MENÜ

Üretim durduruldu...

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Yaratıcı başlıklar her zaman ilgi görür ve başlığın altındaki yazı da başlık dikkkate alınarak ya okunur ya da es geçilir. Yaratmak ise; herhangi bir cismin, fikrin, konunun v.s. ilk defa ortaya atılması ya da üretilmesi ile mümkündür. Bir de yaratılanı yaratmak diye bir kavram çıkarıldı. Halbuki yaratılan bir daha yaratılmaz, olsa olsa tekrar edilir.

Bu sezon, mevzu Fenrbahçe ise; atılan başlıkların genelinde KOCAMAN kelimesini görebilirsiniz. Fenerbahçe'nin puan kaybettiği maçların ardından "Kocaman hata, Kocaman düşüş, Kocaman kayıp, Kocaman tehlike " gibi başıkların atıldığı yazılar okudunuz. Galibiyet sonrası ise, " Kocaman dönüş, Kocaman diriliş, Kocaman yükseliş, Kocaman seri " gibi başlıklar atıldı. Fenerbahçe teknik direktörü Aykut Kocaman' ın soyadına ithafen böyle başlıkların yaratılması ilgi çekebilir ve de güzel durabilir. Fakat, bir kere yaratılan bir başlığın defalarca tekrarlanması hem sıkıcı olur, hem de sıradanlaşır ve değerini kaybettirir. Yani başta değerli duran bir üretim daha sonraki tekrarlarıyla birlikte değerini yitirebilir.

Aynı şekilde başlığın altındaki haber Trabzonspor hakkında ise eğer, başlıklar genelde " Güneş açıyor, Güneş doğdu, Güneş yakıyor, Güneş Karadeniz'den yükseliyor " veya " Güneş batıyor, Güneş etkisini yitirdi, Güneş tutulması " şeklinde oluyor.

Bursapor ile ilgili haberlere bakarsanız da aynı durum geçerli. Başlıklar: " Bursa Sağlam basıyor, Sağlam adımlar, Sağlam geliyorlar, Sağlam imza " v.s.

Yıllarca Hakan Şükür için , " Şükürler olsun, Hakan' a şükür, Şükrettiler " gibi başlıklar atılmadı mı? Bu sezon müthiş çıkış yakalayan Burak Yılmaz için " Yılmaz savaşçı, Bu çocuk yılmaz, Herkes yıldı ama o Yılmaz " başlıkları kullanılmadı mı? Talihsiz bir olay nedeniyle Beşiktaş' tan gönderilen İbrahim Üzülmez' e ithafen " İbo çok üzüldü, İbo' yu üzdüler, Buna bir tek İbrahim Üzülmez " başlıkları da hafızalarda.

Soyadı bir olayı, bir duruşu veya bir kavramı belirtmeyen teknik direktörler ve futbolcular kendilerini şanssız hissedebilirler. Ya da şanslı. Fatih Terim' in soyadının " Terim " olmadığını, örneğin : " Keskin " olduğunu düşünün. Yıllarca " Keskin bıçak, Aslanlar yine kesti, Fatih hoca Keskin virajda, İtinayla bıçak bilenir " gibi başlıkları görebilirdik.

İyisi mi bir şey bir kere üretilsin ki; hem üretene saygıda kusur edilmemiş olur, hem de üretilenin değeri baki kalır.

YORUM YAZ