‘Sporcuların annelerine de sponsor oluyoruz'

Haberin Devamı ›
Ariel, Prima, Gillette, Head & Shoulders ve Pantene gibi markaları bünyesinde bulunduran P&G’nin Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, 2020 yılına kadar Olimpiyat Oyunları sponsorluğunu üstlendiklerini belirterek, “Bu sayede sadece sporcularımızı desteklemiyor, aynı zamanda sporcuların annelerinin de sponsoru olarak farklı bir bakış açısı kazandırıyoruz” dedi. P&G’nin 179 yıllık bir şirket olarak kurulduğu günden bu yana önde gelen markaları ile birlikte insanların yaşamlarını iyileştirmek için çalıştığını kaydeden Turnaoğlu, “Temizlik, sağlık, kişisel bakım ve güzellik ürünlerimizle dünyada 5 milyar insanın hayatına dokunuyoruz” diye konuştu. Şirketin 30 yıldır Türkiye’de faaliyette olduğunu hatırlatan Turnaoğlu, “P&G, güvenilir markalarıyla Türk tüketicilerinin de hayatlarına dokunuyor. Ve onların günlük yaşamlarını kolaylaştırmaya yönelik taahhüdümüzü bugün de sürdürüyoruz” dedi.
Teşekkürler Anne kampanyası
P&G olarak, sağlık ve hijyen odaklı sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirdiklerini anlatan Turnaoğlu, şöyle devam etti: “Sporun da sağlıklı ve özgüveni yüksek nesillerin yetişmesinde çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu kapsamda Türkiye’de ve dünyada uzun soluklu projelerimiz ve sponsorluklarımızla spora destek vermeyi sürdürüyoruz. 2010 yılında Uluslararası Olimpiyat Komitesi ile imzaladığımız anlaşma çerçevesinde Olimpiyat Oyunları’nın global sponsoru olmamız, bu alanda attığımız en önemli adımlardan biri oldu. 2020 yılına kadar yürüteceğimiz Olimpiyat Oyunları sponsorluğu ile sadece sporcularımızı desteklemiyor, aynı zamanda sporcuların annelerinin de sponsoru oluyoruz. Örneğin, ‘Teşekkürler Anne’ kampanyamız ile sporcuların bulundukları noktaya gelmesinde en büyük katkıyı sağlayan annelere teşekkürlerimizi sunuyoruz.”
Aile Evi açtılar
Olimpiyat sponsorluklarıyla ilgili olarak bilgi veren Tankut Turnaoğlu, şunları söyledi: “2012 Londra Olimpiyat Oyunları ve Sochi 2014 Kış Olimpiyat Oyunları’nda olduğu gibi bu yıl da, ‘Teşekkürler Anne’ kampanyamız çerçevesinde 5-21 Ağustos’ta gerçekleşen Rio 2016 Olimpiyat Oyunları sürecinde dünyanın farklı ülkelerinden çok sayıda sporcuya ve annesine sponsor olduk. Türkiye’de bu kapsamda Milli Güreşçimiz Taha Akgül ve annesi Gülbahar Akgül’e sponsoruz.” Bu kapsamda Rio de Janeiro’da Olimpiyat sporcularının anneleri ve ailelerini ağırladıklarını ifade eden Turnaoğlu, şöyle devam etti: “Bu kapsamda P&G Aile Evi’nin kapılarını açtık. ‘Evden Uzaktaki Ev’ konsepti ile tasarlanan P&G Aile Evi, dünyanın dört bir yanından gelen Olimpiyat sporcularının anneleri ve ailelerinin, çocukları ile hasret giderebilecekleri nokta oldu. P&G Aile Evi, P&G Türkiye’nin sponsor olduğu Milli Güreşçi Taha Akgül’ün annesi Gülbahar Akgül’ü ve ailesini de ağırlayacak. 20 Ağustos’ta ilk müsabakasına çıkacak Taha Akgül’e P&G Türkiye olarak başarılar diliyoruz.”
Sporun restoranı da olurmuş...
