Loris Karius, Avrupa piyasasındaki en önemli kalecilerden biri. Beşiktaş’ın mali olarak küçülmeye gittiği dönemde böyle önemli bir kaleciyi transfer edebilmesi bence büyük iş.

Kartal’ın yeni 1 numarası için dün Vodafone Park’ta yapılan basın toplantısındaydım. İngiliz basını, geçen sezonun Şampiyonlar Ligi finalindeki etkisiz görüntüsü sonrasında psikolojik olarak olumsuz etkilendiğini hatta takımdan bu yüzden ayrıldığını iddia etmişti. Ancak duruşu, jest ve mimiklerine ek olarak dün sarf ettiği, “Şampiyonlar Ligi finali çok oyuncuya nasip olan bir şey değil. Bugün ligde kaç kaleciye veya oyuncuya nasip olduğuna bakarsınız” sözleri, özgüveninin yerinde olduğunu gösterdi.

Form durumuna ek olarak psikolojik olarak da hazır durumda olmasını göz önünde bulundurursak Şenol Güneş’ten en kısa sürede formayı alacağını düşünüyorum.

Osmanlıspor maçına 7 eksikle çıkan Beşiktaş, kadroda olmayan isimlerin yokluğunu oyunun başından sonuna kadar hissetti. Serdar Gürler’in attığı ilk golde Medel’in, ikincisinde Vida’nın yaptığı kadame hataları ev sahibi ekibi maça ortak etti. Kartal’ın, rakibi her gol attığında biraz hareketlenmesi galibiyet için yeterli oldu.

İşte önemli anlar

Dakika 7: Tortol Lumanza, Serdar Gürler’e uzun bir pas gönderdi. Medel’in kaçırdığı topu alan Serdar, ceza sahasına doğru hareketlenip yaptığı vuruşla Fabri’yi avladı: 1-0.
Dakika 47: Sol kanattan gelişen atakta Lens, ceza sahasına yerden bir orta gönderdi. Arka direkte Larin’den seken top, son olarak Anıl Karaer’e çarptı ve ağlarla buluştu: 1-1.
Dakika 49: Osmanlıspor atağında Umar Aminu; ceza sahası içinde topla buluştu. Aminu’nun şutunda top direkten sekti ve çizgi üstünde Beşiktaş’tan Gary Medel topu çıkarmayı başardı.
Dakika 52: Sağ kanattan gelişen hücumda Oğuzhan topu ceza sahasına ortaladı. Mustafa Pektemek ön direğe hareketlendi ve göğsüyle dokunarak topu ağlara gönderdi. Bu golle Beşiktaş öne geçti: 1-2.
Dakika 56: Ceyhun Gülselam, topu rakip ceza sahasına doğru havalandırdı. Vida’nın sektirdiği topu Serdar Gürler, röveşata ile ağlara gönderdi: 2-2.
Dakika 80: Oğuzhan Özyakup sağ kanattaki Gökhan Gönül’e topu gönderdi. Gökhan, topu ceza sahasına gönderdi. Love, yaptığı düzgün kafa vuruşuyla golünü attı ve son sözü söyledi: 2-3.

Süper Lig’de bu sezon özellikle ilk yarıda rakiplerine kaptırdığı puanlar sebebiyle şampiyonluk yarışında hep bir adım geride kalan, Galatasaray mağlubiyeti sonrasında ise kupa ümidi pamuk ipliğine bağlı hale gelen Beşiktaş, bugün kader maçına çıkacak. Şampiyonlar Ligi ümidi süren Şenol Güneş’in öğrencileri, bu hedefleri doğrultusunda mutlak galibiyet için sahaya çıkacak. Pepe’nin yokluğunda Vida stoper hattında; Caner Erkin’in yerine ise Adriano bayrağı devralacak. Pasör forvet olarak alanında eşsiz (!) bir yerde bulunan Alvaro Negredo’nun sezonu kapatması sebebiyle Vagner Love, Kartal’ın gol ümidi olacak.

Taşlar yerinden oynar!

Son 6 lig maçında 5 mağlubiyet ve sadece 1 galibiyet alabilen Kayserispor karşısında Beşiktaş, Vodafone Park’ta taraftarının da desteğiyle 3 puanı farklı bir skorla almaya yakın taraf. Love’a ek olarak derbi performansları eleştirilen Anderson Talisca ve Ryan Babel de taraftarına ümit aşılamak için sahada olacak. Ancak beklenenin aksine Kartal, rakibine değil 3, bir puan bile kaptırırsa bunun telafisi olamaz ve kulüpte tüm taşları yerinden oynatır!

