‘’Yapabilirsiniz‘’
Yapabilirsiniz Kocaeli maçında takım bana göre tam kapasite oynadı. Ancak böyle oynayabilen futbolcuların geçmişte niye oynamadığı merak konusu. Tamam, İsmail sakattı. Peki ya Çağlar? Dünkü oyunu bırakın takımını, Avrupa’da oynayacak özveri ve kalitedeydi. Ben her zaman söylerim. Fred eski Fred değil. Tek yaptığı bu aralar takıma faul kazandırmak. Yerden kalkamıyor. Niye? Topu ayağında fazla tutunca rakip basıyor. Hâlâ halledilmeyen forvet ve kaleci sorunu var. Kocaeli maçında iki bölgedeki oyuncular kötüyü bırakın faciaydı.
Hata lüksünüz yok
Duran nasıl bir forvet? El-Nesyri bildiğimiz gibi. Allah’tan Talisca var. Kaleci İrfan Can’ın kurdurduğu baraj evlere şenlik. Elbette başarıya susamış taraftar seni protesto edecek. İnsan bir elini kaldırır, özür misali. Tepkilerden sonra bir de maça küsüyorsun. İsteksiz tavırlar. şuursuzca bakışlar... Lüksünüz yok hata yapmaya kardeşim, taraftar başarı istiyor. Kocaeli çok kötüydü ama neredeyse ikiyi atacaktı. O zaman yine panik olacaktınız.
Taraftar için...
Gelelim Benfica maçına... Kesinlikle Kocaeli maçı ölçü değil. Portekizliler tam bir Avrupa ekibi. Takımın her bölgesi saat gibi. Fenerbahçeli futbolcuların yeteneklerinin tümünü eksiksiz sahaya sürmesi lazım. Ancak o zaman böyle bir rakiple baş edebilir. 0-0 onlar için de garanti sonuç değil. Bu taraftar Şampiyonlar Ligi’ni çok özledi. Hem onlar için hem de sizi sevmeyen rakiplerinin morallerini bozma adına iki kere iyi oynamak zorundasınız. Yıllardır rakibe kaptırdığınız giriş ücretini cebinize koyarsınız. Açık söyleyeyim, yapabilirsiniz
‘’Yapabilirsiniz‘’
Yapabilirsiniz Kocaeli maçında takım bana göre tam kapasite oynadı. Ancak böyle oynayabilen futbolcuların geçmişte niye oynamadığı merak konusu. Tamam, İsmail sakattı. Peki ya Çağlar? Dünkü oyunu bırakın takımını, Avrupa’da oynayacak özveri ve kalitedeydi. Ben her zaman söylerim. Fred eski Fred değil. Tek yaptığı bu aralar takıma faul kazandırmak. Yerden kalkamıyor. Niye? Topu ayağında fazla tutunca rakip basıyor. Hâlâ halledilmeyen forvet ve kaleci sorunu var. Kocaeli maçında iki bölgedeki oyuncular kötüyü bırakın faciaydı.
Hata lüksünüz yok
Duran nasıl bir forvet? El-Nesyri bildiğimiz gibi. Allah’tan Talisca var. Kaleci İrfan Can’ın kurdurduğu baraj evlere şenlik. Elbette başarıya susamış taraftar seni protesto edecek. İnsan bir elini kaldırır, özür misali. Tepkilerden sonra bir de maça küsüyorsun. İsteksiz tavırlar. şuursuzca bakışlar... Lüksünüz yok hata yapmaya kardeşim, taraftar başarı istiyor. Kocaeli çok kötüydü ama neredeyse ikiyi atacaktı. O zaman yine panik olacaktınız.
Taraftar için...
