Arama

Popüler aramalar

‘’Beyler ne isterse!‘’

İddaa'nın tek taraflı risk uygulamasını haftalardır gündeme getiriyoruz...Ancak bu hafta sonu programında yaşananlar, artık işin keyfini iyice kaçırdı...Tek maç yok, Türkiye Ligleri'nde dört büyükler dışında diğer takımlara alt-üst oynayamıyorsunuz, oranlar benzer firmaların oranlarıyla kıyaslanamayacak kadar düşük...Bu eleştirilerimize, resmi olmasa da bir iki açıklama gelmişti...Hepsine bir kulp takıldı...Vergiydi, kulüplere verilen paralardı, yapılan bağışlardı vs...Son yazımızda da, bunların maç seçimleriyle ne alakasının olduğunu sormuştuk...Biz hâlâ çözemedik... Şimdi birkaç örneklemeyle, bunu sizlerin yorumuna açalım...* * *Hafta sonu İtalya Ligi'nin 31. hafta karşılaşmaları oynandı...Yani ligin bitmesine 7 hafta var...Özellikle küme düşme potasında, daha çok sular akacak...Ancak bizim sevgili iddiamız, tek taraflı risk yönetimini hemen harekete geçirmiş...Kalan hafta sayısına bakmadan, fazla kaybetmemek, bir başka deyişle halka kaybettirmek için, görülmemiş tedbirler almış...İşte söz ettiğimiz maçlar;Cagliari-Empoli, Livorno-Reggina ve Torino-Atalanta...Kalan diğer 7 maçı yazmamıza gerek yok...Bu maçları diğerlerinden ayıran fark şu; İtalya Ligi'nde tüm karşılaşmalara alt-üst, ilk-ikinci yarı seçenekleri açık, ancak bu üç karşılaşmaya yok...Puan cetveline baktığınız zaman düşme potasını en çok ilgilendiren maç Livorno-Reggina... Peki diğer iki maça alternatif bahislerin açılmamasının sebebi nedir?İtalya'da şike söylentisi varsa biz nereden bilelim?Peki diyelim ki, maçlarla ilgili pis kokular var... Bunun tüyosunu bir tek siz mi aldınız? Yunanistan'daki İddaa'da bu maçlara neden alt-üst seçenekleri açılmış...Başka bir örnek de Yunanistan'dan... Kalamaria-Panathinaikos, Larisa-Olympiakos maçlarına tüm seçenekler açık... AEK-Aegaleo maçında kapalı... Şimdi soruyoruz; Yunanistan'da mı yaşıyoruz? Aramızdan kaç kişi AEK-Aegaleo karşılaşmasının alt-üst ya da ilk-ikinci yarı sonuçlarını bilebilir... Ya da içimizden kaç kişi bu iki takımın üç futbolcusunun adını sayabilir?Eee peki nedir bu tedbir!* * *Bununla da bitmedi... Yeni programda da aynı sıkıntılar göze çarpıyor.Livorno-Cagliari, Siena-Torino maçlarının alt-üst, ilk-ikinci yarı tercihleri yok... Diğer tüm maçlara var...Bu maçları diğerlerinden ayıran özellik nedir?Aynı uygulama Yunanistan için de geçerli... Xanthi-Panathinaikos maçına bol alternatif, Aris-Ergotelis maçına sadece sonuç tahmini...Hemen söyleyelim; İtalya'daki açılmayan maçlar ve Yunanistan'daki Aris karşılaşmasının fazla golle bitme ihtimali çok yüksek...Yani oyuncular üstü seçip, buradan para kazanabilir...Ama kazanmamamız lazım...Nasıl olsa bunun hesabını soran yok...Halkın kaybetmesini sağlayacak maçları sonuna kadar açarsın, kazanma ihtimali yüksek karşılaşmaları kaparsın...Oh ne güzel...Siz, bizim yerimize seçin...İşte bunun adı tek taraflı riskin ta kendisi...Bir daha soralım... Bu karşılaşmaların; vergi, kulüplere verilen paralar ve hayır kurumlarına yapılan bağışlarla alâkası ne?Hiç alâkası yok...Bu riske girmemenin en güzel örneği...

