Esra Yıldız Kahraman... Kadın boksunda tarih yazdığımız Tokyo2020 Olimpiyat Oyunları’nda çeyrek finalde elenerek, kürsüyü kaçırmıştı. Paris 2024’te ise öyle formda geldi ki, çok istediği madalyayı boynuna takmayı başardı, olimpiyat 3.’sü oldu. Bu madalyanın rengi gümüş ya da altın olabilirdi ama hakkı olan final ‘adil ve eşit olmayan’ kurallar nedeniyle adeta elinde alındı.

‘Nefes alamıyorum’ söylemiyle tartışma ayyuka çıkmıştı

Olimpiyata damgasını vuran; bilimsel anlamda; Cinsiyet testini geçememiş, XY kromozomu olan, fiziksel anlamda da erkek vücuduna sahip sporcuların kadınlar kategorisinde yarıştırılmasıydı. Bu olayı ayyuka çıkartan ise, Busenaz Sürmeneli’nin kilosundaki Cezayirli Imane Khelif karşısında İtalyan boksörün ‘Nefes alamıyorum’ diyerek ringden çekilmesi oldu. Tartışmaların fitilini ateşlemişti. İşte onlardan bir tanesi, dün gece 57kg’nun yarı final maçında Esra Yıldız Kahraman’ın karşısına çıktı; Tayvanlı Lin Yu-ting. Uluslararası Amatör Boks Birliği (AIBA) 2023 Dünya Şampiyonası’nda cinsiyet testini geçemediği için sporcuyu diskalifiye etmişti ancak Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda bu sporcuların yarışmalarına izin verdi.

Peki tüm dünya ne izledi!

Bu başlık, sporcumuzun soyadı ‘Kahraman’ olduğu için atılmadı, Esra Yıldız Kahraman gerçekten ringde öyle bir duruş sergiledi. Hastaydı ama bir an olsun geri adım atmadı. Hakemler ilk 2 raundda da 5-0’lık karar verse de o çekilmedi, fiziksel üstünlüğü olan rakibi karşısında ataklarına devam etti. Ve beklenen son, milli sporcumuz, Tayvanlı karşısında 5-0 yenilerek olimpiyat 3.’sü oldu. Peki tüm dünya ne izledi!.. Erkek fiziğine sahip, kollarının uzunluğu nedeniyle bence boks adına hiçbir tekniği olmayan ve bu özelliğini iyi kullandığı için kadın rakiplerinden uzaktan vuruşlarla sayı alarak güle oynaya finale çıkan bir erkek sporcu ile kadın sporcunun karşılaşmasını... Maalesef sistemi yenememek buna deniyor!.

Türk atletizmde sırıkla atlamanın tarihini yeniden yazan ve yazmaya devam eden 24 yaşındaki Ersu Şaşma, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda tüm Türkiye’ye büyük bir gurur yaşattı. 3 Ağustos’taki elemelerde sırasıyla; 5.40, 5.60, 5.70 ve 5.75m’yi ilk hakkında çok rahat geçmişti... Zaten onu böyle izlemek büyük keyif vermişti. Dün de Tokyo2020’den sonra kariyerinin 2. olimpiyat finaline çıkan Ersu Şaşma, performansı bir tarafa; azmiyle, kendini vermişliğin motivasyonuyla, çalışmanın eserini bize gösterdi. Olimpiyat finalinde 5.50, 5.70, 5.80 ve 5.85m’yi yine hatasız atladı, hatta uçtu!.. 5.90’da takıldı ancak rakipleri gibi kürsüyü çok istiyordu, hemen B planını geçildi, bunun için iki hakkını 5.95m’ye taşıdı. Ama olmadı, madalya kaçtı. Her şeye rağmen Ersu Şaşma’nın gösterdiği özveri ve kazanma isteği, onu izleyen herkese sirayet etti... İşte bu yüzden tüm Türkiye seninle gurur duydu!...

Elemeler dahil 5.85m’ye kadar hatasız geldi!

