Arama

Popüler aramalar

‘’Hakan Çalhanoğlu'nun maçı‘’

Bu Hakan Çalhanoğlu’nun maçı. Onu savunma ve orta sahadan destekleyip üzerindeki savunma yükünü minimuma indirip demarke topla buluşturacak bir plana ihtiyacımız var. Aslında ilk maçta belli oranda bunu yapmıştık. O da hücumu geriden çok iyi yönetti. İlk 30 dakikada farkı açamayışımız biraz da beceriksizlik ve şanssızlıktı. Bu maçta muhtemelen farklı olarak yapacağımız, Berat ve Berkan’ın ekstra oyunuyla Hakan’a markajdan çıkmak için daha çok zaman sağlamak olacak. Yani oyundan ziyade hücumu kuracağı bir oyun. Eğer son Milano derbisi hareketliliğine yaklaşırsa öndeki 3’lüyle birlikte kontrol edilmesi zor bir ekip olurlar. Burak, Halil ve Kerem 4 hareketli hücumcuyla 2 altılı oynamak için ideal bir ekip. Çünkü Rıdvan (Caner) ve Zeki bu tip bir oyunda fark yaratacak bir hücum oyunu oynuyorlar. Bu bir yönü.

Mutlak dikkat, doğru baskı

İlk maçta ve Karadağ’ın son Hollanda mücadelesinde görüldüğü üzere dikkat etmek gereken ise savunma arkasına attıkları toplar. Bu, savunma 4’lüsünün hem ofsayt hattını iyi ayarlaması hem de hamle/çekilme tercihlerini doğru yapmasına bağlı. Ancak en az onun kadar önemlisi orta saha rakibe doğru baskı yapmak ve akın sonlandırmak. Karadağ hücuma çıkarken yaptığınız hataları hemen savunma arkasına sarkmak için kullanıyor. Ve bundan da epey kahramanlık öyküsü çıkardılar. Mutlak dikkat, doğru baskı ve akın sonlandırma şart. Ve tabii sabır.

Son düdüğe kadar uyanık olmak gerekir

Her türlü skorda, oyun disiplininden kopma ya da fazla oyuncu değiştirmekten kaynaklı konsantrasyon kayıpları çok üzücü sonuçlar doğurabilir. Son düdüğe kadar uyanık ve hedefe kilitlenmiş olmak lazım. Ve diğer maçlarla ilgilenmemek de. Son düdük çalsın sonra hesaba bakılır.

16 Kasım 2021, Salı 08:09
YAZININ DEVAMI

‘’Buna ihtiyacımız vardı‘’

Eksik Cebelitarık’ı yenmemiz bizi Karadağ karşısında favori yapmıyor. Ama evinde kolay kaybetmeyen Karadağ karşısında alınacak bir galibiyetin anlamına da yaratacağı umuda da ihtiyacımız vardı. İlk maçın sonunda yaşadığımız bocalamanın aynısını Hollanda’nın baskıyı iyice artırdığı ve 2-0’ı yakaladığı anda yaşayıp berabere kalışının bize liderlik ihtimali dahi getirmiş olması çok iyi. Fakat maçın başında Karadağ’ın girdiği pozisyonlara ve ulaştıkları moral seviyeye baktığımızda işimizin kolay olmadığı açık. Orta sahada daha kalabalık ve topa hakim olduğumuz bir oyuna ihtiyacımız var. Bu maçı kazandıktan sonra geri kalanı düşünürüz. Çünkü Play-Off yolu çok ama çok zor. Ve bu maç bize seviyemizi gösterecek.

15 Kasım 2021, Pazartesi 09:12
YAZININ DEVAMI

‘’Hoca değiştirmiyor hocayı değiştiriyor‘’

1-Ali Koç Pereira’yla devam edeceğiz diyor ama aslında etmiyor! Çünkü net olarak hocadan sistem değişikliği istendiği ve bunun yapılacağını söylüyor. Hocanın bunu istemediği ortada ama yapacak. Çünkü Ali Koç 3 senede 7 teknik adam değiştirdi ve artık bunu yapmak istemiyor. Onun yerine hoca değiştirmiyor ama hocayı değiştirmeye çalışıyor. İlk akla gelen 3’lüden vazgeçileceği. Kayseri maçının 2. yarısında olduğu gibi. Bunun riskleri var. Çünkü 4’lüye dönülünce sorunun ortadan kalkacağı kesin beklentisi yaratıldı. Halbuki öyle olmayacak. Ve Pereira’nın bu talepten memnun olması da mümkün değil.

