‘’Holtby kilit adam olur‘’
Abdullah Avcı,Holtby’ye Mossoro rolü vermeyi planlıyor. Ancak forvet arkasında Ljajic’i oynatıp, Holtby’den Emre gibi oyunu ve takımı yönetmesini istemek de mantıklı olabilir. Her şartta ilk 11’in değişilmez isimleri arasında yer alır.
Lewis Holtby, Almanlar’ın büyük beklenti içinde olduğu isimlerden biriydi. Öyle ki babası İngiliz olan Holtby’yi İngiltere Milli Takımı’na kaptırmamak için büyük çaba sarf edip amaçlarına ulaştılar. Schalke’de orta sahanın ortasında ve forvet arkasında sergilediği performansla kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Tempoyu belirleme, takımı yönlendirme ve kilit paslardaki başarısıyla ön plana çıktı.
Holtby ve tur gitti
Holtby, 2012-13 sezonunun devre arasında Tottenham’ın yolunu tuttu. O dönemde Şampiyonlar Ligi son 16 turunda Galatasaray ile eşleşen Alman ekibinin turu kaybetmesinin en önemli nedeni olarak Holtby’nin satılması gösterildi. Ancak Tottenham macerası beklendiği gibi gitmedi. Hem uyum sorunu yaşadı hem de Tottenham’ın en çalkantılı dönemine denk geldi.
Avcı, verim alır
Hamburg’da formu artsa da eski günlerine dönemedi. Takım oyununa önem veren Abdullah Avcı Holtby’den yüksek verim alabilir. Avcı muhtemelen Alman yıldızı forvet arkasında düşünüyor. 28 yaşındaki oyuncudan yeni bir Mossoro yaratmayı planlıyor. Bana göre forvet arkasında çok daha etkili olduğunu kanıtlayan Ljajic’i kullanıp, Holtby’ye Emre Belözoğlu gibi geriden oyunu ve takımı yönetme görevini vermek de mantıklı olabilir. Her şartta ilk 11’in değişilmez isimleri arasında yer alır
‘’Saf yetenek, sıfır disiplin!‘’
U17 takımında 25 maçta 44 gol, 18 yaşındayken biçilen 50 milyon Euro’luk değer...Donis Avdijaj’ın genç takım kariyeri, neredeyse Messi, Neymar gibi yıldızlarınki kadar heyecan vericiydi.
Ülkemizde de örneğine çok rastladığımız gibi, profesyonelliğe adım atınca büyük hayal kırıklığı yaşattı. Disiplinsiz oluşu, gece hayatı ve bencilliği; yeteneklerinin önüne geçti.
Willem’de ocak ayında Juventus ve Arsenal’in radarındayken, martta sözleşmesi feshedilen Avdijaj, Ünal Karaman’ın teknik direktörlük kariyerindeki en büyük meydan okuma olabilir.
Donis Avdijaj; Almanya’nın Osnabrück şehrinde Arnavut ve Kosovalı bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Atter ve Osnabrück’ün ardından 2011’de, 15 yaşındayken Schalke altyapısına girdi. Kısa sürede, dünyaca ünlü bir yıldızın yeteneklerine sahip olduğu anlaşıldı. U17’de bir sezonda 25 maçta 44 gol, toplamda 53 maçta 59 golle dikkatleri üzerine çekti. 2015’te Liverpool’un talip olmasının ardından Schalke, sözleşmesine ‘50 milyon Euro’ya serbest kalır’ maddesi koydu.
Kafasını kullanamadı!
Forvette, sol kanatta ve forvet arkasında görev yapabilen Avdijaj’dan büyük patlama beklense de bunu hiçbir zaman gerçekleştiremedi. Dönemin Schalke Genel Menaceri Horst Heldt’in korktuğu başına geldi. “Yetenek asla yetmez, Avdijaj kafasını da kullanmalı” demişti Heldt. Kosovalı yıldız Schalke’de gollerinden çok yaptığı trafik kazası, tepki çeken açıklamalarıyla konuşuldu.
Kendine geldi derken...
Sturm Graz ve Roda’da geçen kiralık dönemlerin ardından; 50 milyon Euro değer biçildikten sadece 3 yıl sonra sezon başında bedelsiz olarak Hollanda’nın Willem takımına 1+1 yıllık imza attı. Aslında performansı da çok iyiydi. 18 maçta 8 gol, 6 asistle yıldızlaştı. Ocak ayında adı yine devlerle anılmaya başlandı: Juventus ve Arsenal... Maalesef yetenekleri bir kez daha gölgede kaldı. Willem, mart ayında Avdijaj’ın sözleşmesini fesh etti. Nedeni, disiplinsiz tavırlar, gece hayatına olan düşkünlüğü...
