23 yaşında 10 yıl önce Luzhniki ’de ilk kez onu anlatmıştım. Manchester United forması ile Chelsea ağlarını havalandırmış penaltılara giden maçta, penaltı kaçırsa da takımı kupaya uzanmış, oda zaferi yaşamıştı. Ronaldo o günden bu güne çok yol kat etti. Son olarak Dünya Kupası tarihinde en yaşlı oyuncu olarak üçleme yaptı. Hem de sadece 4 gün önce. İlk maçını 90+5‘te yediği golle İran’a kaybeden Fas. Çok hızlı oyuncularınız varsa 4 ’lü orta alan kurguları bol pozisyon yaratıyor. Hele bu isimler; Moutinho- Silva (en zayıf ve beceri sorunu olandı)-Carvalho ve Mario ise. Onların önünde Ronaldo, yaratıcı, dinamik ve son vuruş becerisi tartışılmaz isim. Tekmeye kafa koyarak 2. maçta 4. golü attığında sadece 4 dakika geride kalmıştı.

Sırtlarını VAR’a dayamışlar!

Sonra yattı Portekiz, akın akın geldi Fas. Kuzey Afrikalılar, baskı kurabilen bir ekip. Ziyech ve Amrabat gibi hızlı oyunculara sahip, lakin Belhanda Galatasaray ’da bu sezon olduğu gibi; yaparmış, oynarmış, hareketliymiş gibi mücadele edince, Hakimi kaleci Munir ona eşlik de kusursuz kalınca, Fas kupaya el salladı veda etti. Tabi, Portekizli Rui Patricio’nun ikinci yarı kurtarışlarının hakkını verelim. Bu arada hakemlerin bazıları çok kötü. Sırtlarını ‘VAR’ sistemine vermişler. Pepe’nin pozisyonu penaltı değil miydi? Ya Ronaldo ’nun kendini yere bırakıp sonra ‘VAR’ dediği an!

Maçın sorusu

Dirar (Fenerbahçe), Belhanda (Galatasaray), Da Costa (M.Başakşehir) ve Boutaib (Y.Malatyaspor) bizim ligimizde oynuyorlar, hangisini en çok beğendiniz?

Maçın starı

Sadece maçın mı? Şu ana kadar kupanın... Okuyalım; C. Ronaldo. Şu ana kadar 4 gol. Dört dünya kupasında da gol sevinci. Milli takım forması ile en çok gol atan Avrupalı 85 gol.

Maçın olayı

Ekrana yansıyan seyircinin pankartı; “Annem Faslı, babam Portekizli kimi seçebilirim. Annem ya da Babam.” Kulağına eğilip fısıldasam: “Rusya’ya kadar gelerek futbolu seçmişsin” Futbolu seçenlerden olalım.

Kısa mesaj

Kupaya yan toplar damga vurdu. Soccer Tactics ve Skills (Futbol Taktikleri ve Becerileri) 1980 yılında yazılan kitap. Yakın direk ve arka direk savunmalarını anlatıyor. Okuduklarımı, henüz daha hiç bir takımda görmedim... (Futbol değişse de korner anlayışı değişmiyor.)

Fransa 1998 yine ilk tur, yine G grubu, yine İngiltere-Tunus buluşması. Kazanan 2-0’lık skor ile 20 yıl önce İngiltere. Bugün İngiltere’yi bu kupaya hazırlayan Gareth Southgate, o gün sahadaki isimlerden biriydi. Eğer İngiltere biraz şanslı ve dikkatli olsaydı 20 yıl önceki skora ilk 5 dakikada ulaşabilirdi.

İngilizler pozisyonlar nasıl kaçar derken, hava topları ustası futbolun icatçıları stoperlerini ileri çıkardıkları bir yan topta, gol makinaları ve turnuvaya takımı golleri ile taşıyan Kane’nin fırsatçılığı ile öne geçti. Her şey yolunda gözükürken Walker, İngilizler’in Tunus turtasının tadını bozan penaltıya neden oldu.

