Marshall'ın süttozuna alışmak…

1962 yılında Çıldır’da ilkokula başladığım günlerde, Türkiye’ye yapılan Marshall yardımı kapsamında ABD’nin gönderdiği süttozunu ile de tanışmıştım. İlginçtir, evimizde onlarca büyükbaş ve yüzlerce küçükbaş hayvandan edinilen doğal süt olduğu halde hala unutamadığım garip bir araması olan yapay süt hoşuma gitmişti.
Haberin Devamı ›
Erken yatardım ki, sabah kalkıp okula gidelim de süttozundan yapılan içeceği içelim. Öyle ki, artık evdeki doğal sütün tadı bize garip gelmeye başlamıştı. İnsan her şeye alışıyor. Üretmeden tüketmeye öylesine alıştırıldık ki, yabancı futbolcu sayısında herhangi bir sınırlama ya da kısıtlamaya gidildiğinde nasırımıza basılmış gibi feryat ediyoruz. Marshall yardımından bu yana her şeye alıştırıldık.
Doğuştan büyük adam ya da büyük futbolcu yoktur!
Marshall 2. Dünya Savaşı süresince ABD ordusunu yönetmiş, Dışişleri Bakanlığı yapmış, Nobel Ödülü almış bir askeri dehadır. ABD başkanlığı için adı geçerken, emekli edilmiş. Bu büyük asker çocukluğunda hiç de öyle parlak zekalı biri değilmiş.
Haberin Devamı ›
Dokuz yaşında bir devlet okuluna kaydı yapıldığı sırada mülakatını yapan yöneticinin hiçbir sorusuna doğru yanıt verememiş. Bu durumu hayatı boyunca unutamadığını sonraki yaşamında insanlarla paylaşmış.
Marshall ve insanlık tarihine damga vurmuş birçok büyük insanın yaşamı, büyük bireylerin doğduklarına değil, oluşturulduklarına ve eğitim yoluyla yaratıldıklarına inanmamızı gerektirecek kadar somuttur. Değişim dışarıdan içeriye doğru meydana gelir. Çocuğa verdiğiniz onun bütün yaşamına yön verip gelişmesini sağlar.
Çalışmak olmadan hiçbir şey gelişmez!
Bütün büyük futbolcuların ve oluşturulan bütün büyük takımların sırrı işte bu dışarıdan içe doğru verilen çalışmaların ve eğitimin sonucuyla ilişkilidir. Bu, General Marshall’dan tutun da Pele’ye, Cruyff’a, Maradona’ya ve Mozart’a değin alanında dünya çapında bir üne sahip olmuş tüm insanlar için geçerlidir, hepsi sadece çok çalışmanın eseridirler.
Aldığınız yabancı futbolcuların hepsi süttozu tadındadır. Size kendi üretiminiz olan doğal sütün tadını unutturmaktan başka bir işe yaramaz! Bugünkü global dünyada böyle düşler görmekten artık uyan diyenlerin olduğunu biliyorum.
Ancak böyle giderse global dünya bile sizi içine almayacak. Çünkü global dünyanın içine girmek için o dünyaya katkı yapmak gerekiyor. Global dünyaya yüzlerce hatta binlerce futbolcu verin, sonra bütün kapıları açın. Derdimiz ayrımcılık değil, insanlık ailesine üreterek katkıda bulunmaktır…