En ağır eleştiri

2-”Artık ticari işlerini bırakıp Fenerbahçe’ye odaklanması lazım” açıklaması Mesut hakkında Türkiye’de yapılmış en ağır eleştiri.

3-”Kendi sahamızda çözemediğimiz bir durum var” açıklaması işi ‘iyi sıhhatte olsun’a havale etmektir... Geçen sene seyirci yoktu. Dolayısıyla ev sahibi avantajı yaşanmadı. Sebep bu.

‘Toksik unsur’ derseniz...

4-Özellikle Fenerbahçeli yorumcuların takımlarını eleştirmelerinin, bu kriz ortamında ana gündem maddesi olarak konuşulması ise inanılmaz. Krizi çıkaran, Trabzon maçından sonraki, “Bizi şampiyon yapmayacaklar” megafonlu konuşması. Bundan olumlu hiçbir şey çıkmayacağı özellikle oyuncularda sahaya da yansıyacak bir güvensizlik yaratacağı gün gibi açıktı. 7 senedir şampiyon olamamış Koç ile 3 yıldır kupa alamamış Fenerbahçe’de huzursuzluk olur. Hatta Koç’u, büyük teveccühle seçtiren de zaten bu durum. Ve Fenerbahçe kimseyle düzgün vedalaşamıyor. 3 ay önce kontratı sonlandırılan insanlara toksik unsurlar derseniz, ileride onlardan destek göremeyeceğiniz de kesindir.

12 Kasım 2021, Cuma 07:29
YAZININ DEVAMI

‘’Terim'i anlamak zor‘’

Terim’in performansı konusunda çok ciddi bir kafa karışıklığı yaşıyorum. Avrupa’da işlerliği olan bir oyun kuruyor. Ve zor bir grupta kafaya oynuyor. Ligdeyse anormal dalgalanmalar ve anlaşılmaz rakip analizleriyle işi sıkıntıya sokuyor. Dün için ilk 11 tercihi, Avrupa dönüşü, rakip analizi vs... Bunları alt alta koyduğunuzda Terim’in planına çok bir şey söylemiyorum. Mutlaka bir bildiği vardır. Ama 25’te Burak sakatlanıp Biglia savunma göbeğine geçtikten sonra santrfor oyuna almak için 63. dakikayı beklemesini anlamakta zorluk çekiyorum. 43’ten itibaren direkt hücumun temel direği Karamouh da yokken.

Biglia’ya rağmen...

Karagümrük’ün geriden ısrarla pasla oyunu kurma planında Biglia yeri dolmaz, yerine konulmaz bir iş yapıyor. Son derece değerli orta saha oyuncularına rağmen onsuz hataya çok açıklar. Hele o savunmaya gelince hem topu çıkarmak hem de yüksek hücumculara karşı mücadele etmek zorlaşıyor. Terim bunların hiçbirisini önemsemedi. Sanki rakipte ne olup ne bittiğine hiç bakmıyor gibiydi.

Erken hamle yapmalıydı

Maçın sonundaki topuyla tüfeğiyle hücum yerine, orta sahada detayda işi bitiren bir beceri -ki bunlar Feghouli ve Morutanve hücumda güç ve kuvvete (Diagne ve Mohamed) daha erken yer verse maçı hiç riske etmeyebilirdi. Çünkü üstüne son 10 dakikaya sığdırdığı baskı, geride büyük açıklar da verdi. Pesic lig standardında olsa maçın açılışını da kapanışını da yapabilirdi.

