MENÜ

Rezerv Lig aldatmacası (2)

Abone Ol Google News

Bugünün koşullarında bir türlü akla uygun gelmeyen Rezerv Lig organizasyonunun en temel dayanaklarından birinin “oyuncu yetiştirmek” olduğu söylenmektedir. Oyuncu yetiştirmek denildiğinde bizde genellikle genç futbolcuların oynatılarak aşama yaptırılması anlaşılmaktadır.

Haberin Devamı

Oysa her oyuncu her aşamada yeni şeyler öğrenip kendini geliştirebilir. Biz iyi niyetle olaya yaklaşıp 35 yerli, yabancı futbolcudan oluşacak kadronun her birinin Rezerv Lig’de oynayabileceğini düşünelim. Her oyun ya da maç geliştirici olacağına göre bütün oyuncular aşama sağlayacaklardır. Ancak hangi koşullarda?

Teknik sorumlu kim olacak?

Rezerv Lig kadrosunun başında teknik sorumlu olarak maçlara kim çıkacak? Aslında birinci takım için transfer edildiğini düşünen futbolcular başlarında birinci teknik sorumluyu görünce, gelişmek için yeterli motivasyonu sağlayıp performans açısından üst düzeyde mücadele içine girecekler mi yoksa yasak savma tutumu içerisinde mi olacaklar?

Böyle bir durumda oyun geliştirici özelliğinden çok geriye itme olumsuzluğunu devreye sokacaktır. Oyuncu bedenini zorlayarak, zorun geliştirici özelliğini devre dışı bırakınca, Rezerv Lig’e gidenlerin geriye dönüşü başlangıçtan daha sorunlu olacaktır.

Haberin Devamı

Türkiye’deki 8 lig neden geliştirici değil?

Türkiye’de şu anda 2. Amatör Lig ile Süper Lig arasında toplamda sekiz lig ve bu liglerde mücadele eden takımların 10 yaşından 21 yaşına kadar yaş kategorisi alt yapı takımları var. Bizim gençliğimizde sadece üç lig vardı. 1. Lig, 2. Lig ve Amatör Lig. Amatör Lig’den üç büyüklere birçok oyuncu transfer olur hatta kadronun vazgeçilmezleri olurlardı. O günkü profesyonel takımların ise sadece 16-18 yaş kategorisinde genç takımları vardı.

Geçmişle bugünü karşılaştırdığımızda nitelikli azınlık ile niteliksiz çoğunluk durumu karşımıza çıkmaktadır. Geçmişte birkaç on bin çocuğun içinden çıkanlar üç büyüklere transfer yaparken bugün birkaç milyon çocuk ve gencin içinden tam profesyonel futbolcu çıkartamıyoruz.

Futbol Federasyonu geliştirilecek olanları örgütleyemediği için, gelişme adına Rezerv Lig kurup, gücünün yetmediği alanların üstünü örtmeye çalışıyor. Var olan sekiz ligden umudumuzu kesmişiz, dokuzuncusuna bel bağlamaya çalışıyoruz.

Rezerv Lig’i hangi hakemler yönetecek?

Peki, kurulacak Rezerv Lig’i hangi hakemlere yönettireceksiniz? Şu anda eldeki hakemlerin Süper Lig’e yetmediğine neredeyse herkes inanmaktadır. Rezerv Lig’i Bölgesel Amatör ya da Süper Amatör ligler için hazırlanan hakemlerle yönetmeyi düşünmüyorsunuz her halde.

Her hafta 9 Rezerv Lig maçına 36 üst düzey hakemi nereden bulacaksınız? 12-13 yaş gruplarının oynadığı maçlarda bile tribünlerin ve sahadaki küçük çocukların hakemlere saldırdığı bir futbol ortamında maçlar nasıl yönetilecek?

Çoğu borç batağı içindeki kulüplerin sırtına binecek olan ekonomik ağırlığı da göz önüne aldığımızda benim yapacağım şey şu soruyu sormaktır: Bizim futbol iklimimizde akıl, tutku ve duygulara ne zaman galip gelecek?

YORUM YAZ