Beşiktaş tam anlamıyla dağınık bir başlangıç yaptı. Hoş geçtiğimiz sezondan 7 farklı oyuncu ile sezonun ilk maçına çıkması da önemli bir ayrıntıydı. Önde basmak istedi aynı anda hareket edemedi, pas yapmak istedi Gedson-Kartal- Salih üçlüsü vasat kaldı, hücum etmek istedi henüz Ghezzal sanki Süper Lig'e yeni gelmiş gibi, Muleka etkisiz, Weghorst ise çalışkanlığına rağmen yalnız kalmış gözüktü. Kayseri'nin savunma arkası koşularla yakaladığı 2 net pozisyonda Thiam ve Gavranoviç biraz becerikli olsa bu dağınık görüntüyü çok rahat cezalandırabilirlerdi.

10 kişiye kadar...

Bu görüntü ikinci yarının başında da sürdü. Gole yakın, ne yaptığını bilen ve tehditkâr taraf Kayserispor oldu. Valerian Ismael'in Nkoudou hamlesi ile Beşiktaş oyun anlamında kabustan yavaş yavaş uyandı. Bire birde etkili Nkoudou hem takım arkadaşlarını hem de taraftarını tekrar maçın içine soktu. Karimi'nin atılmasıyla da neredeyse son yarım saat 10 kişi oynayan Kayseri'ye karşı avantajı aldı.

Büyük refleks

Cenk Tosun'la çift santrfora dönülmesine rağmen net pozisyona giren ise yine Kayserispor'du. Ancak maçın uzatmalarında Weghorst'un maç boyunca yaptığı servislerden biri, maçın kötülerinden biri Ghezzal'ın harika plasesi ile gol olunca Beşiktaş'a tam anlamıyla piyango vurdu. Sancılı ve etkisiz oyuna rağmen bir büyük takım refleksi olarak kötü oynarken de kazanabileceğini ispat etmiş oldu Siyah-Beyazlılar. Kayserispor ise lige hazır görüntüsü ile tek eksiği gol olan taraftı.

Trabzonspor her zamanki gibi maça topu ve oyunu kontrol ederek başladı. Sabırlı, acele etmeden İstanbulspor’un bırakacağı boşlukları kovaladı. Bakasetas’ın sola yaklaşarak Trezequet ve Eren’i desteklemesi sol kanadın daha etkin kullanılmasını sağladı. Süper Kupa finali gibi bu maçta da iş duran toptan çözüldü. İlk 2-3 kornerde organizasyon yapmaya kalkışan ama eline yüzüne bulaştıran Trabzonspor işi basitleştirip Visca’nın altı pasa kestiği topta Cornelius ile kilidi açtı. Ömür, Trezeguet ve Larsen ile de farkı artırma şansları İstanbulspor’un kalecisi Jensen’e kurban gitti.

Kötü günde bile...

İkinci yarıya İstanbulspor vites arttırarak başladı. Daha dikine oynamaya çalışan, çok oyuncu ile rakip sahada gözüken İstanbulspor 2 kenar ortasında İbrahim ile iki iyi fırsat yakaladı ama golü yapamadı. Trabzonspor’da Abdullah Avcı değişiklik için uzun süre bekleyince tempo da Trabzonspor için gittikçe düştü. 2 forvet hamlesi için Abdullah hocanın neredeyse 80 dakika beklemesi gecenin en ilginç ayrıntılarından biriydi. Denswill yine bir korner golü ile galibiyeti garantiye aldı. Sonuç olarak Trabzonspor oyun kalitesi çok düşük olmasına rağmen bir büyük takımın kötü gününde de maç kazanabileceğini gösterdiği bir galibiyet aldı. Ancak özellikle ikinci yarı oynanan oyun Trabzonspor’un kadro kalitesine yakışmadı.