Gelelim Benfica maçına... Kesinlikle Kocaeli maçı ölçü değil. Portekizliler tam bir Avrupa ekibi. Takımın her bölgesi saat gibi. Fenerbahçeli futbolcuların yeteneklerinin tümünü eksiksiz sahaya sürmesi lazım. Ancak o zaman böyle bir rakiple baş edebilir. 0-0 onlar için de garanti sonuç değil. Bu taraftar Şampiyonlar Ligi’ni çok özledi. Hem onlar için hem de sizi sevmeyen rakiplerinin morallerini bozma adına iki kere iyi oynamak zorundasınız. Yıllardır rakibe kaptırdığınız giriş ücretini cebinize koyarsınız. Açık söyleyeyim, yapabilirsiniz
‘’Bu oyunla Benfica’yı geçemezsin‘’
Acaba bu bir taktik mi oyun tarzı mı yoksa yeni kurulmuş takımın uyumsuzluğu mu anlamadım ama ligin ilk maçında, zirveye konmaya çalışan bir takımın bu kadar kötü bir oyun oynadığını hiç tahmin etmezdim. Kaleye ilk şut 17. dakikada. İnanılır gibi değil. Göztepe önde karşıladı, yakın oynadı yani bir taktikleri vardı. Fenerbahçe’nin ne taktiği ne pas yüzdesi hiçbir şey yoktu. Benfica maçını düşünerek bir kadro vardı ama bırakın Avrupa’yı, bu kadro kadro kalitesiyle nasılsa 2-3 maç sonra lige döneceksiniz! Önce süper ligi düşünün.
Bir puan bile fazla!
Daha ilk maçtan taraftarlarınızın enerjisini bitiriyorsunuz. Böyle giderse lig erken kopar. Hâlâ yönetim ’transfer yapacağım’ diyor adam ucuza getirmeye çalışıyor. Son dakikada penaltıyı bile atamıyorsunuz. Hadi iyi oynasaydınız gol atamazsınız tamam ama bu kadar kötü oyuna bir puan çok fazla. Erken konuşmak istemiyorum ancak acil olarak tedbir almazsanız ne Benfica’yı geçersiniz ne ligi kazanırsınız.
Suçu kendinde arayacaksın
Göztepe’ye yazık oldu, şu maçı kazanmak hakkıydı. Dediğim gibi oyun ve mantık olarak bir puan Fenerbahçe’ye fazla. Bir de son dakika penaltıyı atamıyorsun. Yani zirve yarışındaki rakibinin ekmeğine yağ sürüyorsun. Onlar da size ‘sus’ diyor. Hakeme kimse bir şey demesin. Sen penaltıyı atamazsan suçu kendinde arayacaksın.
‘’Her şey var ama...‘’
Feyenoord maçında her şey vardı. Defans, bloklar arası bağlantı, orta alan, kanat ve forvetin uyumu. Bu var olanlar güzel. Ama bir panik de vardı.
Geriye çekilme ve akıl erdiremediğim ‘vur gitsin topu’ mantığı da vardı. Her rakip Feyenoord gibi olmaz. Fenerbahçe’nin, maçı çok kazanma isteğinden doğan panik anları geçen sezon çok maç veya puan kaybetmesine neden oldu. Geçen sezon en az 5 maçta böyle puanlar kaybedildi. Takımın yarısı değişti ama bu hastalık hâlâ iyileşmedi. Kulübenin, bu sorunu çözmek zorunda olduğunu söylemek zorundayım. Play-Off’taki rakip, bu hastalığı avantaja çevirmek isteyecek. Oyun oynanırken skor ne olursa olsun hiçbir sonuç garanti değildir. Umarım artık taraftar da bu sorunun çözüldüğünü anladığı zaman sesli ve aktif olacaktır.
Göztepe daha iyi
Play-Off’taki Benfica maçlarında bu telaş hastalığından kesin kurtulmak lazım. Panik her zaman hata yaptırır. Fenerbahçe farka giderek rakibini eledi. Güzel sonuç. Umarım devamı gelir. Lige de iyi başlamak lazım. İddia ediyorum, İzmir’in devi Göztepe, Feyenoord’tan iyi takım. Geçen seneden daha iyiler. Aman dikkat.
