MENÜ

Yalancı bahar!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Küme düşme korkusunu iliklerine kadar hisseden Kayseri Erciyes ile Gaziantep karşılaşması, ligin en iyi forvetlerinden biri olan Cenk’in kaçırdığı akılalmaz bir gol pozisyonuyla başladı. Centilmen golcü, boş kale yerine topu auta attığında skorboard henüz 50. saniyeyi gösteriyordu. Bu pozisyon bize sanki bol pozisyonlu ve gollü bir karşılaşlaşma müjdeliyordu. Ama ilerleyen dakikalarda gördük ki, o pozisyon da yalancı baharmış! Puan kaybetme endişesiyle iki takım da öylesine kontrollü bir anlayışla sahaya yayılmıştı ki, gol veya goller ancak sahadaki yıldız oyuncuların bireysel becerilerine kalmıştı. Ev sahibi takımda Agali ve Timuçin’in yokluğunda görev alan Gökhan ile Mutlu ilk yarı boyunca Cenk’e ayak uyduramayınca Erciyes, rakip kalede etkisiz kaldı. Gaziantep’te ise, Kırmızı-Siyahlı takımı kafasında bitirdiği her halinden belli olan Lazarov’un sürekli hakemi aldatmaya yönelik oyunu, El Taib’in silik futbolu, Veysel’i ileride yapayalnız bıraktı. Buna rağmen yeni transfer Melliti’nin sürüklediği ataklarda konuk takım gole daha yakın olan taraftı. İkinci yarıda ise Erciyes daha istekli ve arzuluydu. Seyircisinin de desteğiyle tempoyu yükselten ev sahibi ekipte Mutlu oyuna ağırlığını koydu ve yeteneklerini gösterme fırsatı buldu. Takımına kazandırdığı penaltıda da takipçiliği ve inatçılığıyla kaleci Hasagiç’i hataya zorladı. Bu skorla Gaziantep için kabus dolu günler başlarken, Erciyes biraz olsun rahat bir nefes aldı. Ama dünkü güneşe onlar da aldanmamalı! Bu hava daha çok kar yapar! Hakem Fırat Aydınus zorluk derecesi yüksek karşılaşmada kontrolü elinde tuttu. Penaltı kararı doğruydu, ancak kırmızı kart bize biraz ağır geldi. Onda da 4. hakeminin kararına uydu. Yönetiminin karşılığını da alkışlarla sahayı terkederek aldı. İşte biz böyleyiz. Hiç bir zaman bir işin ortasını bulamayız. İşimize gelirse alkışlarız, işimize gelmezse de polis kalkanlarıyla göndeririz. Kayseri’de dün güzümüze çarpan diğer ayrıntılar ise, iki-üç sezon öncesinin yıldız adayı Antepli Faruk’un perişan hali, rakip yerdeyken topu taca atmadaki ölçünün kaçırılması ve hakemlerin maçın başında sanki devlet sırrından bahsediyorlarmış gibi ağızlarını kapatarak konuşmasıydı. Belki de haklılar! Zira ilkesiz ve çapsız televizyon haberciliği onları bu hale getirdi.

YORUM YAZ