Mister Hello: Mersinli Bir Efsanenin Gülüşü

Bazı insanlar yalnızca sporla değil, bir şehrin hafızasıyla, bir milletin gurur atlasıyla ölümsüzleşir. Ahmet Kireççi, nam-ı diğer Mersinli Ahmet, işte öyle bir isimdir.

1914 yılında Mersin’in Kiremithane Mahallesi’nde doğan Ahmet, duvarcı bir babanın oğluydu. Toprakla, rüzgârla, denizle büyüdü ama kaderi minderin ortasında yazıldı. Onun hikâyesi, dün Mersin Üniversitesi’nde düzenlenen törenle yeniden gün yüzüne çıktı.

Törene; Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) Başkanı Ahmet Gülüm, Anma ve Onurlandırma Komisyonu Başkanı Necdet Ayaz, komisyon üyeleri Haldun Domaç, Mehmet Nezir Önal , Sevda Korkmaz ve Ömer Gürsoy, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Yaşar ve yardımcıları, fakülte kadrosu, öğrenciler, ayrıca Mersinli Ahmet’in kızı Dilara Mersinli ile torunu Murat Mersinli katıldı. Kızı Amerika’dan gelmişti ve babasını anlatırken sesi titreyerek gözleri doldu; salonda herkes aynı anda duygulandı.

⸻

Berlin’den Londra’ya Uzanan Bir Yolculuk

1936 Berlin Olimpiyatları… Türkiye’nin ilk olimpiyat madalyası, Ahmet Kireççi’nin bronzu ile geldi. 22 yaşında Ay-Yıldızlı bayrağı ilk kez kürsüye çekiyordu. Bu bir başlangıcın simgesiydi.

12 yıl sonra, 1948 Londra Olimpiyatları’nda Türk güreşçileri adeta bir kasırga gibi esti. 6 altın, 4 gümüş ve 1 bronz madalya ile Türk kasırgası esti. Ve Mersinli Ahmet, Olimpiyat Köyü’nde gördüğü herkese “Hello!” diyerek selam verdi; böylece tüm dünyada “Mister Hello” olarak tanındı.

Ustura tıraşlı kafası sporcular için uğur sayıldı. Onun yanından geçen her rakip, bu dev gövdenin zarif gülüşüne hayran kaldı; bazıları küçük bir öpücük bırakmayı ritüel hâline getirdi

Minderde Tarih Yazmak

İsviçreli Jnderbitzin’i 13:51’de, İsveçli Nilsson’u 15:48’de tuşla, Finli Kangasniemi’yi puanla geçti. Finalde İtalyan Guido Fantoni’yi yenerek altın madalyaya uzandı. İngiliz kadınlar onu öpücüklerle selamladı, Kraliçe Elizabeth özel olarak törene gelerek ona sarıldı.

Mersinli Ahmet, Türkiye’nin ilk olimpiyat madalyalı sporcusu unvanına ek olarak, iki Olimpiyatta madalya kazanan ilk Türk olma unvanını da taşıyordu. Minderde kazandığı her galibiyet, bir milletin gururunu, bir ruhun direncini simgeliyordu.

Törende Vefa ve Duygular

Mersin Üniversitesi’nde gerçekleşen törende sadece bir sporcuyu değil, bir efsaneyi hatırlamak için bir araya gelinmişti. Rektörlük tarafından hazırlanan özel sergi ve arşiv görüntüleri, salondaki herkesi geçmişe taşıdı.

TMOK Başkanı Ahmet Gülüm:

“Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin temel görevlerinden biri; Olimpiyat tarihimizin iz bırakan sporcularını hatırlamak ve yaşatmaktır. Mersinli Ahmet’i rahmetle anıyor, Mersin Üniversitesi’ne teşekkür ediyorum.”

Rektör Prof. Dr. Erol Yaşar:

“Bugün burada sadece bir sporcuyu değil, Türk Bayrağı’nı dünyanın zirvesine taşıyan bir kahramanı anıyoruz. Kireççi; madalyaların ötesinde, vatan sevgisi, tevazu ve spor ahlakıyla Türk spor tarihine silinmez bir imza atmıştır.”

Törenin en dokunaklı anı ise kızı Dilara Mersinli’nin konuşmasıydı. Babasını anlatırken sesi titredi, gözleri doldu; salondaki herkes aynı anda duygulandı ve geçmişle bugün birleşti.

⸻

Atatürk’ten Bir Hatıra

Ahmet Kireççi, Atatürk ile kurduğu diyalogları her zaman özel olarak saklardı. Atatürk bir gün ona şöyle demişti:

“Spor, bir milletin ruhunu güçlendirir. Senin bayrağı göndere çektiğin her an, ülken için bir destan yazıyorsun.”

Bu sözler, yıllar sonra bile Türk sporunun nesillerine rehber oldu.

⸻

Şiirsel Final: Mister Hello’nun Gülüşü

Tören bitti, salon boşaldı; ama akıllarda ve yüreklerde hâlâ yankılanan bir ses vardı:

“Hello…”

1970’in siyah-beyaz görüntülerinden gelen bu gülüş, bize şunu hatırlatıyordu:

Bir şampiyon yalnızca madalya ile değil, yüreğiyle, insani duruşuyla ve hatırlanma arzusu ile ölümsüzdür.

Bir şehir onu unutmaz, bir millet onu hatırlar.

Mersinli Ahmet, Mister Hello… Sen yıllar sonra bile bu ülkenin gururuydun ve öyle kalacaksın.