Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe, ilk 4 takım arasındaki yerini koruma adına Olympiakos karşısında önemli bir maça çıktı. Yunan ekibi, İstanbul’a Spanoulis ve Young gibi iki yıldızından yoksun gelmişti, Kanarya bunu iyi değerlendirmeliydi. 15 gün öncesinden maçın biletlerini tüketen taraftarların Ülker Arena’da oluşturduğu müthiş atmosferle Sarı-Lacivertliler, Olympiakos’u son çeyrekteki müthiş geri dönüşle 67-64 mağlup edip, rövanşı da aldı

Savunmanın gücü

Kanarya maça tutuk başladı, isteneni de sahaya yansıtamayınca Olympiakos oyunun içinde kaldı ve ilk çeyrek 22-22 eşitlikle bitti. Temsilcimiz hücumda 13. dakikaya kadar sadece Dixon, Bogdanovic ve Datome’yle sayı üretebildi. Savunmada daha etkili olan ve bu dakikadan itibaren hücumda da hareketlenen Fenerbahçe’yi Olympiakos faulle durdurunca, serbest atışlardan (7 sayı) skor ürettik: 36-31. Kanarya, 2. çeyreğin bitimine 2 dakika kala Yunan ekibinin de oyundan düşmesiyle üst üste sayılar bulup, farkı açtı, devreyi 40-34 üstün kapattı. Olympiakos iki sayılık isabette sadece 5’te 1’le oynadı.

11 sayıdan çevirdiler

Olympiakos’un 22 sayısına karşılık Fenerbahçe’nin sadece 7 sayı atabildiği 3. çeyreğe Yunan ekibi, oyun sertliğini artırarak geldi. Bir de kritik üçlükleri sayıya çevirince fark açıldı: 47-58. Ancak son bölümde Ülker Arena ruhu geri döndü. Taraftarının da desteğiyle savunma gücünü ortaya koyan Kanarya, 11 sayıdan gelip, Bogdanovic ve Datome’nin üçlükleriyle bitime 3 dakika kala skoru lehine çevirdi: 64-60. Kalan dakikalarda da temposunu koruyan Fenerbahçe 15. galibiyetini aldı.

1994’de kuruldu, uzun süre alt liglerde yer aldı. Bölgesel Lig, 1. Lig derken, 2005’te resmen Süper Lig’e ayak bastı. Yaptığı yatırımlarla adeta hem Avrupa’da hem de Türkiye’de liglerini domine eden bir takım haline gelen Banvit, 12 yıllık süreçte ilk kupasına kavuştu. Turuncu-Yeşilliler daha önce 2 kez final oynadığı Türkiye Kupası’nda bir kez daha şampiyonluk için sahaya çıkmıştı. 2007’deki finalde olduğu gibi rakibi yine Anadolu Efes’ti... Galatasaray, Darüşşafaka Doğuş ve Fenerbahçe gibi Euroleague takımlarının arasından sıyrılan Banvit çok iyi konsantre olduğu mücadelede skor üstünlüğünü son dakikaya kadar korumayı başardı. Bandırma temsilcisi, güçlü rakibi Anadolu Efes’i 75-66 mağlup ederek, tarihinde ilk kez İntegral Forex Türkiye Kupası’nı müzesine taşıdı.

Skor üstünlüğünü korudu

Turnuva boyunca müthiş bir performans ortaya koyan Jordan Theodore finalde de ön plandaydı. Turuncu-Yeşilliler, ABD’li oyuncu önderliğinde hücumda etkili olurken, savunmada da istediği sertliği yakaladı. Sonuç böyle olunca, Banvit ilk çeyreği 23-14 üstün geçti. Efes kolay pes etmedi. 2.çeyrekte farkı kapatmaya çalışan Lacivert- Beyazlılar, savunmada rakibini hata yapmaya zorladı ancak devre yine Banvit’in lehine bitti: 38- 32. Maça etkili başlayan ve skor üstünlüğünü sürekli elinde tutan Banvit bunu durumun bozulmasına üçüncü çeyrekte de izin vermedi ve son bbölüme 52-44 üstün girdi. Bitime 2 dakika kala, Efes Brown’un üçlüğüyle skoru 66-63’e getirdi. Banvit, Kulig’le faul atışlarını atamadı ancak hemen devamında Chappell’la üçlüğü bulunca, farkı tekrar açtı: 69-63. Efes mola sonra hücumlardan boş dönünce, Banvit sahadan 75-66 galip ayrılarak, kupanın sahibi oldu.

