Konyaspor geçen sezonun en başarılı takımıydı. Bundan herkes hemfikir. Çünkü son derece mütevazı bir takımla olağanüstü bir performans yaptılar. Ancak bu sezon durum öyle değil. Bu ekonomik konjonktürde bir Anadolu takımı 9 transferle ilk idmanına çıkıyorsa sahada beklentilerin yükselmesi doğal. İlhan hoca bu sezon baskı altında olacak. Vaduz’a elenmek de bu baskıyı artırdı haliyle. Bu nedenle Başakşehir karşısında cesaretinden yoksun bir takım izledik. Başakşehir büyük takımların hayal ettiği oyunu oynadı, neredeyse 90 dakika boyunca hem topun hakimi hem de tehdit eden taraftı. Konyaspor ise kaleden başlayarak doğru pas organizasyonlarıyla çabuk akınları kullanmaya çalıştı. İki takım da pozisyonlar üretti fakat devre 0-0 bitti.

Rahmanovic kaçırdı

İkinci yarı enerjilerin düşmesiyle beraber daha aksiyonu ve tansiyonu yüksek bir maç bekliyorduk. Pek öyle olmadı. Emre hoca elindeki tüm kozları erkenden sahaya sürüp kazanmak istediğini gösterse de Konya doğru savunmayı hiç bozmadı. 1 puanı kayıp olarak görmedikleri aşikardı. Rahmanovic’in son anda kaçırdığı pozisyonla galibiyete de yaklaştılar hatta. Ancak sonuç değişmedi, taraflar birer puanla yetindi.

Futbol tarihimizde her dönem öne çıkan, 'şampiyon olabilir' dedirten Anadolu takımları olmuştur. Son dönemin de Anadolu büyüğü hiç şüphesiz Konyaspor... Kulüp organizasyonunun teknik heyetle muhteşem uyumu, oyuncu grubunun kusursuz gelişimi ve tüm bunları izlemekten keyif alan dolu tribünler... 9 transferi kampa yetiştirdiler, Abdülkerim ve Skubic gibi önemli eksikleri hiç hissetmediler, çünkü geleni hemen sisteme monte ettiler. İki maçta da ağırlıklı önde baskı ve sonuç; gol yemeden farkla gelen tur. Konyaspor ders veriyor hakikaten. Rahmanovic'in enfes golü, yeni transfer Calvo'nun kafasıyla devre 2-0 biterken bir o kadar net harcadı Yeşil-Beyazlılar. Şu ana kadar takımlarımızın oynadığı resmi ya da hazırlık maçları içerisinde lige en hazır görünen takım da İlhan Palut'un ekibi.

Misafirperverlik dersi!

Geçen sezon bıraktıkları yerden devam edecekler gibi duruyor. Bir parantez de genel menajer Seçkin Özdil'e... 10 gündür Konya'da olan BATE Borisov'u o kadar misafirperverce karşıladılar ki rakip teşekkürlere doyamadan ayrıldı şehirden. Yani bu tur özelinde hem saha içinde hem saha dışında mükemmel işler yapan Konyaspor'u gönülden kutlamak lazım. Cikalleshi'nin gereksiz kırmızısı dışında harika bir geceydi.

Necati Albayrak, Beşiktaş'ın Bandırmaspor'dan yeni transferini yorumladı:

Beşiktaş, bir süredir gündeminde olan Bandırmaspor’un golcüsü Keny’yi bitirdi. Yaklaşık bir aydır gündemdeydi. Teknik direktör Valerien Ismael’in sistemine uygun bir profil olması pazarlıklarda fedakârlığa itti yönetimi. Keny, 1. Lig’e gelip sezona damga vuran 30 yaş üstü oyunculardan değil. Böyle olsa sezonluk yanıltıcı performans olabilir elbette. 23 yaşında bir oyuncudan bahsediyoruz. 1.90 boyuna karşın son derece atletik. Savunma arkası koşuları kadar, topla birlikte patlayıcı koşuları oldukça göz alıcı. Tüm bu özellikler 21 gole katkı yapan bir skorer karakterle birleşince ödenecek olan rakamın ne kadar uygun olduğu ileride anlaşılacaktır. Zaman zaman en önde izledik Keny’yi, zaman zaman ise kenarlarda...

