Arama

Popüler aramalar

Kalibre farkı

Haberin Devamı

Bu tanımlamayı Şampiyonlar Ligi’nde oynayan ilk Anadolu takımı olan Bursaspor ile Valencia arasındaki güç ve denge farkından dolayı yaptığımı düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Fark, Türk futbolu ile Avrupa arasındadır. Ortaya çıkan şok skor bunun sonucudur. Daha 20 gün önce Fenerbahçe ile Galatasaray’ın sıradan rakiplere elenmesi de Avrupa ile aramızda giderek açılan bu makasın sahaya yansımasıydı. Ligin marka değerini yükselttik gibi illüzyonist söylemlerle Türk futbolseverini uyutmaya çalışanlar, öncelikle futbolumuzdaki bu serbest düşüşe çare bulmalıdır. Mesela; işe yabancı transferine kota getirerek başlayabilirler. Bursaspor gibi gerek yönetim, gerekse kulübe bazında iyi yönetilen, iyi organize olan bir kulüp bile takıma doğru dürüst katkı yapmayan yabancıları ülkemize getirip çuvalla para saçıyorsa, oturup iki değil, bir kaç kez düşünmemiz gerekir.

Eski gücünden uzak olan Valencia’ya bu kadar kolay teslim olmamızın en önemli nedenlerinden biri, Ertuğrul Sağlam’ın yerli oyunculara tercih ettiği İnsua, Nunez, Ergiç gibi yabancıların maça ve sahaya gerçekten de yabancı kalmalarıydı. Valencia’nın orta alanda ve ileride yaptığı baskıya boyun eğmemizi elbette bu üç yabancıya fatura edemeyiz. Bursaspor’da Hüseyin, Ozan ve Vederson da İspanyol ekibinin presi karşısında pas yapmakta, topu ileriye taşımakta çaresiz kaldılar. Geriye Bursaspor’un en önemli silahlarından biri olan rakip defansın arkasına atılan uzun toplar kalıyordu. Ki, Yeşil-Beyazlılar bunu de gerçekleştiremedi. Çünkü bu toplara hamle yapabilecek Sercan ve Turgay gibi isimler ilk 1 saat kenarda oturdu. Temsilcimizde rakibi tehdit eden ve sahada bir yıldız gibi parlayan Volkan Şen ile ona ayak uydurmaya çalışan Ömer ve Ali vardı. Onların da gücü İspanyol ekolüne yetmedi.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Galatasaray dikkat!‘’

15 Eylül 2010, Çarşamba 04:30
YAZININ DEVAMI