Kısa mesaj

Beşiktaş, oyuncu kalitesi olarak da moral olarak da Kayserispor’un çok önünde. Panik yapmadan sakin bir futbolla Kartal, istediğini ilk yarıda sergileyeceği basit futbolla alabilir. Sistem dışındaki bir görüntü, karşılaşmayı zora sokar.

Ön plana kim çıkar?

Pasör golcü Negredo’nun yokluğunda 11’e dönecek olan Vagner Love, tam 4 maç sonra Siyah- Beyazlı formasına kavuşacak. 33 yaşındaki futbolcu, bu akşamki performansıyla hem Beşiktaş’ın hem de kendi kaderini belirleyecek.

Bu istatistiğe dikkat!

Vagner Love, ara transfer döneminde dahil olduğu Beşiktaş’ta 8 lig maçında sadece 2 gol atabildi. Karabükspor’a karşı duble yapan Love, sonrasında; Konya, Fener, Trabzon, Gençlerbirliği, Başakşehir ve Alanyaspor maçlarını boş geçti.

Kara Kartal’da önceki akşam gözler, Almanya Kupası’nda 3. tur maçında Bayern Münih’in Borussia Dortmund’u ağırladığı mücadeledeydi... Allianz Arena’da 75 bin taraftarın önünde oynanan karşılaşmaya hakem Sascha Stegemann’ın ilk düdüğünün ardından fırtına gibi başlayan Jupp Heynckes’in öğrencileri, rakibi pasa boğdu. İlk yarının başında direkten dönen 2 pozisyonun ardından Kırmızı-Beyazlılar, Jerome Boateng’le öne geçti.

Bu golün ardından da baskıya devam eden ev sahibi ekip, 40. dakikada Thomas Müller’le farkı 2’ye çıkardı. Mücadelenin ilk yarısı bittiğinde Bayern, yaklaşık 250 pas yapıp yüzde 70’lik topla oynama yüzdesi tutturdu. Rakibi oyunun ilk bölümünde adeta kendi ceza alanının önüne hapseden Bayern Münih’in yıldızları, yoğun pas trafiğiyle rakibi yorup savunma arkasına gönderilen toplar ve savunmadaki boşlukları kullanarak gol bulmaya çalıştı.

Deneyim farkı kendini gösterdi

Mücadelenin ikinci yarısında Franck Ribery ve James Rodriguez’in yerlerini; Kingsley Coman ile Corentin Tolisso’ya bırakmasının ardından deneyim kaybı yaşayan Bayern, farklı skorun da verdiği rehavetle rakibin topu kullanmasına izin verdi. Andriy Yarmolenko, 77’de farkı 1’e indirirken son dakikalara doğru Borussia Dortmund, 2 kez girdiği pozisyonlardan sonuç alamadı ve Bayern, tur biletini kaptı.

Savunma kurgusu bozulmamalı

Devler Ligi son 16 turu ilk maçında Bayern Münih’in 20 Şubat’ta Beşiktaş’ı Alliaz Arena’da ağırlayacağı mücadelede Siyah-Beyazlılar, taraftarları olmaması sebebiyle yoğun bir taraftar baskısıyla sahaya çıkacak. Pep Guardiola’nın takıma başarıyla empoze ettiği tiki-taka pas sistemini daha da geliştiren Jupp Heynckes’in ekibi karşısında Beşiktaş’ın oyun boyunca savunma kurgusunu bozmaması gerekiyor. Şenol Güneş’in, Lewandowski’ye ek olarak; 34 yaşına rağmen formunun zirvesinde bulunan Ribery ve takımın muazzam yeteneği Müller’in savunma arkasına yaptığı koşuları da etkisiz kılmasından başka şansı yok. Beşiktaş’ın tur ümidini Vodafone Park’a taşıması içinilk maçta gol atması şart...