Üzerinde baskı yok

Şu anda Türkiye’ye her anlamda uyum sağlamış, daha fazlasını ortaya koymak isteyen ve en önemlisi hücum bölgesinde her mevkii için değerlendirilebilecek sprinter özelliklere sahip bir transfer. Alternatif olarak geleceği Beşiktaş’ta çok farklı işlere imza atabilir. Bu tarz hareketli, yıpratan oyuncular her zaman ligimizde iş yapmıştır. Alternatif olarak gelecek olması zaten üzerindeki baskıyı da hafifleteceğinden ben Keny’den çok umutluyum.

Başakşehir için sezonun ilk resmi maçı olan Konferans Ligi 2. ön eleme mücadelesine beklentilerin altında başladı. Daha doğrusu Caiçara için öyleydi. Twumasi'nin ekstra performansı ve asisti İsrail ekibi Maccabi Netanya neredeyse soyunma odasında öne geçirdi. Golün şoku, Başakşehir'in balansını yakalamasını zorlaştırdı biraz. Nitekim Serdar'ın tehditkar baskısı, Okaka'nın gücüyl topu rakip alana yıktı temsilcimiz. Hakem Irakli Kvirikashvili vermediği net penaltı maçın kaderini doğrudan etkiledi, gerginlik düzeyini de pompaladı. İkinci yarı teknik direktör Emre Belözoğlu beraberliği değil, galibiyeti istediğini hamleleriyle gösterirken Biglia'nın servisleri, Mounir'in yıpratıcılığı son anlara kalsa da golü getirdi.

Farkına vardılar!

Şu bir gerçek Başakşehir beklediğinden daha sert bir rakip buldu karşısında. Sertlik kadar da ne yaptığını bilen bir anlayış bu. Özellikle kalecilerinden başlayan cüretkar ve becerikli oyun bunun ispatı. Rövanş kolay olmayacak, bunu artık Başakşehir de biliyor. Teknik direktör Emre Belözoğlu ve öğrencilerinin en büyük avantajı da bence bu olacak.

Finalin sonucunu iki hocanın plan tercihi belirleyecekti. Mustafa Gürsel, İstanbulspor'u biraz doğru analiz edebilse; iç sahada sıkıntı yaşayan deplasmanlarda fark yaratan bir takım olduğunu görecekti. Bunun nedeni Sarı-Siyahlılar geçiş oyununu mükemmel oynayan bir takım. Topu kendisine bırakan rakiplere karşı ise sıkıntı yaşıyor. Bandırmaspor topa sahip başladı, pozisyonlara da girdi ama bu aslında İstanbulspor’un hocası Osman Zeki Korkmaz'ın tuzağıydı. Nitekim İbrahim'in attığı golü savunma çözene kadar İstanbulspor santraya gitmişti bile. İlk devrenin uzatmalarına karşılık gelen penaltılar iki takımın da futbol şansı. Keny ve İbrahim'in beyaz noktadan attıkları gollerle devre tabelası 2-1 oldu.

Ligin en genç takımı

Alan parselasyonunu ligde en iyi uygulayan ekip İstanbulspor kuşkusuz. Bu beceri kupayı da getiren en önemli etkendi. Her ne kadar Bandırma son ana kadar arzusunu ortaya koysa da ligin en genç takımı olan Sarı-Siyahlılar dimdik ayakta kaldı, birkaç cılız fırsat dışında şans tanımadan istediğini aldı. Tebrikler İstanbulspor...

Bandırmaspor Başkanı Onur Göçmez, Türk futbolunda özel bir profil çiziyor. Takımı Eyüp deplasmanında 1-0 yenildi. Pek de iyi karşılanmadılar. İç sahada daha gergin bir maç bekleniyordu. Ancak sosyal medya paylaşımlarıyla stadı dolduran taraftarları sürekli sağduyuya davet edip herkesin oyuna odaklanmasını sağladı. Takımına inandığını futbolculara da hissettirdi. Başından sonuna oyun içinde kalan taraftar, rakibin açıklarına çok iyi çalışmış bir teknik heyet ve galibiyetten emin karakteriyle futbolcular... Bandırmaspor bileğinin hakkıyla finalde. Eyüpspor adambaşı 2 milyon TL prim açıklamış takıma, Süper Lig’e yükselmek için. İyi parayla iyi kadro yapılır ama iyi takım olabilmek için önce doğru hoca tercihine, sonra da aidiyeti hissedecek oyuncu grubuna ihtiyaç var.