17 Nisan 2007, Salı 10:17
YAZININ DEVAMI

‘’Tek suçumuz tanımak!‘’

Avrupa'nın bir çok ligine 3 maç oynama şansımız varken, Turkcell Süper Ligi'nde neden böyle bir alternatifimizin olmadığını merak ediyoruz. Galiba 'kazanma şansımız var' diye açılmıyor!İddaa'nın bu hafta sonu programında sistem aynı... Yunanistan ile aramızdaki farkları yeterince gözler önüne sermiştik. Oran farklarının ne kadar büyük olduğunu söylemeye artık gerek kalmadı... Burada halkın haksızlığa uğradığı açık ve net...Son programda yine tek maç yok... Hafta sonu tek maç verilmemesinin nedenini yine açıklamıyorlar!Değerli iddaa yöneticileri bu açıklamayı bize değil halka yapın...Hafta sonu neden tek maç açılmaz?Nedeni basit; açılırsa halk kazanır, firma kaybeder... Zaten iddaanın bu modeldeki genel felsefesi bu değil mi; Oynatan kazansın, oynayan kaybetsin!Şimdi herşeyi bir kenara bırakıp fena halde taktığımız 4 maç mecburiyetine geri dönelim...Yetkililere soralım; matematiksel olarak 4 maç oynayan bir oyuncunun kazanma ihtimali kaçtır?Yüzde 1.2... Yani dört maç oynarsanız kazanma ihtimaliniz yüzde 1.2... Parayı yatırırken zaten yüzde 98.8 riskle başlıyorsunuz. 3 maça oynarsanız yüzde 3.7, iki maça oynarsanız yüzde 11, tek maça oynarsanız kazanma ihtimaliniz yüzde 33'tür... Neden 4 maç oynamaya mecbur olduğumuzu anlatmaya sanırım gerek kalmadı...Peki gelelim lig seçimlerine... Danimarka, İtalya, İsveç, İskoçya, Norveç, Almanya 1, Almanya 2, İspanya, Fransa 1'e üç maç oynarken neden Turkcell Süper Ligi'ne 4 maç oynama zorunluluğumuz var?Bunun da nedeni basit; Türkiye Ligleri'ni yakından tanıyoruz. Tutturma ihtimalimiz yüksek. Ama kazanmamamız lazım ya!Fransa 2. Ligi'ne neden alt-üst yok? Nedeni basit; alt bitme ihtimali yüksek... Kazanma şansımız fazla. Açılmıyor çünkü; biz kaybetmek zorundayız.Peki bu saydığımız alternatiflerin olmamasının sebebi ne?Yüksek vergi, kulüplere dağıtılan paralar ya da hayır kurumlarına yapılan bağışlar mı?Bizce pek bir alakası yok...* * *İddaa'nın neresine el atsanız bir isyanla karşılaşıyorsunuz.Oyuncu memnun değil, bu iş için dükkan açan memnun değil.İnsanın aklına ister istemez "Bu oyun neden var?" sorusu getiriliyor.Halkın haklarını savunurken, gelen destek maillarının arasında yer alan ve sayısı hiç de küçümsenmeyecek kadar çok olan iddaa bayiilerinin sorunlarını gözardı edemezdik.Peki bayiiler neye kızmıştı? Bu kadar tepkinin nedeni neydi?Hemen konuya girelim; bayiilerin sorularını kendi ağızlarından, bize yolladıkları gibi soralım...- Spor Toto Teşkilat Müdürlüğü'nce tarafımızdan alınan yüksek teminatlar; 3 bin, 6 bin ve 9 bin dolarlık teminatlar sözleşme imzalanırken gündemde yoktu, bu sonradan nereden çıktı?- Oyunlar oynanmadan bizden bu parayı tahsil etmenin tam karşılığı tek taraflı garanti değil midir?- Teminat olarak verilen bu paraların yasal faizleri bizlerin hakkı değil midir?- İddaa'nın 17 gün kapalı kaldığı dönemde sadece bu işi yapan insanlar büyük zarara uğramıştır. Yeniden başladığında ise ödül olarak neden kâr payımız düşürülmüştür?- Kâr payımızın yüzde 7.4'ten yüzde 6.5'a çekilmesinin gerekçesi nedir?- Ekmek parasını buradan kazanan ve binlerce dolar teminat ödeyen bizlere bu zorunlu indirim konusunda bir açıklama yapılması gerekmez mi?- Kâr payının indirilmesinden sonra gelirine göre bayiilerin zararı 300 YTL ile 1000 YTL arasındadır... Bu kayıplardan sonra hangi bayii yanında eleman çalıştırabilir?- Sözleşme gereğince bayiiler sabah 08:00, akşam 23:00 saatleri arasında açık kalmak zorundadır... Bu kadar teminata rağmen kapkaç, hırsızlık vs. gibi konularda sigortalanmamız sağlanmış mıdır?- Bayiiler arasında 500 metrelik mesafe gerekmektedir. Ancak bu mesafe 250 hatta 200 metrelere kadar düşürülmüştür... Bu şartlarda hangi bayii para kazanabilir?İşte bayiilerin soruları ve sorunları... Son derece açık, son derece net...İddaa'nın içinde olan herkes gibi onlar da cevap bekliyorlar...Haksızlar mı?

