Ünlü Alman hakemin maç boyu kontrolü elinde bulundurdu. Kensinden emin tavırlarla maç yönetti. Sahada güven kazandı ama doğrularının yanında yanlışı da oldu. İkinci yarıya eklediği 4 dakika ilave süre çok azdı. İlk yarıda Barrenechea ve Duran’a gösterdiği sarı kartlar yerindeydi. 2 dakika arayla Florentina’ya gösterdiği iki sarı kart ve dolayısıyla kırmızı kart doğruydu. Bence en kritik an 54. dakikada yaşandı. Karambolde, Benfica ceza sahasında Szymanski’nin şutu rakibin dizinden sekerek doğal konumda olmayan eline geldi. Burada Fenerbahçe lehine penaltı verilmesi gerekirdi.

Maçın 3. dakikasında Fenerbahçe ceza sahası içinde Amrabat ile Janderson mücadelesi penaltıydı. Her ne kadar Amrabat topla oynasa da, oyuncular sonrasında yaşananlardan da sorumludur.

Fenerbahçeli oyuncu bence rakibiyle oluşan teması önleyebilirdi. 42'de Duran-Allan mücadelesinde, Duran’a çıkan sarı kart yeterli değildi. Kırmızı kart çok daha doğru olurdu. 56'da Arda’nın koluna gelen topta penaltı beklentileri gereksizdi. Çünkü Arda’nın bilerek oynadığı top koluna geldi. 61'de Juan’a ve 85'te Oosterwolde’ye verilen ikinci sarı karttan kırmızılar doğruydu. 

Avrupa’nın sayılı hakemlerinden Rumen Kovacs, yüksek atmosferde başlayan maçı, tutarlı düdükleriyle kontrolüne alarak başladı. Maçın hemen başlarında Fenerbahçe’den Amrabat‘a Feyenoord’dan Sauer’e gösterdiği sarı kartlar yerindeydi. Maç süresince birkaç faul ve kart hatasından söz edilebilecek olsa da bu seviye bir maç için olabilecek hatalardı. 90 dakikada tek bir tartışılan kararı oldu. 40’lı dakikalara gelene kadar da neredeyse sorunsuz maç yönetiyordu.

Bu dakikada Fenerbahçe hücum hattındayken, rakibin açık elle oynamasında devam kararı verdi. Her iki takım oyuncuları da elle oynama kararının verileceğinden o kadar emindiler ki topu bırakıp, hakemin düdüğünü beklediler. Bu sırada top, Fenerbahçe kalecisi İrfan Can’a kadar geldi. Stattaki uğultudan olacak, İrfan Can düdük çaldığını düşünerek top eline aldı. Hakem de Fenerbahçe aleyhine direkt serbest vuruş verdi. Bu serbest vuruşun devamında Fenerbahçe golü yedi. Hakem açık elle oynamayı değerlendirmiş olsa iş buraya kadar gelmeyecekti.

“Hem Süper Lig’de hem de 1. Lig’de hakemler sezona başarılı maçlar yöneterek başladılar.” diyemem. Çok açık ihlalleri atladılar, VAR imdatlarına yetişti. Kasımpaşa maçında VAR üzerine vazife olmayan pozisyona karıştı, maçın kaderi değişti. Geçtiğimiz sezon olduğu gibi hakemler siyahla beyaz kadar net kartları atladılar. Faul standartları vasat altındaydı.

Haftanın Hakemi: Mehmet Türkmen

Haftanın Hayal Kırıklığı: Çağdaş Altay

Gaziantep FK - Galatasaray: Ali Şansalan

Başarısız bir maç çıkarttı. Faul ve kart değerlendirmeleri standarttan uzaktı. 5-6 sarı kart hatasından söz edebilirim. Bu seviye bir maç için bu kadar hata çok fazlaydı.

Maçın henüz 30.saniyesinde Galatasaray ceza sahası içinde Torreira ile Lungoyi mücadelesinde Gazianteplilerin penaltı beklentisi yersizdi. Hatta Lungoyi, Torreira’nın dizine bastığı için sarı kart görmeliydi.