Restoranları her yıl 3 milyonu aşkın insan tarafından ziyaret edilen İsveç‘li spor restoran zinciri O’Learys, Ataşehir’den sonra artık Özdilek Park AVM’de de faaliyet gösterecek. İsveç, Norveç, Danimarka, Almanya, İspanya ve Singapur’dan sonra İstanbul’da da hizmete giren O’Learys’in ikinci şubesi Levent Özdilek Park AVM’nin terasında açıldı. Amerika’da çalıştığı restoranda yiyeceklerin, içeceklerin ve sporun eşsiz uyumundan çok etkilenen Jonas Reinholdsson ülkesi İsveç’te, Boston’da tanıştığı kız arkadaşı Anne O’Learys ile birlikte O’Learys’i kurmuş...Spor restoran kültürünü ve sporun ruhunu yansıtan dekorasyonuyla O’Learys, müşterilerine sportif bir yemek ortamı sunuyor.
Golf sahası bile var
Bilardo masaları, ayak bilardosu sahası, araba yarışı simülatörleri, langırtlar, masa tenisi ve mini golf sahası bulunan O’Learys, sporseverler için farklı bir alternatif olacak gibi... Mekan içinde yer alan 50 adet ekran ve 3 adet dev perde ile futbol, basketbol, voleybol, tenis gibi tüm spor dallarının maçları, menüye eşlik edecek. Mekanda her yerden takip edebilecek bir ekran olması da dikkat çekiyor.
‘Satış rakamlarımıza olumlu yansıdı’
Sponsorluklarla sporun gücünü ve erişim ağını, markalarının değerleri ve iletişim gücüyle birleştirdiklerini dile getiren Tankut Turnaoğlu, şöyle devam etti: “Bu nedenle tüm spor destekleri ve sponsorluklarımızdan olumlu geri dönüşler alıyoruz. ‘Teşekkürler Anne’ kampanyamız da buna iyi bir örnek. Kampanyamızda çok büyük bir başarı yakaladık ve bu, satış rakamlarımıza ve marka bilinirliğimize olumlu yansıdı. Londra 2012 ve Sochi 2014 Olimpiyat Oyunları ile işbirliğine giden markalarımızın öz kaynakları arttı. Kampanyamızda sunduğumuz içeriklerle 2010 yılından bu yana, dünya genelinde 100 milyardan fazla etkileşim sağladık. Dijital içeriklerimiz 200 milyondan fazla izlendi.” Müşterilerinin kampanyaya olumlu yanıt verdiğini anlatan Turnaoğlu, “Birkaç yıllık bir işbirliğimize rağmen dünyada P&G, Olimpiyat sponsorları içinde ilk dört içinde gösterildi. P&G hem görünürlük hem de olumlu dönüş açısından tüm markalar içindeki yerini yükseltti” dedi.
‘Bizim için adanmışlık, takım ruhu ve aile ön planda’
Tankut Turnaoğlu, sponsor olurken hangi kriterleri dikkate aldıkları konusunda da şu bilgileri verdi: “Çatımız altındaki markalar veya P&G olarak spor sponsorluklarına imza atabiliyoruz. Burada önemli olan sponsor olunacak spor dalının, takımın veya sporcunun değerleri ile markalarımızın veya P&G değerlerinin ne kadar örtüştüğü... Örneğin, ‘Teşekkürler Anne’ kampanyamız kapsamında sponsor olacağımız sporcuları seçerken aynı değerleri paylaştığımız sporcuları seçmeye büyük önem veriyoruz. Bizim için önemli değerler arasında adanmışlık, takım ruhu, aile ve birlik olma duygusu ilk sıralarda geliyor. Sporcularımızın Olimpiyat Oyunları’ndaki performansı ve madalya kazanma istekliliğinden ziyade, Olimpiyatlar’a varan inişli, çıkışlı yolculukları bizim için değerli... Sonuçta P&G markaları da bitiş çizgisinde yer almıyor, annelerin çocukları ile olan yolculuğunun her gününde varız.”
