Arama

Popüler aramalar

‘’Bel Ağrısı Çekelim mi, Çekmeyelim mi ?‘’

Hastalar en çok şu seçeneklerle karşılaşmaktadırlar;

- Kendisi: her şeyi denedik ağrılar geçmiyor. “yapacak bir şey yok bu ağrıları çekeceğiz herhalde”

- Doktor: “benim artık yapacak bir şeyim yok ! bu ağrıları çekmek zorundasın”

- Komşu: “ben kantoron otunu maydonozla kaynatıyorum sen de dene”

- 2. komşu: “kendini nefesi kuvvetli bir hocaya okutsan”

- “Sarıköyde bel çeken biri var oraya gitsen”

- “Yalovada fıtığı elle yerine sokan emekli biri var ben iki büklüm gittim yürüyerek çıktım”

Bu önerilerle çaresiz kalan, Ağrı çeken hastalar ne yapacaklarını bilemez durumdadırlar.

Ülkemizde en sık bel ağrısı nedeni olarak kireçlenmeler ön plandadır. Gerçi beli ağrıyan her hasta kendisinin bel fıtığı olduğunu zannederek farklı tedavilere yönlenmektedirler.

Çağdaş ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de geçmeyen ağrıların tedavisi ile ilgilenen yeni klinikler kurulmaktadır. Ağrı kliniği, ağrı merkezi gibi adlar alan bu yeni klinikler her tür ağrının üstesinden gelebilmekte, ağrı çeken hastaların günlük yaşam kalitelerini arttırmakta ve çekilmez hale gelen günlük yaşam daha dayanılır ve rahat olmaktadır.

Unutmamalısınız ki; çektiğiniz her ağrının bir nedeni vardır ve dolayısıyla tedavisi de mümkündür.

Bel ağrısını gideren güvenilir ürünler için tıklayın!

11 Ekim 2010, Pazartesi 11:30
YAZININ DEVAMI

‘’Bakımsız ayak, bel ağrısı nedeni‘’

Vücudumuzun yükünü taşıyan en esnek organlarımızdan biri olan ayaklarımıza özen göstermek zorundayız. Yaşımızın ilerlemesi, ayaklarımızdaki kemik ve yumuşak doku deformasyonlarını biz istemesek de gündemimize getirir. Orta yaşlarda alınmaya başlanan kilolar ayak tabanlarımızda çökme ve deformasyonlara yol açmakta, seneler ilerledikçe de kemik ve eklemlerimizde oluşan kireçlenmeler yaşam kalitemizi bozucu süreçleri başlatmaktadır. Hele de şeker hastalığı gibi damar ve sinirlerimizi tahrip edici sistemik bir rahatsızlığımız da söz konusu ise sıkıntılı günlerle daha çabuk karşılaşılmakta. Bir de sigara kullanımı gibi, ayağımıza giden damarları büzen kötü alışkanlıklarda bunlara eklenirse artık en yakın arkadaşımız da“ağrı” oluyor.

Ayaklarımızda oluşan anatomik değişikliklerin çoğu kendini “bel ağrısı” olarak karşımıza çıkarmaktadır. Bel fıtığı olduğunu sanan birçok hastamızı dikkatle muayene ettiğimizde ayaklarında bazı sorunlar olduğunu görmekteyiz. Örneğin, basit bir tabanlık kullanımı bile bel ağrılarından kurtulmamıza sebep olmaktadır.

Ayak bakımı asla ihmal edilmemelidir ve özellikle de şeker hastaları, sigara içenler ve kilolu kişiler çok daha dikkatli davranmalıdırlar. Ayak sağlığı tüm vücut için çok önemli bir konudur.

Ağrı kapımızı çalmadan genç yaşlardan başlayarak ayaklarımıza ve de genel sağlığımıza gereken önemi ve özeni göstermeliyiz.

20 Eylül 2010, Pazartesi 13:30
YAZININ DEVAMI