MENÜ

Beşiktaş'ın sorunu idari mi yoksa teknik mi?

Abone Ol Google News

Yönetimleri uyumsuz ve sorun çözmeyi bilmeyen futbol takımlarının başarılı olması rastlantılara bağlıdır. Ancak teknik kadrosu uyumlu, sonuç almayı bilen takımlar bazen yönetimleri de kurtarabilir. Beşiktaş iki yıl üst üste şampiyon olduğunda da aynı başkan vardı ve yaklaşık olarak aynı yöneticiler de görevdeydi. Sorun yönetimin başarı ya da başarısızlığı değil, Samet Aybaba ve Slaven Blic tarafından hazırlanan kadroların Şenol Güneş ile zirve yapmasıydı. Bu başarı da hem yönetimi hem de 35 yıllık hocalık hayatında tek şampiyonluğu olmayan Şenol Güneş’i kurtarmıştı.

Haberin Devamı

Bugüne geldiğimizde ise başkandan daha çok gerek teknik ekibin gerekse futbolcu kadrosunun yetersizliği sorun olarak duruyor karşımızda. Yeni transferlerin hiç biri takıma olumlu anlamda katkı yapabilecek nitelikte değiller. Kanatlara transfer edilen Boyd, Diaby ve Nkoudou’dan hiçbiri, Şenol Güneş tarafından futboldan küstürülen Lens kadar bile değiller. Özellikle Boyd’un alınma kararını kim verdi çok merak ediyorum. Abdullah Avcı, Boyd’dan bir Visca mı yaratmak istiyor? Böyle bir şeyin mümkün olmadığını bilmesi gerekiyor. Visca’nın yanında Boyd amatör küme oyuncusu olmaktan öteye geçemez.

Haberin Devamı

Yeni transferlerden daha önemlisi takımdaki eski oyuncuların bazılarının futbol yaşamının bitmiş olmasıdır. Caner Erkin her oynadığı maçta Beşiktaş’a en az bir gol yediriyor. 18 yaşında CSKA Moskova’ya transfer olan Caner ağırlığı nedeniyle geri gönderildi ama o üç büyükler de ve milli takımda oynatılarak ödüllendirildi. Oysa bu futbolcu bırakın oyun yapısını savunma prensiplerinden bile haberdar değil. Nwakaeme’ nin attığı dördüncü Trabzonspor golünde Caner Erkin’in yaptığı hata minik takımlar düzeyinde öğretilir. Nwakaeme kendi sahasından aldığı topu Beşiktaş ceza alanının içine kadar sürdü. Caner onu kalesine yakın olarak takip etti ve rakibinin yaptığı vuruşu bizler gibi o da izledi.

Oysa futboldaki savunma prensiplerinde konu şöyle özetlenir: Bir rakip kaleden uzaktaysa oyala kaleye yaklaştığında sıkı markaj altına al. Caner bunu bilmez mi? Belki de biliyordur ama gücü ve bugünkü durumu onu kaçak güreşmeye yöneltiyor. Öte yandan Necip Uysal’ın durumu da pek farklı değil. Beşiktaş’ta görev yapan hocalar hangi mevki de sıkıntı yaşıyorsa Necip orada görevlendiriliyor. Bu iyi bir şeymiş gibi görünse de olan Necip’e oluyor. Orta alandan bozma stoperler savunmada iletişim sorunu yaşıyorlar. Necip ofsaytı bozduğu için iki hafta da iki gol yedirdi takımına.

Atiba’da artık son noktaya gelmiş. Geri ve yana oynamaktan başka bir şey yapmıyor, savunma gücü ise neredeyse bitmiş. Gökhan Gönül bütün iyi niyetiyle gücünün sonuna kadar savaşıyor ama futbol ve Beşiktaş’ın beklentileri artık onu da ağır geliyor. Geçen sezon Beşiktaş yandaşları tarafından bile protesto edilen, hedefsiz kalmış Beşiktaş’ta oynadığı rahat ortamda attığı goller ile taraftarın gönlünü alan ama iş zora gelince önüne aldığı topu kaleye iki metre uzaklıktan ıskalayan Burak Yılmaz’da futbol kariyerini tamamlamış gibi görünüyor.

Yeni transferler belki sorunludur ama sözünü ettiğim bu oyuncular daha büyük sorundur. Beşiktaş’a bir de bu pencereden bakmanın kime ne zararı olabilir?

Haberin Devamı
YORUM YAZ