MENÜ

Dostoyoveski mi yoksa Kruse'mi daha “kumarbaz”?

Abone Ol Google News

“Bir yenilgi yalnızca gelecek bir galibiyetin başlangıcıdır. Bir kumarcı asla nihai olarak kaybetmez; defalarca kaybeder, ama sonunda kazanan kumarcı olur” diyor ünlü Rus yazar Dostoyeveski. “Kumarbaz” adlı kitabında 25 yaşındaki Alexey İvanovic’in kumar ve aşk ile olan ilişkisini konu eden Fyodor Mihaylovic Dostoyeveski kumar oynamanın tutkusu ve felsefesini anlatır. Aslında romanın kahramanı Alexey İvanovic, Dostoyevski’nin ta kendisidir. Kumar borçlarını ödeyebilmek için romanını 25 günde yazdığı söylenir. Hatta bir dergide Dostoyevski eleştirisi okumuştum. O eleştiride kitabını yayıncıya teslim etmesi için üç günü vardır. Moskova’daki iki stenocudan biri hastadır diğeri ise Sen Petersburg’a yılbaşı tatili için gitmiştir. Petersburg’a gidip stenocuya kitabını yazdırarak yayıncıyla girdiği iddiayı da kazanır. Kitabının bir yerinde İngiliz, Alman ve Fransızların yaşam ve kumar anlayışlarını da eleştiren Dostoyevski “Alman idolüne tapınmaktansa, her şeyimi kumarda kaybedip, ömrümce bir Kırgız çadırında göçebe yaşamı sürdürmeği yeğlerim” demiştir.

Haberin Devamı

Ömrümde hiç kumar oynamadım, şans oyunu ve benzerlerinin de hiç birini bilmem. Ama kumar ve şans oyunlarını sadece oynatanın kazandığını bilirim. Ayrıca kumarın uzun sürede insanın kalp ve damar sistemini berbat ettiğini de bilirim. Büyük kumar oynayanlar genetik olarak ne kadar sağlam olsalar da sonunda kalp damar sistemlerinin iflas ettiğini bilimsel gerçek tespit etmiştir.

Haberin Devamı

Dostoyevski bir Alman idolüne tapınmayacağını açıkça söylemesine karşın biz Türkler, Alman idollerine kumar kadar olmasa da tutkuyla bağlıyızdır. Bizim gençliğimizin Beckenbaurli, Breitnerli, Rumeningeli, Oweratlı, Grabovoskili, Gerd Müllerli, Alman milli takımı hepimizin idolüydü. Bugünün gençliğinin Alman idollerinden biri de Fenerbahçe’nin yeni transferi Max Kruse’dir.

Kruse, Almanya’nın en önemli “yetiştirici” takımlarından biri olan Werden Bremen kökenli. Bremen’in yetiştiriciliğini yıllar önce Almanya’da bir hafta birlikte olduğumuz eski Trabzonspor yöneticilerinden Tuncay Bender’den bilirim. Bremen’in stadında Tuncay Bender’in özel koltuğu vardı o günlerde.

Werder Bremen yetiştirdiği gençlerle Almanya Ligi’nde fırtına gibi eserken ve Tuncay Bender ile o günleri gözlerken Max Kruse en fazla 3-4 yaşlarındaydı. Bremen kökenli Kruse şimdi bir Fenerbahçeli. Performansı ile ilgili birçok bilgi medyaya yansıyor. En çok yadırgadığım da devamlılığının olmaması konusundaki şikayetler…

Kimse kimseye şu soruları sormuyor: Kumar, özelde poker tutkunu olan, on binlerce Euro kazanç ya da kayıpları olan bir futbolcunun devamlılığı olur mu? Dostoyevski’yi aratmayacak bir kumar tutkunu olan Kruse kendini futbola nasıl verebilir? Transfer edilmeden önce varsa konunun uzmanlarına soruldu mu? Bu soruların sorulmaması Fenerbahçe’nin cemaatçi, muhabir döven, gazeteci tehdit eden, ırkçı bir futbolcusunun yanında bir de kumarcısının olmasını normal karşılanması anlamına gelmez mi?

YORUM YAZ