‘’Güven veren yönetim‘’
Fransız hakem Willy Delajod, genel olarak başarılı bir yönetim sergiledi. 33 yaşındaki genç hakem, UEFA tarafından geleceğin elit hakemleri arasında gösteriliyor ve son yıllarda Ligue 1’de düzenli olarak görev yapıyor. Maçın 14. dakikasında Brown’a gösterdiği sarı kart yerindeydi. 18. dakikada En-Nesyri’yi düşüren Helland’a gösterdiği kırmızı kart da bariz gol şansını engellemeden dolayı doğruydu. 55. dakikada Holm’ün eli İsmail Yüksek’in yüzüne gelirken, bu pozisyonda sarı kart göstermemesi bir eksiklik olarak not edildi. 81. dakikada ise Fenerbahçeliler’in penaltı beklentisi yaşadığı pozisyonda topun savunma oyuncusunun eline net bir teması yoktu, devam kararı doğruydu. Delajod genel olarak oyunu kontrol eden, az kartla maç yönetmeye çalışan bir hakem görüntüsü çizdi. Küçük faul ve kart hatalarına rağmen karşılaşmanın genelinde güven veren bir yönetim sergiledi.
‘’Kart standartları tatmin etmedi‘’
Hakem, zorlayıcı bir maç atmosferiyle karşılaşmadı. Maç temposu düşük, gerginlik sınırlıydı. Ancak buna rağmen hakem, sahada oldukça dalgalı bir performans sergiledi. Kritik karar vereceği pozisyon yaşanmamasına rağmen özellikle kart ve faul standartları açısından tatmin edici bir yönetim sergileyemedi. 17. dakikada Harit’in, Semedo’ya yaptığı faulde çıkan sarı kart ve 29. dakikada Alvarez’in kartı doğruydu. Ancak hakemin ilk yarıyı bitiriş şekli oldukça kötüydü. Fenerbahçe hızlı hücuma çıkarken oyunu kesmesi ve faul yapan Duarte’ye kart göstermemesi, ciddi eleştiriye açık bir karar olarak kayıtlara geçti. İkinci yarıda ise hatalar zinciri devam etti. 46. dakikada Fayzullayev’in sarı kartı ağır bir karar olurken, 52. dakikada Levent Mercan’ın, Harit’e yaptığı faulde sarı kart yerindeydi.
Gol kararı doğru
64. dakikada Fenerbahçe’nin attığı golde faul yoktu, hakemin gol kararı doğruydu. Ancak Oğuz’un 71. dakikada Kemen’e yaptığı faulde sarı kart çıkmaması bir eksiklikti. 73. dakikada Brown’a gösterilen sarı kart ise gereksizdi. 74. dakikada Kemen’in penaltı beklentisi yerinde olmasa da pozisyon sonrası yaşanan gerginlikte hem Kemen hem de Skriniar’a kart çıkmalıydı. Bu fırsat da kaçtı. Son olarak, 81. dakikada Başakşehir’in bulduğu gol tamamen temizdi ve doğru karar verildi.
‘’Devam kararı doğru!‘’
Mehmet Türkmen, ne yazık ki beklentilerin altında bir yönetim gösterdi. Maç boyunca faul ve kart standardında ciddi tutarsızlıklar sergileyen Türkmen, oyunun doğal akışını bozacak ölçüde çelişkili kararlar verdi. Karşılaşmada ilk sarı kart 83. dakikada çıktı. Ancak bu dakikaya kadar en az 4 pozisyonda kart görmesi gereken oyuncu vardı. Üstelik 83’ten sonra gösterdiği üç sarı karttan en az ikisi —Van Drongelen ve Berkan Kutlu’ya çıkanlar— oldukça tartışmalıydı. 75. dakikada Ndiaye’nin, Sanchez’in bileğine bastığı pozisyonda kamuoyunda kırmızı kart beklentileri oluşsa da bu pozisyonun kırmızı kart seviyesinde olmadığını düşünüyorum. Niyet ve şiddet yönünden değerlendirdiğimde kırmızı kart çıkmaması oyun ruhuna daha uygundu.
İkiye böldü...
Maçın uzatma dakikalarında Kazımcan’ın koluna çarpan topta oluşan penaltı beklentileri ise futbol kamuoyunu yine ikiye böldü. Kimi net penaltı derken, kimileri asla dedi. Gerçek şu ki, bu tür pozisyonlar tamamen yorumlara açık. Bu olayda da oyuncunun kolu bence doğal konumdaydı ve kaçıracak süresi yoktu. Top kola çarpıyor, sonra kol açılıyor. Bu durumda hem hakem hem de VAR doğru bir karar vererek oyunu devam ettirdiği fikrindeyim.
