MENÜ

‘Her at istihdam demektir'

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Atçılık sektörünün ülke ekonomisine olan katkısı giderek artıyor. Geçtiğimiz günlerde sektör ekonomisi üzerine Deloitte ile bir araştırma gerçekleştiren Türkiye Jokey Kulübü’nün (TJK) Başkanı Yasin Kadri Ekinci, “Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan at, günümüzde sosyal ve kültürel anlamda olduğu kadar ekonomik anlamda da ülkemizin en büyük sektörlerinden biri” dedi. Atçılık sektörüne yapılan her harcamanın, ekonomide tedarik zinciri ve ikincil harcamalarla önemli ölçüde de görüş belirten Ekinci, şu bilgileri verdi: “Atçılık sektörü 2015 yılında ekonomiye yılda 2.3 milyar TL, kamu bütçesine de yıllık 1.2 milyar TL katkı sağladı. Bu katkının çok önemli bir bölümü de yarış atçılığı faaliyetlerinden geldi. Yapılacak düşük bütçeli yatırımlar, hipodrom sayılarının artması, buna bağlı yaratılacak istihdamla birlikte sektörün 2-3 kat büyüme potansiyeli olduğunu söyleyebilirim.”

‘Küçük yaşlardan beri at bindim’

Diyarbakır’da doğup büyüdüğünü söyleyen Yasin Kadri Ekinci, atlarla tanışmasını ise şöyle anlattı: “Küçük yaşlardan beri at bindim, atlara hep yakın oldum. Savaşta, barışta, eğlencede halklara yoldaş olmuş atların büyüsü beni küçük yaşlardan itibaren etkiledi. 1997 yılında sahip olduğum iki tayla, hayatımda ilk defa hipodromlarla tanıştım... Atlar çok özel canlılar. Ata binmeyi bırakın yanında olmak bile fevkalade bir duygu. Atlar ve atlı aktiviteler sağlıklı gençlik dolayısıyla sağlıklı bir toplum yaratır. Atla geçirilen 28 saatlik birlikteliğin, 6 aylık terapiye eşdeğer olduğu, bilimsel çalışmalarla ortaya konulan bir gerçek.

120 bin çalışan hedefi

Atçılık sektörünün toplam 84 bin kişinin direkt olarak ekmeğini kazandığı büyük bir aile olduğunu anlatan Ekinci, “Sektör dolaylı olarak yaklaşık 300 bin kişinin geçimini sağlamasına olanak veriyor. 84 bin kişilik istihdamın 65 bini yarış atçılığından geliyor. 2023 yılında tüm zamanlı çalışan sayısını 120 bine çıkarmayı hedefliyoruz” diye konuştu. Ekinci, “Deloitte’un yaptığı Atçılığın Ekonomik Etki Analizi konulu araştırmada çıkan sonuçlardan en dikkat çekici olan buydu. 1 at, dolaylı ve çarpan etkileriyle beraber 3 kişiye istihdam yaratıyor. Hane halkını da düşündüğümüzde 1 at 11 kişinin geçimini sağlıyor. Bu araştırmayla TJK olarak ‘her at istihdam demektir’ söylemlerimizin de doğruluğunu görmüş olduk” dedi

Türk Soy Kütüğü’ne kayıtlı 42 bin at var

Türkiye’de şu anda Türk Soy Kütüğü’ne kayıtlı 42 bin at bulunduğunu kaydeden Yasin Kadri Ekinci, şöyle konuştu: “Koşan at sayısı ise 6 bin... 2023 yılına kadar koşan at sayısını 6 binden 9 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Yarışçılıkta şu ana kadar 2016 yılına göre yüzde 11.56’lık bir büyüme gerçekleştirdik. Yılı buna yakın bir oranla kapatacağımızı öngörüyoruz. Deloitte’un araştırmasıyla, yarış atçılığı, binicilik ve geleneksel atlı sporları olmak üzere sektörün 3 ana faaliyet kolunun ekonomik etkisini ortaya koyduk. Ve araştırma; sektördeki paydaşlarımızla birlikte farkında olduğumuz durumu da teyit etmiş oldu.”