Süper Lig’de son 2 sezonda şampiyonluk ipini göğüsleyen Siyah-Beyazlılar, bu dönemde bambaşka bir görüntü sergiliyor. Devler Ligi’nde yüksekten uçan Kara Kartal, bu başarıyı kendi liginde dün de devam ettiremedi. Yeni Malatyaspor karşısına Tosic’in cezalı, Pepe’nin de maç öncesi sakatlığı sebebiyle 2 önemli savunmacısından yoksun çıkan Beşiktaş, karşılaşma boyunca oyunu geriden kuracak futbolcu eksikliğini hissetti. Yeni Malatyaspor’un oyun boyunca kapalı bir futbol sergilemesi sebebiyle Atiba ve Tolgay, topu orta alandan Talisca’yla bir türlü buluşturamadı. Quaresma ve Babel de fark yaratamayınca Cenk Tosun, istediği pasları alamadı ve Beşiktaş’ın hücum hattında adeta eli kolu bağlandı. Güneş’in ikinci yarıda yaptığı; Negredo, Oğuzhan ve Fatih Aksoy hamleleri, skor anlamında bir etki yapmadı. Takım, duran toplardan da yakaladığı pozisyonlardan sonuç alamayınca 1 puana razı oldu.

Kanatlar çöktü!

Ricardo Quaresma, bireysel oyunuyla takıma yine faydalı olmadı ve karşılığını 58. dakikada kenara alınarak gördü. Q7’nin gerisinde görev yapan Gökhan Gönül’ün de ceza alanına servis yapamaması sonrasında sağ taraf adeta çöktü! Sol bölgede görev yapan Babel, Talisca’dan beklediği desteği alamadı ve Siyah-Beyazlılar belki de bu sezon ilk kez bir maçta iki kanattan da yararlanamadı.

Şampiyonlar Ligi müziği lazım!

Beşiktaşlı futbolcular tarafından her ne kadar tersi söylense de takım, lig ve Avrupa’da bambaşka... Bunu dünkü karşılaşmada bir kez daha gördük... Yıldızlar, Şampiyonlar Ligi müziğini duyunca bir başka oynuyor... Lig karşılaşmaları öncesinde soyunma odasında futbolculara Şampiyonlar Ligi seremoni müziğinin dinletilmesi belki kısa vaadede yarar sağlayabilir!

Süper Lig’de son 2 sezonda şampiyonluk ipini göğüsleyen Siyah-Beyazlılar, bu dönemde bambaşka bir görüntü sergiliyor. Devler Ligi’nde yüksekten uçan Kara Kartal, bu başarıyı kendi liginde dün de devam ettiremedi. Yeni Malatyaspor karşısına Tosic’in cezalı, Pepe’nin de maç öncesi sakatlığı sebebiyle 2 önemli savunmacısından yoksun çıkan Beşiktaş, karşılaşma boyunca oyunu geriden kuracak futbolcu eksikliğini hissetti. Yeni Malatyaspor’un oyun boyunca kapalı bir futbol sergilemesi sebebiyle Atiba ve Tolgay, topu orta alandan Talisca’yla bir türlü buluşturamadı. Quaresma ve Babel de fark yaratamayınca Cenk Tosun, istediği pasları alamadı ve Beşiktaş’ın hücum hattında adeta eli kolu bağlandı. Güneş’in ikinci yarıda yaptığı; Negredo, Oğuzhan ve Fatih Aksoy hamleleri, skor anlamında bir etki yapmadı. Takım, duran toplardan da yakaladığı pozisyonlardan sonuç alamayınca 1 puana razı oldu.

Kanatlar çöktü!

Ricardo Quaresma, bireysel oyunuyla takıma yine faydalı olmadı ve karşılığını 58. dakikada kenara alınarak gördü. Q7’nin gerisinde görev yapan Gökhan Gönül’ün de ceza alanına servis yapamaması sonrasında sağ taraf adeta çöktü! Sol bölgede görev yapan Babel, Talisca’dan beklediği desteği alamadı ve Siyah-Beyazlılar belki de bu sezon ilk kez bir maçta iki kanattan da yararlanamadı.

Şampiyonlar Ligi müziği lazım!

Beşiktaşlı futbolcular tarafından her ne kadar tersi söylense de takım, lig ve Avrupa’da bambaşka... Bunu dünkü karşılaşmada bir kez daha gördük... Yıldızlar, Şampiyonlar Ligi müziğini duyunca bir başka oynuyor... Lig karşılaşmaları öncesinde soyunma odasında futbolculara Şampiyonlar Ligi seremoni müziğinin dinletilmesi belki kısa vaadede yarar sağlayabilir!