‘’Büyük kriz yaşamadı‘’
Yasin Kol, yönetimiyle çok büyük oranda tartışmaların dışında kalmayı başarsa da verdiği ve vermediği kart kararlarıyla dikkat çekti. Tek kritik pozisyonda, VAR yardımıyla doğru karar çıktı. 44. dakikada Fenerbahçe’nin bulduğu gol, Skriniar’ın elle müdahalesi nedeniyle iptal edildi. Bu müdahale VAR hakemin hanesine olumlu olarak yazıldı. Öncesinde ise 41. dakikada ceza sahası içinde Lemina, Alvarez’e müdahalesinde risk almış görünüyor ancak burada etkili bir temas görmüyorum. 45+4’te Barış Alper’in ortası sonrası Ederson’un müdahalesi sonrası penaltı beklentileri oluşsa da hakemin devam kararı yerindeydi. Fenerbahçe’nin beraberlik golü öncesi Sanchez ile Alvarez arasında ihlal kabul edilecek bir mücadele yoktu.
Barış’a kart gereksizdi
Yasin Kol’un sarı kartlarında istikrarsızlık vardı. Semedo ve Lemina’nın kontrolsüz müdahalelerine çıkan sarı kartlar yerindeydi. Ancak Brown’ın ve Skriniar’ın sert müdahaleleri kartsız geçildi. Öte yandan, Barış Alper’e gösterilen kart gereksizdi. Oyuncunun rakibine teması dikkatsizdi ve sarı kartı hak etmemişti.
Türkiye standardında ‘sorunsuz’
Genel olarak Yasin Kol, çok fazla kritik pozisyonun yaşanmadığı derbiyi büyük bir krize dönüşmeden tamamladı. Ancak bariz kart ihlallerini atlaması ve faul standartlarındaki tutarsızlığı, bu seviyedeki bir maç için önemli eksiklerdi. Türkiye standartlarında bu maç, hem şansın hem de VAR’ın yardımıyla tamamlanan ‘sorunsuz bir maç’ olarak kabul edilebilir.
‘’Hakem gölgesinde bir maç: Çıkmayan kart, değişen kader‘’
Galatasaray ile Belçikalı rakibi arasında oynanan mücadelede tecrübeli hakem Sanchez, genel anlamda sakin ve oyunun akışını bozmayan bir yönetim sergilese de kart standartlarındaki zayıflığı maça doğrudan etki etti.
Hakemin iletişimi zayıf, kart çizgisi tutarsızdı. Kritik anda sahaya etki edecek 2.sarı kart kararını verememesi performansını başarısız kıldı. Promise örneği, bir hakem hatasının nasıl maçın kaderini değiştirebileceğinin net bir göstergesi oldu.
52. dakikada yaşanan pozisyon maçın kırılma anıydı. Sarı kartı bulunan Promise, Uğurcan’ın ayağına bastı ve net şekilde ikinci sarı kartla oyundan atılması gerekiyordu. Ancak hakem kartına başvurmadı. Beş dakika sonra Promise takımının galibiyet golünü attı. Oyundan atılması gereken oyuncu sahada kaldı, takımını öne geçirdi ve maçın gidişatını değiştirdi. Bu maçın yönetim adaletinde de büyük bir kırılma yarattı.
Arda Ünyay’ın doğru bir ikinci sarı kartla oyundan atılması hakemin doğru karararlarındandı. Ünyay’ın ilk faulünde gördüğü sarı kartta da kırmızı kart çıksa bir şey diyemezdik.
‘’Gerçek hakem Cihan Aydın’dı!‘’
Maçın kaderine doğrudan etki eden üç ayrı VAR müdahalesi, Meler’in performansına gölge düşürdü. Maçı yöneten isim sahada Halil Umut Meler olsa da sonucu şekillendiren isim VAR’daki Cihan Aydın’dı. Maçın 6. dakikasında Visca, Ebosele’nin müdahalesiyle yerde kaldı. Meler sarı kart gösterdi ancak VAR devreye girdi ve oyuncu oyundan atıldı.
