Bu kadro emin adımlarla hedefe ulaşacak güçte...
Okan hocanın fiyakalı Ajax galibiyeti sonrası Kocaelispor deplasmanına Icardi-Osimhen ile başlaması maçın senaryosunu belirleyen en önemli etkendi. Ali Sami Yen’de baskıyla başlanan maçlarda belki bu tercih işe yarayabilir ama Kocaelispor gibi iç sahada seyirci desteğiyle coşan takımlara karşı Icardi’nin varlığı bir yüke dönüştü. Daha doğrusu Selçuk İnan’ın Galatasaray’ın ön alan baskısını kırma planı bu senaryoyu doğurdu. İlkay sakatlandığından bu yana Galatasaray ön alan baskısını akılla değil, fizikle yapmayı bir şekilde başarıyordu.
Maç boyunca Çağdaş Altay basit faullerle oyunu kesmedi. Sarı kart uygulamaları genel olarak isabetliydi. Osimhen, Dijksteel ve Smolcic’e çıkan sarı kartlar doğruydu. 42. dakikada Osimhen için ikinci sarı kart beklentisi oluşsa da bu faul kartı gerektirecek düzeyde değildi.
Bu maç bir kez daha gösterdi ki Asensio başka bir seviye, büyük bir futbol aklı.
Ligin en sükseli takımı olan Galatasaray aslında sahasındaki Trabzon maçında nasıl durdurulacağına dair epey ipucu vermişti. Selçuk İnan’ın analiz ekibi bu ipuçlarına iyi çalışmış ve teknik ekip de takımı bu doğrultuda hazırlamış olmalı ki ilk devre Galatasaray sahada yok gibiydi. Yetmez, biri gol olan üç önemli gol girişimi de ev sahibinden geldi. Gerçi Mauro Icardi’nin sahadaki varlığı Galatasaray’ın olası gücüne olumsuz etki etmiş görünüyordu. Çünkü en azından Leroy Sane ile Barış Alper Yılmaz’ın, Victor Osimhen’i bulma ezberlerinin bozulmuş olması anlaşılırdı.
Ozan Ergün maç genelinde tutarsız bir görüntü verdi.
Tedesco, Viktoria Plzen karşısında verim alamadığı hücum hattında değişiklikler yapacak. Kayseri karşısında Kanarya, daha ofansif bir oyunla taraftarı önünde erken sonuç almak ve Milli araya moralli girmek isteyecek
Beşiktaş, Antalyaspor deplasmanında sezonun en istekli, coşkulu ve doğru ilk yarısını çıkarmış olabilir. Geçen hafta Dolmabahçe’deki Fenerbahçe derbisinin ilk 22 dakikasındaki fırtınanın ardından Antalya’daki bu başlangıç ileriye dönük Sergen Yalçın’ı biraz olsun umutlandırmıştır. Derbiyi kaybedip şampiyonluk yarışında hayli geri düştükten sonra mental olarak ayakta kalmak ve şartlar ne olursa olsun yarışa devam etmek kolay değil elbette.
Ev sahibi Antalya ilk devre boyunca neredeyse hiçbir şey yapamadı. Ne hücum ne savunma… Özellikle ilk 15 dakika her alanda önde olan Beşiktaş devre istatististiğinde de bu üstünlüğünü korurken Gökhan Sazdağı, Wilfred Ndidi, Cengiz Ünder üzerinden yüklendi. Bu bölümde Antalya hiçbir şey yapamadı dersek yeridir. Öyle ki, atarken girdiği pozisyonlardan daha fazlasını kullanamadı Beşliktaş.
Şimdi sorulması gereken soru şu: “Trabzonspor’da iki stoperin yokluğunun bu kadar fark etmesi normal mi?” Elbette normal değil. Ancak Fatih Tekke’nin kurduğu mekanizmanın en kusursuz parçalarıydı Savic ve Batagov ikilisi. İkisi birden sakatlanınca, senaryoların en kötüsü gerçekleşti.
Derbi sonrası Bordo-Mavili takım hasarlı. Stoper hattı tamamen değişecek ama hocanın sisteminden vazgeçmeyeceğini biliyoruz. Ben yine adresin Onuachu olacağını, top adrese teslim edildiğinde gerekenin yapılacağını düşünüyorum.
Milano karşısında son çeyrekte 13 sayı geri düşen Anadolu Efes, geri gelip rakibini yakaladı ama sonunu getiremedi. Maç sonu ve uzatmalarda galibiyet şutlarını çok kötü kullanan temsilcimiz 9. haftada 6. yenilgisini aldı.
Derbi sonrası yaşanan dramatik durum zirve hesaplarını alt üst etti. Şampiyonluk için artık puan kaybına tahammül yok. Bu gece Antayaspor karşısında skor ne olursa olsun, Sergen hocaya yazar. Bir puan bile yerinde kalmasını sağlamaz. Hele hele maçın kaybı, bir devrin sonu anlamına gelir...
Fevkalade sıkıcı geçen ‘oyunsuz’ ilk yarının iki takım açısından da ilk nedeni ‘gol yememek’ olarak açıklanabilir.
Tedesco, Plzen deplasmanında Asensio, Nene gibi önde top tutacak isimleri kulübede tutup Szymanski, Oğuz ve Talisca ile başlayarak oyun ezberinin dışına çıkacağını gösterdi.