'Karaman'ın fırsatı'
22 yaşındaki oyuncunun bir diğer zayıf yönü de saha içinde bencil davranmaya yatkın olması. Ünal Karaman; Abdülkadir Ömür, Uğurcan Çakır, Hüseyin Türkmen ve Abdullah Parmak’a sınıf atlattı. Ancak Donis Avdijaj, Karaman’ın kariyerindeki en büyük meydan okuma olacak. Başarılı teknik adamın elinde, genç takımlarda yaptıklarıyla Messi, Neymar, Mbappe kadar heyecan yaratan bir yetenek var. Avdijaj’ı futbola döndürmek, Karaman’ın Avrupa çapında isim yapmasını bile sağlayabilir.
‘’Formayı alırsa şaşırmam‘’
Altınordu’nun müthiş gözlemci ekibi, Salih Kavrazlı’yı 13 yaşındayken Görelespor’un altyapısında keşfedip kadroya katılmasını sağladı. Salih, doğuştan yetenekli bir çocuktu ve İzmir ekibinde işinin ehli antrenörlerin elinde kendini inanılmaz geliştirdi. Altınordu için Salih Kavrazlı, Cengiz Ünder’den sonraki ikinci ‘altın madeni’ydi. Trabzonspor’un bu transferi sadece yetiştirme bedeliyle bitirmesi başlı başına büyük bir iş.
Taraftar onu çok sevecek
Her iki ayağını kullanan, özgüveni yüksek, sadece ceza sahası içinde değil hücum hattının her bölgesinde etkili olan 17 yaşındaki golcü, ilk sezonunda Trabzonspor’da formayı kapacak kadar yetenekli bir oyuncu. Altyapıdan yetişen oyuncuları baştacı yapan Bordo-Mavili taraftarların Salih Kavrazlı’yı da kısa sürede çok seveceğine eminim. Salih tamamen saha içine ve gelişimine odaklanırsa, Türk futbolu kısa sürede müthiş bir hücum oyuncusu daha kazanacak.
‘’Ljubomir Fejsa Top kapma uzmanı!‘’
Son 12 sezonda 11 lig şampiyonluğu yaşayıp, 25 kupa kaldıran Sırp yıldızın, Fenerbahçe’ye ‘kazanma mantalitesi’ katacağı kesin. Agresifliği de bir diğer artısı
+ Sırp orta saha oyuncusunun Sarı-Lacivertliler'e katacağı en önemli şey, kazanma mantalitesi olacak. Oynadığı son 12 sezonun 11’inde lig şampiyonluğu yaşamış, 25 kupa kaldırmış bir futbolcudan bahsediyoruz.
+ Saha içine gelirsek... Fejsa’nın savunmanın önündeki yetenekleri, Mehmet Topal’ın en iyi zamanından bile daha üst seviyede. Maç başına 3.1 top kapma ortalamasıyla Portekiz Ligi’nin bu alandaki en başarılı orta saha oyuncusuydu. Yüzde 89.7’lik pas isabeti ise onu ligin en iyisi yaptı. İkili mücadelelerde de geçilmesi zor.
+ Ersun Yanal, 2014’te bekleri hücumcu olarak kullandığı sistemi uygulayabilir mi bilinmez. Ancak bu tarz bir oyun için Fejsa, biçilmiş kaftan. Stoperlere yakın oynamayı seven Sırp yıldız, savunmayla hücum arasında başarıyla köprü görevi görebilir. Ayrıca rakibin hücumlarını erkenden kesip, takımının atak devamlılığını sağlayabilir.
Fejsa, Portekiz Ligi’nin en çok top kapan orta sahası (Maç başı 3.1) ve pas isabeti en yüksek (%89.7) oyuncusuydu. En önemli soru işareti sakatlık geçmişi
- En büyük soru işareti, sakatlık geçmişi. Son 10 senenin 811 gününü, yani 2 yıldan fazlasını sakatlığı nedeniyle oynayamayarak geçirdi. Kadroda zaten Mehmet Ekici ve Serdar Aziz gibi bu konuda sorunlu isimler varken, bunlara Emre Belözoğlu da eklenecekken Fejsa transferi riski görünüyor.