Nitekim, ‘Aslan parçası’ Ersu Şaşma Paris 2024’te de sırıkla atlamada ‘ilk’leri yaşatmaya devam etti. Duplantis’in 6.25’le dünya rekoru kırarak şampiyon olduğu, Kendricks’in 5.95’le gümüş, Karalis’in de 5.90’la bronz kazandığı Paris 2024 Olimpiyatı’nda milli atletimiz, yine tarihi bir dereceye ulaştı. Hatasız geldiği 5.85m’yle olimpiyat 5.’si olan Ersu Şaşma, bu disiplinin en iyi olimpiyat derecesini yaptı. Zaten eskisi de -Tokyo2020’de 10. olmuştu- kendisine aitti. Ersu Şaşma’nın 5.’liği ayrıca Türk atletizm tarihinde en iyi 6. olimpiyat derecesi olarak da kayıtlara geçti.

3 yıldaki performansıyla destan yazdı!

2021’de kırdığı 23 yıllık Türkiye rekorla başladığı başarı serüveninde Ersu Şaşma büyük sıçrama kaybetti. Atletizmin en teknik disiplini sırıkla atlamada 3 yıllık süreçte 5.71m’den çıtayı, 5.90m’ye (2023’te atladı) kadar çıkardı... Olimpiyat, Dünya ve Avrupa arenasında finale kaldı, madalya aldı ve ‘ilk’leri başardı. Her yıl üzerine katarak ilerleyen Ersu Şaşma, Paris 2024’e gelmeden önce de emeklerinin karşılığını tarihi kürsüsüyle elde etmişti... 5.82m’lik derecesiyle Avrupa 3.’sü oldu. 2021’de birebir yaptığımız röportajında ‘Beklemede kalın’ demişti. Ve hiç şaşırtmadı, her seferinde bize ilkleri yaşattı. Onlar birini de 2024 Olimpiyatı’nda da izledik. Teşekkürler Ersu Şaşma.

Kadın boksunda dün ringe çıkan iki boksörümüz de şampiyonluk yolunda maçlarını kazandı... Ringe ilk çıkan isim Esra Yıldız Kahraman’dı. Tokyo 2020’de çeyrek finalde elenen Milli sporcu, bu kez fire vermedi... Esra Yıldız Kahraman, 3 numaralı seribaşı, 2024’te yaptığı 11 maçın 9’unu kazanan Brezilyalı rakibi J.C.Romeu’yu 4-1 mağlup ederek, son 4 isim arasına girdi ve bu sonuçla madalyayı garantileyen 3. boksörümüz oldu. Esra Yıldız Kahraman’ın 7 Ağustos’taki yarı finalde rakibi, 1 numaralı seribaşı Tayvanlı Yu Ting Lin oldu. Yine bir kadın kategorisinde erkek boksör krizi!. 2023 Dünya Şampiyonası’nda altın alan Tayvanlı, cinsiyet uygunluk testlerini geçemediği için Uluslararası Boks Federasyonu tarafından diskalifiye edilmişti.

Final maçı 8 Ağustos’ta

Zafer serimiz Hatice Akbaş’la devam etti. Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’yla ilk olimpiyat deneyimini yaşayan 23 yaşındaki Milli boksörümüz çekişmeli geçen yarı final maçında Güney Koreli Aeji Im’i 3-2 mağlup ederek adını yarı finale yazdırdı. Daha önce son 4 isim arasına girerek Olimpiyat 3.’lüğünü garantileyen Hatice Akbaş böylece, madalyanın rengini ‘ya altın ya da gümüşe çevirdi. Hatice Akbaş, 8 Ağustos’taki finalde 8 numaralı seribaşı Çinli Yuan Chang’le karşılaşacak.

‘Altın Kızlar’ serisi sürüyor

Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na kadın boksunda 6’da 5 kota alarak rekor bir sporcu katılımıyla gelmeyi başarmıştık. ‘Altın Kızlar’ serisine Esra Yıldız Kahraman’ın da eklenmesiyle, işte o 5 kotadan 3’ünde kürsüyü garantiledik. Hatice Akbaş final, Esra Yıldız Kahraman ile Buse Naz Çakıroğlu yarı final maçına çıkacak. Sonu altın olsun.. Öte yandan son Olimpiyat Şampiyonu 66kg’da Busenaz Sürmeneli çeyrek finalde, Gizem Özer de (60kg) ilk turda elendi.

