Arama

Popüler aramalar

Neden olmasın?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Hazırlık maçlarında A Milli Takımımız’ın nasıl oynadığı ve turnuva için verdiği umut herkes için çok farklı algılanıyor. İngiltere maçında yenilmemize rağmen, en az yenmiş kadar mutlu olduk bence. Zira oynanan oyun, maçın bazı bölümlerinde rakibi mahkum etme herkesi hem şaşırttı hem de herkese bir o kadar umut verdi. Buna karşın, Slovenya maçında da bir o kadar umutsuz olduk. Hem de yenmemize rağmen...

Bazen beklentisiz olmak...

Bence ülke olarak, milli takımımızın kredisi çok büyük. Büyük bir mucize başarılmış ve finallere doğrudan katılmışken, kimse bu saatten sonra takımın oyununu derinlemesine sorgulamaz. Neden sorgulasın ki? Evde TV karşısında oturup Portekiz, İspanya, İngiltere falan seyredilecekken, bir anda milli coşkuyu yaşar bulduk kendimizi. Bazen beklentisiz olmak, büyük başarıları getirebiliyor. Ve sanırım bu da öyle bir durum olacak... Yanlış anlaşılmasın! Fatih hoca iddiasız değildir kesinlikle. Zaten yapı olarak o tür bir insan değil. Başarıyla beslenen ve zor olanı mümkün kıldıkça büyüyen bir hoca. Dolayısıyla yine hedeflerimiz çok büyük... Biz bilmiyoruz ama eminim kampta inanılmaz hedefler konuşuluyordur.

Final şanstan önce olasılık

Çoğu insanın aksine, Avrupa Şampiyonası’nda güzel bir derece alacağımıza inanıyorum. Hiç umutsuz değilim, aksine çok fazla beklentim var Milli Takımımız’dan. Ağırlıklı olarak yeni kuşak oyuncular tarafından
temsil edilen bir takımız. Ve bu gençlerin değerleri, arkadaşlık bağları, deneyimleri ve adanmışlıkları çok büyük başarıları getirecek diye düşünüyorum. 2008 tekrarı ya da bir final bence şanstan çok öte bir olasılık. Yunanistan Avrupa Şampiyonu olduğu zaman, Ege’nin karşı kıyısından coşkuyu kıskanarak izliyorduk. Belki de şimdi bu turnuva sonunda, birbirimize sarılarak büyük bir coşkuyla şampiyonluğumuzu kutlarız. Neden olmasın?

Futbol sadece futbol değil

Şimdi yaşanan coşkuya bir bakın. Reklam veren milli takım sponsoru firmalar, adeta birbirleriyle yarışıyor. En fazla milli takımı kim destekleyecek, en yaratıcı reklamı kim verecek, en büyük taraftar kim olacak? Bence ortaya çok keyifli çalışmalar çıkıyor ve her birisini ilgiyle izliyoruz. Eminim ki, dışarıda kalanlar tüm bu aktiviteleri büyük bir gıptayla izliyorlar. Bu şenliğin içinde olmak istiyorlar ama sponsorluk anlaşmaları gereği bu çok mümkün olamıyor.

İşi ileriye götürüp, prosedürleri sağından solundan delmeye çalışan firmalar da oluyor. Federasyonun bu anlamda işi zor, ciddi bir polislik görevi var. Federasyonumuzun yaptıkları işler, futbolumuzun marka değerini artırma çalışmaları, pazarlama faaliyetleri takdire değer. Onları da ilgiyle izliyoruz. Ve tüm bunlardan anlıyoruz ki, futbol aslında sadece futbol değil...