13 Nisan 2007, Cuma 10:20
YAZININ DEVAMI

‘’Yahu bizim maçımız!‘’

İşte size olayı özetleyen bir örnek daha; Trabzonspor-Erciyesspor maçında bile Komşu'nun oranları bizden daha yüksekYunanistan'daki oranları gördükten sonra bir türlü kendimize gelemedik.İddaa'nın oranlarını gördüğümüz her yerde içimizde büyük bir şüphe uyanıyor.'Acaba yine mi bizden gitti?' demekten kendimizi alamıyoruz.Ve en önemlisi dört kata kadar çıkan oran farkları nedeniyle kendimizi kötü hissediyoruz.Aklımızda tek bir soru var; Yunanlılar bu işi ülkesinde başka, bizde neden başka yapıyor?Sorunun cevabını aradıkça kendimizi daha da kötü hissediyoruz...Ve art arda kendimize sürekli soruyoruz;- Neden oran farkı bu kadar büyük?- Biz, hepimiz, çok mu safız?- Neden hiç kimse bizim cebimizdeki paraları düşünmüyor?- Neden kuruşu kuruşuna kadar kaybetmek zorundayız?- Yunanistan'daki halka değer veriliyor da, bize verilmiyor mu?- Neden bunu yapan şirket çıkıp da gerçekleri açıklamıyor?- Neden bizde Komşu'daki gibi en fazla iki maça oynayamıyoruz?Soru, soru, soru...Hiç birinin cevabı yok... Hiçbirine halk adına cevap verme mecburiyetine giren yok...Bu soruların cevabını vermek gerekmez mi?Halkın rahatlamasını sağlamak kötü bir fikir mi?Madem öyle; sonuna kadar sormaya devam edeceğiz...Unutmayın bunları halk soruyor, biz değil...* * *İddaa'nın hafta içi programında üç karşılaşmaya tek maç açıldığını görünce doğru yolda ilerlediğimizi hissettik...Demek ki bazı şeyler, istenildiği zaman yapılabiliyormuş...Ancak bu yine de halkı tatmin edecek bir adım değil. Kısacası yetmez...Yunanistan'dan yapmış olduğumuz örnekleme bu modelin tek kurtarır yolu...Ancak ve ancak o sisteme geçilirse halkın memnuniyeti artar.Sadece üç maç; göz boyamanın ötesine geçmez...Şimdi gelelim yanlışları tek tek göz önüne seren karşılaştırmalarımıza...Acaba bu hafta Yunanistan'da neler oluyor? Eleştirimizden sonra değişen bir şey var mı?Oranlarda onlara yaklaşmış mıyız? Cevap; yine fark var...İşin komik kısmı Türkiye Kupası'nda Trabzonspor'un galibiyetine bizim iddaa 1.30 oran verirken, Yunanistan'da oran 1.35...Yahu insan bari bizim takımlarımızda bir denge oluşturur...Bu kadar mı rahat davranılır, bu kadar mı insanların tepkisi bir şey ifade etmez?Gelelim Şampiyonlar Ligi maçlarına...Bizim İddaa'da Manchester'ın galibiyeti 1.45, Yunanistan'da 1.65...Bayern Münih maçında ev sahibine güvenirseniz alacağınız oran Türkiye'de 2.00, Yunanistan'da 2.25...Ufak bile olsa, Liverpool da bile fark var: 1.35'e 1.40...* * *Bu fark; tek maçta ufak gibi gözükse de, diğer oran farkları da toplanınca ortaya korkutucu tablo bir kez daha çıkıyor...Yine kaybeden biziz... Görünen o ki, kaybetmeye de devam edeceğiz...En üzücü tarafı ise geçen haftadan bu yana hiçbir değişimin olmaması.İşte size bu haftaki karşılaşmalardan Şampiyonlar Ligi ve UEFA Kupası kuponları... Fark iki katı... Rakamlar insana kendini kötü hissettiriyor. Eğer bilmediğimiz bir şey varsa çıkıp açıklayın...Neden bu oran farklarıyla oynuyoruz öğrenmek hepimizin hakkı...Ancak şuna emin olun; bu tabloyu her fırsatta gündeme getirip uğradığımız haksızlığı dile getireceğiz...

