“Sapsız nilüfer olmaz”

Eski zamanların bilge insanlarından Horatius “dünyada mükemmel bir şey yoktur” der. Hele söz konusu olan, genlerinin derinliklerine kazınmış içgüdülerine ulaşamayan dolayısıyla zekasını kullanarak davranışlarına yön veren insansa hata yapmak kaçınılmazdır. Bir Hint özdeyişine göre “Sapsız nilüfer olmaz.”
Haberin Devamı ›
MHK’nın verdiği ani, zamansız ve öne sürülen tüm gerekçelerin saçmalığına ilişkin görüş ve yorumlar ortaya konuldu. Ancak kararı verenler henüz tam anlamıyla toplumu tatmin edici bir açıklamada bulunamadı. İşin beni ilgilendiren yanı karar verenlerin tutarsızlıklarından çok uygulamanın etik yanı ve görevine son verilenlerin gururlarının kırılmasıdır.
Bunun adı toplu kıyımdır
Türkiye’de bu tür uygulamaları son yıllarda görmeye alışmış durumdayız. En başta, birkaç maç sonucunda teknik direktörlerin görevine son verilmesi ve medyada “kovuldu” başlığı ile yer almasını kanıksamış durumdayız.
Kovulmak erdemli insanların olduğu alanların içine sığmamaktadır. Hele, hakemler için “toplu kıyım” sayılacak böyle bir eylemin savunulacak hiçbir yanı olmadığı gibi hiçbir gerekçeyle de açıklanamaz.
Haberin Devamı ›
“Kurumun üstüne çıkmak” ne demek? Birçoğu evrensel futbol alanlarına sıçrama yapmış bu hakemler zaten kurumun üstündedir. Kurumun üstünde yer alanlar kurumu yüceltir mi yoksa küçültür mü? Bu durum kurumun başındaki insanların dalga boyu ile ilişkilidir.
Uygulama iş değil kalp sorunudur
Kimi insan vardır dalga boyu tusinami yaratır, kimi insanlarsa ancak çırpıntı çıkartabilir. Doğaldır ki çırpıntı çıkarabilenler tusunami yaratanları yönetemez…
Kurum dediğiniz şey nedir ki? Kurumların kurumsallaşması, gelişmesi ve yücelmesi yetiştirdikleri dalga boyu büyük insanlarla olanaklı değil midir?
Bu tür uygulamalarda insanın işe yaramaz hale getirilip “hiçlenmesi” söz konusudur. Dünya ve Avrupa kupası maçları yönetmiş onca hakemin işe yaramaz konuma getirilip camianın dışına itilmesi bir “iş” sorunundan daha çok bir “kalp” problemi olsa gerek.
Unutmamak gerekir ki kalp atımı evrenseldir çünkü onu üreten organ her yerde aynıdır…