Süper Kupa’da oynanan Sivasspor maçı gösterdi ki; Trabzonspor’un lig başlamadan önce artıları zaaflarından çok daha fazla. Öncelikle artılarından başlayayım... Geçtiğimiz yıl olduğu gibi kapanan rakipleri açabilmek için birden fazla planları var. Duran top becerileri, şutör oyuncuların fazlalığı, Cornelius’un istekli ve formda görüntüsü ile sezona hazır gözükmesi bunlardan en önemlileri. Geçtiğimiz sezon bir türlü çözülemeyen ve yine topun Trabzonspor’da kaldığı zamanlarda bekler üzerinden oynanması gereken oyun bu sezon Eren ve Larsen ile oynanabilir. Trezequet’nin Nwakaeme’nin yerine gelmiş olma psikolojisinden ise hemen kurtulması çok önemli. Bu oyuncunun hemen her pozisyonda en iyisini yapma isteği, hissettiği baskı, zaman zaman kalitesine yakışmayan basit hatalar yapmasına sebep oluyor.

Hamsik’in görevi Abdülkadir Ömür’e

Yine de arkada bekleyen Kouassi ve Djaniny gibi özel hamleler bu oyuncunun sıkıntılı maçlarını kolayca takımı adına tersine çevirebilir. Şimdi gelelim işin az da olsa negatif kısmına... Hamsik hangi maç olursa olsun yokluğu hissedilebilecek bir yıldız. Maçın içinde sakin kalabilmek, doğru hücumu seçebilmek ve tempoyu ayarlayabilmek onun ayaklarına bakıyor. Hamsik’in yokluğunda bu sorumluluğu özellikle Abdülkadir Ömür’ün alması ve iyi oynaması çok önemli. Dorukhan’ın şimdilik sağ stoperde güven veren görüntüsü devam ederse Trabzonspor’un devre arasına kadar stoper için acele etmesine gerek de kalmayabilir. Sonuç olarak Olimpiyat Stadı’nı taraftarının desteği ile büyülü hale getiren Trabzonspor lige ve İstanbulspor maçına favori olarak başlayacak.

Maçın ilk yarım saati Sivasspor'un temaslı ve rakiplerine yakın oynadıkları oyun tarzı Trabzonspor'u zorladı. Ömür, Hamsik ve Bakasetas bırakın aralarında pas yapmayı, birbirlerini top ayaklarına geldiklerinde göremediler bile. Trezeguet ve Visca da hem top almakta hem de aldıklarında yardım bulmakta zorlandılar. Ancak yarım saatin sonunda tempoyu çok değil hafif arttıran Trabzonspor, Trezeguet'in kornerinde ilk yarının en istekli oyuncusu Cornelius ile golü bulup kilidi açmayı başardı. Bu gol ile gol bulma ihtimali Gradel'in ayaklarından geçen Sivasspor daha fazla oyuncu ile rakip sahaya gitse de iki takım da net fırsatlar üretemeden devreyi kapadı. 2. yarıya Sivasspor istekli başlamak istese de Larsen-Visca işbirliği ve Ali Şaşal'ın hatası ile golü bulan yine Trabzonspor oldu. Büyük takım santrforunun tarifi bir görüntü sergileyen Cornelius attığı 2. gol ile maçı büyük ölçüde çözdü.

Sorunları çözmüş gözüken

Ancak kırmızı kartın yakınlarında dolaşınca Abdullah Avcı'nın haklı hamlesi ileDjaniny ile değişti. Geçtiğimiz sezonun bitmeyen çilesi 2 bek sorununu çözmüş gözüken Trabzonspor, direnci iyice düşen Sivasspor'a karşı Larsen'in golü ile kupaya yapıştı. Kouassi'nin yaptırdığı penaltı ve Bakasetas golü ile de kupayı kaldırdı. Sonuçta Hugo-Dorukhan hatasız oynadı, Larsen ve Eren doğru transferler, Trezeguet bundan çok daha iyisini oynayabilecek bir oyuncu ve son olarak hazırlık maçlarında iyi sinyaller vermese bile Trabzonspor aldığı kupa ile adeta sezona da şampiyon gibi başladı.