Şanssızlık, beceriksizlik

Bu kupada İngiltere’nin finale yürümesi için; Kane ve Sterling ile arkalarında Dele Alli en önemli yüzler olacak ama daha etkin olmalılar. Ve tabi çizgi halindeki Tunus savunması arasına mükemmel sızan, Lingard’ın şanssızlığına ve beceriksizliğine çare bulunmalı.

Seni öptük...

İkinci yarı hiçliği teorisinin yazarı oldu iki takımda. Anlatılası tek şey, maçtan sıkılan ve heyecan arayan taraftarın cep telefonu ışıkları ile şov yapmasıydı. İşte tam bunları düşünürken Kane 90 dakikada hayat öpücüğünü arka direk korner organizasyonu ile İngilizlere verdi: 2-1. İngilizler Kane seni öptük diyorlardı gol sonrası lakin nereye kadar?

Maçın sorusu

Rusya’da mücadele eden, 3 Afrika takımı içinde Tunus en dirençli halka mı? Yoksa İngiltere çok mu kötü?

Maçın starı

Harry Kane. İngiltere milli takımı için adeta Harry Potter filminden çıkarak sihrini yaptı.

Maçın olayı

Maç öncesi, Volgagrad Arena sineklerin istilasına uğradı. Oyuncular ısınmaktan çok fısfıslar ile bu sineklerden kurtulmaya çalıştı. Bu fısfıslar mı etkiledi bilinmez lakin hepsi futbolu unutmuş 22 adam izledik... Kane 90. dakikada sadece bir an hatırladı ve skoru belirledi.

Kısa mesaj

Futbol taktikleri tarihine bu kupa, oyunu defansif anlayış ile kilitleyen, sınırlı güçteki takımların ilk tur zaferleri olarak geçecek. Unutursan Kane'i, ödersin gecenin bedelini.

Fransa’nın 1998 zaferi yaşanırken, Mbappe tarihte yoktu, Pogba 5 yaşında, Dembele 1 yaşında, Griezmann futbol okulunun kısa pantolonlu ismiydi. Teknoloji yok, tartışma çoktu. İlk 15 dakika hiçbir şey yoktu. Ya Fransa; dikine göbekten rakibi zorladı, kanatları yokladı, Dembele birebir, Griezmann tek top savunma arkası, ileri üçlü yer değişimleri, olmadı. Fransa kilidi açamadı. Avusturalya ise pozisyonları şansa, golü Kaf Dağı ardına bırakmıştı. İlk yarı futbola uzaktı. İkinci yarı Video Yardımcı Hakem (VAR) maça damga vurdu.

Bu kez izlemeye gerek yok

55’te Risdon, Griezmann’ı düşürdü. Hakem önce yok dedi, VAR sistemi devreye girdi ve penaltıyı gösterdi. Fransa 58’de Griezmann üzerinden VAR destekli penaltı ile öne geçti. Tam 3 dakika sonra Umtiti eline hakim olamayınca, bu kez VAR desteksiz penaltı ile Jedinak ile skor dengelendi. Tam böyle bitecek derken zorlama Pogba imzalı gol ile futbolun şans perisi destekli sonuç belirlendi: 2-1. Fransa kazandı. Ama nasıl? Sorusunun cevabı teknolojiydi.

Kısa mesaj

Fransa futbola “FRANSIZ” kaldı. Tekno-Galibiyeti ile ikinci tura göz kırptı.

Maçın starı

Sanal futbol ekipmanları. Teknoloji 4.0. Amaaaa, futbolun oyun felsefesi tam sıfır, gelişen teknolojik felsefe dört dörtlük kullanım ile maça damga vurdu.

