Beşiktaş, zirve takibi için kritik maça çıkıyor. Yeni hocası maçta olacak. Norveçli çalıştırıcı taraftarların kafasını karıştırdı. Asıl merak uyandıran ise takımın duruma nasıl reaksiyon vereceği. Samsun maçı öncesi yaşanan değişim gündem oldu. Maça olan motivasyon sahaya nasıl yansıyacak bilinmiyor. Ligde üçüncü sırayı hedefleyen Kartal, büyük sürpriz yapan Karadeniz ekibi önünde üç puan kovalayacak. Takımın tabela rengini belirleyen; Immobile, Gedson ve Silva’nın katkısı bu kez yetmez.

Handikaplı sistem!

Rakip dişli. Sert, agresif. Sahanın her yerinde pres yapıyor. Beşiktaş’ın handikapı olan sistem. Orta alanda üstünlük kuran maçı kazanır. Bu nedenle, sadece üç ismin değil, görev alan her oyuncunun vereceği katkı direkt skora yansıyacak. En geriden, en uca kadar forma giyen oyuncuların performansı belirleyici olacak. Kendini yeni hocasına ilk maçta gösterme isteği olursa, Beşiktaş rahat kazanır. Aksi durumda ise sıkıntı çekebilir. Hatta rakibin üç puanı alıp dönmesi de, sürpriz olmaz.

Beşiktaş kendine geldi. Hafta içinde kupa galibiyeti ile moral bulan Kartal, misafir ettiği Bodrum FK’yı; geldiği gibi eli boş gönderdi. Üst üste 2. resmi maçını kazanan Serdar hocanın takımı, iç sahada ilk karşılaşmaya gelen başkan Serdal Adalı ve ekibini selamladı. Soğuk havaya rağmen tribünlere koşan taraftarının içini ısıttı. Ligde korkulu rüya gören Güney ekibinin mücadelesi ise sonuçsuz kaldı.

Buz eriten goller

Soğuk hava, hem tribünlere hem de sahaya olumsuz yansıdı. Bir de gün boyu yağan yağmurun bozduğu zemin. Futbolun aleyhine ne varsa mevcuttu. Bu yetmezmiş gibi, Gedson’un sakatlığı da can sıktı. Beşiktaş; olumsuz ortama rağmen iki gol buldu. Öyle çalışılmış, organize atak ile değil. İki kontra, iki gol. Önce Silva kesti Ndour kafa ile ağları gördü. Ardından, Onur’un taşıdığı topta Immobile boş kaleye bıraktı. İlk yarıda yakalanan farklı üstünlük, buz gibi gecenin üstünü örttü. Bodrum’un iyi niyeti öteye geçemedi. Mert, yine üç pozisyonda kalesine duvar ördü! Kartal ikinci yarıya temkinli başladı. Topa daha fazla sahip olma planı vardı. Ancak zeminin top kontrolüne uygun olmaması sıkıntı oldu. Kaptırılan toplarda Bodrum baskı kurdu, savunmayı aşamadı. Taylan’ın pozisyonunda penaltı itirazları ‘VAR’dan döndü. Son bölümde karşılıklı hamleler yapıldı. Kartal, tecrübesini ortaya koydu. Oyunu kontrol etmesini bildi. Bodrum’un bir şutu üst direkte patladı. Uzatmada oyuna sonradan giren Puşcaş, Fredy’nin pasında kafa ile prestij golüne imza attı: 2-1. Salih’in son dakikada kullandığı serbest atış, yan direkten döndü.

Beşiktaş, tarihi bir maça çıkıyor. Kulübü bitme noktasına sürükleyen eski yönetim artık yok. Serdal Adalı ilk iş olarak tam 12.6 milyon Euro ödeyip hesapları kapattı. Yeni yönetimin iç sahadaki ilk maçı öncesi nefesler tutulmuş durumda. Zira bu kritik sınav, moral bulunan kupa sonrası galibiyet serisi için başlangıç. Takımdan ayrılması gündemde olan isimler için, son şans. Taraftar, zirvenin gerisinde olmasına rağmen maça ilgili. Rakip Bodrum FK’nın ligdeki durumuna bakan yok. Tek çıkış üç puan..

