MENÜ

Yetenek ve teknik ile aldatılmak…

Abone Ol Google News

19 yaşımda spor akademisi öğrencisiyken İstanbulspor’da da futbol oynamaktaydım. Akademi’deki futbol hocamız Milli takım ve Fenerbahçe’nin teknik direktörü rahmetli Sabri Kiraz’dı. Kiraz Fenerbahçeliydi ve bugünkü stadın merdivenlerini çıkarken kalp krizi geçirip aramızdan ayrıldı. Onun ölümünden sonra Fenerbahçe Stadı’na asansör yapıldı.

Haberin Devamı

Sabri Kiraz gibi kariyerli bir futbol hocası bir daha akademilere gelmedi. Onun bizlere verdiği birbirinden değerli bilgiler önümüzü aydınlattı. Henüz futbol kariyerinin başındayken Sabri Kiraz gibi bir efsane hocadan değerli bilgileri alan futbolcuların gelecekte farklı olacakları açıktır.

Ancak o gençlerin büyük bir bölümünün teknik adamlıkta önleri kesildi. Bazıları sistemin filitreleme aygıtından kurtulup piyasa da yer edindiler. Onlar da var olmak için akademili olmaya değil de, eski futbolculuklarına sığındılar, araştırmacı teknik adamlık yolundan saptılar.

“Biz teknik değiliz!”

Sabri kiraz son derece sakin ve yavaş konuşurdu. Öyle ki, futbol sahasında sözlerini anlayabilmek için deyim yerindeyse ağzının içine girerdik. Söyledikleri bu tarzıyla daha kıymetli olurdu her halde. Sözlerini duyar belleğimin hiç unutulmayacak bir yerine saklardım. Unutamayacağım ve öğrendiğimden beri peşini bırakmadığım bir gerçeği bize üstüne basa basa söylemişti:

Haberin Devamı

“Çocuklar, gerek yabancılar gerekse içerdeki futbol düşünürleri(!) bizim yetenekli ve teknik olduğumuzu söylerler. Ancak gerçek öyle değil. Biz teknik değiliz. Tekniğimiz kötü olduğu için kaybettiğimiz topları kazanmak uğruna da kondisyonumuzu tüketiyoruz.”

Bilimsel gerçeğin dilencisi oldum

Bu önemli gerçeği öğrendiğimden beri yani tam 45 yıldır yetenek ve teknik konusunda bilim insanlarının söylediklerinin dilencisi oldum neredeyse. Bugün her fırsatta yetenekli-düz futbolcu ayırımı yapıladursun bilim büyük sporcu olmanın kriterlerini saptamış durumdadır.

Büyük bir sporcu ya da futbolcu olmanın on kriteri varsa doğal yetenek altıncı sıradadır. İşin bir tek sırrı var o da sistemli çalışmaktır. Metodik çalışma olmadan ne yetenek açığa çıkar ne de teknik gelişir. Büyük Atatürk “Bir tek şeye ihtiyacımız var, o da çalışmaktır” sözlerini iş olsun diye söylememiştir kuşkusuz.

Bu milli takım tekniğin tanımıdır

Gerek içerde gerekse Avrupa ülkelerinde şu ya da bu şekilde altyapı eğitimi alıp diğer arkadaşlarını geride bırakacak aşamaya gelmiş olan gençler Lucescu tarafından, neredeyse dip, köşe kurcalanarak bulunup bugünkü milli takım oluşturulmuştur. Onlar da yetenek ve teknik konusunda pratikten somut bilgiler vermektedir. Yani bilimin doğrusuyla pratiğin doğrusu birbiriyle örtüşmektedir.

Eskiden topla en fazla oynayan, en fazla çalım atan ve de topla en fazla cambazlık yapan oyuncular en yetenekli, en teknik oyuncular olarak nitelendirilirken, bugün artık topla en az oynayan oyuncu tekniğin tanımına uymaktadır. En fazla tek top oynayan ve tek paslarla topu amaca yönelik oynayan oyuncular günümüzün futbolcularıdır ki, tek top oynamak basittir ama basit olan aynı zamanda görkemlidir de.

Güçlü rakip sizi geliştirir

Haberin Devamı

Burada da yine Johan Cruyff’un efsane sözleri karşımıza çıkıyor: “Futbol basit bir oyundur, ama basiti yapmak zordur.” Çünkü futbolda bir hareketi basitçe yapabilecek hale getirmeniz için belki de milyonlarca kez tekrar etmeniz gerekecek, yani bir tek şeye ihtiyacınız var; “çalışmak”.

Ağırlıklı olarak bizden yetişip Avrupa’ya giden ve eski kıtada altyapı eğitimi alan oyunculardan kurulu bugünkü ulusal takımın, iki zorlu rakibi de alt ederken ne kadar çok tek pas yaptıklarına dikkat etmişsinizdir kuşkusuz.

Atağa çıkarken dar alanlardan tek paslarla çıkıp attığımız gollerin hazırlanışında da bu görüntülere sıkça rastladık. Bizim çocuklar Avrupa’da güçlü takımlara karşı rekabet ediyorlar. Rakip güçlü ise siz de güçlenirsiniz. Güçlü rakip sizi geliştiren en önemli araçtır futbolda…

YORUM YAZ