Maçın sorusu

2018 Dünya Kupası’nda uygulamaya konulacağı belirtilen VAR sistemi, futbolseveri mutlu ediyor mu?

Maçın olayı

Hakem bir penaltıyı VAR ile gördü, diğerini tecrübesi ile. Gol çizgisi ile de 3. golü. Robot hakem yakın gelecekte futbola dahil olursa şaşırmayın!

Çin Süper Ligi ekibi Jiangsu Suning’in Uygur futbolcusu Erfan Hezim, takımıyla birlikte yurtdışı kampına gittiği için Doğu Türkistan’da tutuklandı. 19 yaşındaki Erfan, Nisan ayından beri ağır koşullar altında toplama kampında...

Zulme maruz kalıyor, futbol oynama düşleri hançerleniyor. Sırf Uygur Türkü olduğu için. UEFA-FIFA ve futbolun tüm paydaşları birlik olmalı. TFF’nin yanı sıra Dış İşleri Bakanlığımız, soydaşların yanında olan anlayışını bir kez daha göstermeli.

Bir zamanlar futbolun uzak diyarıydı, şimdi para kokan adresi. Koku o kadar güçlü ki yaşlılar yerine gençlerin tercihi. Adres Çin. Lakin oraya gidenleri ne bekliyor, neler yaşanıyor, serüven hep mutlu sonla mı bitiyor? Çin, Doğu Türkistan’a zulmünü sürdürürken, soydaşlarımız, kan bağımızın en güçlü kimlikleri Çin işkencesi altında kıvranırken, barışın ve birleştiriciliğin kavramı spor, Çin hükümetince hançerlendi. Nisan ayında bu zulüm futbol sahalarına da sıçradı.

İspanya ve Dubai’ye gitti

19 yaşında kalbi futbol heyecanı ile atan Erfan Hezim, Çin Süper Ligi’nde ter akıtıyordu, Hezim Temmuz 2017’de beş senelik bir kontrata imza attı. Mutluydu, tek hedefi iyi bir futbol yüzü olmaktı. Çalışıyor antrenmanlarını aksatmıyor, sıla özlemine karşın her zorluğa göğüs geriyordu. Çinli futbolseverler ona Ye Erfan diyorlardı. Takımı ile Erfan 10-30 Ocak tarihlerinde İspanya’ya ve 3-15 Şubat tarihlerinde Dubai’ye gitti. Gezmeye değil, hava almaya, soluklanmaya değil. Maça, futbolun heyecanına, takımın başarısı için ter dökmeye. İşte bu suç kabul edildi. Futbol oynamak, mesleğini yapmak.

Sömürge valisi tutuklattı

Ve; Jiangsu Suning FK takımın oyuncusu lige verilen arada ailesini ziyarete gittiğinde, babasını, annesini, kardeşlerini kucaklamak istediğinde, Doğu Türkistan’da Tarbağatay ili Dörbilijin bölgesinde ailesi ile özlem gidermeyi düşündüğünde, 2016 Ağustos’unda Çin Devlet Başkanı Xi Jinping tarafından Doğu Türkistan’a sömürge valisi olarak atanan Chen Quanguo’nun polisleri tarafından tutuklandı.

Bildiriler yetmez

Nerede? Onların gururu olarak ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak için gittiği markette. Genç futbolcu Nisan ayından beri tutuklu. Ağır koşullardaki toplama kampında. Zulme maruz, futbol oynama düşleri hançerleniyor, bedeni yıpratılıyor. Baskı o kadar sert ki... İbadet yasak, mesleki çalışma yasak, dilini konuşmak yasak, soluk almak yasak neredeyse. Sırf Uygur Türkü olduğu için. Futbolun paydaşları şimdi birlik olma zamanını göstermeli, FIFA Pro 19 yaşındaki oyuncu serbest kalsın diye bildiriler yayınlıyor. Ama yetmez.