Koton’dan 58 parçalı spor koleksiyonu
Global moda markası olma yolunda ilerleyen Koton’un 2016-2017 Sonbahar-Kış Koleksiyonu, Swissotel’de gerçekleştirilen bir lansman ile tanıtıldı. Bu sezon özellikle Ebru Şallı’nın kişiliğinin yansıtılmaya çalışıldığı koleksiyonda, daha sert ve keskin çizgilerden oluşan tasarımlar dikkat çekiyor. Koton Kadını’nın spor yaparken de kendini güçlü ve kusursuz hissetmesini amaçlayarak hayata geçirilen 58 parçalık koleksiyon, yine farklı spor dallarına uygun modeller sunuyor. Koton Yönetim Kurulu Üyesi Gülden Yılmaz, Koton’un 2015 yılında hedeflediği ve ilk adımlarını attığı globalleşme yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirterek, şunları söyledi: “Global bir moda marka olmanın kritik noktasının, trendleri takip etmekten öte trendlere öncülük yapan koleksiyonları müşterilerimizle buluşturmak olduğunun farkındayız. Bu nedenle her sezon olduğu gibi bu sezon da güçlü tasarımlarımızı moda tutkunlarına sunmaya devam ediyoruz. 2023 yılında 5 kıtada, en zengin ve en beğenilen koleksiyonlara sahip hızlı moda markası olma hedefimizden hareketle, yakın zamanda Almanya ve hemen ardından da İngiltere’de yeni mağazalar açacağız. Bulunmadığımız coğrafyalara girmek bizim için son derece önemli. Tüm dünyanın Koton’un koleksiyonları ile tanışması ise en büyük hayalimiz.”
Under Armour’dan 6 mağaza birden
Global performans spor giyim markası Under Armour, 2016 Ekim ayının ortasına kadar İstanbul ve Ankara’da toplam 6 mağaza açarak Türkiye yatırımını büyütecek. İleri teknoloji kullanılarak üretilen ürünleri ve tasarımlarıyla spor tutkunlarını buluşturan marka, sporcuların performansını artırmaya yönelik vizyonunu bütün dünyaya yaymayı amaçlıyor. Under Armour, 2016 Ekim ayının ortasına kadar İstanbul’da Zorlu AVM, Kanyon AVM ve ViaPort mağazalarını; Ankara’da ise Kent Park AVM, Armada AVM ve Next Level AVM mağazalarını açarak toplam mağaza sayısını 9’a çıkaracak. Antrenman, koşu, basketbol, golf ve birçok spora yönelik geniş ürün yelpazesiyle öne çıkan marka, inovatif üretim anlayışıyla sporculara kendilerini daha iyi hissettirmeyi ve performanslarını artırmayı hedefliyor.
Her yıl 10 mağaza
Under Armour Uluslararası Yeni Pazarlar Kıdemli Yöneticisi Carlos Maza, Türkiye pazarına girişleriyle ilgili olarak, şunları söyledi: “Doğuş Perakende Grubu’nun ortaklığında Türkiye’deki varlığımızı genişletmeyi planlıyoruz. Bizim için en az mağaza sayısı kadar önemli olan Türkiye’de olup, burada sporcuların gücüne güç katmak... Buradaki sporcuları yeni tasarlanmış sporcu giysileriyle güçlendireceğiz.” Türkiye’deki perakende ortağı Doğuş Perakende Grubu’nda Under Armour Ülke Genel Müdürü görevini üstlenen Aydın Kanatlı ise, “Under Armour, uluslararası pazarlara açılmaya odaklanmış durumda. Biz de bu hedef dahilinde 2016 yılı sonuna kadar 9 mağaza açıyoruz ve her sene ortalama 10 mağaza ile yatırımlarımıza devam etmeyi hedefliyoruz. Under Armour Türkiye olarak müşterilerimize benzersiz ürünler ve farklı bir alışveriş deneyimi sunacağımız için oldukça heyecanlıyız” dedi.