10 Nisan 2007, Salı 10:52
YAZININ DEVAMI

‘’Komşunun tavuğu...‘’

Bizim İddaa’nın benzeri Yunanistan’da var. Adı “Pamestoixima”, Türkçe karşılığı “Var mısın İddaa’ya”. Slogan aynı, ama uygulamalarda öyle farklar var ki; inanamazsınız...‘İddaa’nın ekmeği’nde eksikler, hatalar, sıkıntıları belirtiriz, bu konu üç yazıyla sona erer diye düşündük, ama pek öyle olmayacak gibi... “İddaa’nın ekmeği 1-2-3” derken baktık, bu işin sonu gelmeyecek... Daha yazılacak, çizilecek çok şey var...İlk üç yazımızda önce İddaa’nın oyun sistemini eleştirmiş, neden tek maç oynayamadığımızı, neden oranların düşük olduğunu, neden İddaa’nın keyfe keder seçimleriyle kısıtlandığımızı ve yabancı bahis şirketlerinin Türkiye’ye yatırım yapmasının faydalı olup olmayacağını sormuştuk...Şimdi Türkiye’deki gibi ‘tekel bahis modeli’ni benimseyen ülkelerle örnekleme yaparak halkımızın haksızlığa uğrayıp uğramadığını hep birlikte inceleyelim...Bu araştırma için çok uzağa gitmeye gerek yok... Örnek hemen yanıbaşımızda, Komşu’da... Yunanistan’daki bahis firmasının sloganı “Pamestoixima”... Türkçe karşılığı “Var mısın İddaa’ya.” Sizlere de çok tanıdık geldi di mi! Bizim İddaa ile aynı...Şimdi benzerlikleri bir kenara koyup, olayın bizleri, yani halkı ilgilendiren bölümlerine göz atalım.SORU 1: Oranlar arasında fark var mı?Yunanistan’daki İddaa ile bizim İddaamız arasında oran olarak dünyalar kadar fark var. Bazı maçlarda benzer oranlar da mevcut. Ama hafta sonu programına baktığınız zaman, maçları karşılaştırınca korkunç bir tabloyla yüzleşiyorsunuz...İşte size bir iki çarpıcı örnek; Türkiye ve Yunanistan’daki iddaalardan aynı maçlara kupon yapalım... Hep ev sahiplerinin kazandığını düşünelim...işte size aradaki fark...Yunan vatandaşları bizimle aynı modelde olan, devlet kontrolünde devam eden, hatta aynı ismi taşıyan iddaadan bizim kazandığımızın dört katını kazanıyor. Türkiye’de 65 katı aldığınız kupondan, Yunan vatandaşlar tam 229 katı kazanıyor...SORU 2: Yunanistan’da tek maça oynanabiliyor mu?Yurtdışı bahis sitelerinde yer alan tek maçlarda oyunculara mutlaka limit koyuluyor. Yani bir maçtan belirlenen fiyatın üzerinde kazanç elde etmeniz mümkün değil.İddaa’nın bu konudaki sıkıntısı limitleme yapamaması. Bu yüzden de bütün maçlara tek maç açma ihtimali yok... Ancaaaak... Bizimle birebir aynı sistemde bahis düzenleyen Yunanistan’da her hafta sonu oyunculara mutlaka tek maç şansı veriliyor. Onlar bu riske giriyor, bizim için neden bu riske giren yok!Eğer Yunan vatandaşıysanız bu hafta sonu M.City-Charlton, Hamburg-Stuttgart, Zaragoza-Barcelona, Villarreal-Atl.Madrid ve Newcastle-Arsenal karşılaşmalarına tek maç oynama şansınız var. Bizde bu maçları oynayabilmek için yanına mutlaka maç eklemek zorundasınız... Bu oyunu halk için yapıyoruz? Buna yanıt bulmak zor.SORU 3: Üç ya da dört maça oynamak zorunda mıyız?Bu sorunun Yunanistan versiyonundaki cevabı; Hayır...Komşu’daki İddaa’da hafta sonu programında en fazla üç maç zorunluluğu var. Bu rakam asla dört maça çıkmıyor. Üç maç oynamak zorunda olduğunuz ligler ise Fransa ve İngiltere alt ligleri...Almanya, İtalya ve birçok üst düzey liglerden iki maç seçerek kupon yapma şansınız var. Yani Arsenal ve Chelsea’ye güveniyorsanız, bu iki takım için bahis yapabiliyorsunuz. Türkiye’de oynuyorsanız, Arsenal ve Chelsea’nın yanına bir takım daha eklemek zorundasınız... Yani kaybetme ihtimaliniz artmak zorunda...Yunanistan’daki İddaa’da 3 maç, 2 maç ve 1 maçlık alternatifler var. Bizim İddaa’mız ise 4 maç ve 3 maçla kısıtlı... Oranlardaki düşüşe bir de maç fazlası zorunluluğunu eklersek söylenecek tek söz var; Bunun adı tek taraflı risk. Halk, yani oynayan kaybetmeye mahkûm...* * *Şimdi bizim İddaa diyecek ki; vergi veriyoruz, kulüplere yardım yapıyoruz, hayır kurumlarına destek çıkıyoruz...Önce vergi olayı...Devletimiz tabii ki kazanacak. Verginizi vereceksiniz... Yüksek vergi olmasa devletimiz İddaa’ya neden izin versin ki... Siz kazanın diye mi! Sevgili devlet büyüklerimiz; Yunanistan’daki İddaa modeline geçersek, vergi geliri daha çok artar... Bu ‘siyah ile beyaz’ arasındaki fark kadar açık... Hem de halk, hakkının savunulduğunu hisseder...Şimdi kulüplere yardım olayı...Bu işi organize edenler, oranları belirleyenler... Kulüplere yardımı eğer kendi payınızdan yapıyorsanız başımızın üstünde yeriniz var. Ama halkın kazanacağı oranları düşürüp yapıyorsanız; bunun için halktan izin aldınız mı? Bu bizlerin talebi mi, yoksa oyunda da olduğu gibi zorunlu bir makaslama mı?Yazıyı okuyup bu kadar eksiği bir arada gördükten sonra aklımıza şu sorular takıldı;* Yunanistan bu işi kendi ülkesinde farklı, bizde neden farklı yapıyor?* Yunanistan’dan bakınca hepimizin sahip olduğu tavuklar kaz gibi mi gözüküyor acaba?

