini Szymanski ve Alvarez’e bıraktılar. Hamleler futbola olumlu katkı
yapmadı. Sonra sahanın en iyisi İsmail Yüksek yerini İrfan Can Kahveci’ye bıraktı. Doğru hamle miydi, tartışılır.
Son dakikalarda tribünler rahat başlayan maçı yine sıkıntı içinde tamamladılar. Avrupa Ligi’nde galip gelmek küçümsenmez. Zor da olsa alınan 3 puan Fenerbahçe’ye hem yol aldıracak hem de moral olacak.