MENÜ

Türk futbolunda kaç çeşit peynir var?

Abone Ol Google News

20. Yüzyıl’ın 2 büyük devlet adamı Churchill ve De Gaulle arasında tarihe geçen bir sofra konuşması vardır. İngiltere Başbakanı, Fransa Cumhurbaşkanı’nın davetlisi olarak Elize sarayında mükellef bir sofra da ağırlanıyor..

Haberin Devamı

Masada yok yok..

Ama Churchill’in en çok dikkatini masada ki birbirinden güzel görünen peynirler çeker ve De Gaulle’e ‘Fransa’da kaç çeşit peynir var’ diye sorar..

De Gaulle biraz da övünerek  265 çeşit peynirimiz var cevabını verir..  

Churchill bu kez biraz da iltifat olsun diye De Gaulle’e 

“265 çeşit peyniri olan bir ülke savaşta yenilemez” der. 

De Gaulle ise esprili bir şekilde “ Ama yönetilemez de, 265 değişik tür peyniri olan bu ülkeyi kim yönetebilir ki’ yanıtını verir.

Türk futbolunun da şu an içinde bulunduğu durumunu anlatmak için  bu diyaloğu özellikle  seçtim. 

Geçen hafta Hürriyet Gazetesi Spor Müdürü Mehmet Aslan ‘Türk futbolu nereye gidiyor’ diye soruyor ve 8 madde de bu sorunları ele alıyordu..

‘Başka bir ülkede olsanız bu şahane yarışın keyfini çıkarırsınız ama Türkiye’de yaşıyoruz! Yarışın yarış olmaktan çıktığını, kan davasına dönüştüğünü görüyoruz. Bu ateşe, başkanlar, yöneticiler, yorumcular her gün benzin döküyor’ diye başlıyor yazısına..

Haberin Devamı

Spor yazısında bir kulüp başkanının yaptığı açıklamaya değinerek ‘Çanakkale Savaşından’ bahsediyor..

Yani Fransa da bir kulüp başkanının şampiyonluk mücadelesini Fransız Devrimine benzetmesi gibi bir durum bu..

Ardından ‘üfleyerek sönmez’ tartışmaları gündemi daha da gerdi..

Aziz Yıldırım çok sert açıklama tartışmanın içine giriyor.

Yazılarında en şiddetli tonunu dahi ‘zarafetle’ süsleyen becerebilen Ercan Güven de bu topa giriyor: ‘ Özbek’in ateşi üflemekle sönmez’ yazısında -kendi kulübünüzü de ateşe atarsınız- diyerek Galatasaray Kulübü’ne de hatırlatma yapıyor.

Kulüp başkanları ve yöneticilerinin açıklamaları bir tarafta, diğer tarafta köşe yazarları ve televizyon yorumcuları ile youtube üzerinde yayın yapan futbol yorumcularının salvoları arasında Almanya’da ki tarihi Avrupa Şampiyonası’na doğru gidiyoruz.

Acaba Churchill , TFF Başkanı ile yemekte buluşsa ve ‘ Türk futbolunda kaç çeşit peynir var’ diye sorsa Mehmet Büyükekşi’nin cevabı ne olurdu?

Yayın ihalesi dişlerimizin izini gösterdi mi?

Yukarı da ki tartışmaların yaşandığı dönemde ‘yayın ihalesi’ sonuçlandı..

Bu konuyla ilgili son yazımda ‘yayın ihalesi dişlerimizin izini gösterecek’ diye yazmıştım..

80 milyon dolardan 182 milyon dolar artı KDV ( KDV dahil 218 milyon 400 bin dolar) yükselmesi kamuoyunda başarı olarak algılandı.

Böyle Süper Lig, yayın gelirinde Avrupa’nın en değerli altıncı ligi oldu..

TFF ve Kulüpler Birliği’nin işbirliği ve izledikleri strateji bu rakamlara ulaşılmasını sağladı..

Doğrusu ben de bu rakamlara ulaşmasını beklemiyordum.

Dişlerİ bu kadar çürümeye yüz tutmuş futbol ikliminde demek ki yayıncı kuruluş antibiyotik tedavisi ile yola devam etmeye karar vermiş.

Önce Trendyol’un  isim sponsorluğu, şimdi de yayın ihalesinde ki bu rakam bize Türk futbolunun geleceği için hala ümit duymamız gerektiğini göstermektedir.

Gençlerbirliği’nde Osman Sungur dönemi

Haberin Devamı

Türk futbolunu sarmış karamsar havanın bir yansıması Ankara’nın köklü kulübü Gençlerbirliği’nde yaşanıyor.

Bir kaç ay önce eski Başkan Niyazi Akdaş’ı ziyaret etmiş, ekonomik darboğaz içinde ki kulübü nasıl ayağa kaldıracağını düşünüyordu.

Zaten peşi sıra seçimli kongreler birbirini izledi ve Osman Sungur tek oyla başkanlığa seçildi.

Elbette çok zorlu bir süreçte ve aşırı borçlu bir Kulübün Başkanı seçildi Osman Sungur..

Ama Gençlerbirliği Kulübünün büyük potansiyelini de göz ardı edemeyiz.

‘Değişen göz her şeyi değiştirir’ diyerek Osman Sungur ve yakından tanıdığım ( Hıfzı Kuraşa, Sinan Aydın, İsmail Geliç gibi) son derece yetenekli kadrosuyla sadece Ankara futbolunun değil Türk futbolunun lokomotifi olacağına inanıyorum.

Başkan Osman Sungur ile ilgili küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum..

2006 yılında TFF’nin engelliler futbolunu destekleme kararı alması üzerine o tarihlerde Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Ampute Futboldan Sorumlu Başkanvekili Sungur’du..

2007 yılında Antalya’da düzenlediğimiz Dünya Ampute Şampiyonası’nda mükemmel bir işbirliği yapmıştık.

Ampute Futbol’un bugünlere gelmesinde ilk harçları koyan birisidir.

Şimdi sıra da Gençlerbirliği’ne mazisinden gelen harçları yoğurarak yeni bir şekil vermesidir.

Yürekten başarılar diliyorum..  

YORUM YAZ