Hem bariz gol şansı hem de ciddi faullü oyun unsurları taşıyan bu pozisyonda VAR’ın müdahalesi doğruydu. Okay Yokuşlu’nun bariz bir elle oynama ihlali de Meler’in gözünden kaçtı. VAR yine müdahale etti ve hakem, bu kez beyaz noktayı gösterdi. Aynı senaryo 71. dakikada Kemen’in ceza sahasında topa eliyle müdahalesinde tekrarlandı. Yine sahadaki hakem pozisyonu göremedi, yine VAR devreye girdi.
Öte yandan, Trabzonspor’un 77. dakikada attığı üçüncü golde herhangi bir kural ihlali bulunmadığı için Meler’in verdiği gol kararı isabetliydi. Sonuç olarak; Halil Umut Meler adına bu maç, sahadaki yönetimden çok VAR desteğiyle hataların telafi edildiği bir karşılaşma olarak kayıtlara geçti. Maçın gerçek hakemi adeta Cihan Aydın oldu.
‘’Büyük hatalar yaptı‘’
Maçın ardından en çok konuşulan konulardan biri yine hakem performansı oldu. Çağdaş Altay, bu maçta skor üzerinde etkili olabilecek kritik hatalara imza attı. Hakemin faul ve kart standardındaki dengesizlik, kritik pozisyonlarda hatalı kararları ve pozisyon analizindeki eksiklikleri maça damga vurdu. Hakem performans olarak vasatın altında kaldı.
Maçın henüz 6. dakikasında Rizespor’un attığı ilk gol öncesi Fred ile Buljubasic arasındaki mücadelede Fenerbahçe lehine faul kararı çıkması bence daha doğru olurdu. Burada iki oyuncu arasında adil bir mücadele yoktu. 14. dakikada Fred’in doğal konumda olan koluna çarpan topta elle oynama kararı verilmesi, ardından gelen ikinci golle birlikte maçın dengesini Rizespor lehine değiştirdi. Bu elle oynama kararı yanlıştı.
Kartları da tutarsızdı…
Kart uygulamalarında da ciddi tutarsızlıklar gözlendi. 11. dakikada Papanikolaou’nun Duran’ın ayağına basmasına ne faul kararı ne de kart çıktı. 47. dakikada Samet’in faul yapmadığı pozisyonda hem düdük hem de itirazdan sarı kart çıkması, hakemin disiplini uygulamalarında zayıf kaldığını gösterdi. 50. dakikada İsmail’in Hojer’e müdahalesine çıkan sarı kart doğruydu. Ancak 63. dakikada Laci’nin ikinci sarı karttan atılması oldukça tartışmalıydı. Faul, kontrolsüz değildi ve pozisyon umut vadeden atak tanımına uymuyordu. Bu kırmızı kart bence hatalıydı.
‘’Ciddi kart hataları var‘’
Hakem Ozan Ergün’ün geçtiğimiz sezondan beri kart standardı bir türlü oturmadı. Dün de tutarsızdı. Bazı pozisyonlarda ciddi gözlem ve yorum eksikliği sahaya yansıdı.
31'de Talisson ile Kazımcan arasında yaşanan gerginlikte her iki oyuncuya gösterilen sarı kartlar yerindeydi. Ancak hakem, tansiyonun o noktaya gelmesine müsaade etmeyebilirdi.
49'da Barış Alper’in ortasında Talisson’un Barış'a topuğuyla yaptığı temas penaltı şüphesi doğurdu. Hakemin devam kararı bu açıdan bence doğruydu.
60'ta Talisson’un Kazımcan'a yaptığı kontrolsüz faulde ikinci sarı kart doğruydu. Ancak ikinci sarı kartın çıkacağı bir faulde avantaj oynatmak, avantaj kuralına aykırıydı. Hakem oyunu anında kesip kırmızı kartı göstermeliydi.
63’te Göktan’ın Sallai’ye yaptığı müdahale, futbol oyun kurallarında "kırmızı kart"la cezalandırılması gereken türdendi, acımasız ve rakibin sağlığını riske atan bir hareketti. Buna rağmen hakem kart dahi çıkarmadı. Bu durum, sadece maçın değil hakemlik kalitesinin de zedelendiğini gösteriyor.
90+4'te Sallai’ye VAR müdahalesiyle çıkan kırmızı kart doğruydu. Ozan Ergün bu maçta ciddi kart hataları yaptı. Kontrolsüzlük, avantaj kuralının yanlış uygulanışı ve kırmızı kart kriterlerinin göz ardı edilmesi, bu seviyede bir hakemden beklenmeyecek türdendi.









































