Phillip Cocu'nun büyük hatası

Eski Yugoslavya’nın bizde olduğu gibi üç büyük takımı vardı. Kızılyıdız, Partiazan ve Dinamo Zagreb. Beşiktaş karşısında Partizan’ı izledikten sonra Fenerbahçe için umutlanmıştım. Ancak Hırvatistan’ın, Rusya’da yapılan 2018 Dünya Kupası’nda final oynadığını, Dinamo Zagreb’in de bu ülkenin bir numaralı takımı olduğunu unutmuşum.
Haberin Devamı ›
Hırvatistan’ın Avrupa Ligi’ndeki temsilcisinin oynadığı futbola hayran kaldım. Avrupa’nın küçük, ortalama ve yoksulluk sınırında yaşayan bir ülkesi böyle güzel futbol oynayan bir takım oluşturabiliyorsa, bizim ne kadar çok çalışmamız, ne denli hesaplı davranmamız ve ne olursa olsun alt yapıya dönmemiz gün gibi açığa çıkmıştır. Hırvat temsilcisinin Fenerbahçe karşısında görev yapan oyuncularının hiçbirini tanımam. Sadece Hayrovic’i Galatasaray’dan biliyoruz. Ancak daha ilk bakışta her birinin bir altyapı harikası olduğu açıkça görülüyor. Futbol oynamayı adeta ezberlemişler. 55 yıldır futbol izliyorum, attıkları ikinci gol kadar güzeline pek az rastladım. Bu gol Avrupa’da yılın golü seçilmelidir.
Haberin Devamı ›
Sonuç bir yana iki takım arasındaki büyük futbol farkı nasıl açıklanacak? Gollerin dışında, Dinamo Zagreb’in oyunu ve yarattığı pozisyonlar sırasında Fenerbahçe’nin hiç bu denli çaresiz kaldığını anımsamıyorum. Hırvat temsilcisi ne kadar iyi takım olursa olsun, Fenerbehçe oluşmakta olan, Dinamo Zagreb ise oluşmuş bir takım olsa da, iki ekip arasında bu denli futbol farkı olamaz.
Kuşkusuz bu farkı yaratan etkenlerden biri Cocu’nun seçimiydi. Hollandalı hoca İsmail Köybaşı’nın bırakın Avrupa Ligi’ni, Türkiye Ligi’ni bile kaldıramayacak bir futbolcu olduğunu göremiyorsa, Fenerbahçe değişimini ve oluşumunu tamamlayamayacak demektir. İsmail, Gaziantepspor’dan geleceğin oyuncusu olarak Beşiktaş’a transfer edildi. Ama sakatlıklar yüzünden yaklaşık yedi yıl doğru dürüst futbol oynayamadı. Dolayısıyla oluşumunu tamamlayamadı. Dinamo Zagreb’in attığı üç golde onun kişisel hataları söz konusuydu. Hele bir dördüncü gol var ki evlere şenlik. Rakip bir yana golü önleyecek arkadaşına bile engel oldu. Kim olursa olsun hiçbir futbolcunun bu duruma düşmesine gönlüm elvermez.
Alper Potuk’un durumu da hemen hemen İsmail Köybaşı’nı andırıyor. Geldiğinden beri ham yetenekleriyle oynamaya çalışıyor. İyi bir altyapı eğitimi ile ham yeteneği geliştirilmediği için ilerleyemiyor. Cocu çabukluğunu düşünüp ona görev verdi ama görüntülere bakıldığında takım dokuz kişi ile mücadele edecek konuma geldi. Hocaların, dışarıdan bakanlara göre mutlaka faklılığı vardır. Ancak o fark, Fenerbahçe’yi sahada çaresiz bırakmaya engel olamıyorsa, kulübü yönetenlerin bazı şeyleri fark etmesi an meselesi haline gelebilir…