08 Kasım 2021, Pazartesi 08:27
YAZININ DEVAMI

‘’Avcı tuzağı kurdu‘’

Trabzonspor ilk yarıda alışık olduğu oyun kurma setlerine sadık kalmaya çalıştı. Buna zaman zaman geride top çevirip rakibi tek ayakta yakalayıp, Uğurcan’ın uzun toplarıyla çıkmak da dahil. Bakesetas’ın sakatlanıp oyunu terk etmesine kadar iki yönlü bir denge olduğunu söyleyebiliriz. Ön alan baskısını gittikçe artıran ev sahibi ve buna cevap vermeye çalışan lider... Bakasetas’ın sakatlanıp çıkması Trabzonspor açısından özellikle orta sahada zaten ufak da olsa sorunlar çıkaran rol/görev paylaşımında bir kriz çıkardı. Hamsik’in Ömür’e attırdığı olağanüstü gol, muhteşem bir istisna. Ve aslında nasıl oynamaları gerektiği konusunda da bir temel şablon. Ama bunu yapamadılar. Beşiktaş gole rağmen baskıyı artırdı.

Kusursuz Uğurcan

Fakat kusursuz oynayan Uğurcan’ı geçecek beceri ve kararlılık sergileyemediler. Alex, Pjanic, Ghezzal gibi oyuncuların olduğu bir takım daha iyisini üretebilmeli. Hem de bu kadar iyi geriden desteklenirken. Misal Roiser’nin Nwakaeme’yi tutma konusunda üstelendiği rol önemli. ‘Ghezzal ve Josef’e siz gidin işinizi yapın. Çok icap ederse Wellinton yardım eder.’ dedi açık açık. Ama bu konforun karşılığını ön taraf veremiyor. Baskının dozunu iyice artırmaya karar verince de Avcı bitirici hamlesini yaptı. Hamsik ve Ömür’ü geriye merkeze çekip, Yusuf ve Serkan gibi koşucuları oyuna aldı. Ve tuzağı kurdu. Sergen Yalçın bütüne, Avcı detaylara odaklandı. Ve kazandı.

07 Kasım 2021, Pazar 08:10
YAZININ DEVAMI

‘’Rus ruletine döndü!‘’

İlk yarıda Galatasaray’ın karşı presi Lokomotif için son derece sıkıcı seviyedeydi. Hem son derece rahat bir şekilde ve birkaç farklı şablonla kendi sahalarından çıktılar. Hem de rakibi merkezde sürekli temaslı bir presle rahatsız ettiler. Feghouli’nin attığı gol belki uzaktan bir beceri golü ama rakibi 3-2 yakalamalarını sağlayan organizasyon değerli. Hem baskı hem pas trafiği açısından eksik kalan bu kadar yüksek enerjiyle oynayıp daha net pozisyonlara girmekti.

Özellikle Berkan’ın lokomotifi olduğu baskı gerçekten saygıdeğer ve fazlasını hak ediyordu. İkinci yarıda 1-0’ın avantajıyla Galatasaray’ın kontraya yatkın oyunu, Lokomotiv’in hücumu geniş alanda kurma niyeti sebebiyle istenen pres ve top kapma seviyesine ulaşamadı. Lokomotiv’in beceri eksikliği olsa da çizgiden çizgiye iyi yayılınca Galatasaray’ın enerjisi daha çok rakibi kovalamak üzerine oldu.

Direnç noktası şart

Yani gole kadar rakibe çok şans tanınmasa da istenen seviyede kontralar da bulunamadı. Bunun sebebi ligde yaşanan sorunla aynı. Rakip geniş alanda hücum edince merkezden oyun kurmaya çalışırken gelen baskı zorluk çıkarıyor. Buraya her ne kadar çok yetenekli gençler olsa da tecrübeli bir direnç noktası lazım. Tabii yenen gol bununla ilgili değil. Yedlin’in adamını manasızca bırakışından. Sonrasında gelen değişiklikler Galatasaray’a aradığı hızlı akınları getirdi. Ama bu kez de geri dönüşlerde zorlanınca oyun Rus Ruleti’ne döndü.

Standarttan uzaklaşınca

Özetle çok iyi başladılar, gittikçe yükseldiler ve sonra oyun yalpaladı. Galatasaray ikinci yarıda ilk 3 maçın istikrar standardından uzaklaştı. Böyle olunca da rakibe şans doğuyor.

05 Kasım 2021, Cuma 07:38
YAZININ DEVAMI

‘’Hedef tutmadı‘’

Sporting, orta sahada Beşiktaş’tan çok daha dinamikti. Hızla topu kanatlara aktardılar. Beşiktaş’ın 2. bölgede kompakt olma çabası bir dezavantaja dönüştü. Kalabalıktan çok kolay ve hızla çıkıp, iki kanadı da demarke bir şekilde topla buluşturup 3. bölgeye indirdiler. Sergen Yalçın’ın kağıt üzerine güçlü ve fizikli orta sahası top becerisi, top çevirme hızı ve alan kullanımı açısından sürklase oldu.