7’de korner vuruşu sırasında Sallai/ Rodrigues ikili mücadelesinde VAR marifetiyle Galatasaray lehine penaltı kararı verildi. Rodrigues Sallai’yi etkili şekilde çekiyor. VAR tespiti yerinde ancak öncesinde, top henüz oyuna girmeden Sallai’nin Rodrigues’i çekmesi de göz ardı edilmemeliydi. Hakem doğru yerden pozisyonu izlese tüm bu yaşananlara müsade etmezdi.

İlk yarının uzatmalarında Galatasaray lehine çalınan penaltı doğruydu.

62’de Antep kalecisi Burak’ın gördüğü kırmızı kart ve VAR müdahalesi yerindeydi.

Trabzonspor - Kocaelispor: Çağdaş Altay

Çağdaş Altay da sezona başarısız başlayan hakemler arasındaydı. Yayıncı kuruluşda yaptığımız Trio programında 90 dakikada 8 sarı kart hatası tespit ettik. Bu seviyede kabul edilebilecek bir oran değil bu…

Ayrıca sarı kartı olan Selçuk İnan, kart gördüğü pozisyondan daha fazlasını yaptığı halde ikinci sarı kartla oyundan atılmadı.

49’da Trabzonspor golünde Kocaelisporluların faul itirazları oldu ancak golde sorun yoktu. Hakemler gol kararı verirken yanılmadı.

54’de Trabzonspor hücumunda Olaigbe yerde kaldı. Hakem devam dedi. Bence pozisyonda penaltı verilmeliydi. Ahmet Oğuz rakibini arkasından iterek düşürmüştü.

Samsunspor - Gençlerbirliği: Ali Yılmaz

Ali Yılmaz sezona başarısız bir yönetimle başladı. Faul ve kart hatalarının fazla olduğu bir maç yönetti.

36’da Samsunspor lehine çalınan penaltı hatalıydı. Kyabou doğal bir pozisyonda topa hamle yapmış, yere koymak üzere olduğu destek eline top çarpmıştı. Pozisyonun devamı gerekirdi.

Antalyaspor - Kasımpaşa: Alper Akarsu

Alper Akarsu da lige iyi başlayamayan hakemler arasındaydı. VAR’da oturan Erkan Engin’in gereksiz müdahalesi ise maçın kaderini etkiledi.

Maçın en kritik pozisyonu 49’da yaşandı. Kasımpaşa’nın Winck ile kazandığı gol, VAR’daki Erkan Engin tarafından iptal ettirildi. Oysaki hiç bir görüntü topun ele temasını kanıtlayamıyor. Bence nizami bir gol iptal edildi ve bu karar maçın kaderini etkiledi.

Çaykur Rizespor - Göztepe: Mehmet Türkmen

Haftanın en başarılı ismiydi. Faul ve kart standardı kabul edilebilir seviyedeydi. Çok kritik bir pozisyonla karşılaşmadan ve zorlanmadan bir maç yönetti.

Eyüpspor - Konyaspor: Batuhan Kolak

Skor olarak rahat geçen maçta hakeme bir kez iş düştü, onda da doğruyu bulamadı. Neyseki VAR imdadına yetişti.

30’da Ndao’nun şutunda Claro topu eliyle oynadı. Bu açık ihlali hakem göremeyince, VAR yerinde bir müdahaleyle doğru bir penaltının verilmesini sağladı.

Bu sezon ligde ilk maçını yöneten Hatayspor - Fenerbahçe karşılaşmasının hakemi Yiğit Arslan’ın doğru kararlarının yanında hatalı kararları da vardı.

Mert’in bariz gol şansından kırmızı kart gördüğü pozisyonda hakemin yorumunu eleştiremem. Pozisyonda Djiku vardı ama Mert’in kademesine doğru koşmak yerine kaleye doğru koşuyordu. Pozisyonu gereği Okoronkwo’nun ceza sahasına yaklaşarak bir vuruşta gol şansı vardı. Kırmızı karta hatalı diyemem.

Skriniar’ın Burak Yılmaz’a yaptığı hareketin karşılığında penaltı kararı çıkması gerekirdi.