Sınıfta kalan hocalar

Ekonomik gücü ve kurulan uzay kadrosu teknik adamlar için cazibe elbet ama böyle kadrolar, hocaları rezil de eder vezir de. Tamamen teknik adam becerisiyle alakalı. Hamza Hamzaoğlu ve İbrahim Üzülmez fena sınıfta kaldı. 1-0’ın rövanşında Keny’nin 5. dakikada penaltısı, Alpay’ın 45’teki volesi ve Landel’in 58’deki füzesi zaferi Ban Ban’a getirdi. Güzel bir finalin bizi beklediği gerçek. Tebrikler Bandırmaspor.

Sivasspor herkesin rahatlıkla sayabileceği 11'le maça başlarken Hikmet hoca sahaya sürdüğü kadroyla ilk yarıda maçı istiyordu. Ramazan, Thiam, Emrah, Mustafa ve Bertolacci ile başlamak büyük risk gerçekten. Sivas'ın sert orta sahasına bu kadar yumuşak çıkarak ortaya koyduğu cesaretin karşılığını 33'te Ramazan'ın attığı golle aldı deneyimli hoca. Tabii maçın başında Gradel, yenilen golden sonra Ulvestad'ın kaçırdığı pozisyonlarda Sivas'ın şanssız olduğunu söylemek lazım.

Agresif başlangıç

Nitekim ortada geçen ilk yarıda skor üstünlüğünü eline alan Kayseri, kupayı kendi kulübesine doğru çekti. Üstelik bir de direkte patlayan şut var soyunma odasına gitmeden önce. Ancak ikinci yarının farklı ihtimallere açık olduğunu Kayseri'nin bu sezonki en başarısız tarafı hatırlatıyordu bize. Sarı-Kırmızılılar, ligde öne geçtiği maçlarda tam 33 puan bırakarak çok ilginç bir performans sergilemişti. Dolayısıyla ikinci devrenin Sivas baskısıyla geçeceği aşikardı. Öyle de oldu. Çok daha agresif başlayan Sivas, 60'ta cevabı Appindangoye ile verdi.

Gradel kaçırınca...

74'te Yatabare'nin darbeli kafasında Lung iyi yer tutarken Sivas'ın baskısı da artıyor, Kayseri ise sezon içindeki sendromunu finalde de yaşıyordu. 60'tan sonra el freni çekme hastalığı kronikleşmiş adeta takımda. Gradel de son anlarda çok net bir fırsatı harcayınca maç uzadı. Gradel'in uzattığı maçı Gradel bitirdi derken İlhan Parlak'ın kafası işleri değiştirdi. son sözü ise Konate söyledi. Tebrikler Rıza hoca, sen çok büyüksün.

Play-Off’ları tecrübe oynar diye bir geleneği var ligin. Ancak geldiği günden bu yana ligin gelenekleriyle oynamaya ant içmiş genç ve idealist bir hocası var İstanbulspor’un... Ligin en organize takımı olarak, en genç ekibi olmanın dezavantajını hissetme ihtimalleri Erzurum’u yine de favori yapıyordu ama hiç de öyle olmadı. Başından sonuna üstün oynayan bir İstanbulspor izledik. Alanları mükemmel kapatan, çok fazla efor sarf etmeden Erzurumspor’u devamlı şuursuz oyuna yönlendiren Osman Zeki Korkmaz’ın takımı, sakin kalarak sonuca da net gollerle gitmeyi başardı. 16’da Ferhat’ın duran top golü, 63’te Rroca’nın güzel verkacı ve bitirişi, 75’te Ethemi’nin fişi çekişi ve Muammer’le tayin edilen sonuç... İstanbulspor finali fazlasıyla hak ediyor. 15 bin taraftar önünde sergiledikleri bu performans saygıdeğer.

Balansı bozuldu

Erzurum’a gelince... Eren’in 2 golü teselliden öte sayılmaz. Sezon boyunca takımın balansıyla o kadar oynandı ki... Erkan Sözeri ve Yücel İldiz’den sonra 3’lü oynayan Muzaffer Bilazer, dün 4’lüye dönerek belki de en büyük hatasını yaptı. İçerideki bu oyunun dışarıda çok telafisi olacağını zannetmiyorum.