MENÜ

1978 Dünya Kupası'nı diktatörlük mü, futbol mu kazandı?

Abone Ol Google News

25 Haziran 1978 Buenos Aires, River Plate Stadyumu. Dünya Kupası finalinde Arjantin ile Hollanda karşı karşıya. 20’li yaşlarımın henüz başındayım. Güzel futbol ve Cruyff geleneğinden dolayı o yaşlarda hepimiz Hollanda tutkunuyuz. Maç 1-1 devam ediyor. 90. dakikada Rob Rensenbrink solda topla buluşuyor. Plasesi yerden yuvarlanarak kaleye doğru gidiyor. Bir anda küçük bir tümseğe çarparak kaleye girmekte olan top yön değiştirip, direkten dışarı çıkar. Aradan 42 yıl geçti topun o yuvarlanışı ve yön değiştirişi bugünkü gibi gözlerimin önündedir.

Haberin Devamı

Peru maçı hep konuşuldu

Sanki gizli bir güç Arjantin’de yönetime el koyan diktatör General Jorge Videla’ya yardım etmişti. Gruptan çıktıklarında Peru’yu 6-0 yenince diktatör işi şansa bırakmamıştı. Peru maçına ilişkin tartışmalar bugün bile canlılığını koruyor. Son topun direğe vurması sonucu uzatmaya giden maçı Arjantin 3-1 kazanarak tarihinde ilk defa bir Dünya Kupası kazandı. Kupayı kazanmayı en başta kafasına koyan Arjantin cuntasını temsilen Videla zaten turnuvadan önce diyeceğini demişti: “Halkınızın siz sevmesini istiyorsanız onlara bir Dünya Kupası armağan edin.”

Haberin Devamı

Peki, Rensenbrink’in vuruşu son dakikada içeri girseydi Hollanda Dünya Şampiyonu olabilecek miydi? Bu soruya olumlu yanıt verebilecek çok az insan vardı o günlerde. Çünkü her şey Arjantin’in şampiyonluğu için planlanmıştı. Hollandalılar maç öncesinde ve maç süresince dünyada eşi görülmemiş bir baskı altına alınmışlardı.

FİFA’nın hakem skandalı

Skandal daha hakem ataması sırasında başlamıştı. Herkesin saygı duyduğu, turnuvanın en iyi hakemi olarak gösterilen İsrailli Abraham Klein’in atanması beklenirken, Arjantinlilerin özellikle istedikleri ve FİFA’nın da buna akıl almaz bir şekilde onay vermesi sonucunda İtalyan hakem Sergei Gonella maçın hakemi oldu.

Hollanda Ulusal takımı maçın oynanacağı stada götürülürken neredeyse şehir dışındaki köylerden dolaştırılır. Bir köyde 20 dakika bekletilip taraftarların neredeyse otobüsün camlarını kıracak konuma gelmesini sağlarlar. Sahaya iki takım birlikte çıkmaz. Hollanda beş dakika önce çıkıp jandarma birliği ve öfkeli taraftarlar arasında bekletilir. Arjantin takım kaptanı Daniel Pasarella, turnuvanın ilk maçında sakatlanan ve bütün maçlarda koruyucu bandaj takan Rene van der Kerkhof’un bu şekilde oynayamayacağını hakeme söyler.

Hollandalılar neredeyse sahadan çekileceklerdi

Hakem Genella Kerkhof’un bandajını çıkarttırır ve başka bir bandaj takmasını ister. 20 dakika geçtiği halde maç henüz başlamamıştır. Hollandalılar neredeyse sahadan çekilme konumuna getirilmiştir. Maç başladıktan sonra hakemin Arjantinlileri koruma altına aldığı açıkça görülüyordu. Hollandalıların suratlarına atılan yumruklar bile hakem tarafından dikkate alınmıyordu. Skandal hakem kararları futbol tarihinin belki de en gaddar taraftarları karşısında yaşanıyor ama oyun devam ediyordu.

Tekrar dönelim asıl sorumuza: Rensenbrink’in vuruşu gol olsaydı maç nasıl devam ederdi? Genel düşünce şu şekildeydi: Arjantin beraberlik golünü atıncaya değin uzatma dakikaları uzadıkça uzardı, belki de hakem bu arada bir penaltı kararı verirdi. Belki de Rensenbrink’in golü bir şekilde iptal edilirdi. Seyirci sahaya inip daha kötü olaylar olabilirdi. Ruud Krol devre arasında arkadaşlarına hakemin Arjantin forması giydiğini bile söyler.

Haberin Devamı

Adalet postallar altında ezildi

Avusturyalı teknik adam Ernst Happel’in başında bulunduğu Hollanda 1974’deki zarif takımdan beklentiler nedeniyle de baskı altındaydılar. Hollandalıların altın devri kapanmıştı. Ancak adaletin diktatör postalları ve kramponlar altında ezildiği bir ortam olmasa çaresizlikten bile bir şampiyonluk çıkartabilirdi Hollandalılar. Olmadı. Otuz bin Arjantinlinin işkence hanelerde öldürüldüğü söylenen bir cuntanın gölgesinde özgür futbol galip gelemezdi. Arjantinin muhalif teknik direktörü Luis Menotti “Biz askerlerin koltukları için değil halkımız için oynamalıyız” dese de, onun söylemi romantizmden öteye varamadı. 1978 sadece Arjantinlilerin değil futbolunda işkence gördüğü bir Dünya Kupası oldu…

YORUM YAZ