Zorya çok garanti olmadığı zaman öne çıkmadı. Fenerbahçe de rakibinden farklı değildi. Zorya’nın artısı pas trafiğinde fazla top kaybı yaşamamasıydı. Sarı-Lacivertliler ise ayağa paslarda sorun yaşadı. Fenerbahçe 4-3-3 şablonunu henüz özümseyememiş. Orta alandaki kısır döngü Fenerbahçe’de savunma ile forvet köprüsünün oluşmasını engelliyor. Hasan Ali ile Şener ve önlerinde oynayan Alper-Sow ikilisi ilk yarıda rakip bekleri zorlayamadı. Ortaların isabet yüzdesi de bir hayli düşüktü. Merkezden de Fenerbahçe rakibi açamayınca, pozisyon yaratamadı.

İlk devrenin tek yüzde 100 pozisyonu Zorya’dan geldi. Birinci dakika dolarken, Ljubenovic, sağdan altıpasa ortaladı, Şener bekleyince, Petriak önünden kafayı vurdu, top yandan dışarı gitti. 10.dakikada Stoch’un ortasında De Souza’nın kafayla dokunuşu auta gitti, ilk yarı golsüz tamamlandı.

Fenerbahçe ikinci yarıya istekli başladı. Sow’la gole de çok yaklaştılar. Ancak öne çıkarken yapılan top kaybı sonrası Sarı-Lacivertliler yenik duruma düştü. Gol sonrası Fenerbahçe tüm riskleri aldı. Özellikle Şener’in bindirmeleri Zorya defansını bir hayli zorladı. Emenike ile Persie’nin oyuna girmesinden sonra Fenerbahçe 3’lü forvete döndü.

‘Maç gitti’ derken

Kenardan ve ortadan atılan ortalar genellikle Ukrayna ekibinin savunmacıları tarafından uzaklaştırıldı. ‘Maç gitti’ derken, Kjaer, biraz da şansının yardımı ile Fenerbahçe’ye 1 puanı getiren golü attı.

50. dakikada Alper, çaldığı topu Sow’un önüne indirdi. Kaleci ile karşı karşıya kalan Senegalli’nin rakiple birlikte dokunduğu topu kaleci Shevchenko ayağı ile kornere gönderdi.

52’de Souza’nın kaybettiği topu kaptanları Kamenyuka aldıktan sonra, duvar pası denemesi sonrası geriye çıkartılan topu Grechyshkin yaklaşık 30 metreden çok sert vuruşu ile Volkan’ı mağlup etti: 1-0.

78’de Emenike orta alanda buluştuğu topla kaleye doğru yöneldi, ceza alanına girmeden attığı şut, Chevchenko’nun üstüne gitti.

86’da Mehmet Topal’ın ortası sonrası altıpasta oluşan karambolde Sow topla buluşamadı.

90+6’da Kjaer’in kullandığı frikik barajdan geri geldi, dönen topu Danimarkalı bu kez sol ayağı ile şutladı, rakibe çarpan top, kaleciyi kontrpiyede bırakıp, ters köşeden ağlarla buluştu: 1-1

Fenerbahçe, ikinci bölgeyi üç kişiyle kontrol ederken, Bursaspor bu alanı 5 futbolcuyla parselledi. Orta sahadaki sayısal eksiklik yüzünden Fenerbahçe, bir türlü oyunu kuramadı. Sarı-Lacivertliler pas trafiğini daha çok tendi yarı alanında yapmak zorunda kaldı. Organize olamayan Fenerbahçe, kenarlara da inemedi. Ciddi pozisyon bulamazken, yapılan ortalar, rakibin kucağına gitti. Fenerbahçe’nin bu silik oyununa Advocaat da kenardan taktik müdahale yapamadı. Mesela Lens ile Volkan Şen’i içeriye çekip, sayısal dengeyi kurabilirdi. Bu arada Fenerbahçe’nin iki yönlü oynayabilen 10 numarayı çok aradığını belirtmek gerekir. 21. dakikada del Valle ceza sahası dışarısından sert vurdu, Volkan topu iki hamlede kontrol etti. 33. dakikada John soldan altı pasa ortaladı, Batalla savunma kalabalığın içinden kafayla topu ağlara bıraktı: 0-1. 40. dakikada Volkan Şen, soldan ceza alanına girdi, şutu kaleci Harun’dan döndü. Volkan’ın ikinci vuruşu yanağlarda kaldı. İlk yarı konuk ekibin üstünlüğüyle sona erdi.