Cumhuriyet tarihimizde katıldığımız ilk Olimpiyat Oyunları’nın 100. yılını kutladığımız Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda uzun zamandır aradığımız yüzmedeki o, ilk finali sonunda yakalamayı başardı.

İlk katılım Roma 1960’da

Aslında yüzmede ilk katılımı Roma 1960’da gerçekleştirmiştik... Ünsal Fikirci (100m serbest/ sırtüstü) ve Engin Ünal (200m kurba.), Türkiye’yi olimpiyatlarda ilk temsil eden sporcular olmuştu. Ve bu yılın ardından umutla kürsüyü, ilkleri, hatta ilk finali bekler olmuştuk.

Jenerasyon ve kuşak değişti!

Bu bekleyiş sırasında; sporcu jenerasyonları, hatta televizyonun karşısındaki izleyici kuşağı bile değişti. Tam 16 olimpiyat (1964, 1968, 1974, 1978, 1982), 64 yıl boyunca ‘Bu kez o final gelecek’ diye umutla yüzme yarışları takip edildi... Tarih 3 Ağustos 2024’ü gösterirken, takvim o günü arşivlere böyle geçti: Olimpiyat tarihinde Türkiye’nin yüzmedeki ilk finali 16 yaşındaki Kuzey Tunçelli’yle geldi.

2024’ün en iyi 3. derecesini yüzdü

Herkes onun adını, 2023’te, 2 olimpiyat kotası (800m, 1500) alan 16 yaşındaki yüzücü olarak duymuştu. İlerleyen zamanda da çıkışı sürdü. Şubattaki Dünya Şampiyonası’nda 1500m’de 8. olmuştu. Olimpiyata 1 ay kala; önce Avrupa Büyükler Şampiyonası’nda iddialı olduğu 1500m disiplininde (14:55.64) altını boynuna taktı. Ardından Avrupa Gençler Şampiyonası’nda dünya gençler rekoru kırarak (14:41.89) bir kez daha kürsünün zirvesinde yer almıştı. Bu aynı zamanda 2024 yılının en iyi 3. derecesi (1.Wiffen/14.34.07, 2.Finke/14.40.28) olarak listeye girdi. Bu arada kotayı 14:54.16’yla almıştı ve 12 saniyelik bir gelişim gösterdi. Yani olimpiyatta final kaçınılmazdı!

Tarihi final bugün, TSİ 19.37’de

Olimpiyatta, 29 Temmuz’daki 800m’de rakip havuzu genişti, finali kaçırdı ancak elinden geleni yaparak derecesini (7:48.01’den 07:47.29’a getirdi) geliştirdi ve genel klasmanda 11.sırada yer aldı. Tabii ki, 1500m onun için hedefti. 2. seride havuza girdi, yanında kendisine ritim sağlayacak bir rakibi yoktu, 800m’den sonra da hızı yavaşladı ama Avrupa Büyükler Şampiyonası’ndan daha (14:45.27) iyi yüzdü, kalan 2 serideki güçlü rakiplerini beklemeye koyuldu. Ve serilerin sonunda Kuzey Tunçelli en iyi 8. derecenin arasında 5. sırada yer alarak tarihi finale adını yazdırdı. Final bugün. İşlenmeye hazır bir cevher önümüzde duruyor ve umarım bu sporcu için de doğru ilerleriz. Bize bu gururu yaşattığın için teşekkürler Kuzey Tunçelli...

Türkiye 1976’dan bu yana katılım gösterdiği judoda ilk kez 8 sporcu ve takım kategorisinde Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’na mücadele hakkı elde etti. Bu yükseliş, madalya umudumuzu da arttırmıştı... Çünkü Türkiye, Sidney 2000’den bu yana judoda kürsüye hasret kalmıştı. Ancak yine olmadı... İlk gün tatamiye çıkan 60kg’daki Salih Yıldız, özlemi dindirecek madalyaya çok yaklaşmıştı ama sonuca gelmedi ve olimpiyat 5’liği elde etti. Aynı durumu, dün tatamiye çıkan bireyseldeki son judocumuz ve madalya beklediğimiz isim olan Kayra Özdemir’le yaşadık. 3. olimpiyatına çıkan 36 yaşındaki tecrübeli sporcu Kayra Özdemir yine 5.’likte kaldı.

