MENÜ

Abdullah Avcı'nın doğru tespiti…

Abone Ol Google News

Başakşehir ve öncülü İstanbul Büyükşehir Belediyespor’da istikrarlı çalışmaları ile Türkiye’nin başarılı hocaları arasında önemsenecek bir yer edinen Abdullah Avcı’nın lig öncesinde doğru tespitler yaptığı söylenebilir. Bunların içinde en çok dikkatimi çeken Ouaresma’ya yaklaşımıdır. Yazılı ve görsel medyada Portekizli hakkında değişik görüşler ortaya atılsa da, kanımca Avcı’nın, Quaresma’ya yaklaşımı olumsuzdur.

Haberin Devamı

Avcı’nın ağzından kadro planlamasında düşünmediği söylentileri de dikkat çekicidir. Beşiktaş’ın transfer eyleminde henüz netleşmiş bir hamlenin olmadığını dolayısıyla gelecek günlerde düşüncelerin tersine döneceği olasılığını da göz önünde tutarsak Abdullah Avcı’nın, Quaresma ile çalışmama isteğini normal buluyorum.

Çünkü yıllardır Quaresma’nın “tek başına oynamak” isteğini gündemde tutmaya çalıştım ve bugünün futbolunda böyle bir oyuncu yapısına yer olmadığının altını da çizdik. Sorun da burada zaten, bizim futbol anlayışımızda tek başına oynayan ve çok çalım atan oyuncuya sempati vardır. Ancak modern futbolun genetiğinde de şöyle bir gerçek vardır: Eğer tek başına önüne gelen rakibine çalım atmak ya da tek başına goller atmak bir mükemmeliyet göstergesi olsaydı herkes minik takım maçlarına koşardı. Bilindiği gibi minik takım oyuncularının yardımlaşma duygusu, paslaşma ya da taktik düşünceleri gelişmemiştir. Bu nedenle tek başlarına oynayarak bolca çalım atarlar ve maçlarda çoğunlukla çift haneli gol sayısına ulaşılır. Buna karşın kimse minik takım maçlarına ilgi göstermez.

Haberin Devamı

Quaresma minik takım oyuncusu anlayışıyla maçtan eğlence çıkarmaya çalışarak oynuyor. Şenol Güneş bu gerçeğin farkına varamadı. Abdullah Avcı’nın dikkatini çeken ilk gerçek ise Quaresma’nın sözünü etmeye çalıştığım yapısı oldu. Avcı, takımına hoca elini değdirmeye çalıştığı için Beşiktaş’a kadar yükselebildi.

Abdullah Avcı Başakşehir’den ayrıldıktan sonra eski takımın futbolcularının çoğuna transfer teklif ediliyor. Demek ki, bir hocanın çalıştırdığı takımın futbolcularını geliştirme ilkesini gerçekleştirmiş bir hocadır Avcı. Türkiye’de hocaların büyük çoğunluğu bu gerçeği kulak arkası etmektedir. Süper Lig’i göz önüne aldığımızda, otuz takımlı bir ligde, bir sezon geride kaldığında hocaların kendilerine sorması gereken soru şudur: Bu kulüpte ne bıraktım, oyuncularıma ne verdim, onlara nasıl bir gelişme imkanı tanıdım? Kanımca Avcı bu soruya gönül rahatlığıyla olumlu yanıt verebilir. Çünkü adını kimsenin bilmediği oyuncular şu anda transferin odak noktasında. Böyle bir hocanın Quaresma ile uğraşmayacağı açık değil mi?

YORUM YAZ