Paulista ve Svensson yok

Sakatlıktan çıkan İmmobile gibi Rashica’da ilk onbir istiyor. Cezalı Svensson ve sakatlığı süren Paulista dışında eksik olmaması Serdar Topraktepe’yi tatlı sıkıntıya sokmuş durumda. Nöbetçi çalıştırıcı, takım iskeleti ile fazla oynamak istemiyor.

Mert oynar, Silva oynamaz

Nöbetçi hoca olmak öyle kolay değil! Serdar hoca geçen yıldan beri farklı misyonlar üstlendi. Hocam, gerekirse sağ, ya da sol kanatta kaleci Mert’i oynat. Ama Silva’yı oynatma. Portekizli, takımın hücum silahı. Aralara kaçıyor. Gol atıp, attırıyor. Rakip kaleye ne kadar yakın ve serbest oynarsa, o kadar etkili oluyor. Gio gibi bu takımı bir eksik oynatma. Bırak Silva gerçek yerinde oynasın. Herkes mutlu olsun.

Beşiktaş kupaya hızlı giriş yaptı. Israrla hiç istemediği kanatta oynatılan Silva, gerçek bölgesine çekilince maça damga vurdu. Portekizli’nin şık golü ile kazanan Kartal, taraftarını sevindirdi. İlk yarı durgun Sivas, ikinci yarı canlandı. Kaleci Mert ve direklere takıldı. Heyecan fırtınası izleyenleri mest etti. İki takım güzel futbolu ile alkışlandı.

Golü attı, yattı

Beşiktaş, maça daha iyi başladı. Temkinli oyun anlayışı ile rakibi üstüne çekti. Savunma arkasına attığı uzun paslar ile gol denemeleri yaptı, 20’de sonuç aldı. Joao Mario’nun topunun gelişine vuran Silva, takımını öne geçirdi. Bu dakikadan sonra karşılıklı gol beklentileri vardı. Ancak hiç de öyle olmadı. Her iki kalede net pozisyon yaşanmadı. Skoru tutmaya odaklanan Kartal, istediğini aldı. Bu yarıda kanatlar yine işlemedi. Gedson ve Joao Mario her topa koştu. Semih santrfor bölgesinde kayboldu! Sivasspor adeta ağır çekim oynadı. Üst üste üçüncü maça çıkmış havasında, yorgun ve bitkin görüntü çizdiler.

Sonradan açıldı

Ev sahibi takım, ikinci yarı gerçek yüzünü ortaya koydu. Baskı kurup, gol kovaladı. Mücadele gücünü öne çıkardı. Net pozisyon bulurken, Mert’i geçemedi. Kartal oyunu sete çevirdi. Kontra atak ile gol aradı. Muçi kaçırdı. Pes etmeyen Sivas, Koita ile yan direğe takıldı. Her geçen dakika tempo arttı. Futbolun ateşi; buz gibi havayı ısıtmaya yetti! Son bölümde yapılan karşılıklı hamleler, oyuna olumlu yansıdı. Orta alana denge geldi. Her iki takımın atak denemeleri, tabelaya yansımadı. Rashica boş kaleye atamadı. Atsa maç daha erken bitecekti. Yorulan Sivas, çıkmayan gol sonrası pes etmedi. Uğur da topu yan direğe nişanladı.

Beşiktaş; eldeki tek hedef kalan kupa için sahaya çıkıyor. Ligdeki ilk maçına kayıp iki puan ile başlayan Adalı yönetimi, bu kez kazanmak istiyor. Takımın savunmasında yaşanan sıkıntı sürüyor. Paulista ve Talha’nın sakatlıkları var. Felix ile Emirhan formsuz. Masuaku oynatılmıyor. Svensson ile Zaynutdinov vasatı aşamıyor. Teknik ekip, defans hattı üstünde duruyor. Silva, bu ekibin hücum patronu. Yeri forvet arkası, serbest adam. En etkili olduğu bölge. Gol atıp attırıyor. Kolay adam geçiyor. Kaleye ne kadar yakın olsa, o kadar skor üretiyor. Sen kalk böyle bir oyuncuyu sağ kanada koy. Bildiğin dalı kes. Takımı bir eksik oynat. Rakibin ekmeğine yağ sür. Aynı Gio gibi. Rize’de Serdar hoca hangi akla hizmet ise bunu tekrarladı. Ne olur yapma hocam! Hem kendine, hem de takıma yazık etme.