Gemileri yaktı ancak...

Alper-Persie değişikliğiyle ikinci bölüme başlayan Fenerbahçe, orta alanda zaman zaman dengeyi kurdu. Özellikle Volkan Şen’in üzerinden ataklar da geliştirdi. Bursaspor, ikinci yarı boyunca genelde kendi yarısahasına kapandı. Karşılaşma da Yeşil-Beyazlı takımın, yarı alanında geçti. Fenerbahçe’nin yakaladığı fırsatlarda direk savunma ve kaleci Harun, gol vizesi vermedi. Sarı-Lacivertliler, 75’ten sonra üçlü defansa döndü. Emenike’yi sahaya süren Advocaat, önde çok adamla oynayıp, adeta gemileri yaktı. Ancak Fenerbahçe, bir türlü takım oyunu ayarlarını bulamadı. Bursaspor’da takım halinde iyi savunma yapınca, Fenerbahçe, 24 maç sonra evinde yenilgiyle tanıştı. 63. dakikada Volkan Şen, sol çarprazdan çok sert vurdu, top yan direkte patladı.

Takıma tepki!

66. dakikada Volkan Şen, savunmanın arkasına atılan topla buluştu, rakibini geçtikten sonra köşeye sert vurdu, kaleci Harun’u geçen topu Aziz Bejic gol çizgisi üzerinde uzaklaştırdı. 78. dakikada De Souza ceza alanı yayı içerisinden kaleyi düşündü, Harun sağına doğru adeta uzayıp, topu bir kez daha kornere çeldi. Saracoğlu’ndaki uzun süre sonra gelen mağlubiyetin ardından tribünler de bitiş düdüğüyle takıma tepki gösterdi. Fenerbahçe, iyi oyun formatını yakalayamadığı takdirde kolay kolay kazanamayacak. Ayrıca taraftarlar, tribünlerden daha da uzaklaşacak.

Fenerbahçe, Kadıköy’de hazırlık maçları oynadı. Sonra Şampiyonlar Ligi ve Avrupa Ligi eleme grubu sınavları verdi. Ardından Kayserispor ile lig maçına çıktı. Fazla geriye gitmeye gerek yok. Geçtiğimiz sezon Kızıltoprak, Moda, Bahariye, Kadıköy Çarşı da dolaştığınızda, Fenerbahçe’nin maçı olduğunu anlardınız. Kafeler, restorantlar, sokak araları, caddeler Sarı-Lacivert renkler saçıyordu çevreye. Şarkılar, sloganlar buralarda üretilir, tribünlere taşınırdı. Yani Kadıköy’de ‘maç havası’ olurdu.

Bu sezon böyle bir ortamı gören olmadı. Maç önceleri Fenerbahçe Stadı’nın önünde yer gök inlerdi. Yeni dönem de her yanı sessizlik almış. Kaldırımlara oturan her yaştan Fenerbahçeliler, çekirdek çitletiyor.

Yüzler mutsuz.

Stada girdiğinizde bu kez boş tribünleri görüyorsunuz. Aslında durum hiç hoş değil.

İlk kez böyle...

33 yıldır Fenerbahçe’yi takip ediyorum. Taraftar sayısının bu kadar az olduğu bir Fenerbahçe’yi ilk kez gördüm. Sarı-Lacivertli ekip, şampiyonluktan kopsa bile, tribünlerde 20-25 bin taraftar olurdu. Hazırlık maçlarında yeni transferleri görmek için Fenerbahçe’yi sevenler stada koşardı. Kısacası Kadıköy’de bu sezon ‘maç havası’ durumu hiç yaşanmadı.

Çok iyi bir kadro kurabilirsiniz. Başına da kariyerli teknik adam koyabilirsiniz. Ancak seyircisiz bir takımın başarı şansı çok zordur. Çünkü tribün desteği en etkili itici güçtür. Yeri geldiğinde oyuncuları müthiş ateşler. Futbol tarihinin sayfaları, büyük takımların taraftar desteği ile hayati dönüşler yaşadığı maçlarla doludur.
Kimse kusura bakmasın.

Bu fotoğrafın sorumluları Fenerbahçe’yi yönetenlerdir.

20-25 milyon taraftarı olan bir camia duygusal kararlarla yönetilemez. ‘Ben yaparım’ mantığıyla sorunları çözemezsiniz. 3 Temmuz sürecinde sokaklara çıkan bu taraftar değil miydi? Silivri ve Çağlayan’a koşarak gitmediler mi? Bağdat Caddesi’nde 100 binler toplanmadı mı?