Fenerbahçe, maça gerçek bir iç saha avantajı ile başladı. Taraftar coşkusu, ilk maçtaki gibi önde basan ve Kiev’i geriden çıkartmayan bir Fenerbahçe vardı. Yarım saat içerisinde hücumda Valencia etkisi, Rossi ve King’in kaçırdığı fırsatlar, İrfan Can’ın direkten dönen frikiği, Kiev kalecisi Bushchan’ın kurtarışları ve hakemin Fenerbahçe’nin faul sebebiyle iptal ettiği tartışmalı golü ile ilk bölümde bitebilecek maç ilk yarının son bölümünde dengelendi. Tisserand’ın gereksiz uzun topları dışında Fenerbahçe istediği oyunu maçın ilk yarısında sahaya yansıttı. Maçın 2. yarısına da iyi başlayan Fenerbahçe Emre Mor hamlesi ile 3 dakikada yine maçı koparacak fırsatlar yakaladı. Ancak gününde olmayan Rossi, henüz fiziksel yeterliliğe ulaşamayan King ve maçın en iyisi olmasına rağmen Valencia fırsatları harcadılar. Yine maçın en iyilerinden İsmail Yüksek orta sahada yaptığı gereksiz bir hamle ile 2. sarıyı görüp atılınca bir anda maçın ibresi Kiev’e dönüverdi. Fenerbahçe kalesine gelmekte zorlanan Kiev birkaç dakika içerisinde Ferdi ve Arao’nun ağır kalışlarına cezayı kesip Buyalsky ile golü buldu.

En dramatik maç

Fenerbahçe, Valencia’nın kişisel becerisi ile penaltı kazanıp maça ortak olma şansını bir kez daha yakaladı ama aynı Valencia penaltıyı maçın o ana kadar yıldızı Kiev kalecisi Bushchan’a nişanlayınca karamsarlık daha da arttı. Yine de Fenerbahçe pes etmedi. Özellikle yan toplarla etkili oldu ve futbolun cilvesi diyebileceğimiz bir olayla maçın en iyisi Bushchan’ın hatasında Szalai ile golü bulup maçı uzatmaya götürdü. Uzatmalarda ilk bölümde yakalanan pozisyonlarda Kiev direklere takıldı ama 2.bölüme Lucescu’nun 2 oyuncu değişikliği ile başlayan Ukrayna ekibi Karavaev ile golü bulup turu geçmeyi başardı. Fenerbahçe sezonun belki de en dramatik maçını sezonun başında oynayarak Şampiyonlar ligi hayaline erken veda etti.

Erman Özgür, kampın ardından Trabzonspor'un son durumunu değerlendirdi:

Çoğu zaman sezonu şampiyon bitirmiş takımların yeni sezona hazırlanması özellikle de psikolojik olarak daha zor olabilir. Hazırlık maçlarında performanslar dalgalanabilir. Torino maçı da bireysel hataların ve düşük konsantrasyonun karşılığı bir mağlubiyetle bitti. Empoli karşısında ise skora rağmen daha derli toplu, özellikle ikinci yarıda doğru işler yapan bir Trabzonspor gördük. Elbette hazırlık maçları asla resmi maçlar için doğru sinyalleri vermez. Bana göre Süper Kupa ile başlayacak süreçte Trabzonspor’un da oturaklı, disiplinli oyunu geri dönecektir.