Çavuşoğlu çözebilir

Bosman kuralı ile özgür ve serbest dolaşıma kavuşan tüm futbolcular bu zulme dur demeli. Sessizliğin sesine kayıtsız kalınmamalı. Futbolun batılı geçinen, aydın geçinen ve en önemlisi futbolcu hakları diyenler ses olmalı. UEFA-FIFA ve tüm diğer paydaşlar. Ve tabi ki ülkemiz. Mazlumun yuvası, düşkünün ocağı, sarsılmış yıkılmış bedenleri adresi TÜRKİYEMİZ. TFF nezdinde çalışmalar hızlanmalı. Dış İşleri Bakanlığımız hep soydaşların yanında olan anlayışını burada bir kez daha göstermeli. Sayın Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu, konumu, karizması ve mükemmel politik yaklaşımları ile bunu çözecek yapıyı hızla hayata geçirecektir. Buna inanıyoruz. Ya bu Çin işkencesi bitecek, ya bitecektir. Çin futbolunun görülmeyen yüzünü görmek dileği ile...

4 yıldır bu anı beklemeyen hangi spor adamı var.
Son final maçından bugüne geçen her dakika bu serüven için çabalamayan.
Tüm kıtalarda Dünya Kupası vizesi için çalışmayan.
İşte 64 maçlık serüven.
Her anı futbol dolu 32 takım ile yaşanacak anlar.
Ve ilk maç kapanış finalinde yapılacağı Moskova’da Luzhniki stadında
Rusya ev sahibi sıfatı ile geldi.
2008 Avrupa şampiyonasında yarı final oynamıştı.
5’li savunmayı seviyorlar.
Kanat bekleri öne çıkan bir takım.
En önemli koz savunmanın en arkasında kalenin yıldızı Akınfeev
Zhirkov ve Samedov savunmadan gelen beklere yol açan iki kanat ismi.
5 ‘li savunma kanatlar ileri çıkınca 3’e iniyor ve stoperlerden sol ve sağ kanata kaydırma yapılıyor ki bu isimler Granat ve büyük tecrüve Ignashevıch.
Onların önünde oynayan libero Zobnin hemen göbek stoperi oluyor.
Dzagoev en yaratıcı isim. Adan eksiltir. Rakibi zorlar ve kaleye direk iner.
Lakin yok.
Bu durumda en çok iş düşecek isim Samedov olacak.
Hem kanadı kullanacak hem de ceza sahasına inecek.
Daha çok penaltı noktası çevresine ortalar arayacak.
Suudi Arabistan İtalyan bir çalıştırıcı ile geldi.
Pizzi kurt bir isim.
İtalya-Peru ve Almanya hazırlık maçlarını kaybetti.
Taktik olarak 4-3-3 oynuyorlar
Takımın en golcü ismi elemelerde 16 gol atan Al-Shlawi
Al-Jassam gol noktasının hemen ardında tecrübeli bir 10 numara.
Sol bek Shahrani bindirmeler ile dikkat çekiyor.
Sheeri ile ki önünde oynuyor uyumlu.
Hücumda göbekteki Otayf savunma beki rolünü üstleniyor.
Bu arada sol bek alanı zayıflıyor.
Dawsari sağ kanatta çok etkili ama zaman zaman ağır kalabiliyor.
Faraj iyi bir ön libero ama açık kapatmada sıkıntılı.
Özet ile hücum sırasında savunma bazen 2 beke stopere kalıyor.
Dönüş geç olunca gol yiyebiliyorlar.
Rusya taraftar desteği ile favori.
Lakin açılışlar sürprizleri taşır zaman zaman sahaya.
Bana sorarsanız favori net Rusya.
Sürpriz falan olmaz.
Rusya alır.
Hem de bol gol ile…

2024…
Uzak değil.
Çok yakın.
Biz bu tarihte ülkemiz için Avrupa Futbol Şampiyonasını istiyoruz.
Almanya’da istiyor.
Ama daha 2006 yılında Dünya kupasını yapmadılar mı?
1998 yılında Fransa Dünya kupası yaparken 2016 da nasıl Avrupa şampiyonasını aldı.
Tamamı ile katakulli.
Tamamı ile Platini düzenbazlığı.