Cevap bekleyen sorular

Şayet kulübe zarar veren, küçük düşürücü davranışta bulunan, Fenerbahçe’nin değerlerini hiçe sayanlar varsa, bunlar ayıklanır ve kanunlar çerçevesinde gereken yapılır.

Ama doğal tepki gösterenlerin bir kalemde üstünü çizmek Cumhuriyet’te olmaz. Kin ve nefretin sporda yeri yoktur. Kurunun yanında yaşın da yanmasının yolunu açmak, Fenerbahçe’ye zarar verir.

Gelelim cevap bekleyen sorulara;

- Fenerbahçe’de bu sezon kombine bilet satışları neden beklenenin çok altında kaldı?
- Sarı-Lacivertli taraftarlar niçin maçlara ilgi göstermiyor?
- Bazı gruplara tribünler yasaklandı. Seyircinin gelmemesi bu karara tepki olabilir mi?
- Geciken transferler, Pereira’nın çok önceden gönderilmemesi taraftarı küstürmüş olabilir mi?
- Taraftarın küskünlüğü bilet fiatlarının yüksek olmasına tepki midir?

Fenerbahçe kurumsal bir yapı olduğuna göre yönetim, geniş çaplı bir araştırma yapıp taraftar sorununun odak noktasını bulmalıdır. Daha sonra sonuçlara göre şapkayı önlerine koyup, yeni strateji belirlenmeli. Yani yönetim ‘maç havası’ ayarlarını yakalamak için her yolu denemeli. Aksi durumda boş tribünler Fenerbahçe’den çok şey alıp götürebilir.

Fenerbahçe-Kayserispor maçının ilk yarısı tempo ve mücadele yönünden olumluydu. İki takım da savunma yönleriyle öne çıktığı için ciddi pozisyonlar bulamadılar. Ancak duran toplarla şık goller çıktı. Tabii kalecilerin ve defansın yerleşim hataları gollere damgasını vurdu. 28. dakikada Deniz’in sağdan kullandığı serbest atışta Fenerbahçe defansı ile Volkan Demirel müdahale edemedi. Welliton topu ağlara bıraktı: 0-1. 30. dakikada ceza alanına yakın yerden Fenerbahçe faul aldı. Kjaer, barajın üzerinden sert plaseyle skora dengeyi getirdi: 1-1.

Volkan hamlede geç kaldı

Şık gole imza atan Kjaer, 38. dakikada son adam durumunda Welliton’a indirince, orta hakem Serkan Çınar, kırmızı kartını çekti ve Fenerbahçe 10 kişi kaldı. 44. dakikada Fenerbahçe’nin sol taraftarın kazandığı faulde Volkan Şen, topu altı pasa havalandırdı, iyi yükselen Ozan, kafayla ağları buldu: 2-1. 45+2’de Kayserispor, sağ taraftan Deniz ile duran top kullandı. Fenerbahçe defansıyla, kaleci Volkan’dan hamle gelmeyince, Welliton bir kez daha kafayla durumu eşitledi ve ilk yarıyı tayin etti: 2-2.

Stoch vurdu, Ahamada çıkardı Fenerbahçe, eksik olmasına rağmen oyuna ağırlık koydu. Baskı yapan gol için her türlü denemeyi yapan taraf Sarı-Lacivertliler’di. Ancak Fenerbahçe bu istekli duruşunu, bir türlü golü yapacak fırsatlara dönüştüremedi. Son 10 dakikaya girildiğinde Fenerbahçe’de yorgunluk kendini gösterdi. Bunu fırsat bilen Kayserispor, öne çıkıp gol aramaya başladı. Konuk takım, öne geçmeyi başardı. Ancak Fenerbahçe, uzatma dakikalarının sonunda Kayserispor’un 3 puan alıp gitmesine izin vermedi. 67. dakikada Stoch’un 30 metreden attığı sert şutu kaleci Ahamada son anda uzanıp, kornere çeldi. 73. dakikada ceza alanınada topla bulaşan Welliton, Volkan’la karşı karşıya kaldığı pozisyonda, top direğin dibinden dışarıya gitti.