Oyna artık Semih

Genç yetenek istikrarsız. Fiziken yetersiz. Kilo fazlası mevcut. Semih; yeteneği var. Oyun anlayışı yok. Topu ayağına alıp, direk şut atmaya odaklı. Takım oyunundan uzakta. Mutlaka bu ve daha fazlasını kendisine diyorlardır. Umarım artık oynamaya başlar. Golleri sıralar. Bu geceki maçta, rakip çok. Öncelikli, sakat ve formsuzluklar. Sivas’ın mücadeleye dayalı oyunu. Ve elbette hava şartları. Soğuk handikapı. Ancak grubun ilk maçı. Nasıl başlarsan, öyle gider. Kupanın rengi belli olur. Hedefe doğru uçuş başlasın!..

Beşiktaş yeni başkan ve yönetimi ile çıktığı ilk maçta galip gelemedi. Rize deplasmanında geri düşen Kartal, uzatmada eşitliği buldu. İkinci yarı oyuna denge geldi. Karşılıklı kaçan goller oldu. Serdar hocanın ısrarla Silva’yı kanatta tutması sorun oldu. Maça gelen Serdal Adalı, ilk maçına kayıp 2 puan ile başladı.

Farktan kurtuldu

Rizespor maça atak başladı. Beşiktaş’ın üstüne kabus gibi çöktü. Buna bireysel hatalar eklendi. Talha, amatör liglerde görülmeyen hatalar zincirine imza attı. İlk yarı; ev sahibi takım ile Mert arasında oynandı! Rizespor 5-6 net pozisyon bulsa da golü atamadı. Talha’nın hatasında Gedson topu kendi ağlarına gönderdi: 1-0. Geri pası affetmeyen Muçi, ceza alanı üstünden attığı şutla 45+3’te skora denge getirdi: 1-1. Bu aynı zamanda kaleyi bulan tek vuruştu. Serdar hocanın, Silva’yı kanatta oynatması takımın el freni oldu. Savunma dağınık, kanatlar etkisiz kaldı. Pas alamayan Immobile vasatı aşamadı.

Korkak futbol

Her iki takım ikinci yarı önce skoru tutmak istediler. Bu korkak oyuna rağmen, iki kalede pozisyonlar yaşandı. Karşılıklı hamleler, heyecan kattı. Orta alanda yaşanan top kayıpları sıkıntı yarattı, Ghezzal’ın kanadından Rizespor tehlikeli ataklar yaptı. Kartal kontratak ile karşılık verdi. Semih’in şutunda kaleci Tarık golü çıkardı. Gedson ile Silva’nın gününde olmamaları 2 puan kaybı yaşattı. 90+4’te Rize’nin golü, VAR’dan döndü

Beşiktaş; 2025’e, yeni başkan ve yönetimi ile girdi. Böylece camia derin bir nefes alıp rahatladı. Bitmeyen taht kavgaları. Karşılıklı suçlamalar. Akla hayale gelmeyen açıklamalar.. Geçmiş yönetimin yarattığı kaotik ortam noktalandı. Şimdi ayağa kalkma zamanı. Bu açıdan bakıldığında Rize maçı prestij demek. Yeniden başlamak demek. Bembeyaz sayfaya ilk adımı atmak demek. Bizler de; yeniden başlasın diyoruz! Ocak ayı yoğun maç trafiğine sahne olacak. 4 lig, 2 Avrupa kupası ve bir de Türkiye Kupası sınavı var. Ortalama dört günde bir maç demek. Kadrodan gidip gelecekler olacak. Kongre artık yerini futbola bıraktı.