Bu kez olmamalı.
Bu ülke hazır.
Gaziantep’den, Trabzon’a,
Antalya’dan, Bursa’ya,
Kocaeli’nden, Ankara ve İstanbul’a kadar.
Şehir şehir hazırız.
En modern statlar ile hazırız.
Aklımız ile hazırız.

Vicdan duygusu olan kimliklerin Eylül ayında vereceği kararı bekliyoruz.
Yok o vicdan dolarlara teslim ise kararı zihinlerimiz sorgulayacak.
Uluslararası Futbol Federasyonları Birliğinin (FIFA) 68. olağan kongresi, yarın Rusya'da yapılacak.

FIFA'ya üye ülke federasyonların başkan ve üst düzey yöneticilerinin katılımıyla başkent Moskova'daki Expocenter'da gerçekleştirilecek kongreye Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) 1. Başkan Vekili ve UEFA Yönetim Kurulu Üyesi Servet Yardımcı ile TFF Genel Sekreteri Kadir Kardaş da katılacak.
Bu kongrede Uefa delegeleri ile bir araya geliş çok önemli.
Biliyorum ki Türkiye’mizin iki yüz akı bizi çok iyi temsil edecek ve Eylül için olumlu adımlar atılacak.
Ben bir spor adamı olarak çok istiyorum.

Hatta 2024’ü yapalım sonra bayrağı anlatım nktasında gençlere bırakalım diyorum.
TFF’ye inanıyoruz.
Kendimize ve ülkemize inanıyoruz.

Bu arada;
Kongrede, 2026 FIFA Dünya Kupası'nın ev sahibi belirlenecek.
Ev sahipliği için Fas tek başına, ABD, Kanada ve Meksika ise birlikte aday olmuştu.
Gönlüm Fas der. Ya sizin ki?

Şampiyona 14 Haziran- 15 Temmuz arasında.
Başkent Moskova'da Lujniki ve Spartak stadyumunda final maçı dahil 12 maç oynanacak.
Ayrıca;St. Petersburg, Kaliningrad,Kazan, Nijniy Novgorod, Rostov-on-Don, Samara, Saransk, Soçi, Volgograd ve Ekaterinburg'da maçlar yapılacak.
Dünya Kupası organizatörleri şampiyonayı izlemek için Rusya'ya ülke dışından 1 milyonun üzerinde seyirci gelmesini bekliyor.
Organizasyonda canlı yayınlarla maçların dünya nüfusunun yaklaşık yarısına denk gelen 3 milyar kişinin izleyeceği hesaplanıyor.
Dünya Kupası'na hazırlık için yaklaşık 8 milyar dolar harcandı.
Maç saatleri bize çok uygun.
13:00/15:00/18:99/21:00 gibi saat dilimlerinde günlere göre değişim gösterecek.
Biz yokuz belki ama ligimizden tanıdık yüzler de var kupada.
Rusya'nın ev sahipliği yapacağı 2018 FIFA Dünya Kupası'nda 22 tanıdık yüz var.
Bizim liglerimizden 22 futbolcu.
Kimler mi?
Beşiktaş’tan; Portekizli oyuncular Ricardo Quaresma ve Pepe ile Hırvat Domagoj Vida'nın yanı sıra Beşiktaş'tan Çin ekibi Guangzhou R&F'yetransfer olan Dusko Tosic
Bursaspor’dan; Nijerya Milli Takımındaki Abdullahi Shehu, William Ekong ile Senegal’de Moussa Sow ve Avusturalya’da Aziz Eraltay
Galatasaray'dan; Fernando Muslera Uruguay'ın kalesini korurken, Yuto Nagatomo Japonya, Younes Belhanda da Fas için mücadele edecek.
Kasımpaşa’dan; Tunus'lu Siyam Ben Youssef, Nijerya'lı Kenneth Omeruo ve Mısır'lı da
Fenerbahçe’den; Nabil Dirar (Fas)
Medipol Başakşehir: Manuel da Costa (Fas)
Trabzonspor: Ogenyi Onazi (Nijerya)
Göztepe: Beto (Portekiz)
Evkur Yeni Malatyaspor: Khalid Boutaib (Fas)
Antalyaspor: Johan Djourou (İsviçre)
Aytemiz Alanyaspor: Lamine Gassama (Senegal)
Kardemir Karabükspor: Olafur Ingi Skulason (İzlanda)