Avrupalılar kendine güveniyor
Maçın hakemi kuralları sonuna kadar uyguladı ve eşit bakıldığında kararları yerindeydi. Ama bizim ligimizde öyle hakemlere alıştık ki her şeyde itiraz eder olduk. Bizde daha şimdiye kadar ev sahibi takımın golünü hakem VAR’a gitmeden iptal edemedi. Avrupalılar kendine güveniyor. İtiraz edersen de kartı yapıştırıyor.
‘’‘Cehennem’i iyi değerlendirin‘’
İlk Feyenoord maçında görüldü ki takım, oyun kuramıyor. Ve hâlâ son dakika krizi sürüyor. Futbolda oyun kaleciden başlar ve başarılı takımların ana fikri şudur: En iyi defans hücumdur. Umarım bu sezon takımın kalesinde istikrar olur. Geçen sezon kanatlar hızlı, forvetler yaşlı ve ağırdı. Bu sezon kanatlarla forvetlerin hızının dengelenmesi şart. Feyenoord hızlı bir takım. Kadıköy, Mourinho’nun dediği gibi bir cehennem ama rakip bir gol atarsa onlar için cennete döner. Van Persie bunu bilerek maç sonu cevap verdi.
Fark açılırsa kapanmaz
Kazanmak için oyun kurmak lazım. İki fark lazım. Bu golleri atacak bireysel kalite var mı? Bence var ama oyun kalitesi var mı ona bakacağız. En yakın rakibin sağlam 1-2 transferle sezona başlarken Fenerbahçe’de durum bunun tam tersi. Futbol, takım oyunu. Sezon başında kaybedilen puanlar olursa ligin sonuna kadar bu fark devam eder. Çünkü Anadolu takımlarının ekonomisi iyi olmadığı için büyüklere kafa kaldıracak hali yok. Sonuç olarak Feyenoord maçının sonucuna göre taraftarın lige bakış açısı da değişir. Takımın Kadıköy avantajını iyi değerlendirmesi gerekir.
Defansı kaleci yönetir
Teknik heyetin dikkat çeken bir tutumu da takımın defansını üçlü oynatması. Evet, Avrupa’da oynanan futbolda birçok takımın şablonu defansta üçlü. Ama bu mevkide oynayan futbolcuların kalitesi ile Fenerbahçe’ninki acaba aynı mı? Bir kere defansı yöneten kalecidir. Konuşacak, sırtı kendine dönük arkadaşlarını yerleştirecek. Gerekirse azarlayacak. Livakovic gibi sessiz olmayacak. Eskilerden bir maç hatırlarım, Rüştü Reçber’in bağırması tribünde bizlere kadar gelirdi. Defansta kalitenin yanında birbirleriyle uyum, ahenk önemli. ‘Vur gitsin’ futbolu bitti. Topu uzaklaştırırken oyun kurma sistemi geldi.
‘’Eski yanlışları yapmayın...‘’
Ligin sonu yaklaşırken tartışılan kadro oluşumu ve kulübesiyle Fenerbahçe, Başakşehir’e misafir oldu. Gelelim 90 dakikanın anlatımına;
Penaltı kaçtı
4. dakikada Kemen kafayı vurdu, Livakovic yükseldi topu kaptı. 19. dakikada Amrabat Duarte’yi formasından çekti, verilen penaltıda Piatek topu Livakovic’e kaptırdı! 44. dakikada İsmail’in pasında Mert Müldür aşırtmayla devreyi bitirdi: 0-1. 60. dakikada defansın uzaklaştıramadığı topu Skriniar filelere gönderdi: 0-2. 87’de En-Nesyri Kostic’in asistinde kafayla skor 3-0 yaptı. 90+1’de Ömer Faruk’un şık volesi durumu 3-1’e getirdi. 90+4’te İrfan Canı’ın pasında, Oğuz maçı bitiren golü attı: 1-4.
Tek sponsoru Şampiyonlar Ligi..!