Başkanın sözü var

Serdal Adalı, seçim öncesi en az üç transfer sözü verdi. Bunların ikisinin maliyetini sponsorların karşılayacağını da eklemişti. Başkan seçim sonrası ilk iş olarak tesislere gitti ve Serdar Topraktepe ile konuştu. Her iki kanat ve forvete takviye talebi geldi. Ve transferler için start verildi.

Immobile oynasın yeter

Rize deplasmanı öncesi Immobile’nin takıma katılması moral oldu. Fakat golcü oyuncunun maç eksikliği biraz sıkıntı yaratmış gibi. Teknik ekip ilk 11 konusunda kararsız. Immobile bu kritik maçta az ya da çok süre alsın önemli değil. Bir şekilde forma giysin yeter. Mutlaka skora etki eder. Bu da galibiyet için yeter de artar! Elbette Silva ile Gedson’un da vereceği katkı unutulmamalı. Kanatlar, bekler ve defansta sıkıntılar mevcut. Serdar hoca bir ilke imza attı. Sorunları çözme adına takıma her gün çift idman yaptırdı. Gün, bunu sahaya yansıtma günü.

Geçen yıl yapılan seçimde Hasan Arat ve ekibi hayali projeler ile göreve gelmişlerdi. Buna rağmen Arat’ın devamı olan Hüseyin Yücel ve yönetim listesi, benzer algı yöntemleri ile üyelerin karşısına çıktı. Bu kez tam hayal kırıklığı ile tarihi fark yiyip gittiler. İşte gelen ve giden adayın artı ve eksileri.

Adalı nasıl kazandı?

1.Mevlana yolundan gitti! Herkese kapısını açtı. Birleştirici oldu.

2.Algı yapmadı. Hayali projeler vaat etmedi. Acı reçete ortaya koydu.

3.Eski yönetimin mali tablosunu inceleyip, açık varsa savcılığa başvuru yapacağını açıkladı.

4.Yönetim listesini; kişi, dernek ve grupların etkisinde kalarak değil, hür iradesi ile kurdu.

5.Futbol takımı ve teknik direktör konusunda radikal yol haritası çizdi.

6.Yücel’in, Hasan Arat ve ekibinin devamı olduğunu her yerde vurguladı.

7.Üç seçim kaybetmesine rağmen camiadan hiç kopmadı. ‘Son seçimim’ diyerek yetki istedi.

8.Kendisinden olup, olmayan üyelerin elini samimiyet ile sıktı. Ayrım yapmadı.

9.Gayri Menkul Yatırım Ortaklığı projesi ile heyecan yarattı.

10.Medya ve iletişim konusunda söylemlerini geniş yelpazeye yaymasını bildi.

Yücel nasıl kaybetti?

1.Ortaya bir tane proje koyamadı. ‘45 iş adamına gidip; 2’şer milyon Euro borç alacağım’ söylemi karşılık bulmadı.

2.Her fırsatta kulübe verdiği borç paraları gündeme getirdi.

3.‘Ben olmasaydım, Beşiktaş kayyuma giderdi...’ diyerek kendini kulübün önüne koyma talihsizliğini gösterdi.

4.Yönetim ekibinden tam 10 kişiyi Hasan Arat’ın çekirdek kadrosundan kurdu.

5.Dibe vuran futbol takımını yöneten; Onur Göçmez ile Mete Vardar’a aynı görevi tebliğ edip listeye aldı.

6.Arat’ın devamı olduğu imajını yıkamadı.

7.Çevresini saran bir kısım üyelerin yanlış yönlendirmesi ile tabana inemedi.

8.Seçim arifesinde 85 milyon Euro’luk göstermelik sponsorluk sunumu inandırıcı bulunmayıp havada kaldı.

9.Seçimlerde ortaya çıkan bir kısım dernek ve üyeler ile hareket etmesi tepki oluşturdu.

10.Adalı ile gereksiz polemiklere girip antipatik durum yarattı. Mevcut yönetimde ikinci başkan olmasına rağmen, her olumsuzluğu Arat’ın üstüne attı.