Mekan oynattı!
Haberin Devamı ›
Galatasaray tarihinde pek çok dönüm noktası vardır. Ancak, içlerinden sadece iki tanesi devrim niteliğinde sayılabilir. Bunlardan biri UEFA Kupası’nın kazanılması, diğeri ise Türk Telekom Arena Stadı’nın hizmete girmesidir. Fakat ne yazık ki, Sarı-Kırmızılı camia her ikisinde de çağ atlamak yerine kendi kendine yarattığı krizlerle sonu belirsiz bir kaosun içine sürüklendi. 2000 krizini takiben Galatasaray 10 yıldır belini doğrultamıyor, Seyrantepe açılışında yaşananların ardından ise camia karpuz gibi ikiye bölündü. Son bir haftadır olan bitenin sonrasında Galatasaray’ın kısa vadede toparlanması pek mümkün görünmüyor.
Gelgelelim, bunun tek bir istisnası var: İlk devreyi tarihinin en kötü performanslarından biriyle kapayan futbol takımının kalan zamanda olağanüstü işler başararak Avrupa Kupaları’na katılması ve orada da eski görkemli günlere dönülmesidir. Peki Seyrantepe’deki ilk lig sınavına bakıldığında bu mümkün mü? Maçın genelindeki oyuna bakarsak durum pek iç açıcı görünmüyor. Hırs var, istek var, arzu var, tempo var, mücadele gücü var; hepsi bu. Sahadaki kadro kalitesi yine yetersiz. Takıma büyük katkı sağlayacakları her hallerinden belli olan yeni transferler Yekta ve Stancu’ya rağmen... Çünkü sorun eskilerde. Mesela; ayağındaki topların yüzde 80’nini rakibe atan Lorik Cana, altyapısını Almanya’da almasına rağmen en temel futbol bilgisinden bile yoksun görünen Barış Özbek, müzmin formsuz Hakan Balta ve 10 metrekarede oynayan Ayhan Akman. Şayet, başta Arda ve Baros olmak üzere eksikler bütün haşmetleriyle geri döner de, mekan da oynatmaya devam ederse Galatasaray düştüğü kuyudan çıkabilir.