06 Nisan 2007, Cuma 10:51
YAZININ DEVAMI

‘’İddaa'nın ekmeği (3)‘’

"NEDEN ORANLAR ARTMIYOR?""NEDEN TEK MAÇA OYNAYAMIYORUZ?""NEDEN BÜTÜN BAHİS SEÇENEKLERİ YOK?""NEDEN SİZİN SEÇTİĞİNİZ LİGLERE OYNAMAK ZORUNDAYIZ?"sorularımıza resmi bir yanıt alamadık...Bunlar bizim için değil, Türkiye'de bahis oynayanlar adına cevaplanması gereken sorulardı...Ancak yanıt gelmedi...Gelmese de biz halkımızın sıkıntılarını dile getirmeye devam edeceğiz.* * *Konuya girmeden önce hemen uyarılarımızı yapalım.Devlet izin vermediği sürece yabancı bahis sitelerinden oyun oynamanın yasak olduğunu hatırlatalım...Bu konu yasallaşmadan, yabancı firmaların resmi olarak lisans almadan Türkiye pazarında olmaları mümkün değil.Ancak bu konuda da gözden kaçan detayları söylemek bizim görevimiz.Öncelikle bu işin pasta boyutuyla işe başlamakta fayda var...Türkiye'de bahis oynayan insanların ortalama yüzde 70'i offline... Yani internet kullanmayan ve bayiiden bahis oynayanlar.Kalan yüzde 30 online... Yani internet kullanıcısı. Yüzde 10'unun da 'nesine' ve 'bilyoner' kullanıcısı olduğunu düşünürsek, geri kalan rakam yüzde 20... Hatta biraz da yanılma payını koyalım; yüzde 25...Aslında bahis oynayıcısı zaten bizim içimizde kalıyor. Yani yurtdışında oynamıyor.Ama önemli olan geride kalan yüzde 20-25'in seçtiği yerleri; vergi, federasyon, kulüp ve hayır kurumları bazında değerlendirmek...* * *Birincisi bu organizasyonu yapabilmek için bahisle ilgili olarak bir üst kurulun atanması şart.Bu kurul bağımsız olmalı, sadece devleti temsil etmeli ve sadece Türkiye'nin haklarını korumalı...Yani bu işi profesyonelce yapıp, yabancı firmaların bu işe girmesinde nasıl bir yarar ve zarar olur, incelemeli. Tamamen ülke çıkarları doğrultusunda hareket etmeli...Yabancı bahis firmaları Türkiye pazarına girerse neler olur?Bu sorunun yanıtını ancak böyle bir kurul verebilir...- Öncelikle bu kurul belli ağır şartlar hazırlar...- Türkiye'de yer almaları için yüksek bir lisans ücreti belirler... (Devlet kazanır.)- Giden-gelen paraları çok iyi denetleyip yüksek vergiler alır... (Devlet kazanır.)- Futbola yatırım yaptırır... (Kulüpler kazanır.)- Spor tesisleri yaptırır, statları yeniletir... (Kulüpler kazanır.)- Futbol Federasyonu'nun resmi sponsorlarından olmasını sağlar... (Futbol kazanır.)- Üçüncü lig, ikinci lig kulüplerine para yatırtır... (Kulüpler kazanır.)- Rekabet artar. Oranlar yükselir. (Halk kazanır.)Devletimiz, bu şirketlerin şartlarını önceden belirler, herkesin çıkarları doğrultusunda hareket ederse, şu anki pastadan daha büyük gelirler elde edilebilir. Şirketleri çok iyi denetleyerek kontrolü elinde tutar.En önemlisi, yabancı şirket oynanan oyuna bakmaksızın attığı imzayla bu sorumlulukların altına girer.Daha da önemlisi, yabancı şirket bu işleri kendi parasıyla yapar...Bugün bu yardımlar yapılmıyor mu? Yapılıyor, güzel...Ama sistemin problemi şu; ülkemizdeki bahisseverler iddaa oynuyor, paranın belli bir bölümü devletimize vergi, kulüplere destek ve hayır kurumlarına yardım olarak gidiyor. Belli bir bölümü ise iddaayı organize eden yurtdışı şirketine kalıyor. Yani yurtdışından ülkemize gelen yatırım yok. Herşey bizim paramızla yapılıyor. Kendi paramızı kazanıyoruz... Yabancı yatırımcı olmasın mı? Olsun... Ama bu modelle ve tek başına değil.İddaa da devam etsin, şartlara uyan, iyi kontrol edilen yabancılar da bu işin içinde olsun... Rekabet artsın...Fazlasının zararı nedir acaba?* * *Eğer bir firma devletin kazancını katlıyorsa...Eğer bir firma bir kulübe yıllık 5 milyon dolar veriyorsa...Eğer bir firma bir kulübün stadını baştan aşağıya yeniden yapmak istiyorsa...Eğer bir firma oynayanın istediği hizmeti veriyorsa...Eğer bir firma AB üyesi ülkeler tarafından resmen tanınıyorsa...Onlardan para kazanmanın zararı ne?Bu fırsat kaçmaz.(NOT: Değerli okuyucularımız. Bu yazı sonrasında internet üzerinden yabancı bahis sitelerinden oyun oynanabileceği düşüncesine kapılmayınız. Bu siteler, yeni kanun doğrultusunda devlet tarafından tanınmamaktadır.)