Pjanic, bağımlı yaptı!

Miralem Pjanic takıma dahil olduğundan buyana Beşiktaş onsuz bir oyun kuramıyor. Takıma dahil olduğu andan itibaren kendisine geniş bir alan açtı ve sağladığı konforla takımı kendisine bağımlı yaptı. Özellikle de Ghezzal’ı. Onsuz hiçbir şey doğru gitmiyor. Topu nasıl kullanacağını bilmiyor. Souza, Topal ve Atiba’nın alan ve rol paylaşımı konusunda bu tempoda yaşadığı sıkıntı, takımın tamamını etikleyen bir buhrana dönüştü. Rıdvan ve Ersin’in kendi standardının altında kalması da tuz biber oldu.

Ajax psikolojisiyle...

Sergen hocanın Ajax deplasmanı psikolojisiyle bu maça çıktığını söylemek herhalde yanlış olmaz. Halbuki Sporting savunmasına baskı yapıldığında zorluk yaşayan, kanat stoper arasına adam kaçıran, buradan pozisyon veren bir takım. Hocanın ilk maçın skoruyla daha güvenli oynamak istediğini anlıyorum. Ama rakibi savunmada rahat bırakmak onların en çok istediği şey olsa gerek. Evlerinde Ajax karşısında yaşadıkları buhran ve İnönü’de farkı yaratanın duran toplar olduğunu unuttuk gibi. Sanırım sağlam bir savunma ve kenardan hızlı çıkışlar hedeflendi ama bunlar olmadı. Sonuç vermeyen bir rakip analizi, biriken sakatlıklar, fikstürde yıpranan ve formsuz oyuncular, seçilen plan/kurgu birleşince bu skor ne sürpriz ne de çok kötü.

04 Kasım 2021, Perşembe 07:47
YAZININ DEVAMI

‘’Avrupa'daki gibi‘’

Marcao’nun dönüşü sonrası Nelsson’la kurduğu ikili, Galatasaray’ın defansif ve oyun kurma potansiyelini en az ikiye katladı.

Avrupa maçları ve Beşiktaş karşısında oynanan oyunun sonrasında Gaziantep’in oyun tarzı onları hiç zorlamadı. Erol Bulut’un, rakibin baskıya dirençsiz orta sahasına baskı yapmak yerine beklemesi, Marcao’ya kavuşan ve ileri çıkan Galatasaray için avantaja dönüştü. Bulut temelde Maxim’in Dicko’yu kaçırması üzerine bir plan yapmıştı diyebiliriz. Muhammet’in pivot ve bitiricilik özelliklerini de kullanmayı istiyordu kuşkusuz. Ama bu yetmedi tabii. Hatta Galatasaray’ın çok da üretken olmayan orta sahasının sert ve etkin savunmasının desteğiyle ileriye çıkmasını sağladı.

Savunma kanatlarını da buna kattılar. Ve ilk yarının hemen tamamını rakip yarı sahada oynadılar. Şut çektirmeden akın kurdurmadan. Belki Morutan’ın ilk yarının sonunda attığı olağanüstü gol dışında bir üretim yapamadılar ama hiç ara vermeden bir akın sürekliliği de sağladılar.

Skorun verdiği özgüvenle...

Sanırım bu bir ilk. Ve bunda Marcao-Nelsson’un Berkan’ın yardımıyla Dicko-Maxim üzerinde kurduğu üstünlük çok önemli etki yaptı. İkinci yarıda Antep’in ön alanda yapmaya çalıştığı baskıda, yine savunma merkezinin kırıcı etkisi önemliydi. Tabii Galatasaray’ın skor üstünlüğünü almış olmasından kaynaklı özgüveni de. Avrupa’da yaptıklarını dün daha iyi yaptılar. Feghouli’nin üç denmesinden birinde 2-0’ı buldular. Marcao dönünce takımın değişeceği kesindi. Öyle oldu. Terim orta sahayı da tamir edebilirse... Neden olmasın!

01 Kasım 2021, Pazartesi 08:51
YAZININ DEVAMI