14. saniyede gelen ippon şoku!

Dünyanın 3 numarası olan ve 2024 Dünya Şampiyonası’nda gümüş madalya elde eden Kayra Özdemir, +78kg mücadelesine de iyi başlamıştı... 16’lı turda Moğolistan’dan Adiyasuren Amarsaikhan’ı (3 shido) yenen Kayra Özdemir çeyrek finalde zorlu bir rakiple eşleşti. Son olimpiyat şampiyonu, 2019, 2023 dünya şampiyonu Japon Akira Sone karşısında iyi bir performans ortaya koyan milli sporcumuz, altın skor bölümünde aldığı wazariyle yendi, yarı finale çıktı. Yarı finalde ise hiç beklemediği şekilde kaybetti. Dünyanın 2 numarası Hershko’ya karşı, daha mücadelenin ‘0:14’ saniyesindeki ipponla kaybedince tamamen yıkıldı. Üçüncülük maçında, dünyanın 4 numarası Güney Koreli Hayun Kim önünde tutuk bir oyun sergiledi ve rakibine ipponla yenildi, kürsüyü kaçırdı. Türkiye ilk madalyasını Barcelona 1992’de Hülya Şenyurt’la kazanmış, ilk altın madalyasına ise Sidney 2000’de Hüseyin Özkan’la ulaşmıştı. Ve o günden bugüne kadar da judoda olimpiyatta madalya gelmedi.

Bugün rakip Güney Kore

Bireyselde madalya şansımız kalmadı, Türkiye ilk kez yer alacağı ‘Karma Takım’ kategorisinde bugün tatamiye çıkacak. 32’li turu ‘bay’ geçen Judo Milli Takımımız, 16’lı turda Güney Kore’yle karşı karşıya gelecek. Judoda ‘Karma Takım’ kategorisi Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda programa eklenmişti. Türkiye, Paris2024’le birlikte ilk kez katılım şansı yakaladı.

Londra 2012’de programa dahil edilen, Tokyo 2020’de ilk sporcularımızı yolladığımız ve tarihi iki madalya (1 altın, 1 gümüş) kazandığımız kadın boksunda yükselişimiz 2024 Olimpiyat Oyunları’nda da devam etti. Kadın boksunda 6 kotadan 5’ini elde ederek en yüksek katılımla yer aldığımız Paris 2024’te ilk kürsü başarısı Hatice Akbaş’la geldi...

Hatice Akbaş’ın yükselişi

İstanbul’un ev sahipliği yaptığı 2022 Dünya Şampiyonası’nda 5 altını sıralayan kadın boksörlerimizden biriydi Hatice Akbaş... Boks stiliyle dikkat çeken milli sporcu, dünya şampiyonluğu başarısıyla ortaya çıkan hikayesiyle de ne kadar dirayetli olduğu ortaya çıkmıştı. Babası çok kıymetliydi, çünkü onun yolunu çizen o olmuştu. Antrenmanlarına lağım kokuları ve sağa sola koşturan farelerle yaptığı dönemleri anlatmasıyla hikayesinin bir bölümü böyle kazınmıştı hafızalara... İşte Hatice Akbaş, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları 6. gününde yarı finali biletini cebine koydu. İlk iki maçında olduğu gibi, çeyrek finalde de Moğolistan’dan Mungunsetseg’i çok net yumruklarla 5-0 yendi, son 4’e kalarak bronzu garantiledi.

‘Busenaz’lar yine harika başladı

Dünkü programda Hatice Akbaş’la birlikte kadın boksunda 3 sporcumuz vardı.. Son olimpiyat şampiyonu Busenaz Sürmeneli ile olimpiyat ikincisi Buse Naz Çakıroğlu ilk maçlarına çıktı. Tokyo’ya nazaran dolu tribünler önünde mücadele eden ‘Busenaz’lar fire vermeden yoluna devam etti. Günün açılışını 66kg’da Sürmeneli yaptı. Polonyalı rakibi Aneta karşısında biraz tutuk başladı, oyun ortada gitti. İlk raunddu 3-2 kazanırken, 2.’sini 3-2 kaybetti. Polonyalı çok fazla atak oynasa da çoğu yumruğu havayı döverken Busenaz Sürmeneli ise daha fazla net yumruğu vardı ve rakibini sersemletti. 3. raundda net yumruklarını daha da arttıran milli sporcu sonuca gitti, ringden 4-1 galip ayrıldı. 50kg’da Buse Naz Çağıroğlu, nisan ayındaki Avrupa Şampiyonası’nda kendini göstermişti, çok formdaydı -ki, olimpiyata potansiyeli yükselterek geldiğini ortaya koydu. dünya ve Avrupa Şampiyonu, olimpiyat 2.’si milli sporcumuz yine müthiş savunması ve tekniğiyle Meksikalı rakibi Herrera’yı 5-0’la yendi, yoluna devam etti.

Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları’nda okçulukta Mete Gazoz’la başlayan tarihi madalya serüvenimiz Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’yla devam ediyor... Olimpiyat şampiyonu çıkardığımız okçulukta 2. madalyamız bu kez ‘Takım’ kategorisinde geldi... Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer, Muhammed Abdullah Yıldırmış’tan oluşan Ay-Yıldızlılar tarihi finali kaçırsa da üçüncülük maçında Çin’i 6-2 yenerek olimpiyat 3.’sü oldu. Erkek Milliler böylece tarihteki 2., takım kategorisindeki ise ilk kürsü başarısını elde ederken Türkiye, Paris 2024’te madalya açılışını da yapmış oldu.

2023 Dünya Şampiyonası’nda sinyali vermişlerdi

Aslında bu başarının ayak sesleri, Paris 2024’e kota veren 2023 Dünya Şampiyonası’nda duyulmuştu... ‘Muhteşem 3’lü, yarı finalde Japonya’yı (5-4) yenerek Dünya Şampiyonası’nda ilk kez finale kalmıştı. Yıldız isimlerle dolu ekol ülke Güney Kore’ye kaybetse de ilk kez ‘klasik yay’ erkek kategorisinde kürsü başarısı getirdi, Dünya 2.’si oldu ve Paris 2024’e ‘takım’ kotası aldı. 2024 Avrupa Şampiyonası’nda da -Abdullah Yıldırmış yerine Berkay Akkyon vardı- üçüncülük elde etmişlerdi. Yani olimpiyatta kürsü hiç sürpriz olmazdı. Tabii sıralama atışlarından daha iyi performansa ihtiyacımız (!) vardı. Nitekim öyle de oldu.

Kolombiya kırılma maçı oldu

İlk rakip Kolombiya’ydı... Stresli geçen ve kırılma yaşatan bir maçtı. Sıralama atışların formda isimlerinden Ulaş Berkim Tümer 9.56 ortalama yaptığı bu mücadele adeta takımı taşıdı. Mete Gazoz’un 6 atışıyla başlaması biraz bozsa da hemen toparlandı. Mental anlamda hemen düşen bir takım değiliz. Bu konuda ‘devam etmeyi’ öğrenmeyi çoktan geçmiş bir takımız. Zaten sonuca da bu yansıdı. Abdullah Yıldırmış, sıralama atışlarına nazaran gerçek performansını ortaya koydu. Mete Gazoz da eşitliği bozan atışlar dahil kendine düşen görevi yaparak Kolombiya engelini 5-4’le geçtik. Sonrasında Ay-Yıldızlılar, Hindistan’ı 6-2’yle çok rahat geçti ve yarı finale çıktı. Yarı finalde sıralama atışlarını 2. bitiren Fransa karşımızdaydı.

Merkez farkıyla tarihi final kaçtı

Son Avrupa Şampiyonası’nda da yarı finalde onlara kaybetmiştik. Deneyimli okçusu Valladont önderliğindeki Fransa Chirault’la birlikte, 17’lik genç yetenek Addis’i de kadrosuna ekleyerek iddialı takım olmuştu. Zor bir maçtı ancak sonuna kadar mücadele ettik ve tarihi finali sadece eşitlik atışlarındaki merkez farkıyla kaçtı. Fransa’ya karşı 4-2 öndeydik, 4. sette kontrol edilen ‘9’ atışı her şeyi belli edecekti. 10’a çevrilse, finale giden biz olurduk.. Atışın aynı kalmasıyla skor eşitlendi: 4-4.. Eşitlik atışlarında skorda yine (27-27) beraberlik oldu ama Fransa’nın attığı okların mesafesi merkeze daha yakın olduğu için onlar kazandı. Üçüncülük maçında Çin’i de 6-2 yenen Klasik Yay Erkek Milli Takımımız, okçulukta ilk takım madalyasını ülkemize getirdi. Tabii daha bitmedi.. Okçulukta madalya serimiz devam edebilir. Bireyselde Elif Berra Gökkır, Mete Gazoz, Ulaş Tümer, Abdullah Yıldırmış ve Karma Takımımız (Mete Gazoz/Elif Gökkır) madalya için ‘Ok Meydanı’na çıkacak.

