Fenerbahçe Beko’nun mental bir eşik atlaması açısından çok önemli bir maçta. Hapoel gibi lider ve ligin en skorer takımını bu kadar kötü giderken yenmek, takıma özgüven kazandıracaktı.
Fenerbahçe Beko, 3. çeyreğin başında 18 sayı öne geçmesine rağmen Maccabi’ye yakalandı. 4 dakika kala 71-70 geri düştü ama maç sonunu iyi oynayıp, Münih’teki ilk maçında zor da olsa galibiyete ulaşmayı başardı.
Dünyada artık hiçbir takım orta sahadaki üçlüsünden vazgeçmiyor. Kendi liginde şampiyonluğa oynayan ya da Şampiyonlar Ligi’nde hedefi olan hiçbir takımın merkezini boşalttığını göremezsiniz. Çünkü bugünün futbolunda orta sahadan bir oyuncuyu eksiltmek, fiziksel olarak rakiple başa çıkmayı neredeyse imkansız hale getiriyor. Büyük takımlarda bu konuda tek istisna Atletico Madrid olabilir.
Son zamanlarda oynanan futbol yukarı doğru ivme kazanırken, buna, mantıklı ve hak edenin oynatıldığı bir sistem eşlik etti. Böylece Fenerbahçe istediği sonuçları almaya ve rakiplerini tedirgin etmeye başladı. Özellikle En-Nesyri kulübeye çekilince ve Nene monte edilince, takımın öndeki gücü daha da arttı ve goller gelmeye başladı.
Futbol çok acayip bir oyun, tam olarak futbolu neden sevdiğimizi anladığımız bir hafta sonu oldu bence. Puanlar takımların güçlerine göre dağıtılsaydı, bu sporu kimse izlemezdi.