‘Kadın seyisler yetişiyor’

Türkiye Jokey Kulübü olarak, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve İş- Kur’un işbirliğiyle “Kırsalda Kadın Seyisler Yetişiyor” projesini hayata geçirdiklerini hatırlatan Yasin Kadri Ekinci, şu bilgileri verdi: “Bu projeyle Elazığ’da ilk mezunları sektöre kazandırdık. Proje kapsamında diğer 8 hipodromumuzda da kadın kursiyerlerimiz eğitim almaya başladı. Hali hazırda 38 tane lisanslı kadın seyimiz var. Oysa İngiltere, Fransa, Hollanda ve ABD’de seyislerin yüzde 80-95’i kadın. Biz de bu oranlara kısa ve orta vadede ulaşabilmeyi hedefliyoruz. Kadınların atlarla daha iyi iletişim kurduğu bilimsel tespitinin teoriden pratiğe dönüşmesi gerekiyor.”

4 yeni hipodrom daha geliyor

Türkiye gibi büyük ve yüksek nüfusa sahip bir ülkedeki hipodrom sayısının, yabancı ülkelerle kıyaslandığında çok düşük olduğunu söyleyen Yasin Kadri Ekinci, “Hipodromlar bulundukları illerde istihdam oluşturarak, ekonomik değer yaratıyorlar” dedi. Ekinci, şöyle devam etti: “Kurulduğu bölgelere hareketlilik ve sosyo-ekonomik anlamda ciddi fayda sağladığını bildiğimiz hipodromlarımızın artırılması bu anlamda hem atçılık hem de ülkemiz açısından önem taşıdığına inanıyoruz. Bu kapsamda Deloitte’un raporu da bu tezimizin ne kadar doğru olduğunu bize gösterdi. Çünkü rapora baktığımızda istihdamın hipodrom olan illerin etrafında yoğunlaştığını gördük. Atçılıkta önde gelen ülkeleri incelediğimizde de hipodrom sayımızdaki eksiklikleri görebiliyoruz. Avustralya’da 464 hipodrom var ve bunun GSYH’ye etkisi yüzde 1.5 oranında... Ülkemizde ise bu oran henüz yüzde 0.05’lerde.” Türkiye genelinde şu anda 9 hipodrom bulunduğunu vurgulayan Ekinci, “Bunlar İstanbul, İzmir, Ankara, Elazığ, Diyarbakır, Şanlıurfa, Bursa, Adana ve Kocaeli illerinde yer alıyor. 2023 yılına kadar 4 hipodromun daha hizmete sokulmasını hedefliyoruz” diye konuştu.

‘At’la terapi yapıyorlar

At’la terapinin, Türkiye Jokey Kulübü’nün önemli sosyal sorumluluk projeleri arasında yer aldığını anlatan Yasin Kadri Ekinci, “Atla Terapi, fiziksel, zihinsel, duygusal bozukluğu olan çocuklarımızın iyileşmesi için çok etkili alternatif bir tedavi yöntemi” dedi. Atın yürüyüşündeki dinamik ve ritmik hareketler sayesinde engelli kişinin birçok kas ve sinirsel sisteminin uyarıldığını dile getiren Ekinci, şöyle devam etti: “Atla Terapi Merkezleri, Türkiye Jokey Kulübü olarak üzerinde en hassasiyetle durduğumuz projelerden biri... İlk olarak 2015 yılının Mayıs ayında İstanbul’da hizmete açtık. Hali hazırda İstanbul, İzmir, Diyarbakır ve Bursa’da da hizmet veriyoruz. 13 Kasım’da Şanlıurfa’daki atla terapi merkezimizin açılışını yapıyoruz. Atlar çok özel canlılar... Biz konuşamayan, yürüyemeyen çocuklarımızın konuştuğuna, yürüdüğüne şahit oluyoruz. Tüm hipodromlarımızda Atla Terapi hizmeti verecek alt yapıyı tamamlamak üzere var gücümüzle çalışıyoruz. 2015 yılından bu yana merkezlerimizde 2 bin 84 engelli çocuğa, 24 bin 857 kez terapatik biniş yaptırdık ve ciddi gelişmeler kaydedildiğini gördük. 4 merkezimizde haftada ortalama 550 çocuk terapi binişi yapıyor.” Ekinci ayrıca, “Çocuklarımızın at sevgisini kazanmasını çok önemsiyoruz, bu vesileyle kasım ayında önce İstanbul’da, devamında da Ankara’da 8-10 yaş grubundaki çocuklara hipodromlarımızda ücretsiz binicilik kursu düzenlemeye başlıyoruz. Bu hizmetimizi de tüm hipodromlara taşımayı arzu ediyoruz” diye konuştu.

YORUM YAZ