Judoda 24 yıl hasret kaldığımız olimpiyat madalyasına, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nın 1. gününde çok yaklaştık ama sonu geldi... Dün tatamiye kadınlar 48kg’da Tuğçe Beder ile 60kg’da Salih Yıldız çıktı. Müsabakaları öncesinde iki sporcumuz da zorlu havuzlara düşmüştü. Olimpiyat arenasında ilk deneyimlerini yaşayan iki sporcumuz da elinden geleni yaptı.

Son şampiyonu yenince kürsü umudumuz arttı

Tuğçe Beder 32.’li turda 48kg’nun ev sahibi, dünyanın 5 numarası Fransız Boukli’yle açılışı yaptı. 24 yaşındaki milli judocumuz, mücadelenin son 1 dakikasına kadar puan vermemek adına çok iyi direndi ancak ipponla kaybetti. -Tuğçe’nin yenildiği rakibi Boukli olimpiyat 3.’lüğüyle günü kapattı-. 60kg’da tatamiye çıkan Salih Yıldız ise önce 32’li turdan gelecek rakibini bekledi ve 16’lı turda Jamaikalı McKenzei’yi wazariyle yenerek çeyrek finale çıktı. Zaten zorluk bundan sonra başlıyordu. Çünkü dünyanın 2 numarası, son dünya şampiyonu Gürcü Sardalshvili’yle karşılaşacaktı. Salih Yıldız, 21 yaşındaki rakibi karşısında inanılmaz bir direnç gösterdi ve mücadele altın skora gitti. Bu bölümde wazari bulmayı başaran Salih Yıldız yarı finale çıkarak madalya umutlarını daha da büyüttü. Güçlü bir rakip olması bir tarafa, formunda olan bir sezon yaşıyordu, milli sporcumuz kaybetse çok da sırıtmazdı. Ancak kazanınca final, olmadı bronz maçında kürsüyü zorlayabilirdik.

Rakibin değil bizim omzumuz yere değince final gitti

Yarı finalde karşımıza yine Fransa’dan biri isim geldi. Dünyanın 3 numarası ve son olimpiyat 3.’sü Luka Mkheidze’ydi. Taraftarının da desteğini arkasına alan Mkheidze karşısında Salih Yıldız son ana kadar soğukkanlığını yitirmedi. Daha oyunun başında iki shido cezası alan Salih Yıldız puan vermenin eşiğindeydi. Ancak atak oyunlarını sürdürdü ve mücadeleyi altın skora taşıdı. Rakip de yorulmuştu ve Fransız sporcu da hanesine 2 shindo cezası yazdırmıştı. Sadece 1 puan gerekiyordu. Ancak yorgunluk, dikkatsizlik ve basit hata bize pahalıya patladı. Salih Yıldız hücum ettiği bir pozisyonda Fransız rakibini omzunu yere değdirmeye ramak kalmıştı ama yapamadı. Bunu lehine çeviren Fransız sporcu, Salih Yıldız’ın omzunu yere değdirince, wazari geldi. Final kaçmıştı, bronz maçında bir şansımız daha vardı. 24 yılın hasreti bitebilirdi. Bu kez rakip, dünyanın 6 numarası Japon Ryuju Nagayama’ydı. Ancak sonuç istediğimiz gibi olmadı. Salih Yıldız, Japon rakibine ipponla kaybetti ve madalyayı kaçırdı. Aslında genel anlamda, tarihin en yüksek olimpiyat kotasını (8) alarak Paris’e gelen Judo Milli Takımımız’dan sürpriz yapmasını bekliyorum.