İnat etti, puan geldi

90. dakikada Nakoulma, meşin yuvarlağı Ufuk’a aktardı, bu oyuncu yerden bir vuruşla Kayserispor’u öne geçirdi: 2-3. 90+3’te Van Persie, arka direğe gelen topu kafayla altı pasa indirdi, Alper, yatarak yaptığı vuruşla, karşılaşmanın skorun ilan etti: 3-3. Fenerbahçe, Kayserispor karşısında iki kez geriye düştü. Eksik kalmasına rağmen Fenerbahçeli oyuncuların son saniyeye kadar, inatla direnmesi Sarı-Lacivertliler’e puan getirdi.

İlk maçı 3-0 kazanan Fenerbahçe hiç sıkmadı. Buna karşılık Grasshoppers’a pozisyon için pek de alan bırakmadı. Top genellikle Sarı-Lacivertli ekipte kaldı. İstanbul’daki skor avantajı nedeniyle Fenerbahçe, ofansif oyunu da fazla zorlamadı. Grasshoppers bu durumda bile Fenerbahçe üzerinde hiç hakimiyet kuramadı. Van der Wiel üzerinden 2-3 deneme yaptılar ancak sonuç alamadılar.

Temposuz ve pozisyonsuz geçen ilk yarıda tek heyecan dakikasını Fenerbahçe yarattı. 38. dakikada Ozan-Hasan Ali kombinasyonu sonrasında Hasan Ali ceza alanına kesti, Persie’nin sol ayak volesi yandan dışarıya gidince, ilk yarı golsüz tamamlandı.

Wiel’in bitirici bindirmeleri...

Grasshoppers ikinci bölüme biraz hareketli girdi. Kenar bindirmeleriyle Fenerbahçe defansını açmaya çalıştılar. Ev sahibinin tüm pozisyon çıkarma girişimleri Sarı-Lacivertliler’in savunma duvarına takıldı. Fenerbahçe, 68’den sonra öne çıkıp çabuk oyuna döndü.

Alper’in orta alana gelmesi, Mehmet’in dikine oyun tercihi ve bunlara Van der Wiel’in sağ kanat yüklenmeleri eklenince, Fenerbahçe son 20 dakikada gurbetçilere keyif verdi. 68. dakikada Stoch’un sert şutu çerçeveyi bulmadı.

77. dakikada Alper, sağ kanattanceza alanına girdi, yerden vuruşu kalecinin müdahalesine rağmen ağlara giderken, Fernandao gol çizgisi önünden dokundu ve takımını 1-0 öne geçirdi.

Stoch yine cezayı kesti

79. dakikada Alper, topu Mehmet Topal’ın önüne bıraktı. Tecrübeli oyuncunun sert şutunu kaleci Mall kornerle önledi. 84. dakikada Mehmet Topal, soldan hareketlenen Stoch’u gördü.

Stoch, üzerine çıkan kaleci Mall’ı yanından ayak içi plaseyle avladı: 2-0. İstanbul’da rahat bir galibiyet alan Fenerbahçe, deplasmanda da son 20 dakika içerisinde sergilediği etkili oyunla kazanmasını bildi. Sarı-Lacivertli ekipte Mehmet Topal, Alper, Stoch, Wiel ve Ozan etkili oyunlarıyla dikkat çeken isimlerdendi.

Neredeyse maçın tamamında oyunu rakip sahaya yıkacaksın, ancak buna rağmen bir türlü etkili pozisyona dönüşecek ataklar üretemeyeceksin. Fenerbahçe’nin Başakşehir maçındaki görüntüsü böyleydi. Özellikle orta alanda çok fazla yan pas yapan Sarı-Lacivertliler, rakibin toparlanıp, kalabalık defans yapmasına imkan tanıdı.

Yüzde 70 topla oynama yetmedi

Sarı-Lacivertliler, 54’üncü dakika Emre’nin kırmızı kart görmesinden sonra da bir türlü istenilen ofansif oyunu sahaya yansıtamadı. Maça hızlı başlayan Başakşehir’di. Ev sahibi 3. dakikada Mossoro’nun şık golüyle öne geçti. Gol sonrasında sahanın hakimiyetine Fenerbahçe ambargo koydu. Neredeyse topla oynama oranı, yüzde 70’i bulan taraf Fenerbahçe’ydi. Ancak bu etkili konumunu orta sahadaki üretim zaafı nedeniyle avantaja çeviremedi.

Dikine oynaması gerekirken...