2016 Final-Four’nda şampiyonluğu CSKA Moskova’ya kaptıran Fenerbahçe için, bu sezon Rus deviyle yapacağı maçlar her yönüyle büyük önem kazanmıştı. Çünkü güçlü rakibi yine kupanın en büyük favorisiydi ve oynanacak maçlar hem rövanşı almak hem de sahada verilecek mücadele açısından temsilcimize çok şey katacaktı. Deplasmanda oynanan sezonun ilk maçını kazanan Sarı-Lacivertliler, dün de Ülker Arena’da CSKA Moskova’ya yine geçit vermedi: 77-71. Kanarya, finalin rövanşını almanın yanı sıra, Rus rakibini normal sezon içinde müthiş bir basketbolla iki kez yenmenin gururunu yaşadı.

3.çeyrek dengeleri bozdu

Savunmaların belirleyici olduğu mücadelede ilk çeyreğini Fenerbahçe, 15-14 önde tamamladı. Bu bölümde 15 sayının 9’unu temsilcimiz serbest atışlardan buldu. De Colo’nun önderliğindeki CSKA Moskova skor üretirken, dış şutlarda Nunnally, Bogdanovic’le etkili olan Kanarya, 18.dakikada 4 sayılık üstünlük yakaladı: 36-32. Ancak 8-0’lık seriyle skoru lehine çeviren CSKA devreyi 40-36 öne geçti. Kırılma anı, üçüncü çeyrekte yaşandı. Arkasına taraftarının büyük desteğini alan Fenerbahçe fırtına gibi esti. Rus rakibine potayı göstermeyen Sarı-Lacivertliler 14-0’lık seriyle dengeleri bozdu: 49-42. Bogdanovic, Datome ve Antic’in sayılarıyla skor farkını açmaya devam eden Fenerbahçe son bölüme 60-51 üstün girdi. 4.çeyrekte De Colo’yla geri dönüş arayan CSKA Moskova karşısında Fenerbahçe basit hata yapsa da, skor farkı avantajını iyi kullandı ve savunmasıyla yine rakibine sayı attırmayarak sahadan zaferle ayrıldı.

Avrupa Ligi tarihinde Fenerbahçe ile Galatasaray ilk kez 28 Ekim’de karşı karşıya gelmiş ve Sarı-Lacivertliler, Abdi İpekçi’den 16 sayı farkla 103- 87 galip ayrılmıştı. Tam 3 ay sonra tarihi derbinin rövanşı Ülker Arena’da yaşandı, kazananın adı değişmedi ancak ortaya konan basketbolda özellikle de Galatasaray adına büyük fark vardı. Maçın ilk yarısında Aslan çift haneli farklarla önde geçerken, ikinci yarıda mücadele adeta yeniden başladı. Üçüncü çeyrekte eşitliği yakalayan Fenerbahçe, bitime 2 dakika kala ilk kez öne geçtiği maçı 85-80 kazandı.

İlk yarıda Galatasaray

Maça çok daha kontrollü başlayan, soğukkanlı olan taraf Galatasaray’dı. Hücumda sadece bireysel sayılara takılan ve savunmayı da unutan Fenerbahçe karşısında, daha iyi top çeviren Aslan, doğru şut tercihleri yapıp, içeri penetre ederek bulduğu basketlerle ilk periyodu 27-19 üstün geçti. Yüksek temponun yaşandığı 2. çeyrekte de iki takım adeta potayı sayı bombardımanına tuttu. Savunma zafiyetinin devam ettiği bölümde Aslan etkili oyununu Tyus-Schilb’le sürdürdü ve soyunma odasına 54-41 önde gitti.

Dixon’ın üçlüğü bitirdi

İkinci yarıda ise bambaşka bir Fenerbahçe vardı. Savunma sertliğini artıran, boyalı alanda Vesely’yle coşan ve dış şutlarda Dixon’la sayılar bulan Fenerbahçe farkı kapatmayı başardı. Galatasaray’ı 12 sayıda tuttuğu 3.çeyrekte 23 sayı atıp, son bölüme 66-64 geride girdi. 4.çeyrekte Kanarya’nın geri dönüşü sürdü. 32.dakikada 7-0’lık seri yakalayan ev sahibi, bitime 2.29 kala, derbide ilk kez öne geçti: 77-76. Aslan skoru lehine çevirmeye çalışsa da Dixon’ın saniyeler kala attığı 3’lük kırılma anı oldu (82-80) ve Fenerbahçe sahadan 85-80 galip ayrıldı.

