Kocaman haksızlık!
Haberin Devamı ›
Çok büyük bir sürpriz olmazsa -ki ben bu kez olacağını sanmıyorum- hafta sonu Fenerbahçe 18. şampiyonluğuna uzanacak. Üstelik inanılmaz bir ikinci yarı performansıyla... Son yıllarda böylesi bir seri yakalayan hiç bir takım olmadı. Elbette bunun birçok nedeni var; görünen, görünmeyen... Ama bir şey çok net: Fenerbahçe devre arasını çok iyi değerlendirmiş. Ligin ilk yarısında maçların sonuna doğru fiziki düşüş yaşayan, oyununu rakibe kabul ettiremeyen, pas bağlantılarını sağlayamayan, bazı kilit oyunculardan verim alamayan Fenerbahçe'ye adeta bir sihirli değnek değdi ve takıma bambaşka bir kimlik kazandırdı. Bu sihirli değneğin sahibi hiç kuşkusuz, kendi karakterini takıma yansıtan 'sakin güç' Aykut Kocaman'dır.
Gelgelim, bugün gerek medyada, gerekse futbol kamuoyunda başta Alex ve Gökhan Gönül olmak üzere hemen herkesin Fenerbahçe'nin başarısında adı geçiyor. Hatta Aziz Yıldırım'ın bile! Bir kişi hariç: Başarının mimarı Aykut Kocaman. Sanki bu takım teknik direktörsüz oynuyormuş gibi Aykut Hoca görmezden geliniyor. Başarısızlıkta yerden yere vurulan Aykut Kocaman, başarıda pas geçiliyor. Fenerbahçe'nin bu müthiş seriyi yakalamasında en önemli faktörler olan oyun disiplini, hırs, mücadele, inanç, takım ruhu, pes etmeme, maç başına yapılan ortalama 500 pas gökten zembille mi indi? Bu takıma 'takım' hüviyetini kim kazandırdı? 90 dakika boyunca antilop gibi koşan futbolcuları bu seviyeye kim çıkardı? Alex'i zihinsel ve fiziksel olarak hazır hale kim getirdi? Bu soruların cevabını benim kadar siz de biliyorsunuz. O halde Sezar'ın hakkını Sezar'a teslim edin lütfen. Adaletsizlik yapmayın. Kul hakkı yemeyin. Sonra altından kalkamazsınız!