Ligimizden savunma görüntüleri
Biz, ulus olarak ezelden beri gözümüzü de gönlümüzü de futbolun hücum yönüne bağlamışızdır. Onu da ne kadar başardığımız tartışma konusu olsa da, uzun yıllar boyunca“hücum futbolu” nu neredeyse bir teori haline getirecektik. Neyse ki, futbolun temelinin savunma üzerine kurulduğu her geçen yıl biraz daha belirginleşti de, baştan yanlış olan futbol-hücum-savunma arasındaki ilişkiden az da olsa savunmaya doğru adımlar attık.
Haberin Devamı ›
Avrupa’nın gelmiş geçmiş en hücumcu takımı olan 1966-70 yıllarındaki Ajax beş yılda dört Hollanda şampiyonluğu kazandığı halde, 1969’da bir Avrupa Kupası finali oynadı onu da Milan’a hezimet sayılacak bir skorla kaybetti.
Ajax nasıl savunmaya döndü?
Teknik direktör Rinus Michels şapkasını önüne koyup düşündü. Takım Total Futbol oynuyor, bu oyun Hollanda sınırları içine yetiyor ama Avrupa’ya neden yetmiyor? Önce Hollanda Ulusal takımı ve Ajax’ın gedikli futbolcularını acımasızca takımdan uzaklaştırdı.
Savunma yönü güçlü Mühren kardeşleri orta alana transfer etti. Genç takımdan Krol’u sol beke yerleştirdi. Oysa daha önce hiç sol bek oynamamıştı. “Sen herkesten daha iyi sol bek oynarsın” diyerek genç Krol’u ikna etti. O da “Madem Hollanda Milli takımının sol bekinin yerine beni oynatıyor, neden başarmayayım” diyerek içsel motivasyonunu devreye soktu.
Haberin Devamı ›
Savunma başarısıyla Avrupa Kupası aboneliği başladı
1966’da Paris’te oynanan Real Madrid-Partizan Avrupa Kupası’nı izlerken Yugoslavya Milli Takımı’nda da oynayan libero Velibor Vasoviç’i gördü, onu da transfer etti. Vosoviç sert, hızlı ve geriden oyun kurabilen bir savunmacıydı. 2-1 yenilen Partizan’ın tek golünü de o atmıştı.
Sonra da 4.2.4’den 4.3.3’e geçip Total Futbol’un derinlerde gizli asıl başarısının savunmada olduğunu gördü. Orta alanı üç oyuncuyla kontrol edince rakipten topu almak daha kolay olacaktı. Böylece Total Futbol’un aslında bir savunma sistemi olduğunu teorileştirdi.
Top rakibe geçince onu almak için takım halinde çok çabuk savunmaya geçmek oyunun ilkelerinden biriydi. Vasoviç’in savunmada oynadığı önemli rolden sonra Ajax ilk Avrupa Kupası’nı 1971’de kazandı. Sonra da o yıllarda Avrupa’nın bir numarası oldu.
Herkesin gözü Nwakaeme ve Visca’da ama…
Cumartesi günü ligimizin birincisi ve ikincisinin karşılaşmasını izlerken büyük savunmacı Vasoviç’in Ajax’a katkılarını düşündüm. Maçtan önce de sonra da herkesin gözü Nwakaeme ve Visca’nın üzerindeydi. Nwakaeme ikinci golü attırınca da, maç sonu bütün yorumlar onun üzerinde odaklanmıştı. Oysa maçın gizli kahramanları müthiş savunma becerileri ve oyun disiplinleriyle Siopis ve Dorukhan’dı.
Nwakaeme’nin dört Konyasporlu futbolcunun arasından çıkıp ikinci golü Visca’ya attırması ligimizdeki bireysel ve takım savunmasının pamuk ipliğinden de daha dayanıksız olduğunu göstermektedir. Bu golün oluşumu Trabzonsporlu futbolcunun olağanüstü becerileri ile değil, Konyasporlu futbolcuların savunma beceriksizlikleri sayesinde olmuştur.
İlhan Palut futbolcularına nasıl söz dinletecek?
Diyelim ki, Latin Amerika’da zaman zaman böyle goller görülebilir ancak Avrupa’da bunlara “savunma acemiliği” denilir. Ülkemizin yıllardır en gözde iki oyuncusu Visca ve Nwakaeme’ye ortalama bir Avrupa takımı göz ucuyla bile bakmadı. Bu durum da ligimizin savunma göstergelerinden biri olsa gerek.
Haberin Devamı ›
Konyaspor’un başında bulunan İlhan Palut maçtan sonra kendini ve takımını savunmak için hakemin aksiyon alanına girince kırmızı kartı gördü. Bildim bileli hocalar, futbolcularının hakeme itirazdan kart görmelerini istemez. Bu konuda oyuncularını soyunma odalarında sürekli uyarırlar. Kart görerek arkadaşlarını alanda eksik bırakmanın profesyonellik olmadığını söylerler.
Peki, şimdi ne olacak? İlhan Palut futbolcularına itirazdan kart görmemeleri için uyarıda bulunabilecek mi? Bunu yaparsa ve futbolcuları bıyık altından kendisine gülerse, İlhan Bey sakın şaşırmasın!