1930 Dünya kupasında ilk durak,
Fransız Jules Rimet'in girişimleriyle başlayan Dünya Kupası'nın ilki 1930'da Uruguay'daydı.
Ulaşım sorunları nedeniyle sadece 13 ülkenin katıldığı ilk kupayı ev sahibi Uruguay
Kazanıyordu.
Kupanın ilk golünü Fransız Laurent atarken, gol kralı ise Arjantinli Stabile olmuştu.
Sonrasında sadece 2. Dünya savaşında yaşanan kopma ardından, süreklilik.
Şimdi 4 yılda bir yapılan turnuvada yeni bir heyecan.
Sadece bir elin parmakları kadar süre kaldı.
32 takım, 8 grup, 64 maç.
Gruplarda ilk iki sıra çapraz eşleşme ve tek maç ile kupada yolculuk sonrasında.
Finale iki takım gelecek.
Ve Rusya’nın ev sahipliğinde bir şampiyon tarihe adını yazdıracak.
Luzhniki’de başlayacak 14 Haziran’da ve aynı statta bitecek 15 Temmuz’da.
Biz yine yokuz, lakin Cüneyt Çakır Türk hakemliğinin gururu ekibi ile orada.
Rusya saat dilimi ile sıkıntımız olmayacak bir çizgide.
Maçlar öğlen, akşamüzeri ve gece 21.
Final Brezilya-İspanya kokuyor.
Sürpriz takım Kolombiya gibi gözüküyor ve tabi bir de Nijerya’ya dikkat.
Yıldız adayları çok fazla…
Ama bu kupa Messi’nin kupası olabilir. Lakin Messi’nin gücü finale yeter mi?
Almanya'nın 4.şampiyonluğuna ulaştığı Dünya Kupası'nda Arjantin üçüncü kez finalde kaybettiğinde tarihler 2014’deydi.
Tam 4 yıl geçti.
Şimdi yeni bir kupa yine bir heyecan.
4-3-3 taktiği, 4-3-2-1 dizilişi, 5-3-2 saha yansıması…
Çok taktiksel varyasyon olacak ama bu kupa bence M.City esintisi ile yansıyacak.
Takımlar Pep damgalı 2-3-2-3 taktiğini öne çıkaracak.
Kanatlar önde, forvetler kaleyi döver gibi.
Orta alanlar sert, az pas ile hedefe gitme ve çok pas ile rakibi uyutma arasında git-geller.
Özetle bence yüzyılın 5. Kupası çok farklı olacak.
Taraftar mı?
O daha da farklı…
Ne diyelim açılış maçı için saatini 14 Haziran Perşembe saat 18:00’e kurgula.
Rusya-Suudi Arabistan buluşması.
Akıldaki sorular ise şu?
Ortalama gol 2.73 bandını aşacak mı?
Ev sahiplerinin kaybetme geleneği son dönemdeki gibi sürecek mi?
Almanya 5. Şampiyonluğuna son kupa zaferi ardından üst üste kupayı alarak uzanacak mı?
Brezilya 6. Kupasını kazanarak yeni bir ebedi kavramına imza atacak mı?
Avrupa mı? Güney Amerika mı? Afrika takımları…
Dha binlerce soru.
Hadi o zaman maça…Yok yok maçlara…