Lig bitti gibi, ancak aynı hatalar devam edecek öyle görünüyor. Kadroya fazla dokunmayın... Her yıl bu hatayı şirin gözükmek için yapmayın. Kaleci başta olmak üzere, forvet ve orta alana yapacağınız takviyeler ve buna da Skriniar’ı da ekleyerek transferi kapatın bence. Yoksa sezon başı takım birbirini tanıyana kadar iş işten geçiyor. Jose Mourinho ile devam etmek çok doğru karar. Onu eleştirenler, geçen sezonlarda onu bu zamanlarda herhangi bir Avrupa’daki kupanın final maçında seyrediyordu. Taraftar haklı ama şunu bilmeli. Takımlarının çok sponsoru var ama rakiplerinin sadece Sampiyonlar Ligi’ne başlamak. Umarım anladınız...
‘’Beşiktaş hak etti‘’
Ligin sonuna yaklaştığımız zamanda Kadıköy Beşiktaş’ı ağırladı. Maçı hakem Yasin Kol başlattı... Gelelim 90 dakikanın önemli anlarına;
Penaltı kaçtı
Dakika 4’te Talisca ve En-Nesyri’nin peş peşe gol girişimleri Mert Günok’a takıldı. Dakika 13’te Masuaku’nun şutu Kadıköy’ü korkuttu. 26’da Talisca kafayı vurdu, Mert Günok uçarak golü çıkardı. 34’te Talisca ceza alanında topu elle kesti. Penaltıyı Gedson kaçırdı. 44’te Mert Müldür’ün hatasını Gedson affetmedi: 0-1. Devre tek golle bitti. Dakika 47’de Tadic’in şutunu Mert Günok çıkardı. 69’da Rafa Silva uzaktan ikiyi denedi. 87’de Edin Dzeko’nun kafa şutu kötüydü. Derbi bu sonuçla bitti.
Kazanan haklıdır
Beşiktaş maçın ilk bölümünde rakibini bekledi, sonra oynamaya başladı. Mücadele olarak derbi zaman zaman tempoluydu. Artık bundan sonra fazla yapılacak bir şey yok. Beşiktaş artık tüm maçlarını kazanırsa 3. olur, çünkü Samsunspor bu haftayı BAY geçecek.
‘’Aynı saatte oynasınlar‘’
Kadronun neredeyse tamamını değiştiren Jose Mourinho, üçlü savunmaya geri dönerek Gaziantep’e misafir oldu. Gelelim 90 dakikadaki önemli anlara;
Gol yağmuru
2. dakikada Talisca’nın gollük atağını savunmada Semih kesti. 6. dakikada Lungoyi’nin şutunda top direkten döndü. 13. dakikada Edin Dzeko’nun hatasıyla topla buluşan Boateng’in pasında Maxim uzaktan müthiş bir gol attı: 1-0. 35. dakikada İrfan Can çaprazdan kötü vurdu. Devre 1-0 bitti. 47. dakikada Halil vurdu, kaleci İrfan Can ikiyi önledi. 51. dakikada Edin Dzeko’nun kale önünde golü kaçırması, kulübeyi isyan ettirdi. 68’de ‘VAR’ destekli penaltıyı Talisca gole çevirdi: 1-1. Hemen 1 dakika sonra kaptan Dezko, Tadic’in kornerinde kale önünde dokundu ve takımını öne geçirdi: 1-2. 72. dakikada Fred vurdu, savunmadan dönen topa bir kez daha dokunarak golünü attı: 1-3. Maç bu sonuçla bitti.
Dzeko maçı kopardı
Güzel maçtı... İlk yarı ev sahibi ekip bu maçı kazanır derken, Fenerbahçe bir anda maçı kopardı. Zirve ile fark maç fazlasıyla şu anlık 2, ancak kesin olan bir şey yok. Dzeko tuhaf bir oyun oynadı. Artık jübilesini yapıyor derken, maçı kopardı. Artık TFF, lider ile maçları aynı gün aynı saatte oynatmalı. Çünkü puan farkı azalacak gibi.