Seçim meydanı!

Haberin Devamı ›
Türkiye her ne kadar uluslararası arenada sportif başarıda istenilen düzeyde olmasa da, organizasyon konusunda her zaman üzerine düşeni yerine getirmiş bir ülkedir. Ülkemizde düzenlenen uluslararası organizasyonlarda sürekli tam puan almayı başarmışızdır. Zaman zaman çıkan aksaklıkları da pratik zekamızla gidermiş ve gelen konukların ülkemizden memnun ayrılmasına neden olmuşuzdur. Ancak gelgelelim, Antalya Dilek Sabancı Spor Salonu’nda 6 ülkenin katılımıyla yapılan ve iki gün süren Grekoromen Güreş Dünya Kupası’ndaki başıboşluk bu konudaki şanımıza yakışmayacak cinstendi. İnsanlar müsabakaların yapıldığı minderlerin kenarında elini kolunu sallaya sallaya geziyordu. Kimin ne olduğu belli değildi. Ortada ne bir görevli, ne de güvenlik önlemi vardı. Sık sık arızalanan skorboardlar, sporcu ve antrenörlerin itirazlarına neden oldu.Federasyon var mı yok mu belli değilGazetecilerin çalışacağı bir basın odasının olmayışı, internet bağlantısının bulunmaması konuk basın mensuplarını zor durumda bıraktı. ‘Bu nasıl uluslararası organizasyon’ dedirten Dünya Kupası’nda yaşanan bu aksaklıklarda hiç kuşkusuz 15 gün sonra görevi bırakacak olan Güreş Federasyonu’nun mevcut yönetiminin ipe un sermesinin önemli rolü vardı. Tabii güreşte seçim atmosferine girilmesinin organizasyona bir diğer yansıması da, şampiyonanın kulis merkezine dönüşmesiydi. Dört başkan adayı Osman Aşkın Bak, Mustafa Yener, Oktay Aktaş ve Yusuf Yoldaş şampiyonayı kulis için iyi bir fırsat olarak görmüş ve yoğun bir çalışma içine girmişti. Minderdeki müsabakalar kimsenin umurunda değildi. Herkes 15 gün sonra yeni başkanın kim olacağını konuşuyordu. Aslında geçen yılın harika ekibi Grekoromen Güreş Milli Takımı’nın ilk gün aldığı yenilgi nedeniyle ünvanını kaybetmesini ve şampiyonayı üçüncü sırada tamamlamasını bu çerçevede değerlendirmekte fayda var. Ortada bir başarısızlık varsa, bunda en az suçlu olanlar sporcular ile teknik heyettir. Gerçek suçlular ise köşebaşlarında yeni tezgahlar hazırlamakla meşguldüler!