MENÜ

Şenol Güneş ne yapmak istiyor?

Abone Ol Google News

Pazar günü oynanan Beşiktaş-Galatasaray arasındaki derbi iki takımın tarihindeki en vasat oyundu belki de. Galatasaray’ın teknik direktörü Fatih Terim aldığı ceza nedeniyle görüşlerini aktaramadı. Bu bağlamda kötü futbolun nedeni hakkındaki düşüncelerini öğrenemedik. Ancak Şenol Güneş sanki kötü futbolun nedenlerinin üstünü örtmek için önce oyuncularını sahada toplayıp tribünlere oynadı sonrasında ise yayıncı kuruluşa verdiği röportajda medyayı hedef alıp “iki senedir bizi göndermeye çalışıyorlar” dedi. İki sezon üst üste şampiyon olduğu zaman medyanın kendisine yönelttiği övgüleri çabucak unutmuş Şenol Hoca.

Haberin Devamı

Şenol Hocaya övgüler daha fazladır

Şimdi artık eskisi gibi değil. “Söz uçar yazı kalır” öz değişi televizyon icat edileli beri eskilerde kalmış olmalı. Bütün sözler kaydediliyor. Kamunun önünde sorumluluk sahibi olarak konuşan herkes, söylediklerini sadece gazetelerde değil, televizyonların kayıtlarında da bulabilir. Bu kayıtlar incelenebilse Şenol Hocaya yöneltilen eleştirilerdense, övgülerin daha fazla olduğu ortaya çıkar.

Haberin Devamı

Futbol büyük buluşlarla gelişmez

Varsayalım ki, eleştiriler daha fazla olsun. Şenol Güneş konumundaki bir hocanın bu eleştirileri anlayabilmesi gerekir. Eğer kasıtlı olarak bir karalama yoksa yazılan eleştiriler futbolun gelişimi için olmazsa olmaz kurallardan biridir. Futbolun gelişimini sağlayan büyük buluşlar değil, küçük ayrıntılardır. Futbol karakterini ender rastlanan olaylardan, nadide güzelliklerden alan bir spordur. Futbolda küçük farklar belirleyici oluyor, karşılaşmaların kazananları ile kaybedenlerini, tarihin nasıl yazılacağını, galibiyet ve yenilginin nerede buluşacağını hep bu küçük farklar belirliyor.

Futbol değişime direnen bir spordur

Futbol tek bir büyük futbol aklı tarafından bulunacak mutlak bir galibiyet formülüne olanak vermeyecek kadar akışkan, rastlantılara bağlı, dinamik bir spordur. Ama aynı zamanda da futbol oldum olası değişime direnen bir spordur. Bu bağlamda futbolu ileri taşıyacak olan şey, birçok kişi tarafından ortaya atılacak küçük küçük fikirler olacak. Bu küçük küçük fikirler de sadece teknik adamlar ve yöneticilerden değil, gazete köşelerinde yazılan yorumlardan da çıkacaktır. Teknik adamların görevleri arasında, içinde eleştiri okları olsa da bu küçük fikirlerden ne kazanacağı üzerine kafa yormakta vardır.

Teknik adamların katkısı yüzde 15’tir

Hiç kimse teknik adamlar kadar futbolun gelişimine katkı yapamaz. Üniversitelerde bilimsel araştırma yapanlar bile. Cornell Üniversitesi Profesörlerinden Chris Anderson ve Dartmount Koleji’nden Profesör David Sally’ın yıllar süren araştırmalarının sonucunda teknik adamların katkısının yüzde 15 olduğu bulunmuştur. Bu yüksek bir orandır ve başka hiç kimsenin bu yüksek orana ulaşamayacağı gerçektir. Böylesi bir yüksek oranın verdiği özgüvenle tüm futbol paydaşlarının düşüncelerini anlamak görevi olan teknik adamların basından gocunmasını, onların eleştirilerine düşmanca tavır koymasını anlamakta inanılmaz bir şekilde zorlanıyorum…

YORUM YAZ