MENÜ

Fenerbahçe futbolcuların insafına kalmış

Abone Ol Google News

Neredeyse Türkiye Ligi’nin başlangıcından bu yana büyük takımların maçlarını kolay kazanabileceklerine inanılır. Günümüzde de bu mantık geçerliliğini korumaktadır. Ancak insan da değişti insanoğlunun futbola bakış açısı da…

Haberin Devamı

İsimleri ve dolayısıyla parasal değerleri yüksek oyunculardansa takım oyununa yatkın futbolculara yatırım yapmak, büyük takımların kurumsal düşüncesi olması gerekirken, küçük diye bilinen ekipler “takım olma” düşüncesine daha fazla yatırım yapıyorlar.

Parasal değerleri abartılmış oyuncular

Çünkü bu takımlar parasal değerleri çoğunlukla abartılmış oyuncuları transfer edemiyorlar. Etseler de bünyeye uyum sağlayamadıklarından yapının dışında kalmaktadırlar. Küçük takımlar bilerek ya da doğaçlama olarak yaşamın ve futbolun şu doğal ilkesini uygulamaktadırlar:

 “En az çaba ilkesine, yani mümkün olan en yüksek derecede enerji tasarrufuna dayanan takım oyunu, zayıfların güçlülere karşı mücadelelerinde kullandıkları silahtır.”

Büyük ve güçlü olarak bilinen takımların, rakiplerinin bu silahını geri teptirmesinin en etkin yolu ya daha iyi bir takım oyunu ya da bireysel becerilere güvenmektir. Fenerbahçe çoğunlukla bu ikinci yolu denediğinden ya kazanırken zorlanıyor ya da kolay puan kaybediyor.

Haberin Devamı

Bireysellikle takım oyunu arasındaki sürtüşme

Bireysel beceriye dayalı oyunun ne kötü tarafı, maçın gidişatının futbolcunun insafına kalması yani oyuncunun o günkü form durumuna bağlı olmasıdır. Jorge Jesus’un her maçta değişik on birler kurması ve bu on birlerin yarısına yakınını maçın ikinci devresinde dışarı alması futbolcuların haftalık, günlük ve hatta maçlık form durumlarıyla ilişkili olsa gerek.

Büyük takım rakibinin oynadığı oyuna mücadele edebilen, onların silahlarını etkisiz kılıp kendi istediği oyun koşullarına çekebilen takımdır. Eğer rakip sizin oyununuza önlem alabiliyorsa hatta rakip karşı atakla sizi açmaza düşürebiliyorsa yeni bir strateji ve taktik uygulayabilmelisiniz.

Bu futbol oyununun diyalektiğidir. Kanımca, bireysellik ile takım oyunu arasındaki büyük sürtünmeden çıkan ateş Fenerbahçe’nin canını yakmaktadır.   

YORUM YAZ