MENÜ

41 dakika oynanan derbi!

Abone Ol Google News

Avrupa’nın beş büyük liginde oynanan maçlarda topun oyunda kalma süresi Türkiye Ligi ile yaklaşık olarak benzerlik içermekte. Avrupa’da bir saat civarındayken Türkiye’de 57 dakika. Bu ortalama bir veri ama bazı maçlarda inişler ve çıkışlar olabiliyor.

Haberin Devamı

Ne var ki Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşmasında topun oyunda kalma süresi 41 dakika olarak saptandı. Oyun süresine eklenen zaman da hesaba katıldığında 100 dakikalık bir maçta top 41 dakika oyunda kalmış oluyor.

Bu istatistiksel veri, Avrupa’nın en yaşlı ligi olan Kıbrıs Rum Kesimi’nde bile görülmemiştir sanırım. Bu arada bizim ligimizin Kıbrıs’tan sonra ikinci yaşlı lig olduğunu da belirtelim.

Vaalerien İsmail “baskı”, İsmail Kartal “pas” dedi

Futbolun yaşla ne ilgisi var diye düşünenleriniz olabilir. Ancak herkes bilir ki ülkemize gelen yaşı kemale ermiş oyuncuların büyük bölümü burayı son durak olarak görüyorlar.

Mücadelenin boyutları artıp, baskı altında oynamak söz konusu olduğunda ayakta kalmak zorlaşıyor, tepki kuvvetlerindeki yavaşlama yüzünden pozisyonları önceleyemiyorlar ve faullerle oyunun sık sık durmasına neden oluyorlar.

Haberin Devamı

Bir de teknik direktörlerin planlaması, oyun kurgusu, taktiksel belirlemeleri maçın yazgısına etki etmekte. Valerien İsmael’in baskıya ve rakibi bozmaya dayalı taktiğine karşı, İsmail Kartal’ın sürekli “pas yapın” uyarısına yanıt veremeyen futbolcuları oyunun sıkışmasına, dar alandan topu çıkarmakta zorlanan oyuncuların gerilim içinde rakiplerine girişimi oyunun sık sık durmasına neden oldu.

Herrera’dan bu yana değişmeyen kural…

Teknik direktörler oyun planlamasını yaparken büyük ölçekli bir uygulama olan tam saha baskının içindeki küçük ölçekli davranışları hesaba katmazlarsa, işte böyle, 41 dakikalık bir oyun ortaya çıkar. Helenio Herrera zamanından beri bilinen “oyuncuya göre taktik” bugünde güncelliğini koruyor.

Alt ölçekli uygulamalardan kastım futbolun kendine özgü dilidir. Futbol kendini geliştirmeden onun dilini geliştirmek olanağı yoktur. Böyle durumlarda dilsiz bir futbol ortaya çıkar ki, derbide olduğu gibi yapılanların anlamını pek az insan yorumlayabilir.

Futbolun dili ve terminolojisi değişmedikçe…

Öte yandan, futbolun dilini ya da ona ait terminolojiyi geliştirmeden de, futbolu geliştiremeyiz. Futbolun oynanış biçimine ilişkin ne kadar belirgin davranışlar ortaya koyarsak izleyenlere de doğru mesajlar verebiliriz.

Futbolun küçük ölçekli en alt davranışlarında belli bir standart tutturamazsak dışarıdan oyuna tutkulu bir şekilde bağlı olanlara yanlış izlenimler veririz.

Beşiktaş-Fenerbahçe derbisinden çıkardığımız olumlu sonuç ise siyah beyazlıların oyunun son 20-25 dakikasında sekiz yerli oyuncuyla daha başarılı oynamasıdır. Herhangi bir konuda yeterince ısrarcı olursanız umduğunuz ve beklediğiniz sonuç ile mutlaka karşılaşırsınız.

YORUM YAZ