03 Nisan 2007, Salı 10:57
YAZININ DEVAMI

‘’İddaa`nın ekmeği (2)‘’

Öncelikle illegal olarak isimlendirilen yabancı bahis sitelerinin sözcüsü olmadığımızı belirtelim…Yasaklanmaları doğru bir karar. Paramızın ülkemizde kalmasını sonuna kadar destekliyoruz. Devletin vergi almasına, hayır kurumlarına yardım yapılmasına, kulüplere destek verilmesine tek bir sözümüz olabilir; gurur verici…Bu yüzden iki yazımızın ardından bunları kullanma kolaycılığına kaçmak isteyenlere şimdiden söyleyelim…Tabii ki vergi de verilecek, tabii ki kurumlar da kazanacak. Sözümüz ne vergiye, ne yardımlara...Bizim sözümüz oyunun tek taraflı kurallarına...***İlk yazımızda İddaa oyununun oran düşüklüğüne, başka ülkelerdeki oyunlarla arasındaki farklara değinmiştik…Şimdiki konumuz oyuncuların diğer sıkıntılarında. Yani bizim değil, halkımızın…Şimdi onlar adına soruyoruz:‘NEDEN BİZ TEK MAÇA OYNAYAMIYORUZ?’Üç veya dört maç oynayarak kaybetmek zorunda olduğumuz için mi?Dünyanın hiçbir sitesinde özellikle futbol branşında insanlara maç sayısı kısıtlaması yapılmıyor. İster 1 maça oynarsınız, ister 5 maça… Bu oyun bir keyif ise oynayanların neden keyfi kaçırılıyor, anlamak mümkün değil…Türkiye’de takım tutmayan insan yoktur… Bir İddaa oyuncusu televizyon karşısına geçip, sadece kendi tuttuğu takımın maçına neden bahis yapamaz? İlla kuponuna başka maçlar koyup kaybetmek zorunda mıdır?Takımlarımızın Avrupa Kupası, Milli Takımımız’ın Avrupa Şampiyonası ve bu tür organizasyonların finallerine zaman zaman tek maç uygulaması yapıyorsunuz… Ve yılın en büyük fırsatıymış gibi bunu reklamlarla duyuruyorsunuz. Tek maç oynama fırsatı dünyada her yerde var… Bahisin belki de en sıradan oyunu… Bizden hatırlatması…Bu dört maç kısıtlamasıyla birlikte şöyle bir model ortaya çıkıyor: İddaa kısıtlama koyar, bahisçinin ne oynayacağına karar verir, bahisçi parayı yatırır, kaybeder…Buna da tam anlamıyla “Tek taraflı risk” denir…***Gelelim desteklemekle gurur duyduğunuz Türk takımlarının maçlarına…Oranlar zaten düşük, buna alışkınız… Peki Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor dışındaki takımların maçlarına neden alt-üst ya da ilk-ikinci yarı seçenekleri açılmıyor?