MENÜ

Gol, neden futbolun nadide çiçeğidir?

Abone Ol Google News

Galatasaray’ın, Paris St. Germain karşısında ortaya koyduğu mücadele genel olarak beğenilmesine karşın, ayrıntılardaki nitelik farkı gözlerden kaçtı. Bugünün futbolunda temel değer olarak iki unsur ön plana çıkmaktadır: Savunma tarzı ve gol için yapılan taktik planlamada devamlılık ve ödün vermeden rakip ceza alanı çevresinde delici tek paslarla topu ayağa oynamak.

Haberin Devamı

Bu oyun anlayışı içerisinde PSG öylesine güzel bir gol attı ki, bu şahane gol, golün neden futbolun nadide çiçeği olduğunu adeta kanıtladı. Son oyuncunun boş kaleye yuvarladığı bir golün neresi güzel diye sorabilirsiniz. Ancak golün güzelliği son vuruşta değil, gol öncesinde yapılan birbirinden güzel hazırlık paslarındaydı. Günümüzde hemen hemen her takım pas oyunu oynamaya çalışıyor ya, alın size pas oyununun ne olduğu ve bu oyun anlayışıyla nasıl gol atılacağına tipik bir örnek…

Futbolu özel yapan ve diğer takım oyunlarından yolunu ayıran, daha önemlisi, futbolu futbol yapan şey budur. Skor yapmak için o kadar çok çaba gösterilir ki(bir gol ortalama 69 dakikada atılabiliyor) her gol bu yüzden büyük bir coşkuyla kutlanır. Oyun da bu yüzden bu kadar heyecanlıdır. Oyunun herhangi bir anında atılan tek bir gol galibiyetle yenilgi, mutluluk ve keder arasındaki fark anlamına gelebilir. Gol futbolun güzelliğidir ve nazlı bir güzeldir.

Haberin Devamı

Oysa futbolun başlangıcında gol bu denli nazlı bir güzel değildi. İngiltere liglerinin ilk örgütlendiği yıllarda 36-0, 37-0 biten karşılaşmalar vardı. Yapılan bir araştırma ile İngiltere profesyonel ve amatör liglerinde 1888-1996 yıllarındaki tüm maçlarda yani 119.787 maçta atılan goller incelenmiş. Bu araştırmanın sonucuna göre gol sayısının günümüze geldikçe azaldığı ortaya çıkmış. 1890-1900 yılları arasında maç başına 4,5 gol gibi yüksek bir oran varken 1996 da bu oran maç başına 2,6’ya düşmüş.

Oysa maç başına atılan gollerin günümüzde daha çok olması anlamında güçlü argümanlar var. İnsan performansının diğer alanları üzerinden gidecek olursak bu gayet makul bir önerme olurdu. Sahalara ve oyunculara eskiye oranla çok daha iyi bakılıyor, malzemeler daha iyi, kulüpler dünyanın öbür ucundan en iyi futbolcuları transfer edebiliyor. Zaman ilerledikçe her şey daha iyiye gidiyor. Hemen her alanda standartlar yükseliyor.

Peki, gol denen şeye neden giderek daha az rastlanıyor? Bu sorunun yanıtını daha önce satır aralarında değindiğim bir yazımda vermiştim. İşin sırrı takım oyunu gelişip golcüler büyüdükçe savunmada organizasyonun yetkinleşmesi ve golcülerin karşısına onlar kadar hızlı bir o kadar da sert defans oyuncularının yetişmesinde. Tepkimeli savaş uçaklarına karşı uçaksavarların üretilmesi gibi bir şey…

Futbol olgunlaştıkça oyuncular da gelişti. Daha hızlı koşar, daha sert şut çeker, daha hızlı top sürer, daha isabetli pas yapar oldular. Oyuncular geliştikçe, onları durdurmaya çalışan savunma yapıları da geliştirildi. Bu yapılar yani ofsayt tuzakları, pres, alan savunması, pas üçgenleri, disiplinli oyun, kaleciyle oynama ve kalecilerin ayak ile top kullanma becerilerinin gelişmesi gol sayısının giderek azalmasına neden oldu. Futbolcular kendi yeteneklerinin sınırlarını zorlarken, takımlar da buna karşı önlem almanın yollarını buldular.

Haberin Devamı

Zor bulunan şey hem değerli hem de güzeldir. Futbolda insanları kendine aşık eden şey goldür. Zor bulunduğu, dolayısıyla değerli ve güzel olduğu için. Her maçta onlarca gol atılsaydı futbola bu denli aşık olabilir miydik? PSG’nin attığı o nadide golden her maçta onlarcasının atıldığını düşünün… Maçlara kaç kişi giderdi?

YORUM YAZ