Kenar ortalarında toplar genelde Başakşehir savunmasında eridi. Pozisyon bulmada sıkıntı çeken Fenerbahçe 13. dakikada Alper, 18’de ise van Der Weil’in uzak şut denemeleri ile kaleyi yokladı. Fenerbahçe bariz üstün olduğu ilk yarıda net pozisyona 33. dakikada girdi. Salih’in pası ile ceza alanında buluşan Volkan Şen, Yalçın’dan sıyrıldı, adaşı ile karşı karşıya kaldığı durumda, zayıf bir vuruş yapınca, Volkan Babacan gole izin vermedi ve ilk yarı 1-0 Başakşehir’in galibiyeti ile sonlandı. İkinci bölüme de hareketli başlayan Başakşehir, Emre’nin kasti faulle oyun dışı kalmasından sonra takım halinde sahasına gömüldü. Fenerbahçe, rakibin eksik kalmasını fırsat bilip, dikine oynaması gerekirken, yine gereksiz yan paslarla hızlı çıkışlara fren yaptı.

Babacan inanılmaz kurtardı

60’ta Emenike altıpasa topu ortaladı, Persie’nin kafası yandan dışarı gitti. 76’da Hasan Ali soldan bindirdi, yerden geriye çıkardığı topa Stoch çok sert vurdu. Ancak top yine yandan dışarıya gitti. 82’de Stoch, rakip savunmayı feyklerle dağıttıktan sonra topu Fernandao’nun önüne bıraktı, Brezilyalı’nın şutu son anda savunmaya çarpıp, kornere gitti. 86’da Hasan Ali’nin soldan kale sahasına kestiği topa yüklenen Fernandao’nun kafa vuruşu üst direkte patladı. Dönen topa ven Persie köşeye doğru düzgün bir şekilde gönderdi. Ancak Volkan Babacan, inanılmaz bir kurtarışla topu çeldi, Fenerbahçe’nin beraberliğe ulaşmasına izin vermedi. Sarı-lacivertliler lige yenilgi ile başladı. Maçın genelinde inisiyatifi elinde bulundurmasına rağmen, Başakşehir deplasmanından bir kez daha puansız dönen Sarı- Lacivertli ekibin özellikle 2. bölgede organizasyon zaafına biran önce çözüm bulması gerekiyor.

Fenerbahçe, orta alanda ve savunmada iyi kordine oldu. Ayağa paslarla çıkan Grasshoppers üçüncü bölgeye bir türlü inemedi ve ilk yarda pozisyon göremedi. Karşılaşmanın belirli anlarında rakibini baskı altına alan Fenerbahçe ise ilk yarıda ciddi pozisyonlar buldu ancak golle sonuçlandıramadı. Emenike’nin tutuk gününde olması Sarı-Lacivertliler’in ofansif etkinliğini frenledi. Fenerbahçe, ikinci devrede yine Grasshoppers’ın hücum organizayonu girişimlerini tehlikeye dönüşmeden bastırdı. Gol bölgelerine istenilen düzeyde inmese bile pozisyon kaçıran taraf Fenerbahçe oldu. Van Persie-Stoch ikilisi oyuna girdikten sonra hem Emenike canlandı, hem de Fenerbahçe rakip ceza alanı çevresinde daha sık gözüktü. Özellikle Stoch iki şık gole imza atarken, taşıdığı toplarla rakip savunmaya zor anlar yaşattı. Fenerbahçe, 3-0’lık net galibiyetle bir üst turu garantiye aldı.

Maçtan dakikalar...

4. dakikada Salih’in olgunlaştırdığı pozisyonda Aatif cezalanında buluştu. Faslı futbolcunun şutu kaleciden döndü, ikinci kez topla buluşan Aatif, bu kez affetmeyip, meşin yuvarlağı ağlara bıraktı: 1-0. 8. dakikada Van der Wiel, sağdan bindirdi, bekletmeden penaltı noktasına kesti, çok müsait durumdaki Fernandao’nun yerden vuruşu, direği yalayıp auta gitti. 34. dakikada Skrtel’in uzun pasını kontrol eden Hasan Ali, arka direğe ortaladı, iyi yükselmesine rağmen Mehmet Topal, kafayla yaptığı gol denemesinde çerçeveyi bulamadı. 43. dakikada Van der Wiel, ilk yarıda ortalıkta pek görünmeyen Emenike’yi sağdan kaçırdı, ceza alanına giren Nijeryalı, rakibini geçtikten sonra çarpraz pozisyonda şutunu attı, kaleciye çarpan top kornere gitti ve ilk yarı Fenerbahçe’nin üstünlüğüyle sonuçlandı.

Çizgiden çıktı!