Avrupa Ligi’nde Play-Off kulvarına girebilmek adına direniş gösteren Galatasaray Odeabank, Abdi İpekçi’de oynadığı üst üste 4. maçından da galibiyetle ayrıldı. Sarı-Kırmızılılar, son dakikalarda kafa kafaya gelen skora rağmen İtalyan ekibi Milano’yu 83-80 mağlup etti. Karşılaşmaya Schilb’in sayılarıyla giren, etkili savunmasıyla farkı açan Aslan ilk çeyreği 21-15 önde geçti. Sarı-Kırmızılılar, oyun üstünlüğünü ikinci çeyrekte de sürdürdü. Özellikle de Micov’un ön plana çıktığı bu bölümde Milano, Raduljica’yla cevap verip, farkı kapatmaya çalışsa da devre 43-32 lehimize bitti.

Son 1 dakika nefes kesti

İkinci yarıya da Micov’un dış şutlardan bulduğu basketlerle giren Galatasaray farkı 16 sayıya kadar çıkardı: 48-32. Ancak yorgunluk baş gösterince, hücumda ritmini kaybeden temsilcimize karşılık Milano bunu iyi değerlendirdi ve skor farıkını eriterek, son bölüme 62-59 geride girdi. Oldukça çekişmeli geçen son çeyrekte, Hickman’ın üçlükleri Milano’ya 32.dakikada eşitliği getirdi: 62-62. İyi bir hava yakalayan İtalyan ekibinin skorer oyununa Sanders’ın da sayıları eklenince, Milano 35’te 67-66 öne geçti. Galibiyet alınması gereken maçta Galatasaray pes etmedi. Göksenin ve kaptan Sinan’ın ekstra çabasıyla yeniden skoru lehine çevirdi: 77-72. Bitime 1 dakika kala nefesler tutuldu, skor sürekli el değiştirdi. Galatasaray, Tyus’la (81-80) öne geçti, Milona ise Sanders’la boş döndü. Micov serbest atışları kaçırmadı. İtalyan ekibinin yarı sahadan denediği atış da girmeyince, zafer Aslan’ın oldu.

Galatasaray ‘Oh be’ dedirten bir galibiyet aldı. Avrupa Ligi’ne 5’te 0’la giren Sarı-Kırmızılılar için, Abdi İpekçi’de oynanacak Olympiakos mücadelesi dönüm noktası olacaktı. Özellikle de oyun kurucu Russ Smith kadrodaki çarkın işlemesine büyük engelken, Aslan sonunda şeytanın bacağını kırdı!.. Galatasaray her ne kadar potasında 87 sayı görüp, ribauntlarda rakibinin (27/44) çok gerisinde kalsa da Yunan devini 89-87’le yıktı, ilk galibiyetini almasının ötesinde takıma moral getirecek zafere imza attı.

Faul düellosunu kazanınca...

Maçın başında 14 sayı geriye düşen (20-6) Galatasaray, umut verici bir oyun sergilemedi ve Yunan ekibi ilk çeyreği 20-14 üstün geçti. Ancak eski yıllarda savunmasıyla bilinen coach Ergin Ataman ve öğrencileri, bu yönünü ortaya çıkardı... Daye ve bu sezonki en iyi performansını ortaya koyan Thompson-Diebler ikilisiyle ilk çeyrekte yakalanan seriyi sürdürüp (27-2) skoru lehine (33-22) çevirdi ve devreyi 38-34 üstün geçti. İkinci yarıda hem dış atışlarda hem de pota altında etkili olan Aslan son bölüme 63-57 önde girdi. 4.çeyreğin bitimine 50 saniye kala Olympiakos, farkı 1 sayıya (85-84) düşürdü. Ardından taktiksel faullere başvurdu. İki takımın düellosunu Galatasaray kazandı ve Abdi İpekçi’de zafere gitti.