- Fenerbahçe’nin geride kalan sezondaki en önemli sıkıntısı gol yollarındaydı. Fejsa’nın oynadığı bölgedeki bir oyuncudan belki bu konuda çok beklenti olmaz. Yine de Benfica’daki 164 maçında sadece 2 gol atıp, hiç asist yapmaması da pek olumlu bir tablo değil. Örneğin Mehmet Topal, 298 maçta 24 gol atıp, 20 asist yaptı...
- Sarı-Lacivertliler’in forvet, kanat, sol bek ve stoper takviyesi acil görünüyor. Durum böyleyken ilk transferin, en kalabalık bölge olan orta sahaya yapılması ilginç. Muhtemelen bununla ilgili bir planlama yapıldığı için bu durum ciddi bir eksi sayılmayabilir.
‘’Büyük sıçrama‘’
30 haftayı kâbus gibi geçiren Fenerbahçe, ligi 4’te4 yaparak tamamladı. Antalya’yı 3-1 yenen Sarı-Lacivertli ekip, kısa süre de düşme hattından 6. sıraya kadar yükseldi.
Soldado tribünde oturunca, elde forvet kalmadı. Ersun Yanal, U21 takımının 22 gollü kralı Yusuf Mert Tunç’u yanında oturtup, ileri uçta Zajc’ı oynatmayı tercih etti. Ziyech-Tadic- Neres üçlüsüyle Ajax, 4-6-0 taktiğiyle Şampiyonlar Ligi’nin tozunu attı. Ama takdir edersiniz ki Dirar-Zajc-Moses ile bu olmuyor. Yine de Fenerbahçe, 13. dakikada sezonun en organize atağını Mehmet Ekici ve İsla ile geliştirdi, Zajc boş kaleye topu yuvarladı: 1-0. Volkan Demirel, 16. dakikada karşı karşıya pozisyonda Doğukan’a gol izni vermedi ancak 33’te Mevlüt’ü durduramadı: 1-1. 45+1. dakikada ise Amilton yan direğe takıldı.
Sadık’la olmaz
Fenerbahçe ikinci yarıda daha etkisizdi. Buna rağmen 69. dakikada ceza sahası içinden düzgün vuruşla takımını öne geçirdi: 2-1. Antalya gol için yüklenirken, 90+1. dakikadaki kontratakta Moses skoru tayin etti: 3-1. Sezonu 4’te 4 yaparak bitirmek güzel. Ancak şu bir gerçek ki Sadık gibi bırakın oyun kurmayı, pas atmak yerine rast gele topa vuran bir stoperle şampiyonluk yürüyüşüne çıkmak pek mantıklı görünmüyor. Büyük takımda oynamak için sadece ‘mücadele’ etmek yetmez, kalite de gerekir.
‘’3 puan iyi futbol kötü‘’
Fenerbahçeli oyuncular, bu sezon çok uzun bir aradan sonra ilk kez baskı altında hissetmeden sahaya çıktı. Bunun, oyuna olumlu şekilde yansımasını bekliyordum. Ancak bir kez daha görüldü ki Sarı- Lacivertliler’in kötü futbolu baskıya, strese bağlı değil. Tamamen kalitesizlik ve organizasyon eksikliğinden kaynaklanıyor. Erzurum, maça çok daha iyi başladı. Daha ikinci dakikakada Leo müsait pozisyonda topu ıskaladı.
Tek pozisyon
23’te Eduok’un sert şutunu Harun güçlükle çeldi. Koca bir devrede Fenerbahçe’nin tek atağı, 33. dakikada Dirar’ın ortasına Soldado’nun bomboş bir şekilde vurup topu kaleci Sehic’e nişanlamasıyla gelişti. İkinci devre Sarı-Lacivertliler daha iyiydi. Pozisyona girmeseler de en azından kontrolü ele aldılar. Soldado’nun yerde kalmasıyla kazanılan penaltıyı Moses 59. dakikada ağlarla buluşturdu.
Emrah direğe takıldı
Golden sonra kontrol yine Erzurum’a geçti. 73. dakikada Emrah Başsan frikikte direğe takıldı. Son bölümde ev sahibi ekip başta Lokman ve Ospeth olmak üzere net fırsatlardan yararlanamadı. Harun Tekin, en iyi maçlarından birini oynayarak galibiyette önemli pay sahibi oldu. Fenerbahçe 1-0 kazandı ama futbol olarak önümüzdeki sezon için yine umut vermedi. Şampiyonluk için yaz aylarının çok hareketli geçmesi şart.