Hatay lehine verilen penaltıda ise Skriniar olabildiğince dikkatli davranıyor. Cemali ayağını sürüyerek gelip, teması alarak yere düşüyor. Penaltı verilmemesi daha doğru olurdu.

Göztepe - Galatasaray maçının hakemi Batuhan Kolak, tecrübesi sınırlı bir isim. Şu aşamada kat etmesi gereken epeyce bir yolu var. Özellikle kritik kararlarda sınıfta kaldığını söyleyebilirim.

48. dakikada Nielsen’in Ahmed Kutucu’ya yaptığı açık penaltıyı atladı. VAR pozisyonu kontrol etti ve penaltı pozisyonu öncesinde ofsayt olduğu tespit edilince, maça ofsaytla başlandı.

69'da Göztepe kalecisi Lis, Ahmed Kutucu’yu ceza sahası dışında düşürdü. Hakem faulü tespit etti ve sarı kartını çıkarttı. Bence kartın rengi hatalıydı. Bu pozisyonda kaleci Lis bariz gol şansını önlemekten kırmızı kart görmeliydi.

85'te Taha, Eren Elmalı’yı ceza sahası içinde kayarak düşürdü. Burada da net bir penaltı vardı ama hakem yine devam dedi. Penaltıyı atladı.

Hakem Cihan Aydın’ın maç geneli performansı vasatın altındaydı. Kritik kararlarda önemli hatalar yaptı. Faul standardını tutturamadı.

Kart kararlarında hataları vardı...

21. dakikada Savic’e, Oshimhen’e yaptığı faul gerekçesiyle sarı kart gösterdi. Bu karara sinirlenen Savic, sınırları aşan bir tepki gösterdi. Hakemle kafa kafaya geldi ve aşırı tepkisine ısrarlı şekilde devam etti. Bu dakikada Savic en azından ikinci sarı kartla oyundan atılmalıydı. Bence en doğrusu direkt kırmızı karttı. İkinci yarının hemen başında Sallai, Nwakaeme’nin ayağına basarak faul yaptı. Hakem bu faulü değerlendirmeyerek taç kararı verdi. Kullanılan bu tacın ardından Galatasaray’ın ikinci golü geldi. Bence golden hemen önce Osimhen rakibine faul yaparak topu kazanıyor. Ayağını rakibinin önüne koyuyor ve onu bozuyor.

Sınıfta kaldı 65. dakikada

Galatasaray hücumunda Eren Elmalı’nın ceza sahasına gönderdiği ortada top Savic’in dirseğinden kornere gitti. Bence Savic’in dirseği açıktı ve vücudunu doğal olmayan şekilde büyütüyordu. Burada penaltı kararı daha doğru olurdu. Hakem Cihan Aydın, finaldeki performansıyla sınıfta kaldı.

Maçın hakemi Atilla Karaoğlan için çok rahat bir maç oldu. Atmosferi düşük bir ortamda oynanan maçta, oyuncular rakibe ve hakeme karşı saygılı oynadılar. Maçta tek bir tartışmalı pozisyon haricinde, hakemler adına tartışılacak pozisyon yaşanmadı. 44. dakikada Galatasaray kalecisi Fernando Muslera, Trabzonspor’dan Edin Visca’ya faul yapınca hakem, ceza sahası ön çizgisinin hemen dışında Trabzonspor lehine serbest vuruş kararı verdi. Aslında pozisyon ceza sahası içindeydi ve penaltı verilmesi gerekiyordu. Fakat VAR pozisyon öncesi ofsayt olduğunu tespit edince maç ofsaytla başladı.

Kural böyle!

Maçın ofsaytla başlaması doğruydu ancak bu kararı vermek için hakemin kenara gelmesine gerek yoktu. Video Yardımcı Hakemin direkt uyarısıyla sahada verilen faul kararı ofsaytla değiştirilebilirdi. Diğer yandan Muslera’ya çıkan sarı kartın iptal edilmemesi doğruydu. Hakemin kararı VAR’la değişmiş olsa da “kontrolsüz faulde” çıkan sarı kart bakidir ve iptal edilemez. Kural böyle!