Arama

Popüler aramalar

Zoru kolay yapmayı severiz

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Paris yağmurlu ve birazda serin. Ama Paris’te bulunan herkes Haziran ortasında olmaya inat, bu soğuk havaya direnir gibi. Yaz ayındayız, bu sonbahardan kalma hava da nedir şaşkınlığında... Eğer bu ülkede Avrupa Kupası yapıldığını bilmeseniz, turnuvadan haberiniz olmasa inanın asla bu futbol şenliğinin farkına varamazsınız. Israrla Avrupa Kupası ile ilgili görseller arıyorsunuz, bu şenlik havasını görmeyi istiyorsunuz ama görmeniz çok kolay değil, yok çünkü. Yaşanan acı terör saldırılarının sonuçlarından olsa gerek, Paris bu turnuvayı ürkek ve gizliden gizliye yaşıyor gibi. Belki de kayıpların anısına saygıdan, bilinmez.

Önceki gün İngiltere ve Rusya taraftarlarının medeniyet gösterisi(!) bizleri şaşırtırken, Hırvatistan maçı öncesi gözleri üzerimize çevirdi. Sanırım hem Hırvatlar hem de biz, dünyaya güzel bir dostluk ve centilmenlik örneği verdik. Birlikte aynı fotoğraf karesinde yer alan yüzlerce, binlerce Hırvat ve Türk taraftarları görmek mümkündü.

Net ortaya çıkıyor

Her iki taraftar grubu, sadece futbol şenliği için Paris’te bulunduklarını ve ortak dilin futbol güzelliği olduğunu açıkça gösterdiler. Aynı güzellik tribünlerde de vardı... Aynı tribünlerde bir araya gelen onbinler, milli marşları okunurken birbirlerine gösterdikleri saygıyı, maçın bitiş düdüğüne kadar sürdürdüler.

Maç için bizim açımızdan fazla söylenecek şey yok aslında. Zira kötü oynadık, isteksiz oynadık, bilinen o hırçın futbolumuzdan eser yoktu. İlk yarıda Ozan’ın iki adımdan kalecinin kucağına bıraktığı kafa vuruşundan öte, bizi yerimizden zıplatan bir pozisyonumuz olmadı. Hırvatlar’ın golünün yanı sıra, iki tane direkten dönen topu ve bir dolu harcadıkları pozisyonlar düşünüldüğünde iyi oynamadığımız daha net ortaya çıkıyor.

Açıkçası umudumuzu kırdı

Tüm bunları üst üste koyarsak, ortaya çıkan skor sanki şansımızın bir parçası. Şimdi herkes futbolcularımıza birşeyler söyleyecek, bazı futbolcular günah keçisi yapılacak. Bence hiç bu detaylara girilmemeli, ortada daha büyük bir sorunlu resim var çünkü.

Modric resital yaparken, Arda’mızın karşılık verememesi, hızlı ve dikine oynayamayarak dünyanın belki de en zor futbol işi olan yerleşik savunmayı delmeye çalışmamız, golcülerimizin bir türlü gollük pozisyona giremeyişi hem keyfimizi kaçırdı hem de açıkcası umudumuzu kırdı. Ama tüm bunlara rağmen bir gerçek var ki, biz zoru kolay, kolayı da zor yapmayı severiz. İspanya maçında görüntümüz bence çok farklı olacak, kimse bu maçtaki kötü oyunu oraya taşımayacak.

Bugünü tekrar etmemeliyiz, kötü bir maçtı ama geçti demeliyiz... Eğer 17 Haziran’da Nice’te, futbol resitali yapan biz olmazsak, flemenko eşliğinde deniz havasını alıp memleket toprağının yolunu tutarız. Aklımıza böyle erken vedaları getirmeyelim, Fransa’da görecek güzel günlerimiz var daha...