‘’İlk kez rahat!‘’
Sezon yeni başkan Ali Koç, yeni teknik direktör Phillip Cocu ve yeni transferlerle büyük umutlarla başlamıştı. Ancak geride kalan 32 hafta, Fenerbahçe açısından tarihi başarısızlıklara sahne oldu. Sarı-Lacivertliler, her maça büyük baskı altında, stres yaşayarak çıktı. Bir ara düşme tehlikesini en yakından hisseden takımlar arasında yer aldı. Kasımpaşa ve Akhisar galibiyetleriyle ateş hattından uzaklaşan Fenerbahçe, uzun bir aradan sonra ilk kez bu kadar rahat. Rakip Erzurum’un ise ligde kalması için kazanması şart. Takımların bu durumunun sahaya yansıması muhtemel. Erzurum’da mücadele gücü yüksek bir maç olacağı kesin.
KISA MESAJ
FFP yaptırımları, ligde 6. takımın da Avrupa Ligi vizesi almasını sağlayabilir. Fenerbahçe’nin bu sıralamaya yükselme ihtimali az da olsa var. Tarihin en kötü sezonunu Avrupa biletiyle tamamlamak, iyi bir teselli olur.
KİM ÖN PLANA ÇIKAR?
Sarı- Lacivertliler’in maç kazanabilmesi için Valbuena ya da Soldado’nun bir şeyler yapması şart. Yine bu ikiliye iş düşecek. Erzurum’da ise Eduok ile Emrah Başsan’ın performansı belirleyici olacaktır.
BU İSTATİSTİĞE DİKKAT
Fenerbahçe, Kasımpaşa ve Akhisar karşılaşmalarını peş peşe kazandı. Sarı- Laciverliler bu sezon ligde hiç art arda 3 galibiyet alamadı. Erzurum ise İstanbul takımlarıyla oynadığı 9 maçta da kazanamadı (5 beraberlik, 4 yenilgi)
‘’Sahada konuşma zamanı‘’
Ligde 30 hafta geride kaldı. Fenerbahçe hâlâ düşme tehlikesini yaşıyor. Son 4 maçta galibiyet alamayan Sarı-Lacivertliler’de Ersun Yanal’dan futbolculara kadar kim konuşsa, yeni bir sayfa açılacağından, kendilerini affettireceklerinden bahsediyor. Dışarıda büyük vaatler verilse de iş sahaya gelince kimse yeteri kadar konuşamıyor! Kasımpaşa, gerek ciddi eksikleri, gerek form durumu, gerekse Sarı-Lacivertliler’e karşı şansının tutmamasıyla; Fenerbahçe’nin kötü gidişe dur demesi için ideal bir rakip. Ancak zaten sorunlu olan savunma, Skrtel’in olmadığı maçlarda çökmüştü. Slovak yıldızın yokluğunda Trezeguet ve Koita ciddi sıkıntı çıkartabilir. Hedefi 4’te 4 olarak belirleyen Ersun Yanal, herhalde buna bir çözüm bulacaktır.
Bu istatistiğe dikkat!
Fener, Kasımpaşa’ya karşı oynadığı son 12 Süper Lig maçında 10 galibiyet ve 2 beraberlik aldı. Ayrıca ligde Paşa’ya en fazla iç saha yenilgisini yaşatan da 11’le Sarı-Lacivertliler oldu.
Ön plana kim çıkar?
Sarı-Lacivertliler’in hücumda bir şeyler yapabilmesi için Valbuena’nın sahada olması şart. Hiçbir şey yapamasa bile duran top ortalarıyla tehlike yaratan Fransız futbolcu, bugün de takımının kilit ismi olabilir.
Kısa mesaj
Ersun Yanal, “Ligi ilk 10’da bitiririz” demişti. Bugün 10. sıradaki Kasımpaşa’yı yenmeleri halinde rakibiyle fark 1 puana düşecek. Aksi bir sonuç, son 3 haftanın Fenerbahçe için çok sıkıntılı geçmesi anlamına gelir.









































