MENÜ

Şenol Güneş kötü oyunun nedenini bilmiyormuş

Abone Ol Google News

Johan Cruyff “topu arkadan gelen oyuncuya vermek gerekir, çünkü o oyuncu daha hareketlidir ve önünde daha fazla alan vardır” demiştir.

Haberin Devamı

Ancak bizim Şenol Güneş futbol oynadığı dönemde en arkada olup sahanın her tarafını gördüğü halde, teknik adamlığında önünü bile göremediği için Ulusal takım sıfır çekti. Şenol Güneş’in teknik direktörlükteki sorunu sadece kalede kalmak ve ileri gidememek olmasın?

Kanımca Cruyff’un “arkadan gelen oyuncuya pas verilmesi” gerektiği görüşü doğru olmakla birlikte hız açısından desteğe ihtiyacı var. Arkadan gelen oyuncu en yüksek hızına eriştiği zaman topla buluşturulursa boş alanlar çabuk geçilir ve rakibin işi zorlaştırılır.

Ataklar verimli hale nasıl getirilir?

Böylelikle kıyının en uzak noktasına vuran dalgalar gibi ataklar momentum kazanır. Böyle bir oyun anlayışı pekiştirildiğinde rakip takımların en güçlü savunma anlayışları bile, momentumun karşısında ayakta kalmakta zorlanır.

Kuşkusuz geriden adam kaçırmak futbolun sayısız parametresinden biridir sadece. Ancak atakları verimli hale getirmenin en etkin yollarından biri olduğu su götürmez.

Haberin Devamı

Nasıl ki hayatta hiçbir an birbirine benzemezse futbolda da birbirinin aynı tek pozisyon yoktur. Futboldaki pozisyonlar insanların parmak izlerine benzer. Birbirinin aynı parmak izi yoktur.

Şenol Güneş ne kadar eleştirilse azdır!

Çünkü arkadan kaçırdığınız adamlar da, rakipler de, zaman ve alan da ve kaçan adama pası verenler de hep farklıdır. Buna bağlı olarak pasın veriliş şekli, hızı da farklı olduğundan belli bir zaman birlikte oynayan oyunculardan kurulu takımlar avantajlı konuma gelirler.

Peki, bunları yazıyorsunuz ama farklı yerlerden gelen oyunculardan sonuç alamayan Şenol Güneş’i de sürekli eleştiriyorsunuz diyebilirsiniz. Şenol Güneş ne kadar eleştirilse azdır!

Takımı hazırlamadı, seçme yaptı

Avrupa Şampiyonası finalleri için takımı yaklaşık bir ay önce topladı. Bu zamanın çoğunu üç oyuncuyu kadro dışında bırakmak için harcadı.

Oysa asıl kadroyla kampa gidilebilir ve hazırlık maçları seçme yapmak için harcanmadan, zaman asıl kadroyu oturtmak için kullanılabilirdi.

Bu kadar kısa zamanda elbette ki üst düzeyde bir uyuma ulaşılamazdı, ancak takım birbirini ilk kez gören oyunculardan kurulu bir ekip durumuna da düşmezdi.

Güneş son olarak federasyon başkanıyla yaptığı görüşmede kötü oyunun nedenini kendisinin de futbolcuların da bilmediğini söylemiş. Eh, bunun üzerine ne söylenebilir ki, “PES” demekten başka…

YORUM YAZ