50. dakikada Salih-Emenike-Fernandao organizasyonunda son olarak topla buluşan Fernandao’nun şutunu kaleci kornere gönderdi. 61. dakikada Salih, serbest vuruşu direkt kaleye gönderdi, kaleci zor da olsa çelmeyi başardı. Dönen topu bu kez Fernandao, kaleye yolladı ancak Grasshoppers savunması çizgi üzerinden golü önledi. 69. dakikada Salih, hareketlenen Emenike’nin önüne topu bıraktı. Sağdan ceza sahasına giren Emenike’nin çarpraz pozisyonda yaptığı sert vuruşta kaleci gole izin vermedi. 72. dakikada Stoch, Fenerbahçe’yi rahatlattı. Salih’in Van Persie’ye aktarmak istedği top, savunmadan sekip Stoch’un önüne düştü. Tecrübeli oyuncu, içeriye doğru hareketlenip, sert vurdu ve farkı 2’ye çıkardı: 2-0. Oyuna girdikten sonra Fenerbahçe’yi hareketlendiren Stoch, 90+1’de yaklaşık 25 metreden mükemmel bir şut çıkardı ve topu ağlara gönderdi: 3-0.

Aslında Fenerbahçe evinde kazanmasına rağmen kaçan gollerle turu çok zora sokmuştu. Sarı-Lacivertliler, Monaco’da, Emenike ile Ozan’ın gol yapamadığı pozisyonları çok aradı. Fransız ekibi ilk yarıda ikinci bölgeyi geçilmez kıldı. Buna karşılık Fenerbahçe orta beşlisi rakibe alternatif üretemedi. İstanbul’da etkili oynayan Hasan Ali ile Van der Wiel’i de ev sahibi iyi kapatınca, Fenerbahçe’nin eli ayağı bağlandı. Sarı-Lacivertliler bu şartlarda 35 dakika pozisyona bile giremedi.

Monaco golle başladı

Fenerbahçe’yi durduran Monaco, buna hücum organizasyonlarını da ekledi. 2. dakikada Ozan’ın kaybettiği top sonrası Falcao, ara pasıyla Germain’i gördü. Fransız yıldız da ceza alanına girdikten sonra Ertuğrul’un sağından golünü attı: 1-0. 17. dakikada sağdan ceza alanına giren Dirar, Hasan Ali’nin müdahalesiyle kendini yerde buldu ve hakem penaltıyı çaldı. 18. dakikada Falcao topu ve Ertuğrul’u ayrı köşelere gönderdi: 2-0. 36 ve 38. dakikalarda Salih’in vuruşlarından sonuç gelmedi.

İkinci yarı baskı geldi

39. dakikada ceza alanı içinde topu önünde bulan Fernandao, 7.15’lik kale yerine topu dışarı attı. 41. dakikada Mehmet Topal’ın kritik bir müdahaleyle Falcao’nun önünden topu kornere göndermesiyle ilk yarı 2-0 Monaco’nun lehine kapandı. Fenerbahçe ikinci yarıya ofansif bir anlayışla başladı. Özellikle Van der Wiel’in sağ kanat çıkışlarıyla rakip ceza alanına yüklendi. 65’e kadar oyunun kontrolünü elinde tutan Sarı-Lacivertliler, Ozan ile Josef’in pas organizasyonunda pozisyon üretimine geçmemesine rağmen bu süreci lehine çevirdi ancak koruyamadı.

Emenike umutlandırdı

51. dakikada Emenike, ceza alanı içinde çok sert vurdu, top üst direkte patladı. 53’te ise Skrtel’in altı pasa kestiği topu Nijeryalı bu kez sağ ayak içiyle ağlarla buluşturdu ve Fenerbahçe’yi umutlandırdı: 2-1.
58. dakikada Fenerbahçe iki kez penaltı bekledi ancak maçın hakemi pozisyonları devam ettirdi. 59. dakikada Dirar’ın sağdan yaptığı ortayı Germain kafayla kaleye gönderdi, Ertuğrul gole izin vermedi.

Germain fişi çekti

66. dakikada soldan gelişen Monaco atağında Dirar topu Germain’e indirdi, bu oyuncunun düzgün vuruşu skoru 3-1’e getirdi. 74. dakikada Van der Wiel’in çapraz pozisyonda 25 metreden yaptığı vuruşu Subasic önlemeyi başardı. Fenerbahçe, İstanbul’daki etkili oyununu Monaco’ya taşıyamadı. Bu da Sarı-Lacivertliler’in Şampiyonlar Ligi’ne veda etmesine neden oldu.