Galatasaray ile Fenerbahçe arasındaki kadro farkı, Avrupa Ligi’nde ilk kez karşı karşıya geldikleri derbide bir kez daha kendini belli etti. Sezon başından bu yana, hazır olmadığı, ligde (1) ve Euroleague’de (3) üst üste aldığı 4 yenilgiyle görülen Aslan’ın geri dönüş çabaları yetersiz kalınca son finalist Fenerbahçe, ezeli rakibini 103-87 mağlup etti.

Savunma direnci!

Maçın ilk 7 dakikasında savunmada etkili başlayan Galatasaray, boyalı alana da topu indirmeyi başarınca, skorda üstünlük kurdu, bir de Sinan’ın ekstra üçlüğü skoru 13-7’ye taşıdı. Ancak rakibinin savunmadaki dirençi düşmeye başladığı andan itibaren her hatayı değerlendiren Fenerbahçe, Dixon ve Sloukas’la skoru 17-14’e getirdi. Kanarya’nın daha etkili kullanmaya başladığı Udoh, ya sayı buldu ya da faulle (4 sayı) durduruldu. Durum böyle olunca, ribauntları toplayan ABD’li pivot ilk çeyreğin takımı lehine bitmesini sağladı: 19-22. Kötü savunması ikinci çeyrekte de süren Galatasaray karşısında Datome’den gelen üst üste sayılar, 15. dakikada farkın 16’ya çıkmasını sağladı: 26-40. Bu bölümde Pleiss en yararlı isimdi. 6 dakika süre alan Alman uzun, 5 sayı, 5 ribauntla Aslan’ın farkı eritmesini büyük katkı sağladı, devre 41-48 bitti.

Vesely-Udoh-Datome üçlüsü!

Karşılaşma boyunca kendini hissetiren kadro farkı, ikinci yarıda da kendini gösterdi. Vesely-Udoh-Datome üçlüsüyle pota altındaki Fenerbahçe hem savunma hem de hücumda Galatasaray’ı çok zorladı. 25.dakikadan itibaren, adeta sayı atmak için sıraya dizilen üçlü, farkı 12’ye çıkardı: 50-62. Aslan’da ise Ataman’ın oyuncu değişikliği, Tyus ve Dentmon’un sayıları farkı 6’ya indirdi: 64-70. Son bölümde Fenerbahçe ilk dakikalarda farkın 10 sayıdan düşmesine izin vermedi, iyice oyundan düşen Galatasaray karşısında da kalan dakikalarda farkı artırarak Abdi İpekçi’den zaferle ayrıldı.

Fenerbahçeli oyuncularının tişörtlerinde yazan ‘Efsane Takım’ ibaresi bu sezonu anlatır gibiydi. Obradovic önderliğinde kurulan kadro, Sarı- Lacivertli kulüp tarihinin belki de en iyisiydi, bunu da ulaştıkları başarılarla pekiştirdiler. Sezona Türkiye Kupası’nı müzesine taşıyarak başlayan Fenerbahçe, en büyük patlamayı ise Avrupa Ligi’nde yaptı. Finale kalarak tarih yazan Obra ve Askerleri kupanın kıyısından döndü. İşte böyle müthiş bir sezon lig şampiyonluğuyla da taçlandırıldı.

Ülker Arena farkı!

Yarı finalde Galatasaray’ı eleyerek gelen Fenerbahçe’nin kupa yolundaki rakibi normal sezon lideri Anadolu Efes’ti. Finale yakışır bir çekişme yaşandı. Kanarya 3-1 üstünlük sağlasa da Efes çabuk pes etmedi. Yeniden Ülker Arena’da taşınan seride ise, taraftarını da arkasına alan Fenerbahçe’de tüm oyuncular yüreğini ortaya koydu. İlk çeyrekte farka giden (24-14) Sarı-Lacivertliler devreyi 52-32 üstün geçti. Hatta 28.dakika fark 40 sayıya kadar yükseldi: 76-38. Serinin diğer maçlarında olduğu gibi, Efes geri dönüş yapmaya çalıştı, 34. dakida 20-0’lık seri yakaladı: 78-58. Ancak şampiyonluk havasına giren Fenerbahçe’yi durdurmaya yetmedi: 91-70. Ülker Arena’daki zaferle bu sezonki yenilmezliğini 32 maça çıkartan Kanarya, lig tarihindeki 7. şampiyonluk kupasını da havaya kaldırdı.