MENÜ

Umut; Ulaşılmak istenen hayale ulaştıran güçtür

Abone Ol Google News

Antalyaspor maçı, sanki biraz daha farklı olacaktı ve Beşiktaş adına maç öncesi değişen bazı dinamikler vardı. Ne kadar sorunlu olsa da vazgeçilmeyen, yokluğu bir dert varlığı bin dert olan Quaresma’nın kangrensi durumu... Gidişi değil ama gidiş şekli ve tavırları tepki çeken Tolgay’ın kaçarcasına ayrılışı. Tüm bunlara karşın, ezeli rakiplerin devre arası transferlerde adeta fırtınalar estirmesi, her gün yeni bir futbolcu ile sözleşme yapılması ve Beşiktaş’ın bu hamlelere sadece Mirin transferi ile karşılık verebilmesi... İşte arka arkaya yaşanan bu gelişmeler, Beşiktaş’ın camia olarak sinirlerinin bozulmasına ve artık memnuniyetsizliklerin yüksek sesle ifade edilmesine çanak tutmuştu.

Haberin Devamı

Perde kapanırken...

Ve transferin son gününde, kimse bir şey anlamadan, Beşiktaş bir Japon futbolcuyu transfer ediverdi... Sanki üç korner bir penaltı eder gibi, elinde kalan son kağıdı gururla masaya savurur gibi ya da tam perde kapanırken sahneye fırlayan büyük sanatçı gibi ortaya çıktı Shinji Kagawa.

Kendisine şapka çıkarmıştır

Haberin Devamı

Herkes ulaşabildiği tüm kaynaktan araştırmaya başladı. Kimdi bu Japon? Kariyeri, golleri, futbol yaşamı vs. herkes anlamaya çalıştı. Mirin transferini saymazsak, yapılan en etkili transfer gibi görünüyordu ama camianın bunu doğrulamaya ihtiyacı vardı. Shinji Kagawa, kariyerinde Manchester United ve Dortmund başarıları olan bir 10 numara. Ve biliyoruz ki, Almanya kariyeri fazlaca saygıyı hak ediyor. Ama biz onun bu kariyerinden ziyade, oyuna girdikten sonra ayağına ilk değdiği topta, neredeyse 20 saniye içinde golü yapmasına ve hemen 3 dakika sonrasında attığı serbest vuruşla, topu değişik bir şekilde ağlarlarla buluşturmasına şapka çıkardık. Belki de Kagawa, transfer olduğu bir klüpte ilk defa böylesine görkemli bir başlangıç yaptı. Sanıyorum o da kendisine şapka çıkarmıştır.

Tüm takımda istek vardı

Sadece Kagawa değildi bu maçtaki farklılık. Tüm takım olarak bir arzu, istek ve hırs vardı... Tüm bunlar sonucunda ise, farklı bir galibiyet aldı Beşiktaş ve bir anda kendisini 3. sırada buluverdi. Belki şampiyonluk uzak diye düşünülebilir. Zira lider ile arada 11 puan fark var... Ancak bir umut ortaya çıktı ve camianın peşinden koşacağı güç, işte bu umut. Beşiktaş için umut; Kagawa’nın attığı golden sonra, Şenol Güneş’in, Guti’nin yüzündeki o müthiş gülümsemedir. Beşiktaş için umut Dorukhan’dır, Ljajic’tir, Güvendir ve Kagawa’dır. Sezon sonu Beşiktaş için sonuç ne olursa olsun, bu umudu var edenler ve onun peşinden koşanlar hatırda kalacaktır.

YORUM YAZ