Volkan Demirel topu tut

Haberin Devamı ›
Yenilen ilk golde Caner, önünden geçen rakibinin deparını seyrediyorsa, takım yan paslardaki başarısını(!) diğer pas türlerinde gösteriyorsa, geldiğinden beri en istekli ve verimli günündeki Sow’a bir türlü gol pası verilemiyorsa, koskoca ilk devre sadece beş dakika etkili futbol oynanıyorsa, ikinci devre Fenerbahçe rakip ceza sahasına ilk kalabalık ve ciddi atağını 70. dakikada yapıyorsa, bu devre rakip dalga dalga kalene geliyorsa, Volkan tek başına rakibe direniyorsa, takımın patronu bizler gibi sahadaki kötü futbola çare bulmak adına herhangi bir hamle yapmıyor ya da yapamıyorsa, Cristian’dan başka elinde gol pası atacak oyuncun yokken, Caner hala ne zaman şut atıp ne zaman pas vereceğini bilemezken Sezer’e hâlâ yirmi dakika bile şans veremiyorsan, ikinci devre oyuna aldığın Stoch’un varlığını oyuna girdikten ancak yarım saat sonra fark edebiliyorsak, ileriye çıkıp yan ortalarına alıştığımız Hasan Ali ileriye hiç çıkamıyorsa, Fenerbahçe kendi kimliğini ancak maçın son on dakikasında hatırlıyorsa, bu şartlar altında bu maçtan puanla ayrılmanın adı resmen mucizedir. Kimse bu kadar etkisiz ve aciz futbolu eksiklere bağlamasın zira Gökhan ve Meireles dışındaki eksikleri eksikten sayanlar teşhisi yanlış yapmış olurlar. Eksiklik sezon başında takım oluşturulurken pas alış verişini yapabilecek oyuncuların gönderilip yerlerinin doldurulamamış olmasıdır. Ligde başarı için devre arasında bu eksikliğin giderilmesinden başka bir çare aklımıza gelmiyor. Yoksa bu sene, “Volkan topu tut” der, dururuz.