İster istemez insanın aklına şu soru geliyor; Acaba Anadolu takımlarına güvenmiyor musunuz?Türkiye’de yaşıyorsunuz, Türkiye’nin tek yasal bahsinde oyun oynuyorsunuz, ama Türkiye’deki maçlara alternatif bahis yapamıyorsunuz… Sadece kazananı bilmek zorundasınız… Tamam, şike iddialarından korkuyorsunuz… Eee iyi de Fransa 2. Ligi’nde de bu seçenekler yok. Fransızlar da şike yapıp bahisi İddaa’dan mı oynuyor? Çok enteresan…***Gelelim çözümlere;1-) Oranları artıracaksınız…‘Vergi yüksek, kurumlara yardım ediyoruz, kulüplere para desteği yapıyoruz’ demekle bu işten sıyrılmak kolay… Bunları zaten yapmak zorundasınız. Bu ülkede herkes kazancının belli miktarını vergi olarak ödüyorsa siz de ödeyeceksiniz.Size bu kaynak nereden çıkıyor? Halkın cebinden… O zaman en fazla halkın cebine girmesini sağlayacaksınız. Oranlar artar, pastanın büyüğü oynayanların cebine döner, kalan dağılım yapılır…Yasal düzenlemeler nedeniyle dağılım yüzdelerini değiştiremiyor musunuz?Onun da formülü var. Favorilerin göz kamaştırıcı rakamlara ulaşamaması nedeniyle insanların gözünü boyayan, sizin o çok sevdiğiniz kupon yırttıran yüksek oranlı abuk sabuk ligleri kaldırırsınız. Bu oranları daha güncel liglere dağıtırsınız… Sorunu çözersiniz…2-) Tek maça oynama…Bu oyun 'öcü' gibi gözükse de aslında korkulacak bir yanı yoktur… Bir maçta kazanan kadar kaybeden de olur… İşte son örnek Türkiye-Norveç… Bu maçta kâr mı ettiniz, zarar mı; lütfen bir inceleyin. Türkiye’nin galibiyetine oynayan herkesin parası size kazanç oldu… Bahis, oyuncuların kaybetmesine endekslenmiş bir oyun değildir. Oynatan da, oynayan da yüzde 50 şansa sahiptir. Her maçın alt üst seçeneği olmalı, her maçın ilk yarı-ikinci yarı tercihi mutlaka açılmalıdır...* * *İddaa ile ilgilenen sevgili devlet büyüklerimizin de bu konuyu ciddiye alacağını umuyoruz. Oyunu oynatan firma taş atmadan bu ülkede yalnız kalmak istiyor. Bu kadar yoğunluk içinde devletimiz yabancı bahis sitelerini ülkeye sokmamak için çözüm yolları arıyor. Çözüm o kadar basit ki; Oranlar arttırılırsa, tek maç sistemi gelirse, maçlar üzerinde çeşitli alternatif bahisler açılırsa, internette binlerce Türk oyuncunun buluşup sohbet ettiği tahmin siteleri desteklenirse… Yani oynatan şirket biraz çalışırsa… Bu iş biter. Kimse parasının ülke dışına yollamak için çözüm aramaz. Yabancılara yasak kalksa bile kimse yüzüne bakmaz. Hepsinden de önemlisi; daha fazla oyun oynanır, devletimiz daha fazla vergi alır, hayır kurumları ve kulüpler kazancını katlar... Hatta oynatan şirketin bile kazancı artar, oynayan bol çeşitle mutlu olur. Daha fazla vergi, daha fazla yardım getirecek bu alternatif bahislerin neden olmadığını sormak gerekir... O ZAMAN HERKES VAR MISIN İDDAA'YA DER...