Ligde sorun olmaz

Özellikle geçtiğimiz sezonun kanayan yarası sol bek ve sakatlıklardan sonra yapılan sağ bek transferleri fark yaratacaktır. Trezequet, Nwakaeme kadar heyecan verici bir oyuncudur. Tabii Avrupa özellikle de Şampiyonlar Ligi kısmet olursa bu kadronun yeterli olması oldukça zor. Fazlası gerek. Cornelius ve Djaniny geçtiğimiz sezon iyi iş çıkarmış olmasına rağmen Devler Ligi için yetersiz kalabilirler, sağ stoper konusu lig için takım içinden çözülebilir ama Şampiyonlar Ligi gibi en ufak hatayı kaldırmayan bir kulvarda takviye şart gibi duruyor.

Tarihe geçme fırsatı

Şu bir gerçek; lig ne kadar önemli olursa olsun bu sezonun önceliği de Trabzonspor için Şampiyonlar Ligi olmalı. Katılmak, gruptan çıkmak yıllar boyu unutulmayacak hikayeler biriktirmek çok önemli. Ahmet Ağaoğlu ve Abdullah Avcı yaptıkları işle Trabzonspor tarihinde yerlerini almayı çoktan garantilediler ama Avrupa başarısı Türk futbolunun da gurur kaynağı olmak adına bu futbol adamları için büyük bir fırsat.

Fenerbahçe karşılaşmanın ilk yarısında hem oyun olarak rakibinden üstün hem de gole yakın olan taraftı. Orta sahanın yeni ikilisi İsmail Yüksek-Arao, geçtiğimiz sezonun sonunu çok başarılı bitiren Zajc- Crespo ikilisini neden kulübeye göndermişler net bir şekilde performansları ile gösterdiler. Hem toplu hem topsuz oyunda çok başarılı bir ilk yarı oynadılar. Hücumda ise Rossi'nin servisleri, çok istekli olmalarına rağmen Valencia ve İrfan'ın şutunda golü biraz da şanssız şekilde engelleyen King'in kötü tercihlerine kurban gitti. Fenerbahçe'nin ilk yarıda göze çarpan eksikleri gol ve Serdar Aziz'in zaman zaman rakip forvetlere uzak kalışı ile geri koşulardı.

İkinci yarıya Fenerbahçe Serdar Aziz- Tisserand değişikliği ile ancak daha düşük tempo ile geldi. Kiev'in net pozisyonlara dönüşmese de baskılı oyunu 60'tan sonra Jesus'u önce Lincoln-Bruma, sonrasında ise Arda Güler -Serdar dursun değişikliklerine zorladı. Lige hazır göründü Bu değişikliklerde en önemli detay Jesus'un zamanlamalarının çok doğru oluşu ve Fenerbahçe'nin oyunu tekrar dengelemesiydi. Pozisyon sayısının daha az olduğu bu devre rakibin oyun sertliğine karşılık verildi ve Polonya’dan beraberlikle dönüldü. Maçın iyileri Ferdi, Samuel, İsmail, Arao ve Rossi'ydi. Fenerbahçe skordan ya da turdan bağımsız olarak lige hazır bir görüntü verdi. Bu arada değinmeden geçmek haksızlık olabilir, maçın İsveç'li hakemi kusursuz 90 dakika çıkardı.

Süper Lig’de belki de yeri en zor dolacak oyuncu Nwakaeme. Bu yüzden yerine alınacak oyuncu, forvet özelliklerinin dışında takıma saha içinde liderlik edebilecek bir oyuncu olmalı. Trezeguet de bu özelliklere sahip. Pas trafiğinde kolay top kaybetmeyen, hem çabuk hücumu hem set hücumunu doğru oynayabilen, hepsinden önemlisi işler sıkıştığında sorumluluk duygusuna sahip olan bir isim.Zaman zaman her üst düzey yetenekli oyuncuda yaşanan savunmaya yardım etmeme konusu Trezeguet için de geçerli. Bana göre her gittiği takımda fark yaratmış ve birden fazla kulvarda yaşanacak mücadele için Trabzonspor’un Trezeguet gibi kaliteli isimlere çok ihtiyacı var. Kısacası bana göre çok doğru bir transfer.