Beşiktaş’ın Aytemiz Alanyaspor zaferi, takıma 3 puandan fazlasını kazandırdı. Kartal, Devler Ligi’nde çıkacağı Monaco mücadelesi öncesinde panik havasından kurtuldu ve özgüven tazeledi. Ligdeki 4 maçlık kâbusun 2-1’lik galibiyetle sona ermesi Monaco karşılaşmasına olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Alanya galibiyeti sonrasında konuştuğum tüm futbolcular ve yöneticiler, Vodafone Park’ta 40 bin Siyah-Beyazlı taraftarın önünde kazanacaklarına oldukça emin. Deplasmanda oynanan ilk maçta bireysel şovuyla ön plana çıkan Radamel Falcao’nun sakatlığı sebebiyle Monaco’da bırakılması, Şenol Güneş ve öğrencileri için güzel haber... Grupta 3 maçın sonunda sadece 1 puan toplayan Leonardo Jardim’in genç hücum hattının, ilk maçta olduğu gibi Pepe ve Tosic’li ‘deneyim duvarı’na çarpması muhtemel. Bu kez kurtarıcı Falcao’nun da yokluğu, Fransız temsilcisini çaresiz bırakacak.

4 pençeli Kartal

Vodafone Park’ta 40 bin kişilik sağır edici koronun desteğiyle bu akşamki mücadeleye damgayı, Kartal’ın muhteşem 4’lüsü vurur. Deplasmandaki maçta rakip savunmacılarının zaaflarını iyi kullanarak duble yapan Cenk Tosun, bu akşam da en çok konuşulan isim olur. Avrupa devlerinin radarındaki milli yıldızın, taraftarı önünde bambaşka oynadığı da bir gerçek... Takımın gizli golcüsü Anderson Talisca da haftalardır bu maçı bekliyor. Lig performansı eleştirilen Sambacı, Avrupa’nın vitrininde yıldızını parlatmak için gol peşinde olacak. Babel ve Ricardo Quaresma’nın da destekleriyle Kartal, sahasından galip ayrılıp Türk futbol tarihine adını altın harflerle yazdırır.

Beşiktaş, son 2 yılda olduğu gibi kadro olarak Fenerbahçe’nin yine önünde ve Kadıköy’e bu kez daha güçlü bir savunmayla çıkacak. Medel, Pepe, Tosic ve Caner gibi bir savunma hattı, kimse de yok. Dağınık Fenerbahçe hücumcuları, katı Beşiktaş savunması karşısında bocalar. Cenk Tosun, Kadıköy’deki 12 yıllık seriyi bozar, tarih Kartal’ı yazar.

Takım olgusu oturmadı

Sarı-Lacivertliler’deki takım olamama durumu, özellikle son 2 sezonda zirve yaptı. Hocalar değişti, oyuncular değişti ama bu değişmedi. Kanarya’da özgüven sorunu ve oyunun bir tek futbolcu üzerinden akması durumu devam ediyor. Şenol hoca, dersini iyi çalıştı. Valbuena’yı durdurma görevi Medel’de olacak. Fransız futbolcu bloke olduğunda Kadıköy’de Beşiktaş şov başlayacak.

Güneş’li zafer sürpriz olmaz

Beşiktaş, son yılların en güçlü kadrosuyla Kadıköy’de olacak. Akıllarda 1 puan değil, sadece galibiyet var. Fenerbahçe’nin bu karşılaşmadaki en önemli kozu çizgi içindeki bir futbolcu değil tribündeki taraftarı olacak. Bu kez daha deneyimli bir ekipten oluşan Beşiktaş, baskıdan minimum şekilde etkilenecektir. Şenol Güneş adına ‘O’ günün bu gün olması ihtimali oldukça yüksek.

Motive Cenk fark yaratır

Bu sezon hem lig hem Şampiyonlar Ligi hem de Milli Takım’daki performanslarıyla göz kamaştıran Cenk Tosun, Kadıköy’de takımının en önemli gol silahı olacak. Fenerbahçe’ye ve Volkan Demirel’e daha önce gol atamaması, onu bu konuda daha da hırslandırmış durumda. Ev sahibi ekibin savunmacıları, maç boyunca onun gölgesinde olacak. Ancak kalitesiyle bu kez Volkan Demirel’i avlaması sürpriz olmaz.

Lens’in zamana ihtiyacı var

Geçen sezon Fenerbahçe’nin en kilit ismi olan Lens’in, Beşiktaş’ta ise dakika kovalamasının 2 sebebi var. Beşiktaş, kadro iskeleti olarak büyük bir kayıp yaşamadı ve ana iskeletiyle yoluna devam ediyor. Bundan dolayı takım, form olarak oldukça yüksek seviyede. Lens’in bu seviyeye çıkabilmesi için zamana ve çok çalışmaya ihtiyacı var. Ek olarak Quaresma ve Babel’in de bu sezon uçuşa geçmesi, Lens’i kulübeye hapseden diğer önemli etken.