30 Mart 2007, Cuma 10:47
YAZININ DEVAMI

‘’İddaa`nın ekmeği!‘’

Paramız yurtdışına gitmesin; tabii ki gitmesin...Vergi vermeyen illegal şirketler para kazanmasın; herhalde kazanmasın...Yurtdışına güvenlik nedeniyle kredi kartları verilmesin; kesinlikle verilmesin...Sadece İddaa'dan oynansın, kurumlar kazansın, kulüpler kazansın; mükemmel fikir...Peki ya oynayanlar...Oynayanlar kazanmasın mı?Görünen o ki kazanmaması gerekiyor.İhale nedeniyle oyunlara ara verildiği dönemde sokaklarda iddaanın sloganı dikkatlerinizi çekmiştir; "Ekmeğimizi paylaşıyoruz."Reklam içeriğinde İddaa'nın gelen paraları nasıl dağıttığı kalem kalem açıklanmıştı.Hayır kurumlarına, kulüplere vs.. yapılan ödemeler...Ancak gelen tepkiler sonucunda İddaa'ya şu soruyu sormak boynumuzun borcu oldu:"PAYLAŞTIĞINIZ EKMEĞİN NE KADARINI OYNAYANLARA VERİYORSUNUZ?"Bu işin ununu, tuzunu A'dan Z'ye tüm malzemesini verenler iddaa oynayanlar...En az alanlar da onlar...Şimdi diyeceksiniz ki; vergi yüksek...Bu oynayanları ilgilendirmez... Vergi İddaa'nın problemi, bahis severlerin değil...* * *Diyelim ki bu haftaki programda 10 YTL'ye 400-500 YTL'lik bir kupon yapmak istiyorsunuz...Buyrun siz yapın... Biz çok uğraştık...Öyle bir oran vermişsiniz ki; en az 15 maç yapmadan bu oranı yakalamanız mümkün değil. Yine de yakalayamıyorsunuz...İhale süreci içinde büyük değişikliklerin yapılacağı müjdelenmişti... Başta basketbol ve diğer sporların da geleceği açıklandı...Ancak ihale bitti, yine eskiye döndük...Son programda şöyle bir kupon yaptığınızı düşünün; Bulgaristan, Ukrayna, Gürcistan, İsrail, Polonya, İtalya, İspanya, Yunanistan kazanacak...Oynadığınız maç sayısı 8... Yani yatırdığınız parayı kaybetmek için 8 riskiniz var... Oldu da tuttu... Alacağınız oran 2.47... Aynı maçlara dünya üzerinde verilen oranların ortalaması 4.30 ile 5.00 arasında değişiyor. Bu yüksek oranları veren şirketler de kendi ülkelerinde vergi ödüyorlar... Problem bizde mi, onlarda mı? (Konuyu uzutmamak için diğer maçların oran farkını vermiyoruz. Ancak arada dağlar kadar fark var)Bunu da bir kenara koyalım... Bulgaristan-Arnavutluk, Çek Cum.-G.Kıbrıs, Romanya-Lüksemburg, Gürcistan-Faroe Adaları, Andora-İngiltere, Galler-San Marino maçlarının alt-üst, ilk yarı-ikinci yarı seçenekleri yok... Dünya üzerinde hiçbir bahis sitesinde şike iddiası olmadan bu seçenekler kapanmaz... Maçın kolay ya da zor olduğuna bakılmaz... Her seçenek, her maç için açılır. Gelelim handikaplara... Romanya-Lüksemburg maçında Romanya, Andorra-İngiltere maçında da İngiltere'nin kazanabilmesi için 4 fark atması gerekiyor. Yani bu maçlara direkt 1-0-2 oynama şansınız yok... Diyelim ki İngiltere kazanır dediniz. İngiltere 3-0 bile yense kuponunuz yatar... Bu nasıl bir zorlamadır? * * *İddaa burada oynayanlara resmen şunu mesajı veriyor; Benim umurumda değilsin. Ben kaybetmemeyim yeter...Şu anki İddaa'nın felsefesi belli; tek taraflı risk... İddaa kazanacak, oynayanlar kaybedecek...Bir de şu noktaya dikkat çekmekte fayda var; İddaa programlarında favorilere hep saç baş yoldurtacak kadar düşük oranlar veriliyor. Bunun sebeplerinden birisi acaba insanların diğer riskli maçlara yönelmesini sağlayıp, kaybetme ihtimalini artırmak mı?İddaa'nın deli gibi para harcayıp reklam yapmasına, yabancı bahis sitelerine yasaklama getirmesine gerek yok...Oranları yükseltsinler, bahis çeşitlerini artırsınlar herşey yoluna girer.Ekmeğinizi oyun oynayanlarla da paylaşma zamanı geldi... Unutmayın onlar olmazsa ekmeği yapacak malzemeyi bulamazsınız...

27 Mart 2007, Salı 09:36
YAZININ DEVAMI