MENÜ

Kulüplerimizin bağışıklık sistemi iflas mı etti?

Abone Ol Google News

İster en alt ligi ele alın isterse Süper Lig’i, basit bir araştırmayla kulüplerimizin borç batağında olduğu kolayca gözlenebilir. Kuşkusuz üretime dayalı bir sistemi benimsemiş Altınordu gibi birkaç kulübün dışında kalanların borcu dağ gibi. 14 milyar borcun altında kıvranan kulüplerin içinde toplam 11 milyar borç ile üç büyükler başı çekmektedir. 160 milyon dolar civarındaki teminat mektubunu yakıp elini eteğini futbolumuzdan çekmeye hazırlanan yayıncı kuruluş bu isteğinde kararlı olursa kulüplerin vay haline!

Haberin Devamı

Hep söyler dururum, futbol çok zamandır birçok bilimsel disiplini içine bulunduran bir bilimdir. Bu bağlamda futbol ölçülebilin bir şeydir. Zaten ölçülemeyen bir şey ya var olamaz ya da değersizdir. Yaşamımızın vazgeçilmez bir parçası olan futbolda insanların emek ve düşüncesi verimliliğe dayanmalıdır. Bilimsel ve teknik ölçümler kulüplerde görev yapan insanların kararlarından her zaman üstündür, belirleyicidir. Ölçülebilir verilere dayanılmadan verilen kararlara güvenilmez. Bir yerde bilimsel verilere dayanmayan kararlar varsa orada güvensizlik, laçkalık ve belirsizlikle başı beladadır yönetenlerin. Çünkü öznellik duru düşüncenin önünde bir engeldir. Bu denli büyük bir hesapsızlık ve borç içinde olan kulüplerin öznel davrandıkları çok açık değil mi?

Haberin Devamı

Özellikle son 20 yıl içerisinde popüler kültürün şamatasına kendilerini kaptıran futbol kulüpleri sağlıklı işleyen bir sistem oluşturamadılar. Denebilir ki sağlıksız ekonomik uygulamalar, abartılı ve gereksiz transferler kulüplerin bağışıklık sistemini bozdu. Bağışıklık sistemi bozulan bir organizmada hücre büyümesi kontrol edilemez. Organizma hastalanır ve yaşamsal organları arasındaki nazik bağ kopar. Bağışıklık sistemi istenmeyen, organizmayı hasta etmek için sistemin içine girmeye çalışan hücreleri yok etmek durumunda kalmışsa, sistem arızalanmış demektir. Eğer öyle olmasaydı, UEFA büyük kulüplerin başının üzerine koyduğu Demokles’in Kılıcı ile transfer disiplinini devreye sokmazdı.

Futbol kulüpleri ülkemizin sosyal kurumlarındandır. Tüm sosyal kurumlar birer kontrol mekanizması işlevi görürler. Ancak gücünü yitirmiş sosyal kurumlar yandaşlarının enformasyon kaosu yaşamasına neden olurlar. Bağışıklık sistemi bozulmuş kulüpleri yönetenler, görünüşte şeffaf olduklarını söyleseler de, yeri geldiğinde bilgi akışına engel koyarak, istenmeyen enformasyonları yok ederek ayakta durmaya çalışırlar ki, bu uzun vadede olanaklı değil. Çözüm basittir, herkes tarafından bilinmektedir: Üreten, kendi insanına güvenen bir yapı oluşturmak böylece bozulan kulüp bağışıklık sistemini tedavi etmek…

YORUM YAZ